IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ekim 2012, 21:18   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Richards Evelyn Byrd (Ekim 1888 – 11 Mart 1957)






Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Amerikalı deniz ve hava subayı, gezgin, kaşif.
Amerikalı Byrd, şimdiye kadar okuduğumuz gezginlere birçok yanlarıyla benzemez. O, keşiflerini yalnız para ve ün kazanmak için yapmadı. İnsanlara yardım etmek için uzun süre okullarda okudu. Gittiği yerlerde incelemeler yaparak bu alanlarda kitaplar yazdı .

Byrd, 1888 yılında Virginia’ da Winchester kentinde doğdu. Çoçukluğundan beri, o da diğer gezginler gibi dünyayı dolaşmak hevesine kapıldı. Hiç yerinde duramaz annesine, babasına, sağa sola götürmeleri için isteklerde bulunurdu.

On iki yaşına gelmişti. İlkokulu bitirince dünyayı dolaşmak başka ulusları ve ülkeleri görmek için can atıyordu. İşte tam bu sıralarda babası , Filipinler’ de yaşayan akrabalarında bir mektup aldı. Bu mektupta :
“ Byrd’ü buraya gönder, gezdirelim. ”diyorlardı.
Bu habere Byrd deli gibi sevindi ama babası:
- Sen daha çocuksun. buralara gidemezsin. Hem Filipinler sandığın kadar yakın değil, diye göstermek istemedi. Ama Byrd:
-Ben yalnız gitmeyeceğim. Gemide birçok insan var. Geminin uğradığı limanlarda dışarıya da çıkmam. Filipinler’e geldiğim zaman akrabarımız gelir, beni gemiden alır. Bunda korkacak ne var, dedi.

Byrd o kadar ağladı, o kadar çok dil döktü ki, sonunda onun bu diretmesi karşısında dayanamadılar. Byrd’ ü Filipinlere göndermeye kara verdiler.
Artık Byrd’ ün sevincine diyecek yoktu. Şimdiye kadar Amerika’dan dışarı çıkmamıştı. Amerika’dan ayrılacak Büyük Okyanus’ta günlerce gidecek bir çok adalar ve insanlar görecekti. O aklının erdiği günden beri hep bu düş ile yaşamıştı. Şimdi düşten uyanmış, düşündüğü şeyler kavuşmuştu.
Gemisi Amerika’dan ayrıldıktan sonra, Büyük Okyanus’a açıldı. Byrd’ ün içi içine sığmıyor, hep güvertede duruyor, çevreyi izliyordu.

Zaman zaman da tayfaların yanına gidiyor, geminin makinelerini inceliyor, onlarla konuşuyor, bilgiler alıyordu. Geminin kaptanı, onun meraklı sorularına güler yüzle cevap veriyordu. Kaptan, onun iyi bir gemici olacağını anlamıştı. Byrd’e bir denizci okuluna girmesini önermiş, Byrd hiç düşünmeden kaptana:
- Aslında benim de niyetim bu. Bu geziyi onun için yapıyorum. Bu bir denemedir. Şimdi daha iyi anladım. Denizci ve gemicileri çok sevdim. Ülkeme döner dönmez askeri deniz okuluna gireceğim, yanıtı verdi.
Byrd, gemicilerle konuşa konuşa, çevresini izleye izleye sonunda Filipinler’e geldi. Ama Filipinler’de bulaşıcı hastalık vardı. Bu yüzden gemilerini Flipinler’ e almadılar.

Byrd buna hem üzüldü, hem de sevindi. Üzülüyordu çünkü akrabasını ve Filipinler’i göremeyecekti. Seviniyordu, çünkü kaptan:
- Filipinlerden sonra daha birçok Pasifik Okyanusu ülkelerine uğrayacağım. Seni de oralara götüreceğim, demişti.
Gerçekten gemi Filipinler’ den sonra birçok ülkelere uğradı.Böylece Byrd yeni yeni ülkeler ve insanlar gördü.
Byrd’ün bu gezisi aylarca sürdü. Babasından ve ülkesinden ayrı bulunduğuna üzülmüyordu. Onların yokluğunu hissetmiyordu. Zaman zaman tayfaların yanına gidiyor, onların işlerine yardım ediyordu.
Gemiciler Byrd’e alışmışlardı. Onu evlatları gibi seviyorlardı. Hepsi de Byrd’ ün akıllı olduğu ve iyi bir gemici olacağı düşüncesindeydiler. Bu yüzden onunla karşılaşınca:
_ Gel bakalım küçük kaptan, diye takılıyorlardı.

Byrd, bu gezi sırasında kesin olarak gemici olmaya karar verdi.
Annesine ve babasına kavuşunca, onlara askeri deniz okuluna vermelerini rica etti. Ailesi, onun dileğini yerinde buldu. İlk olarak Byrd, Virginia yüksek okulunda okudu. Burayı bitirdikten sonra Virginia Askeri Üniversitesine girdi. Buradan da diploma aldıktan sonra Virginia Üniversitesi’ ne devam etti. Bu üniversitede, ileride yapacağı incelemeler ve geziler için gereken bilgileri aldı.
Virginia Üniversitesinden sonra öğrenime ara vermedi. Onun amacı, iyi bir denizci olmaktı. Bu nedenle ABD Denizcilik Akademisine girdi. 1912 yılında akademiden subay olarak diploma aldı. Aynı yıl ABD tarafından Küba’da bir göreve atandı.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Byrd, Şeref Madalyası Alırken

Byrd’ün İlk Başarıları
Byrd, denizlerde yaptığı gezilerde ve manevralarda gösterdiği ustaca hareketlerle, kısa zamanda Amerikan donanmasında ün kazandı. Daha sonra havacılığa heves etti. 1903 yılında Rayt Kardeşler, Amerika’da uçağı bulmuşlardı.

Havacı olmak serüvenlere atılmak, birçok gençleri sarmıştı. Byrd de iyi bir havacı olmayı, bununla dünyayı dolaşmayı kafasına koydu. 1918’de havacı oldu. Kanada’da bulunan Amerikan uçak birliğine komuta etti. Deniz uçaklarıyla birçok uçuşlar yaptı. Bu uçuşlarla gösterdiği başarı ve ustalıktan dolayı dünya havacıları arasında yer aldı.
Bu denemelerde başarı kazanan Byrd, Amerikan hükümetine başvurdu. Atlas Okyanusu’nu geçmek için izin istedi. Ama böyle önemli bir gezi için gelişmiş uçaklar yoktu. Hükümet tarafından kendisine istediği izin verilmedi.
1921 yılında Zeplin ile Atlas Okyanusu’nu geçerek ün kazandı. Ama hiçbir zaman uçakta Atlas Okyanusu’nu geçmek düşüncesinden vazgeçmedi.
O sırada Amerikan Coğrafya Derneği Kuzey Kutbu’na bir gezi düzenledi. Derneğin üyeleri, Pepory’ in bulduğu Kuzey Kutbu’nda bilimsel araştırmalar yapacaktı.

Byrd, yeni ünler kazanmak için bunlara katıldı. Hava kuvvetleri komutanı olarak Grönland’a gitti.( 1925)
İşte Byrd ilk büyük ününü burada yaptı. Byrd, denizlerin dalgaları kadar tehlikeli olan buzlar üzerinde hatalarca uçma denemeleri yaptı. Bu uçuşlar sonucunda uçakla Kuzey Kutbu’na gidebileceği düşüncesine inandı.
Byrd, aynı zamanda kutuplardaki eskimoların yaşamı ile ilgilendi. Kızaklar ve eskimo köpekleri hakkında uzun boylu araştırmalar yaptı. Bu incelemeler sonunda, kutuplarda nasıl yaşanır? Nasıl dolaşılır? Nasıl incelemeler yapılır? Bunları saptadı.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Richard E. Byrd'ün Kuzey Kutbu'na Uçtuğu Uçak

Bundan sonra Kuzey Kutbu’na uçakla gitmeye karar verdi. Amerika’ya döner dönmez iyi bir uçak aradı. Sonunda “Fokker” uçağını bu iş için çok elverişli buldu.

Uçağın eksiklerini tamamladıktan sonra, NewYork’ tan Spitzberg’ e gitti. Oraya ulaşınca ünlü gezgin Amundsen ile karşılaştı. Amundsen de “Norde” balonuyla oraya gelmişti. Uçuş için uygun bir hava bekliyordu.
Her iki tarafta birbirini anlatmak için türlü çarelere başvuruyordu. Bunda Byrd, daha talihli ve atılgan çıktı. 1926 Mayıs’ının dokuzuncu günü idi. Havada sert bir rüzgar esiyordu. Amundsen bu havayı uçuş için uygun bulmadı.
Byrd onun uçmamasından yararlandı. Pilotuna hareket emrini verdi. Oradan hemen havalandı. Düz bir hat üzerinde uçuşlarını sürdürdü. Sonunda Kuzey Kutbu’nun üzerine geldi. Her şey Perory’ in dediklerine ve anlattıklarına uygundu.
Byrd, Kuzey Kutbu üzerinde bir iki dolaşma yaptıktan sonra geri döndü. Gezileri 15 saat sürmüş ve 2500 km’ lik bir yol almışlardı. Böylece Byrd, hava yoluyla Kuzey Kutbu’na ilk gitmek onurunu kazanmış oldu.

Amerika’ya ulaştığı zaman artık onu tanımayan kalmamıştı. Herkes bu usta havacıyı konuşuyordu.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Richard Byrd Time Dergisinde

Byrd, Amerika’ ya dönünce, uçakla Atlas Okyanusu’nu geçmeye karar verdi. O da öteki araştırmacılar gibi, yapılmayacak işleri yapmak istiyordu. Zor işlere girişmek konusunda inatçıydı. Yeni bir uçak buldu. Arkadaşı
Bennet’ le birlikte uçuş denemeleri yaptı.
Bu denemelerin birisinde, arkadaşı Bennet düştü, ağır biçimde yaralandı. Byrd’ün deneme yaptığı sıralarda ilk önce Lindberg, daha sonra da iki havacı Atlas Okyanusu’nu geçti.

Byrd, bu haberlere üzüldü. Çünkü o altı yıl önce hükümete başvurmuş. Atlas Okyanusu’nu geçmek için izin istemişti. Amerikan hükümeti, iyi uçaklar olmadığından ona izin vermemişti.
Byrd :
- Eğer hükümetim bu izni bana vermiş olsaydı, bu onur bana ve ulusuma ait olurdu, diye üzüntüsünü anlatıyordu.
Byrd, bir serüven adamından çok bilgindi. İnsanlara yeni yeni buluşları ile yararlı olmak istiyordu.

Byrd, Lindberg’ in Atlas Okyanusu’nu aşmasında kırk iki gün sonra 29 Haziran 1927’de New York’ tan üç yolcu ile havalandı. Kırk altı saat havada dolaştıktan, 3744 km yol aldıktan sonra, Fransa’da Ven-Surmer’e geldi.
Hava çok bozuktu. Yağmur, fırtına ve tipi içinde yüzüyordu. Tam on dokuz saat sis katmanı içinde yolculuk etmişlerdi. Deniz ya da kara üzerinde bulunduklarını bir türlü anlamıyorlardı. Çünkü yeri görmüyorlardı.
Yolculardan bazıları, yaşamlarından ümitlerini bile kesmişlerdi. Byrd, soğukkanlılık ve dayanıklılığı elden bırakmadı. En tehlikeli zamanlarında bile uçağına, komuta ettiği gemiler gibi yol veriyor, denizlerde dolaşan
gemilerle telsizle konuşuyor, ona göre uçağı yönetiyordu.

Fransa kıyılarına gelince sise bir de hızlı yağmurlar ekledi. Gece olmuştu. Sis, karanlık ve yağmurdan inecek yeri seçemiyordu. Fransa kıyıları üzerinde tam beş saat dolaştı. İnecek bir yer bulamadı.
Karadan daha iyi tanıdığı denizlere yeniden açıldı. Ver-Surmer kıyılarında denize indi. Böylece Amerikalıların deniz yoluyla Avrupalılarla ticaret yapabileceklerini ortaya koydu.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Richard Byrd

Byrd’ün Güney Kutbundaki Büyük Başarıları
Byrd, Amerika’ya döndükten sonra, yeni yeni kararlar aldı.
Güney Kutbu Amundsen tarafından bulunmuştu. Tıpkı Kuzey Kutbu’na uçakla ulaştığı gibi, Güney Kutbu’na da uçakla ilk kez havalanmayı tasarladı.
Ama zavallı Skot’u düşünerek iyi hazırlık yapmak gerektiğini anladı. O, çok iyi bir denizci, tam bir havacı olduğu kadar, iyi bir bilgindi. Güney Kutbu’nda güvenilir uçuşlar ve araştırmalar yapabilmek için birçok şeylerin öğrenilmesi gerekiyordu.

Örneğin burası gerçekten bit kıta mı, yoksa bazılarının sandıkları gibi iki ada mıydı? Üzerindeki dağlar ne yöne doğru ilerliyordu? Bu kıtayı örten buz katmanlarının kalınlığı ne kadardı? Ne zamandan beri burası buzlarla örtülü kalmıştı? Buzlar çoğalıyor muydu? Eğer çoğalıyorsa nasıl çoğalıyordu? Acaba kömür ve başka madenler var mıydı?

Bunlara benzer bir sürü sorular karşısına çıkıyordu. İşte Byrd, bu soruları yanıtlarını vermek ve orada uzun boylu incelemeler yapmak amacıyla Güney Kutbu’na gitmek istiyordu. O zamana kadar Güney Kutbun’da dolaşanlar, aylarca Yolculuk yapmış, çok sıkıntılar çekmişler, hatta bazıları, başta Skot olmak üzere ölmüşlerdi.
Oysa uçakla Güney Kutbu’na gidecek olursa, bu tehlikeler ve sıkıntılar ortadan kalkacaktı. İşte bu nedenlerden dolayı, Güney Kutbu’na gitmeli, insanlığa yardım etmeliydi.

Bu soruları yalnız Byrd değil, aynı zamanda Amerika Coğrafya Derneği de düşünüyor. Ve çözmeye uğraşıyordu. Amerika Coğrafya Derneği, denizcilikte ve havacılıkta ün kazanmış olan Byrd’ e, bu geziye birlikte çıkmaları için başvurdu.
Aslında Byrd de böyle bir fırsatı kolluyor. Bu öneriyi sevinçle kabul etti. Geziye çıkmak için tam bir yıl çalıştı. Bu gezi, şimdiye kadar yapılan gezilerin en başarılısı olacaktı. Bilginlerin ve tayfaların rahatları en ince noktasına kadar düşünüldü.

Byrd, bu iş için 512 tonluk küçük, ama sağlam bir gemi olan “City of New York” adlı gemiyi seçti. Bu gemi, buzlar arasına sıkıştığı zaman bile, onların basıncına dayanacak durumda yapılmıştı.
Byrd, 25 Ağustos 1928’de New york ‘tan altmış kişilik bir bilgiler topluluğu ile hareket etti. Her şey zamanın tüm bilgilerine göre hazırlanmıştı. Yanlarına üç uçak, seksen eskimo köpeği, birçok kızak ve birçok otomobil almışlardı. En son iskele Yeni Zelanda’da Dunedin’ e uğradılar. Oradan Güney Arazisi’ne geçtilşer 6 Aralık’ta Gol Koyu’na (Wales Bay) ulaştılar.

Byrd, burada Küçük Amerika “Little America” üssünü kurdu. Bu kamp, uygar insanların yaşayacağı biçimde yapılmıştı. Kampları, şimdiye kadar kutuplarda yaşayan hiçbir gezginin aklına bile getiremeyeceği derecede güzeldi. Hiçbir eksikleri yoktu. Her şey, önceden iyi hesaplanmış ve hazırlanmıştı.
Dört ana yapı vardı. Yangından ve başka tehlikelerden korunmak için yapıları birbirinden uzakta yapmışlardı. Bunlardan biri yatakhane, biri yemekhane, biri depo ve biriside dinlenme salonu olarak kurulmuştu. Köpekler ve kömür için de ayrı yerler vardı.

Duvarlar ve tabanlar, içerisine rüzgâr geçmeyecek biçimde yapılmıştı. Hiç çivi çakılmamıştı. Hepsi de takmaydı. Odalara araçların korunması İçin raflar ve dolaplar yapılmıştı. Araçlardan başka bir sürüde kitaplar getirmiş, bu raflara yerleştirilmişti.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Byrd ve Eskimo Köpeği

Yapılar, birbirine yeraltı tünleriyle bağlanmıştı. Dışarıya yirmi metre yükseklikte radyo anten direkleri dikilmişti. Az sonra yaptıkları yapılar, karlar altında kaldı. Artık güneşe veda etmişlerdi. Buna karşılık elektrik donanımları çok iyiydi. Bu yüzden karanlıkta sıkıntı çekmediler. Rahatça gezdikleri gibi kitaplarını okuyabildiler. Fırsat ve zaman buldukça araştırmalar yaptılar.
Bu uzun kış gecelerinde, Amerika radyolarının onlar için hazırladığı programı dinlediler. Her gün kampta neler olup bittiğini radyo aracılığıyla New York Times gazetesine bildirdiler? Hemen hemen her gün dünya ile konuştular, olup biten şeyleri öğrendiler ve duygulandılar.

Oysa Kolomb, Vasko dö Gama, Macellan ve Cook, günlerce, aylarca ve hatta yıllarca insanlardan, çoluk çocuklarından habersiz kalmışlardı. Zaman zaman soğukla, tipi ile ölüm kalım savaşı yapmışlardı.
Sık sık aç kalıyorlardı. İskorpit hastalığından ölenlerin sayısı ise sonsuzdu. Oysa Byrd ve arkadaşları, soğuğu ve karı bir yana bırakacak olursak, tıpkı Amerika’daki gibi yaşıyorlardı.
Eğer Skort ve arkadaşlarının acıklı biçimde öldüklerini anımsarsanız, o zaman Byrd ve arkadaşlarının durumunu daha iyi anlamış olursunuz.
Bununla birlikte Byrd ve arkadaşları Perory’e, Skot’a ve Amundsen’e birçok şeyler borçluydular. Eğer onlar olmasalar, donmasalar, açlık ve sıkıntı çekmeselerdi, Byrd ve arkadaşları, böyle önemli davranabilirler miydi?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Yazdığı Mektuplardan

Onların anılarını okudular. Kitaplarını incelediler. Ancak bundan sonradır ki, buralara böyle hazırlıklı geldiler. Büyük bir rahatlık içinde araştırmalarını sürdürdüler.
Byrd ve arkadaşları, tüm kışı köstebekler gibi yeraltında geçirdiler. Yatakhaneden yemekhaneye ya da otuma odasına gitmek için meşale ya da enerlerini yakıyorlar, buzlar içerisinde oyulmuş olan tünellerden geçerek istedikleri binaya ulaşıyorlardı.
Zaman zaman gezmek, ya da herhangi bir incelemeyi yapmak için de dışarıya çıkıyorlar, havanın iyi durumuna göre dışarıda kalıyorlardı. Böylece gözlem ve araştırmalarda bulunuyorlardı.

Byrd’ün Uçakla Güney Kutbu’na Gitmesi ve Keşifler
Bu durum 24 Ağustos‘ a kadar sürdü. Sonunda güneş döndü. Havalar ısındı. Ortalık aydınlandı. Byrd ve arkadaşları, bu mutlu günü törenlerle karşıladılar. Eğlenceler düzenlediler. Kızaklar ve Eskimo köpekleri dışarıya çıkarıldı. Kamplardan sağa sola dağılarak incelemelere girişildi. Byrd, deneyimli bir pilot olarak uçuş için uygun bir hava aramaya baladı. Kuzey Kutbu’nda, uzun boylu gözlemler yapmış, sonra oraya uçmuştu. Burada da uygun havayı yakalamak için, bu alanda araştırmalar yapan bilginlerle konuştu. Hava durumunu en ince noktasına kadar onlardan öğrendi.
Sonunda 28 Kasım 1929’da beklediği fırsatı buldu. Hava uçuş için çok uygundu. Yanına üç arkadaşını aldı. Uçağına atlayarak “ Küçük Amerika” dan Güney Kutbu’na doğru havalandı.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Richard Bryd'ün Antartika'yı Keşfi Anısna Basılan Pul

Uzun bir uçuştan sonra Güney Kutup noktasına ulaştı. Kutup üzerinde birkaç tur yaptıktan sonra “ Küçük Amerika” ya döndü. Byrd, bu gezi sırasında 2574 km tutan bir yolu geçmiş ve havada 15 saat 51 dakika kalmıştı.
Bir de Kuzey Kutbu’na giden Amundsen’i düşününüz. Zavallı, kutbu bulmak ve tekrar gemiye dönmek için, kızaklar üzerinde ve çadır altında tam yedi ay geçirmiş, insanlarla ilgisini kesmişti. Oysa Byrd, çok kısa zamanda kutba gitmiş gelmiş, uçakla da Güney Kutbu’na gidebileceğini tüm dünyaya kanıtlamıştır.

Aynı zamanda Kuzey Kutbu’na da uçakla ilk kez giderek adını bir daha dünya onur listesine geçirdi. Byrd ve arkadaşları, kutuplar bölgesinde iki yıl kaldıktan sonra, 1930 yılında Amerika’ya döndüler.
Byrd, 1933 yılında Güney Kutbu’na ikinci gezisini yaptı.Edsal ve Mariya Byrd topraklarını buldu. 1934 yılında Küçük Amerika’nın 198 mil güneyinde beş ay yalnız yaşadı.

Bu süre içinde iklim ve teknik alanında gözlemler ve incelemeler yaptı. Bu çalışma az daha onun yaşamına mâl olacaktı. Bir gün sobasında çıkan gazlardan zehirlendi. Ama bu zehirlenmeyi Küçük Amerika’da bulunan arkadaşlarına bildirmedi.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kutuplarda Buz Tutan Gemiler

Byrd, her gün arkadaşlarıyla telsizle konuşuyor, sağlığının ve işlerinin yolunda olduğunu onlara bildiriyordu. Oysa sağlık durumu yerinde değildi. Ama bu karda kıyamette arkadaşlarını bir felakete sürüklemek istemiyordu. Yol uzundu. Fırtınalar ve buzlar her yanı kaplamıştı. Dışarıda maske ile güçlükle gezebiliyordu. Bir süre sonra maske bir buz yığını durumunu alıyor, insan bir adım ilerisini bile göremiyordu.
Bu yüzden Byrd, arkadaşlarına her zaman durumundan memnun olduğunu bildiriyordu. İlkbaharda Küçük Amerika’dan yanına gelen arkadaşları, onu çok bitkin ve acılar içinde kıvranır durumda buldular.
Byrd, bu gezisinde de Güney Kutbu’nda iki yıl kaldıktan sonra 1935 yıllında Amerika’ya döndü.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Amiral Byrd - 1955

Byrd, 1938 II. Dünya Savaşı’nın çıktığı yıl, büyük bir kurulla Küçük Amerika’ya üçüncü gezisini yaptı. O yıl, büyük çaba harcayarak bulduğu yerlerde bulunan maden yataklarını saptadı ve haritalarını çizdi.
II. Dünya Savaşı nedeniyle Byrd, gezilerine ve araştırmalarına yedi yıl ara verdi. Artık o Amerika’nın bir numaralı havacısı ve denizcisi olmuştu. Kendine “Amiral” ünvanı verilmişti. Herkes onun cesaretinden, bilgisinden
ve keşiflerinden söz ediyordu.
II. Dünya Savaşı sona erdikten sonra, Byrd Güney Kutbu’na dördüncü gezisini yaptı.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Richard Evelyn Büstü - McMurdo İstasyonu

Amerika hükümeti, 1946 yılında Güney Kutbu’nda jeolojik ve meteorolojik incelemeler yapmak üzere buraya kalabalık bir bilginler kurulu göndermeye karar verdi. Aynı zamanda bu kurul, Güney Kutbu’nda uranyum
madenini arayacaktı.

Amerikan hükümeti, bu büyük gezinin başına Amiral Byrd’ü geçirtti. Byrd, güney bölgesinde bir yıldan fazla kaldı. Beraberlerinde getirdiği insanları ve donanımı denedi. Bu deneme sonrasında taşıtlarda birçoğu parçalandı ya da buzlar arasında dondu.

İnsan, güçlük içinde dolaşabildiler. Artık penguenlerle Byrd’ün köpekleri arkadaş olmuşlar, birlikte dolaşmaya ve yaşamaya başlamışlardı.
Byrd ve arkadaşları, bu kez de 4.403.000 km karelik bir alanı bularak büyük başarılar kazandılar. 1947 Nisan’ında Amerika’ya döndüler.

Bu çalışkan adam, yalnız keşifler yapmakla, yeni yeni serüvenlere atılarak insanlığa hizmet etmekle yetinmedi. Aynı zamanda insanlara keşiflerini, deney ve incelemelerini anlatmak için çok değerli kitaplar yazdı.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bırd


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
GM Jose Raul Capablanca (1888 - 1942) Liaaa Sporcular 0 24 Mayıs 2012 15:42