[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bram Stoker'ın edebi eseri Drakula yayınlanmaden çok önceleri, vampirlerle ilgili dünya çapında bir takıntı söz konusuydu. Hem işkence eden hem de işkenceye maruz bırakılan vampirler çok popülerdi. Bıyıklı Eflak prensi Vlad Dracula da "kahramanca" Osmanlı akıncılarını durdurmasıyla ün yapmıştı.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Drakula'nın ismi ve başarıları tüm kıtada büyük yankı uyandırdı. Özellikle mahkumlara uyguladığı işkence şekillerine dair hikayeler tüm ülkelerde dillerden dillere aktarıldı. Bu işkence türleri arasında başını vurmadan haşlamaya ve diri diri gömmeye kadar pek çok yöntem bulunuyordu.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ancak, Drakula'ya "Tepeş" yani "Kazıklı" ünvanını kazandıran, ünlü infaz şekli oldu. Suçlular tahta bir kazığa oturtuluyordu. Kazık omuz hizasına kadar ilerliyordu. Oldukça acı veren bu yöntemin en zalimce tarafı bu kazığın hayati organlara zarar vermemesiydi. Yani kurban ölmeden önce 48 saat boyunca dayanılmaz acılara maruz kalıyordu.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dürüst olmak gerekirse düşmanların şişlenmesi Orta Çağ Avrupa'sında sıradışı bir olay değildi. Vlad'ın kuzeni Ştefan'ın cel Mare( Büyük Stefan) 2.300 Türk mahkumu 1473 yılında birbiri üzerine göbeklerinden çaprazlama olarak şişlediği bilinmektedir. Ve ardından kutsal bir kişi olduğu ilan edilmiştir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Drakula efsanesi 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet'in 90.000 kişilik bir oduyla Eflak'a sefer düzenlemesine kadar devam eder. Kuşatmayı başaran Osmanlı ordusunun morali, önceki ordu askerlerinin Eflak yakınlarındaki ormanda kazıklara oturtulmuş olarak bulunmasıyla ağır darbe alır. Tepeş'in birlikleri ise kılık değiştirerek ve gerilla taktikleri sayesinde morali bozulan Sultan'ın askerlerini uzaklaştırmayı başarır ve Sultan'a suikast düzenlerler. Ancak başarılı olamazlar ve aylar süren direnişten sonra geri çekilirler. Vlad'ın 20.000 Türk'ü kazıklara oturtarak öldürüldüğü bilinmektedir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

epeş halen Romanya'da bir kahraman olarak anılmaktadır. Günümüzde ismi ve resmi genelde vampir temalı tişörtler ve bardaklarda görülmektedir. "Drakula Kalesi turları" güney Transilvanya'da bulunan Bran Kalesi'ne düzenlenmektedir. Ancak Vlad'ın orada yaşadığına dair hiç bir bilgi bulunmaktadır. Hatta o topraklara ayak basmış olduğu bile şüphelidir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Poienari, 1459 yılında kazıklara oturtulayı bekleyen Türklerin esir tutulduğu kalenin yıkıntıları üzerine inşa edilmiş ve oldukça korunaklı bir kaledir. Stratejik olarak da bölgenin korunmasını sağlayabilecek bir bölgededir. Osmanlı akınları sonrasında dayanamayarak kaçmak zorunda kalan Drakula'dan sonra da uzun yıllar kullanılmasına rağmen kale aslında terk edilmiştir. 1888 yılında ise büyük bir bölümü çökmüştür. Geride kalan; yarısı restore edilmiş, büyük yıkıntılara sahip ancak bir şekilde ihtişamını korumayı başarmış bir kaledir. Kaleye çıkmak için ise 1480 basamak çıkmayı göze almak gerekmektedir.