IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07 Ocak 2022, 21:29   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Piraye Öldü Aşkından, Yine de Dönmedi Nazım'a




Şüphesiz ünlü şair Nazım Hikmet’in birçok aşkı olmuştur, ama aralarında biri vardır ki bir ömre bedeldir. Bavullar dolusu mektuplar az gelmektedir. Adı Piraye’dir… Nazım’ın en uzun süre evli kaldığı kadındır Piraye.

Piraye, Nâzım’ın kız kardeşinin arkadaşıdır. Kocasından ayrılmış; iki çocuk sahibi dul bir kadındır. 1935 yılında kimseye haber vermeden evlenip İstanbul’a yerleşirler.

Ama bir türlü gün yüzü göremezler. Nâzım Hikmet’in mahpusluk günleri başlayacaktır. Şair, o kadar çok şiir yazmıştır ki Piraye’ye… O kadar çok mektup yazmıştır ki, “Karıcığım, canım karıcığım” diye başlayan… Misal, “Karıcığım, bu seferki ilk mektubuma senin için yazdığım bir şiir ile başlıyorum: Saat dört yoksun, saat beş yok/ Altı, yedi ertesi gün ve belki kim bilir… Hapishane avlusunda bir bahçemiz vardı. / Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı./ Gelirdin, yan yana otururduk, kırmızı ve kocaman muşamba torban dizlerinde…”

Şiir bu duygu haliyle devam eder ve mektup şöyle sonlanır: “Kuzum karıcığım, bu şiirleri iyi oku… Yazdıklarımın en ustaları değilse de en yalansızlarıdır. Seni nasıl yalansız, süssüz, sanatsız seviyorsam, bunlar da öyle…”
Her güzel şey gibi, Nâzım-Piraye aşkı da bir gün aniden bitiverir. 1946 yılında Bursa Hapishanesi’nde yatarken, dayısının kızı Münevver’in ziyaretleri sıklaşmıştır. Artık Nâzım Hikmet ile Münevver’in aşkıdır gündemde olan… Şair mektup yazar Piraye’ye ve anlatır durumu tüm açık yürekliliği ile… Piraye Hanım yıkılır ama kimseye belli etmez. Bu arada Münevver de evli ve bir çocuk sahibidir. Kocası ayrılmak istemez. Nâzım Hikmet, tam da o günlerde bir mektup yollar Piraye’ye ve şöyle der: “Yeryüzünde hiçbir insan, hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır. Bütün bunlara rağmen gel. Sana ‘gel’ diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam, ne halt edeyim, öyleyim işte. Fakat gel. Ve benden nefret ederek, beni hor hakir görerek de olsa, beni bir daha yalnız bırakma!”

Gelmezse intihar edeceğini söyleyen mektuplar yazar karısına… Haberler gönderir. Piraye dayanamaz gider sonunda. Daha sonra da Nâzım Hikmet, Piraye için yazmaya devam eder. Nâzım bir ara açlık grevi yapar mahpushanede ve rahatsızlandığı için hastaneye kaldırılır. Bu durum aslında Piraye Hanım’la sonun başlangıcı demektir. Özel bir bağışlanma bekleyen şair, serbest bırakılacağını düşünmektedir; bu arada Münevver Hanım’la görüşmelere de başlamıştır. Piraye Hanım anlar durumu, ama yine de hastaneye gider ve çıktığında evine gelebileceğini söyler Nâzım’a… Tam bu konuşma sırasında, görüşme odasının kapısı açılır ve içeriye Nâzım’ın kız kardeşi ile Münevver Hanım girer. Şair son derece sevimsiz bir durumda kalmıştır. Piraye Hanım derhal çıkar odadan. Bu Piraye ile Nâzım’ın son görüşmesi olur. Nazım’ın 1933’den 1950’ye kadar 17 yıl boyunca kendisine yazdığı mektupları, Piraye bir tahta bavulda sakladı.

Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır.
Buruşuyor hala gelmeyen mektup avucumda.
Yürek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak uğurlanır.
Benim bağırasım gelir: -“Pîrâye, Pîrâye!..” diye
Nazım Hikmet 1945,

Hapisteyken Nazım’ın belki de tek tesellisi Piraye’ye olan aşkı oldu ve ona en güzel mektupları ve şiirleri o zaman yazdı. Piraye’nin düşüncesinin bile kendisini ne derece hayata bağladığını anlatır Nazım bu satırlarda;

Seni düşünmek güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum…
Nazım Hikmet 1945

Piraye’ye yazılan mektuplardan…

“Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim.
çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek,
üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir.”

“Sen meğerse nasıl her şeyimmişsin benim. Seni sevmek benim içimde toprağı, suyu, güneşi, hayatı ve fikri sevmekle birbirine karıştı.
Sen ciğerimdeki nefes, gözlerimdeki ışık, kalbimdeki çarpıntı ve beynimdeki düşünce gibisin.
Neyi düşünsem, seni düşünüyorum. Neyi görsem, seni görüyorum.”

“Herkese selam, sana hasret…”

__________________
Sanalı Bıraktım
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
piraye öldü aşkından, yine de dönmedi nazım'a


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Piraye'de Nazım Olmak Sarya Kitap Tanıtımları 0 13 Mart 2021 11:19
Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri (Tarihleri İle) - Nazım Hikmet Ran Elysian Şairler ve Şiirleri 0 06 Mayıs 2014 19:38
Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - Nazım Hikmet Ran Elysian Şairler ve Şiirleri 0 06 Mayıs 2014 19:26
Nazım Hikmet Ran - Piraye'ye MektupLar... Sevda Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 18 Mart 2011 00:50
Nazım Hikmet’in Büyük Aşkı Piraye AngeLus Kültür ve Sanat 0 14 Ekim 2009 10:18