IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

22Beğeni(ler)

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 09 Mart 2010, 13:52   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Felsefik Hikayeler




"Kapıyı hızlı çarpıp çıkma. Geri dönmek zorunda kalabilirsin" demiş büyüklerimiz...

"Kapıdan kapıya değişir" diye düşünebilirsiniz. Değişmez aslında.
Öfke, hırs ya da intikam, kalbinizi kapının çarpma hızından daha hızlı çarpar.

Sevgilinizi, işinizi ya da en iyi arkadaşınızı terk ederken çarptığınız kapılar aynıdır.
Hepsinde geride bıraktığınız insanlar vardır. Onları“sizsizliğe” mahkum edip mutlu olurken, farkında olmadan kendinizi de onlardan “eksiltmiş” olursunuz.

Bazen çarpma öncesinde “neden” sorusu gelir. Gelmezse bilin ki çarptığınız kapı bir daha size hiç açılmayacaktır.
Hayat politika gibi değildir. Pişkinlik ve yüzsüzlük kaldırmaz.
Pişmanlığa bile esnekliği çok azdır.
Terazisi, “ çıkarlardan” çok,“duygularla” tartar.
Kefe'nin birine kırık bir kalp koyduğunuzda, diğerine ne koyarsanız koyun dengelemez.
Kalp cam gibidir. Kırıkları yapıştırsanız da izleri yok edemezsiniz.


Sevgilinizi, “sevgisizlikten” değil,“bencillikten” terk ediyorsanız, bundan sonra çarpacağınız daha çok kapı var demektir.
Her “çarpıntı” hayatınıza attığınız bir çarpıdır. Bu çarpı, matematikteki görevini üstlenip “artırıcı” etki yapmaz. Görevini, “eksi”ye devreder.

İşyerinizi, yeni bir iş bulduğunuz için terk ediyorsanız, kapıdan girerken verdiğiniz sözleri hatırlamanız gerekir.
Kimse hayatını aynı işyerinde geçirmek zorunda değilse de, sözlerini tutmak zorundadır.
Tabi bu sözleri tutmak kendi elinde olduğu sürece...

Yasal zorunlulukları bir kenara atın. Patronun sizi Pazartesi çağırıp, Salı günü atma lüksünü de...
Patron sizi gönderirken, geride kalanların durumundan çok kurumun devamlılığını düşünür.
Kurum yoksa iş de yoktur.
Hedeflenen satışa, kâra ve verimliliğe ulaşmadıkça Pazartesi-Salı döngüsünden sıyrılmak da mümkün olmaz.

Siz giderken durum biraz daha farklıdır.
Sevgilinizi terk etme nedeniniz işiniz için de ortaya çıkarsa“çarpı” işaretinin “eksiltici”etkisi bir kez daha devreye girer.
Elinizdeki işleri devretmeden, geride kalanları zor durumda bırakarak “çarparsanız” bu kez birden çok kişiyi hayatınızdan eksiltirsiniz.


En iyi arkadaşınızı terk ediyorsanız vay halinize.

Kaç kişinin “en iyi” arkadaşı vardır?

“En iyi” arkadaşı edinmek kaç yıllık emek ister?

“Kaç yılda” edinilen “en iyi” arkadaş, “kaç saniyede” harcanır?

“En iyi”nin boşalttığı yeri doldurmak için kaç tane“iyi” gerekir?


Kapıları çarptıktan sonra kafayı çarpmamak için düşünmekte fayda var.

alıntı

 
Alıntı ile Cevapla

 

Etiketler
felsefik, hikayeler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Önerileriniz... (Felsefik Kitaplar) SimHa Felsefe 0 06 Şubat 2018 21:42
Resulullah'tan Hikâyeler - Peygamberimizden hikayeler Luthien İslamiyet 0 15 Eylül 2014 00:40
Bilgelere Sorular ve Cevapları (Felsefik) Ecrin Felsefe 0 29 Temmuz 2012 23:48
Resimli Felsefik Sözler. Afrodit Felsefe 0 23 Ağustos 2010 01:23
Güzel Bir Felsefik Hikaye Hesna Felsefe 0 23 Ocak 2010 14:24