IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14 Nisan 2011, 12:51   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yaygın Anksiyete Bozukluğu




Yaygın Anksiyete Bozukluğu Kliniği: Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB-Generalized Anxiety Disorder) hem fizik hem de ruhsal semptomlarla karakterizedir. Ruhsal belirtiler çoğu zaman tabloya ağırlıklarını koyan belirtilerdir. Kaygılı beklenti (antisipatuvar anksiyete) tekrar edici kaygı verici düşünceler irritabilite konsantrasyonda azalma ve huzursuzluk ruhsal belirtileri oluşturur.
Fizik belirtiler iki kaynaktan köken alır. Birincisi kas gerginliği ikincisi otonomik aşırı uyarılmışlık hali. Kas gerginliği tremora ve özellikle sırtta omuzlarda kas ağrılarına neden olur. Ayrıca gerginlik tipi başağrılarına yol açar. Otonom aşırı uyarılmışlık hali tüm sistemleri etkiler. Hızlı soluk alıp verme nefesin tıkanma hissi kalp çarpıntısı fizik belirtiler olarak sık rastlanır ve bu fizik belirtiler hastanın doktora gitmesine sebep olur. Bu sebeple hastalar psikiyatri yerine diğer branşlardan yardım ararlar. Klinik tablosu çok çeşitlilik gösterdiğinden ve sıkça diğer medikal ve psikiyatrik hastalıklarla birarada oluşundan dolayı tanılaması zor olan bir bozukluktur. Son yıllarda panik bozukluk hakkındaki bilgilerimiz daha net hale geldiği için Yaygın Anksiyete Bozukluğu DSM-III-R dan itibaren panik ataklarının olmadığı bir tablo olarak betimlenmeye başlamıştır. DSM-IV de (TABLO ???) psişik belirtilere (örneğin endişe ve kaygıya) daha fazla ağırlık verilmiş ve bedensel ve otonomik (terleme kas gerginliği gibi) belirtilere daha az vurgu yapılmıştır. Otonomik uyarılmışlık hali distort bilişsel süreçler ve zayıf başa çıkma stratejileri bu bozukluğun üç ana ruhsal belirti kümesini oluşturmaktadır. Bir hastaya YAB diyebilmek için endişe-kaygı halinin diğer belirtilerle birlikte en az 6 ay sürmesi ve hastanın yaşamını ve işlev düzeyini etkilemesi gerekmektedir. Bu hastalar yaşadıkları ruh halini çoğunlukla “sürekli gergin-sinirli-kaygılı bir haldeyim. Neden olduğunu da bilmiyorum. Aklıma gelen herşey için kaygılanacak bir neden buluyorum” şeklinde ifade ederler. Sorulduğunda veya kendiliğinden “kötü bir haber alacak gibi hissetme” dile gelen sık yakınmalardan biridir. Bu hastalarda uyku bozukluğu ishal çarpıntı hava açlığı karın ağırısı baş ağırsı veya göğüs ağrısı-yanması bedensel belirti profilini oluşturur. Bu bedensel belirtilerin biri veya birkaçı çoğunlukla ruhsal belirtilere eşlik eder.
DSM-IV ölçütlerine göre YAB’nun en önemli özelliği klinik düzeyde rahatsızlık yaratan yaygın ve birçok olay ve aktivite ile ilgili (örn. iş sağlık okul) kontrol edilemez kaygıdır. DSM-IV deki bu kriter gündelik yaşamda normal olarak hissettiğimiz kaygıdan patolojik olan kaygıyı ayırdetmek için düzenlenmiştir. Bu ayırdetme kaygı süreçleri ile ilgili birtakım özellikleri (örn. sıklık algılanan kontrol edilebilirlik) olduğu kadar kişinin yaşamı üzerine yaptığı etkinin boyutlarını da dikkate almaktadır. YAB’deki kaygının en önemli özelliği kaygı odağının diğer anksiyete bozukluklarında olduğu gibi bir tek alanla (örn. topluluk içinde küçük düşme gibi) sınırlı kalmamasıdır. Bu dışlama kriteri YAB için önemli bir kriterdir.
Vaka-1
Fatma 30 yaşında ev hanımı cana yakın bir insan ancak çevresinde arkadaşlık edebileceği insan yok. Biraz yalnızlık hissettiği anlaşılıyor. Kliniğe yaşadığı endişe kaygı hali nedeniyle başvurdu. Hayatının kontrolünün kendinde olmadığı duygusuna kapılmıştı. Sanki her an kötü bir haber alacak gibi hissediyor tedirginliği hiç azalmıyordu. Sürükli içi kıpır kıpırdı ve çoğu zaman kapı veya telefon çalsa heycanlanıyor çarpıntısı oluyordu. Son zamanlarda çok sık tuvalete gidiyordu ağzı kuruyordu. Eşi en sonunda onun doktora gitmesini kabul etmişti ama hasta eşinin kendi durumunu anladığını düşünmüyordu. Görüşme sırasında hastanın eşi herkesin bu kadar sıkıntısı olabileceğini hastanın buna aldırış etmemesi gerektiğini söylüyordu. Hasta tam bu sırada hafif ağlamaklı lafa girdi ve “Ben eskiden böyle değildim doktor bey. Şimdi herşey sinirime dokunuyor dayanamıyorum eşimin benim durumumu anlamadığını biliyorum ama buna alışığım. Ben bu halimden yoruldum aklıma çocuklar geliyor başlarına birşey gelmiş olacağını düşünüp kaygılanıyorum ev işlerini düşünüyorum bitiremeyecekmişim gibi hissediyorum telefon çalsa kalbim ağzıma geliyor uykumda silkiniyorum biryerden düşüyor gibi hissediyorum uyanıyorum evin içinde geziniyorum işi gücü bıraktım bu tedirginliğimle uğraşıyorum. Bir türlü yatışmıyor bu halim. Zaman eskisine göre daha hızlı akıyor da ben arkasından yetişmeye çalışıyorum sanki.” şeklinde şikayetlerini özetledi. Fatmanın bu şikayetleri daha önce hiç olmamıştı son 7 aydır zaman zaman azalsa da bu şikayetleri sürüyordu.
Vaka-2
Sedat 29 yaşında bir yıllık evli. Eşi Sedat’ın evlendikten 6 ay sonra başlayan tedirginlik ve sinirlilik nedeniyle doktora gitmesini istemişti. Evde eşine insanın soluk alıp da yetmediğinde yaşadığı türden göğsünde ve epigastrium bölgesinde hissettiği sıkıntı ve yanmadan söz ediyordu zaman zaman. Sık sık çarpıntı ve avuç içlerinde terleme oluyordu. Son zamanlarda heycanlı bir hali vardı bir işi bırakıp öbürüne başlıyor sürekli birşeyler atıştırıyor tüm telefonlara o koşuyordu sabahları işine yetişemeyeceği endişesi faturaların yatırılmasına ilişkin aceleciliği Sedatın önceki kişiliğine uymuyordu. Sadece akşamları bira içtiği zaman bu hali biraz yatışıyordu o zaman biraz keyfli rahat konuşkan oluyordu. Kendisi son dönemde yaşadıklarını “Aslında biraz iş dolayısıyla gerginim yetişmesi gereken işler var ama yetişmeyecek gibi geliyor. Bu yüzden biraz tedirginim herhalde. Yetişmez de iş yerinde sorun yaşarım diye korkuyorum. Çalıştığım yer özel bir şirket. Eğer iyi bir performans göstermezsem sonumuz hayırlı olmaz. Hakikaten rahat bir adamken endişeli biraz ürkek her an başıma birşey gelecek gibi hisseder oldum. İşimden olacağım ne bileyim birşeyler olacak da evde ailemde hiçbirşey yolunda gitmeyecek gibi sanki. Eşimi de kırıyorum bu arada ama o çok rahat görünüyor bankaya kredi borcumuz var mesela taksin günü geçecek faiz yazacak diye ödüm patlıyor. Onun umrunda değil. Bu da benim sinirime dokunuyor. “ şeklinde ifade ediyordu.
Evliliği ile ilgili bir sorundan söz etmiyordu. 6 aydır iş yerinde iyi gitmeyen birşeyler vardı ancak buna çok aldırmadığını söylüyordu. Buna karşın eşi bir dönem hep işinden söz ettiğinden ve kendisinin de bundan sıkıldığından dem vurmuştu. Hasta 3-4 aydır işiyle ilgili sorunları eve getirmiyordu.

Tablo- DSM-IV Yaygın anksiyete bozukluğu ölçütleri
A. En az 6 ay süreyle hemen her gün ortaya çıkan birçok olay ya da etkinlik hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı anksiyete ve kaygı (endişeli beklentiler) duyma (evham)
B. Kişi kaygısını kontrol etmeyi zor bulur
C. Anksiyete ve kaygı aşağıdaki altı semptomdan üçüne ( ya da daha fazlasına) eşlik eder (son 6 ay boyunca hemen her zaman en azından bazı semptomlar bulunur) Not: Çocuklarda sadece bir maddenin bulunması yeterlidir.
(1) huzursuzluk aşırı heyecan duyma ya da endişe
(2) kolay yorulma
(3) düşüncelerini yoğunlaştırmada zorluk çekme ya da zihnin durmuş gibi olması
(4) irritabilite
(5) kas gerginliği
(6) uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da sürdürmekte güçlük çekme ya da huzursuz ve dinlendirmeyen uyku)
D. Anksiyete ve kaygı odağı bir Eksen I bozukluğunun özellikleri ile sınırlı değildir örn. anksiyete ya da kaygı bir panik atağı olacağı (panik bozukluğunda olduğu gibi) genel bir yerde utanç duyacağı (sosyal fobide olduğu gibi) hastalık bulaşmış olma (obsesif kompulsif bozuklukta olduğu gibi) evden ya da yakın akrabalarından uzak kalma (ayrılma anksiyetesi bozukluğunda olduğu gibi) kilo alma (anoreksiya nervozada olduğu gibi) birçok fizik yakınmanın olması (somatizasyon bozukluğunda olduğu gibi) ya da ciddi bir hastalığın olması (hipokondriazisde olduğu gibi) ile ilgili değildir ve anksiyete ve üzüntü sadece travma sonrası stres bozukluğu sırasında ortaya çıkmaktadır.
E. Anksiyete kaygı ya da fizik yakınmalar klinik açıdan belirgin bir strese ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.
F. Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir ilaç tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun (örn. hipertiroidizm) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir ve sadece bir duygudurum bozukluğu psikotik bir bozukluk ya da yaygın bir gelişimsel bozukluk sırasında ortaya çıkmamaktadır.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
anksiyete, bozukluğu, yaygın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu) PySSyCaT Sağlık Köşesi 0 24 Ekim 2014 22:16
Yaygın Anksiyete Bozukluğu KarakıZ Sağlık Köşesi 0 02 Eylül 2011 22:09
Yaygın Anksiyete Bozukluğu KarakıZ Sağlık Köşesi 0 02 Eylül 2011 20:20
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi Melodram Felsefe 0 14 Nisan 2011 12:53
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Nedenleri Melodram Felsefe 0 14 Nisan 2011 12:53