IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ağustos 2011, 14:50   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Küreselleşen Sorunlar Karşisinda Kant Etiği




Tüm bu eleştirilere karşın, Kant�ı yine de önemli veya vaz geçilmez kılan şey, onun teorik ve pratik felsefeye ilişkin söylediklerinin felsefede bir dönüm noktası ya da �Kopernikosçu bir devrim� oluşturmuş olması. Bu nedenle hem onu sert bir biçimde eleştirenler hem de onun yolunda yürüyenler onun düşüncelerini görmemezlikten gelemiyorlar.
Onun teorik ve pratik akla ilişkin düşünceleriyle hesaplaşma, yeni yollar açmanın, yeni düşünceler geliştirmenin bir önkoşulu gibi. İşte bu nedenle Kant�ın düşüncelerinin felsefede önemli bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkün. Onun söylediklerini benimseyerek veya eleştirerek ama onun çizgisinde felsefe yapanlarla, ona köktenci bir biçimde karşı çıkanların üzerinde uylaştıkları tek nokta da bu belki.

Immanuel Kant�ın felsefesine ilişkin bu genel saptamalar onun etiği içinde geçerli. Üzerinde yoğun tartışmaların bugün de sürdüğü bir görüş Kant etiği. Farklı anlama biçimlerinin yan yana varolduğu, ezbere ve toptancı değerlendirmelerin ciddi değerlendirme ve eleştirilerden çok daha fazla olduğu, bu nedenle de övgülerden ziyade eleştiri oklarının kendisine yöneldiği bir etik görüşü bu. Öte yandan ona şu ya da biçimde göndermede bulunmayan, onu yürüttüğü tartışmada hiç hesaba katmayan bir etik yazısına rastlamak da oldukça zor. Ona en karşıt konumu oluşturan ya da oluşturduğu düşünülen Yararcılık ve Analitik Etik gibi etik görüşler bile onunla ilgi kurarak ve onda gördükleri yanlışlardan yola çıkarak, ondan farklılıklarında kendilerine bir temel, bir varlık dayanağı bulmaya çalışıyorlar.


Tartışım (Diskurs) Etiği (Karl Otto Apel ve Jürgen Habermas) ve Değerler Etiği (Max Scheler ve Nicolai Hartmann) gibi Kant etiğine nispeten daha yakın duran etik görüşler ise onda önemli buldukları yanlar kadar ona yönelttikleri eleştirilerle ya da onda buldukları yanlışlıkları dile getirerek kendi yollarına gidiyorlar.


Bugün yaygın etik tartışmalarının bir tarafında hep Kant etiği var. �Kant mı, Aristoteles mi?�, �Kant mı, Hegel mi?� sorusu, etikte bugün de yaygın bir biçimde soruluyor. Hegel�in Kant etiğine eleştirileri dile getirilerek ya da Hegel�e ve Aristoteles�e dayandırılan bakış açılarıyla Kant etiği eleştiriliyor. Max Weber�in zihniyet (niyet) etiği ile sorumluluk etiği arasında yaptığı ayrıma dayanarak, Kant etiği ve benzeri etiklerin salt bir zihniyet (niyet) etiği olduğu söyleniyor. Onun eylemin sonucunu hiç dikkate almadığı, bu nedenle de bir sorumluluk etiği olmadığı iddia ediliyor. Deontolojik etik sayılan Kant etiği teleolojik etiklerin karşısına konuyor. Doğanın ya da canlılığın da bir yeni bir etik sorumluluk kategorisi sayılmasıyla, etiğin Kant�ta olduğu gibi insan varlığıyla sınırlandırıp sınırlandırılmayacağı sorgulanıyor.


Bugün etikte insanmerkezcilik ya da etiğin insanmerkezci mi yoksa canlımerkezci mi olacağı sorusu, önemli tartışma konuları arasında yer alıyor. Kısaca yaygın etik tartışmaların bir ucunda hep Kant etiğiyle ya da Kantçı etik düşüncelerle karşılaşıyoruz. Bu nedenle Kant�ın düşüncelerinin şu ya da bu biçim de yer almadığı bir etik tartışmaya rastlamak biraz zor

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
etiği, kant, karşisinda, küreselleşen, sorunlar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
OSMANLILAR KARŞISINDA Desmont Tarih 0 14 Kasım 2014 18:56
Dinlerin Etiği Olarak Laiklik Kalemzede Felsefe 0 20 Eylül 2011 01:29