IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ekim 2011, 10:38   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ruhun Kimyası.




Kusursuzluğun Avuncundaki Zihinlere
Rönesans Huzmeleri Altında Romantik Dönem Dersleri: PRELÜT

‘‘Sıradana gizemli bir görünüş, sonluya sonsuz bir anlam verdiğimde, onu romantikleştiririm…’’

Böyle bir başlık ve böyle bir giriş ile başladığımız bu hikâyede tabi ki sıradan / alışılagelmiş bir şey değil “Bir Özge Masal” anlatacağız… Bu özge masal, zaman kavramını değer olarak aldığımızda, bizden uzak olmayan bir zaman diliminde(1750–1850) geçiyor...
Öyle bir devir ki, insanların 18'ini doldurmadan, nesillere yön verecek ve asla değerinden bir şey kaybetmeyen, en az üç kitap yazdıkları, yine 20'li yaşların ortalarında haklı meziyetler ile prof. unvanı aldıkları bir çağ...

Düşünmeden edemiyor insan, neye inanmışlardı dersiniz? Çizgiyi bir adım öteye, bir adım öteye, bir adım daha ileriye atarken neye inanıyorlardı diye evet, sormadan edemiyor insan... Belki Süpermenlere gerçekten inanıyorlardı! Hani küçüklüğümüzden beri aile bireylerimiz başta olmak üzere tüm yetişkinlerin söz birliği etmişçesine öğütledikleri "unutma ki hiç kimse mükemmel değildir" sözünü duymamışlardı! Kim bilir!

Hikâyemiz bu minval üzere devam edecek, yalnız burada yaşam öyküleri sıralamayacağız; zira bu tarih kitaplarında yeterince yapılıyor… Biz sadece o muhteşem hayatlara şöylece bir ‘dokunacağız’, tatmak, anlamak için…
Bu doğrultuda sormak gerekirse, ne idi Romantizm?

“Romantizm eleştiri çağının çocuğuydu ve değişim onun doğumundan sorumluydu ve kişiliğinin işaretiydi. Romantizm yalnızca yazın ve sanat alanında değil; imgelem, duyarlılık, beğeni ve düşüncelerde de değişimdi. Romantizm bir ahlâktı, bir kösnüydü, bir siyasetti, bir giyinme tarzı, bir yaşam ve ölüm biçimiydi. Asi bir çocuk, Romantizm ussal eleştirinin bir eleştirisiydi.” der, Octavıa Paz…
“Romantizm'de varolana karşı hoşnutsuzluk, düzen içinde sıkıntı duymak, kutsallığa, sonsuzluğa ya da başka şeylere yönelik sevgi söz konusudur. 18. Yüzyılın sonlarından 19. Yüzyılın ortalarına kadar süren romantizm kendini edebiyatta, felsefede, sanat ve müzikte göstermiştir. Romantikler uzak ve ulaşılamaz olanın özlemi içindeydi. Bu özlem geçmişe yönelik olabileceği gibi uzak doğu kültürlerine de duyulabiliyordu. Romantikleri gece, alacakaranlık, düşler, doğa, eski uygarlıklardan kalıntılar ve doğaüstü şeyler de çekiyordu. Varolanın karanlık yanıyla, kasvetli, gizemli, esrarengiz ve gizemli olana ilgi gösteriyorlardı. Romantik kişi kendi varlığında kendini uyumsuz, aykırı biri olarak duyumsar. Romantizmde yaratıcılık ve bireyselliğin vurgulanması söz konusudur.”

Bunlar, detayına inildiğinde, gündelik hayatın yapışkan ve boğucu ilerleyişindeki o çözümlenemeyen usancın üstesinden gelebilecek anahtarlardır... Sanıldığının aksine yaşamdan kopuş değil; kendi içinde tüm afakanlarını öldürmüş bir dimağ, bu yaşantısı içerisinde her hareketinden gizemli bir keyif alacaktır... Böylelikle Romantik bir düşüncenin merkezinde uzayıp giden hayat, büyülü bir atmosferde geçmiş olacaktır...

Tüm varoluşumuzun canlı görüntüsü de burada gizli olmalı!
Her ne kadar bir Romantik Dönem özdeyişi “İşsizlik dehanın ideali, tembellik Romantizmin özüdür” olsa da, o Romantikler ki, ‘deha’larının getirisi olan zihinsel yoğunluklarının ötesinde, bu dünyadaki günlük meşgalelerinde de olağanın ötesinde bir beceri sergilemişlerdi... Bu slogan daha çok ince bir ironidir olsa olsa...

Bu uzun soluklu araştırmaya yeltenmemin nedeni ‘Romantizm’ kavramının günümüz insanı için ne kadar çarpıtılmış bir anlamı/yönelimi ifade ettiğini vurgulamak ve aynı zamanda bu kavramın kuramsal altyapısını yeniden belirleyip en azından bir kavramın daha anlamından uzaklaştırılıp popüler kültürün ucuz düşünce atmosferinden kurtarılmasını sağlamak…
Bunu yaparken de tüm notlarımın altına düştüğüm sloganı yinelemem gerekirse, bu: “Popüler Kültürün Gelişimi ve Daha Anlaşılabilir Bir Dünya İçin”…

Bu giriş denemesinde, “Tarihin Bir Bölümüne Yeniden Bakmak” olarak adlandırdığım bu çalışmada Romantiklerin sonuna da değinmek gerek; Usçuluğun o çılgınca deliliğine yenilen sonuna:
Tıpkı başlangıcı gibi bitişi de tuhaf öykünün; yerkürenin böyle bir devir yaşantıladığına inanmak istemiyor bellekler... Her Romantik söz birliği etmişçesine kendi çizdikleri yollarda hayatlarına tekrar kendileri sınır çektiler bir bir... Hepsi mi? Hayır... Evet, ama hepsi! Çizgiyi ebediyete çekmeyenlerse 30'lu yaşlarından sonra romantik olmaktan vazgeçtiler, Goethe gibi... Kısacası tüm Romantikler 30’undan gün almadan bir şekilde veda ettiler bu yaşama…
Sonraları, bu dönemin bir ‘son’ değil bir başlangıç olduğu anlaşıldı: Zira sürüp giden bir şey vardı hala, o çağı bilenlerin özlemleri... Sokağa her adım atışlarında gözleri bir "Ayaklı Kütüphane, bir Romantik" arar, durur oldu, o çağın özlemiyle... İşte bu nedenledir ki bu özge masal:

Realitelerini Düşlerinden Yaratanlara Adanmıştır...

DipNot: Yararlanılan kaynak dizini en son ders işlendikten sonra verilecektir…

Son Dipnot: İşte size answer; ne, nasıl, biri bana anlatsın ve benzeri sorular için bir kaçış düşüncesi olmasını umarım bu başlık altında sıralanacakların...
Tüm o gezegenleri çarpıştırıp yok etme hülyasına karşın bazen böyle iyi de olabiliyorum işte kahretsin...


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kimyası, ruhun


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Akdeniz'in kimyası değişiyor Aze Haber Arşivi 0 22 Eylül 2011 09:06
Ruhun Irkı Yok! Kalemzede İslamiyet 0 25 Temmuz 2011 15:06
Ruhun Irkı Kalemzede İslamiyet 0 25 Temmuz 2011 14:14
Aşkın Kimyası ve Doğası Candy IF Ekstra 0 21 Ocak 2011 03:05