Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


2000 yılından bu yana yeni Ateizm düşünceleri doğdu. Bu doğuşun nedeni ise Ateizm'e karşı olan yeni düşünceler. Bu düşünce açıklamasını tıpkı dinozorların bir birbirine av olmaması için büyümelerini örnek verebilirz. Ateizm ve Teizim birçok ortak demagojide bulunmaya başladı. Bunlardan biri ise Albert Einstein'ın Ateist olduğu yada bir Teist olduğudur. Bu tamamiyle demagojidir, çünkü Albert Einstein bir panteist ya da deist olduğu düşünülür. Ama bir çok insan Albert Einstein'ın bir panteist olduğu kanatindedir. Ateistlerin Albert Einstein'ı Ateist yapmasının çıkış noktası ise Albert Einstein ölmeden 1 yıl önce yazdığı mektuptur. Albert Einstein aslında bu mektubunda sadece dinlere inanmadığını söylüyordu. Bu yazı onun Ateist olduğu anlamına gelmez bile. Teistler ise onun Tanrı'ya inanarak konuşma yaptığı için onun bir teist olduğunu savunanlar çıktı. Ama bu da bir başka demagojidir. Yani kendinizi düşünün, ömrünüz 60 yıl olsun 50 yaşınıza kadar inançlı bir insansınız daha sonra ki 10 yıl boyunca ateist olun. Ama ilâhiki o insanı teist yapacaksanız son 10 yılını hyatından atın, işte size kanıt! Aslında ateizimde, teizimde bu konuda demagoji yapmaktadır. Gariptir ki bana ve bir çok kişiyi evrimi sevdiren bir zooloji profesörü olan Richard Dawkins, de bu Albert Einstein demagojisine bulaşmıştır. İslamiyet ve hadis meselesine gelirsek, bu bir demagoji midir? Ama bu hadis meselesi çokta önemli diğildir. Kurân'da bilim adı altınta bir çok döküman bulunur ve bu dökümanları yazan ve onaylayan seven insanlar o zamana ait bilimdışı hadisleri onaylamazlar. Olaya bakış açıları sizce doğru mu? Eğer bu bilim dışı hadisler İslâmiyetin doğduğu zaman İslamiyete zarar verecek olsaydı, evet o hadis zararlı olacaktır ve uydurulmuşda olacaktı ama hadisin zararı yoksa o hadis uydurulduğuna neden inanalım. Ayrıca Kurân'ı bilimle uyuştuğuna inanıp o hadisin uydurulmuş olduğana inanmakta kendi açısından taraflı bir bakıştır. Ama Ateistlerin genellikle inandığı öyle bir hadis varki bu Hz.Muhammed'in 9 yaşındaki Aişe ile ilişkiye girmesidir. Bu bence ateizimin attığı bir çamurdur ve bir safsatadır. Hem ayrıca bilimdışı hadisler bulunurken bu hadislere karşılık neden bilim içeren hadis yok? Bu konuda İslamiyetin bir diğer iddası İbn-i Sina gibi insanların müsliman olmasıdır. Bu aslında olaya nasıl bakmanız gerektiğni ben söyleyemem ama sorulması gereken bir çok soru var ve birde örnek var. Örnek: Darwin okul yıllarında bir hıristiyandı ama bilim onu AGNOSTİSİZM taraftarlığına soktu. Artık o tarih ve doğal seçilimi iyi bildiği için AGNOSTİSİZM'i seçecek ve dinlerin Tanrı trafından bırakılmadığına ve Tanrı'nın var olup olmayacağının asla bilinemiyeceğini savundu. İbn-i Sina gibi islam bilginleri Kuran'dan bilim öğrenseydi bu gün İbn-i Sina tıp dehâsı olurdu, yani düşünsenize Tanrı Kurân'da uçaklardan tutun, diğer taşıma araçlarına, hasta tedavilerinin nasıl çözüleneceğine kadar bilgi verdiği idda edilir. Eğer İbn-i Sina Kurân'daki bilgilere ulaşsaydı onun deney yapmasına gerek kalmazdı, oysa ancak İslâm bilginleri bugünün ki bilimlerinin babası olabilir. Unutmayalım ki İbn-i Sina Gazzeliler tarafından kafirde görülmüşür. Öğretmenin Yunanlı bir Hipokrattır. Tanrı müslimanlara asla bilime yönelik teşviki olmamıştır. İslâmiyet bilimden mi yanadır? Bilime teşvik olayını bir çok islami yorumcu zümer 9'u örnek gösterir, ve bu zümer 9'u nedense kısa tutar ve kendi anlamına çeker. İslâmcı yorumcular zümer 9'u şöye açıklar: De ki; hiç bilenlerle bilmeyen olur mu? Ancak akıl sahipleri hakkıyla düşünür. Aslında ayetin bütünü şöyledir: Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak boyun büken, ahiretten çekinen, Rabbinin rahmetini dileyen kimse inkar eden gibi olur mu? De ki; Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alır. - Görüldüğü gibi aslında istedikleri gibi ayetleri sınıflandırı-yorlar. Bir diğer konu ise Kaan Göktaş'ın yazdığı Kurân açısından evrim teorisidir. Yazar bu kitabında çok demagoji yapmıştır. Secde suresinin 4. satırını şöyle yorumlamıştır; Allah dünyayı evreler halinde yaratmıştır. Halbuki surede geçen 6 günde yaratmışdır diye geçer. Evrimle yaratmak diye bir şey olmaz evrim kendi kendiliğinden gelişen yani bir canlının isteğine bağlı diyildir yada bir yaratıcının, doğal seçilim kördür. Unutmayalım.Tanrı evrimle diğil o canlıyı zorla dönüşütmüştür. Halbuki evrim kitleseldir ve akıllı bir tasarımcı izi bulunmayan teoridir. Örneğin düşünün dinozorları yaratmasının ne anlamı olabilir. Ya da kendini geliştirmeye çalışan canlılar soyu tükenmiş buda mı akıllı tasarımcı arattırıyor? Yazar birde bizim sperm ile yani homo sapiens'i içerecek spermi bulundurduğunu savunuyor. Bunuda çamurdan yaratmayka diğilde çamurun sperm olduğunu savunması, cennette susanmıyacağı için dünya üzerinde olayların olduğunu savunuyor. Yasak ağaç ise bir test. Bu tamamiyele demagojidir. Yani o zaman cennete ölü olarak gidiyoruz orada türlü sıvı içecekler var ölüysek ozaman ne gerek var bu tür şeyelere. Son olarak Kuran'ın dünaynın evrenin merkezini temsil eden bilim dışı suresini sunuyoruz. 83.Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakkında sorarlar. De ki: "Size, ondan 'öğüt ve hatırlatma olarak' (bazı bilgiler) vereceğim. 84.Gerçekten, Biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona herşeyden bir yol (sebep) verdik. 85.O da, bir yol tuttu. 86.Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin." 86.Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin." 87.Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır." 88. Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz." 89.Sonra (yine) bir yol tuttu. 90.Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

Genbilim