IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Ekim 2020, 21:24   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Siyaset Felsefesinde Modern Devletin Özellikleri Nedir? Ne Değildir?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Siyaset Felsefesinde Modern Devletin Özellikleri Nedir? Ne Değildir?

Mutlak devlet kuramcılarının devletin iktidarını sınırlamamış olmaları, bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getirir. Her şeyden önce tüm bu kuramcıların “Otorite” ve “İktidar” kavramları arasındaki ilişkiyi çözümleyemedikleri ileri sürülebilir. Otorite ve iktidar arasında, egemenliğin hangi yollardan kazanılmış olduğuna dayalı olarak bazı farklar bulunur. İktidar, yönetme gücünü gösterirken; “Yönetme hakkının yönetilenlerce tanınması ve kabul edilmesi” ise “Otorite”dir. Başka bir deyişle, otorite iktidarı meşru kılan, iktidar ve zorbalık arasındaki çizgiyi belirleyen toplumsal rızadır.

Otorite ve iktidar arasındaki ayrımlar dikkate alınarak bir değerlendirme yapıldığında, mutlak egemenlik savunusu yapan kuramcıların, siyasal iktidar ve zorbalık arasındaki farkları da ortadan kaldırdıkları ileri sürülebilir. Bu kuramcılar, fiziksel güç ya da korku nedeniyle gönüllü itaate dayandırdıkları siyasal iktidarı, aynı zamanda bir eşitsizlik üzerine inşa etmiş olurlar. Bu durumda cebir yoluyla iktidarı ele geçirmekle, halkın seçimleri sonucunda bir siyasal iktidar seçmek arasındaki farklar giderek yok olurken, aslında siyasetin de sonu gelir. Her ne kadar felsefe tarihi boyunca siyasetin anlamı ya da siyaset yapmaya güdüleyen faktörler, farklı düşünürlerce, farklı biçimlerde tanımlansalar da, bu tanımların ortak paydasını oluşturan “Eşitlik” ve “Özgürlük” kavramları, mutlak devlet savunucularının eserlerinde giderek görünmez olur ve siyasetin tanımı başka yan anlamlarda bulunmaya çalışılır. Çağdaş dünyada siyasetin özgül yöntemi olarak görülen ilişkisellik, mutlak egemenlik kuramcılarının eserlerinde bulunmaz. Mutlak egemenlik savunucuları için siyaset, Eski Yunan dünyasının büyük düşünürü Aristoteles’in ünlü Politika’sında olduğu gibi karşılıklılık gerektiren bir durum değil, bir bireyin uyruklarını yönetmesidir. İktidarın sınırlanmadığı durumlarda, “İktidarın Kötüye Kullanılması” ifadesi giderek anlamsızlaşırken egemenin her yaptığı doğru olarak kabul edilir.

“İktidarın Kötüye Kullanılması”nın engellenmesi, ancak iktidarın yetki ve etkinlik alanının sınırlanmasıyla olanaklıdır. Bu sınırlamanın günümüzde geçerlilik taşıyan biçimi “anayasal devlet” anlayışıdır. Mutlak devlet ve anayasal devlet arasındaki en büyük fark, her iki görüşün de devlete biçtikleri görevler yoluyla yapısında bazı farklılıklara yol açmalarından kaynaklanır. Mutlak devlet, az evvel de belirtildiği üzere, kendisini oluşturan bireylerden bağımsız, kendinde bir amaçtır. Oysa anayasal devlet, yurttaşlarına hizmet ettiği ve yurttaşlarının bireysel özgürlüklerini koruduğu ölçüde meşruluğunu koruyabilir. Yönetim biçimi her ne olursa olsun anayasal devlet, devlet iktidarının bireyler ve toplumun bütünü üzerinde uyguladığı gücün sınırlandırılmasını ifade eder. Devlet gücünün sınırını çizen bu anayasallığın kaynağı ise, artık egemenliğin monarkın şahsı ya da devletin yüce gücü değil, halkın kendisinde olmasıdır. Bu açıdan anayasal devlette, egemenlik ilkesi değişmiştir. Nitekim Jean Jacques Rousseau, ünlü eseri Toplum Sözleşmesi’nde “Güçlü olan, gücünü bir hak haline, boyun eğmeyi ise bir görev haline getirmedikçe, asla sürekli efendi olarak kalacak kadar güçlü değildir” diyerek (Rousseau, 2004: 18); siyasal iktidarın varlığını, ancak yönetilenlerin rızasına dayalı olarak sürekli kılabileceğine dikkat çeker.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Siyaset Felsefesinde Modern Devlet Nedir? Ne Değildir? Nasıldır? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:24
Siyaset Felsefesinde Devletin Ortaya Çıkışı Nedir? Ne Değildir? Nasıldır? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:24
Siyaset Felsefesinde Devletin Bireysel Önemi Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:24
Siyaset Felsefesinde Devletin Toplumsal Önemi Nedir? Ne Değildir? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:24
Siyaset Felsefesinde Devletin Genel Özellikleri Nedir? Ne Değildir? Nasıldır? Kalemzede Felsefe 0 27 Ekim 2020 21:13