IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Eylül 2021, 21:23   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Platon Felsefesinde Fizik Nedir? Ne Değildir? Genel Özellikleri Nedir?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Platon Felsefesinde Fizik Nedir? Ne Değildir? Genel Özellikleri Nedir?


Dünyanın veya fiziki evrenin cismine söz konusu ruhu temin eden Demiourgos, Platon'un Timaeos'ta ortaya koyduğu kozmoloji uyarınca, daha sonra onun cismini yaratmaya geçer. Yani, bu dünyanın cismini meydana getiren fiziki varlıkların ilk öğelerini vücuda getirir. Bu öğeler, Empedokles'ten gelen ve Platon tarafından da iyi bilinen açıklamaya göre dört tanedir: Toprak, hava, su ve ateş. Platon, öyle anlaşılmaktadır ki, burada fiziki dünyanın maddi veya cisimsel bir yapıya sahip bulunması ve dolayısıyla da gözle görülür ve elle tutulabilir olması gerektiği düşüncesinden hareketle, bu dünyayı meydana getirecek ilk ve en temel bileşenlerin ateş ve toprak olması gerektiği sonucuna varmıştır. Bu iki öğenin bileşik cisimleri meydana getirecek şekilde birleşmeleri gerektiği, fakat kendileri bu birleşmeyi hayata geçirecek kapasitede olmadıkları için, bu birleşimi sağlayacak iki temel bileşenin daha olması gerekir. Bu iki ek öğe de hava ve ateştir. Demiourgos'un bu dört kök maddeyi orantılı bir şekilde yarattığını söyleyen Platon, bununla birlikte dört kök madde düşüncesini kendisinden almış olduğu Empedokles'in ötesine gider. Bir kere fiziki ya da doğal cisimlerin kendilerinden meydana geldiği bu dört öğe, Toprak, Hava, Su ve Ateş İdealarının duyusal kopyaları olmak durumundadır. Dahası, cisimlerin veya doğal varlıkların kurucu unsurlarını meydana getiren bu dört öğe, matematiksel ilişki ve terimler üzerinden kurulup çok yüzlü dört şekil yoluyla ifade edilir. Başka bir deyişle, onda bu dört öğeyle fiziki dünyaya ilişkin analizin sonuna varmış olmayız. Çünkü bu öğelerin de arkasında, onları meydana getiren geometrik atomlar bulunmaktadır

Platon'un, “Dünyanın neden meydana geldiği” eski Presokratik soruya verdiği yanıtı, eski açıklamalar karşısında yaşadığı, önceki filozofların verdikleri yanıtların yetersizliğinden kaynaklanan hayal kırıklığına bir kez daha vurgu yapacak şekilde, biraz daha ayrıntılı olarak ele alabiliriz. O, bu soruya Empedokles'in verdiği "dört unsur"lu geleneksel yanıtın ötesine geçerek, dört öğeyi matematiksel nesneler üzerinden tanımlamak suretiyle yanıt verir. Platon' a göre, “varlığa gelmiş olan en yetkin cisimleri meydana getiren” bu dört öğeden hepsi de üçgenlerden meydana gelmiştir. Yani, onların kendileri de daha ilksel veya temel cisimler olan parçacıklardan oluşmuşlardır. Her parçacık düzgün bir geometrik katıya tekabül eder. Dört ayrı türden maddeye tekabül eden söz konusu parçacıklardan her biri bir dik üçgenden oluşur. Bu parçacıklar, onun teorisinin molekülleri, üçgenler de bu molekülleri meydana getiren atomlar olarak anlaşılabilir. Başka bir deyişle, öğelerin moleküllerden oluşması durumu, bu öğelerin ya da katıların yüzlerinin kavramsal ve mekansal olarak iki farklı şekle sahip üçgenlere bölünmesini gerektirir. Maddenin temel birimleri artık bu üçgenler olup, onun fiziği maddi nesnelerin niteliklerini onların geometrik ve atomik şekilleriyle birleştirir. Buradan da anlaşılacağı üzere Platon, fiziki dünyadaki cisimlerin kurucu öğeleri olan toprağın, havanın, ateşin ve suyun varlığa gelişini açıklayacağını söylediği zaman, toprak ya da hava ya da su veyahut ateş olmayan bir şeyin bu maddelerden biri ya da diğeri haline geldiği, zaman içerisindeki bir süreçten söz etmiyordu. O, bu addelere doğru gelişen daha maddi bir şey arıyor da değildi; zira bu öğelerin elbette öncelikle mantıksal ve bu arada matematiksel bir analizini yapma yoluna gitmişti. Örneğin "kare"nin "dik açılı ikizkenar üçgen" e indirgenebileceğini söylediği zaman, karelerin iki dik açılı üçgenin bir araya getirilmesi suretiyle çatılmasından ziyade, kare kavramının daha basit bir şekle dayanan bir yapı olarak çözümlenebileceğini anlatmak istiyordu.

Platon sözgelimi “Şu” atın et, kemik ve kandan meydana geldiğini söyler. Yani onun, daha da ileri gidilecek olursa, “Et”, “Kan” ve “Kemik” İdealarıyla bu yapıların duyusal kopyalarına kadar çözümlenebileceğini söyler. Bu sonuncular ise “Toprak”, “Hava”, “Su” ve “Ateş” İdealarıyla söz konusu İdeaların duyusal kopya ya da suretlerine sahiptir. Söz konusu duyusal kopyalar kendilerine karşılık gelen İdeanın khora ya da mekan içindeki yansımalarıdır. Başka bir deyişle onlar, mekanın en temel şekilleri veya biçimlenme tarzlarıdır. Sözgelimi “Toprak” küptür. Çünkü toprak en hareketsiz madde iken küp de en sabit tabanlı şekildir. Ateş piramit, su yirmi, hava ise sekiz yüzlü geometrik şekildir. Platon burada da kalmaz, söz konusu dört öğeye tekabül eden dört geometrik şekli de, daha temel, ilksel veya nihai olan iki üçgene indirger. Bunlardan biri (Açıları (30 / 60 / 90 derece olan) yarım-eşkenar üçgen, diğeri de yarım kareye tekabül eden (Açıları 45 / 45 / 90 derece olan üçgen) üçgendir. Bu iki geometrik şekil iki ayrı şeklin ortaya çıkışını mümkün kılar veya onlardan iki ayrı düzlem daha meydana gelir. Buna göre, bir kare iki dik açılı eşkenar üçgenin sonucu olarak ortaya çıkar. Eşkenar bir üçgen ise iki dik açılı, kenarları birbirine eşit olmayan üçgenin bir birleşimi olmak durumundadır. laton, biraz önce sözünü ettiğimiz analiz veya indirgemenin tersine, bu kez sentez veya kuruluş yolunda, eşkenar üçgenlerin üç düzgün çok yüzlü, yani üç temel elementi meydana getirecek şekilde bir araya geldiklerini söyler. Gerçekten de ateşe karşılık gelen piramit dört eşkenar üçgenden, havaya tekabül eden sekiz yüzlü şekil sekiz eşkenar üçgenden, yirmi yüzlü şekil olarak da su yirmi eşkenar üçgenden meydana gelmektedir. Oysa toprağa karşılık gelen geometrik şekil olarak küpü altı kare meydana getirir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık