IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Eylül 2021, 21:39   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Platon'un Felsefesinde Evren Nedir? Ne Değildir? Özellikleri Nedir?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Platon'un Felsefesinde Evren Nedir? Ne Değildir? Özellikleri Nedir?

Platon, “Timaios” adlı diyaloğunda Tanrı, insan ve evrenin oluşumdan söz eder. Platon'a göre bu öğelere göre oluşur: Bunlar “Hava”, “Su”, “Toprak” ve “Ateş”tir. Evrendeki dostluk, ahenk bu dört öge arasındaki orana bağlıdır. Timaios diyaloğunda tabiatın oluşumu, evrendeki hareketin nasıl gerçekleştiği ve insan vücudunun, ruhunun nelerden oluştuğu ve oluşum süreçleri ele alınır. Tanrı ölçüsüz olan, ateş, su, toprak, hava gibi cisimlere idealar ve sayılarla ayrı ayrı şekiller vererek, onları bu düzensizlikten kurtarır. Bunlar arasındaki etkileşim ve değişim temel ilkelere dayanır. Değişmeyen, her zaman aynı kalan şey, ne kendisinde olduğu gibi değişmeyen türde değişiklik yaratabilir ne de onun tarafından. Her değişimde bir tür başka bir türe geçerken kendisinden daha kuvvetli olan karşısında çözülür. Ama kendisini yenen ögeye direnç göstermez ve onun şeklinde birleşmeye razı olursa sönmez, o zaman ateş hava, hava da su haline gelir. Değişim kendisini her şeyin yer değiştirmesinde de gösterir. Hareketin olması için mutlaka hareket eden ve ettiren olmalıdır. Evrenin hareketi daire şeklinde olduğundan, doğal olarak hareket ettiği noktaya dönmek ister. Böylelikle de hiç boş yer kalmayacak biçimde tüm cisimleri birleştirmiş olur. Tıpkı ateşin, havanın bütün öteki cisimlere sızması gibi. Cisimler sıkışırken kuvvetle, küçükler büyüklerin arasındaki boşluğa itilir. Bu cisimler kendilerine uygun yerleri almak için hareket ederken, hacim, boy v.s. değiştirirken uzaydaki yerleri de değişir. Bu değişikliklerin her biri farklı farklı adlandırılır. Mesela ateşin çıkmasına soğuma, çıkmadan sonra meydana gelen büzülmeye donma denmesi gibi.

Bu ilke ile “Hava”, “Su”, “Toprak” ve “Ateş”, doğadaki oluşumları temellendirme Platon’da karşı-dam ilişkisi, diğer var olanlar gibi, insan anlayışında da görülür. Güzel – çirkin; adil – adil olmayan v.s. Bu karşıtlar arasında her zaman geçişler olabilir. Bu geçişler, oluşun birinden ötekine geçtiği zorunluluk tarzındaki geçişlerdir. Soğuma ile ısınma; hayat ile ölüm birbirinin karşıtı olduğundan, bunlar birbirinden der, birbirine dönerler. Hayattan ölüme gidilmekte, ölümden de hayat doğmaktadır. Yani var olan bütün canlı şeyler ölmüş şeylerden gelmektedir. “…yeniden yaşamak, ölülerden yaşayanlara giden bir doğuştur.” ölüm ile baş başa kalan, kendi içine dönen ruhun bir ebediliği vardır. Ruh bedene girdiğinde, onu canlı tutar. Platon’da ruh ölümsüzdür, yok olmayandır. İnsanda ölen ruh olamaz, sadece ölmez olan ile ölüm yer değiştirir. Ruhun ölmezliği sadece yaşadığımız zamana ait değildir. Ruhun ölmezliği belli bir zaman dilimi için değil, öncesiz ve sonrasız zaman için de göz önünde bulundurulmalıdır. Platon’da bu düşünce bizi, ölü bedenlerin ruhlarının bir yerde bulunmaları gerektiğine, hayata da oradan döndüklerini kabul etmemize götürün İşte Hades’te iyi ruhlar iyi, kötü. ruhlar ise kötü bir talih ile karşı karşıya kalırlar.

Platon evrenin yaratılışında üç ana unsur kullanmıştır: Tanrı, Madde ve Form. Her üç unsur da ideal özelliklere sahiptir. Başlıca neden, evrenin ideal olduğunu kanıtlamaktır. Bu kanıtlamanın en iyi yolu, evrenin oluşturulmasında belirleyici olan unsurların mükemmel olduğunun kabulüdür. Tanrı, model ve malzeme, evrenin ham maddesini oluşturan unsurlar mükemmel olduklarından, mükemmel bir evren ortaya çıkmıştır. Evrenin mükemmelliği, iki nedenden ötürü canlıların yaratılışına tam olarak yansımamıştır. Birincisi, yaratma işlemini Tanrı yapmamış, bu işe yaratılmış tanrıları koşmuştur. İkincisi, tanrısal özü oluşturan unsurun yapılma*sında değişmezliği ve mükemmelliği içeren saf cevherin eksik*liğidir. Bu anlayışa Devlet’deki “Yaratılmış her şey bozul*maya mahkumdur.” ilkesi de eklenirse, bozulmanın, daha evrenin oluşma aşamasında programlanmış olduğu ortaya çıkar. Platon’un böyle düşünmesinde yadırganacak bir şey yoktur. İnsan mükemmel olarak yaratılmış olsaydı, bozulmayı açıklamak çok güç olacaktı. Kargaşa ve düzensizlik, mükemmel olarak yaratıl*mış insanlarca yapılmış olamazdı. Platon, canlıların eksik yaratılmasından Tanrı’yı sorumlu tutmamıştır. Yaratılmış tanrılarca meydana getirilen insan, zaten bozulmayı başından beri içinde taşımıştır. Bunun yanında bozulmadan kurtulmanın veya bozulmaya karşı koymanın yolu da gösterilmiştir. Tanrı’nın verdiği inanma ve öğrenme yeteneği, bozulmaya karşı kullanılan tek dayanak olmuştur. An*cak bilgeliğe yönelme işinde tanrılar da görevlendirilmiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
felsefe


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık