Çevrimdışı

Nijerya'ya gittiği yazılan Fenerbahçeli golcünün aslında Londra'da olduğu ve "büyü bozdurmak" için Nijeryalılarla buluştuğu ortaya çıktı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ı 1-0 yendiği derbi maçının "olay adamı" Emenike'nin mücadelenin ertesi günü Türkiye'den ayrılması çeşitli spekülasyonlara neden oldu. Golcü futbolcunun Fenerbahçe ile ipleri kopardığı ve bir daha Türkiye'ye dönmeyeceği ileri sürüldü. Bazıları ise iki günlük izninde "kafa dinlemek" için yurt dışına gittiğini söyledi.

'HIRİSTİYANIM, BÜYÜYE İNANMAM' DEDİ AMA...
Ancak gerçek bambaşkaydı. Emenike o gece ailesiyle bir saat süren telefon görüşmesi yaptı. Zaman zaman ağlayarak konuşan Emenike şanssızlıktan yakınırken ailesi "Sana kuvvetli büyü yapıldı. Bu büyü çözülmezse gol atamazsın. Bedenini kontrol edemezsin, hatta delirebilirsin" dedi. Emenike ise Afrika'daki hiçbir yerel dine mensup olmamasına ve "Ben Hıristiyanım. Büyüye inanmam" demesine rağmen baskılara dayanamadı ve ailesinin çağrısına uyarak ilk uçakla Londra'ya gitti.

NİJERYALILAR İÇİN ÖZEL BİR MEKAN
Fotomaç'ın iddiasına göre; Londra'da InterContinental Park Lane Otel'e yerleşen Fenerbahçeli futbolcu, daha sonra Presidential Suya adlı restoranda soluğu aldı. Dışardan bakıldığında "normal" bir restoran gibi görünen Presidential Suya, Nijeryalılar için adeta "hayati" öneme sahip. Çünkü bu restoran sadece İngiltere'de değil Avrupa çapında tüm Nijeryalılar için "büyü merkezi" işlevi görüyor. Burada gözlerden uzak bir şekilde çeşitli Afrika büyüleri yapılıyor veya daha önce yapılmış büyüler "çözülüyor."


DIŞARIDA TÜRKLERLE KARŞILAŞTI
Emenike, söz konusu restoranın arka bölümünde "büyü çözdürdükten" sonra ön kapıya yönelirken, bir grup Türk'le karşılaştı. Çoğunluğu F.Bahçeli olan bu grup, Emenike'ye tepki gösterdi. Emenike de karşılık verince gerginlik arttı. Restoran çalışanları araya girerek olayın büyümesini önlerken, Emenike sinirli şekilde kapıdan çıkıp oteline gitti.

Son Dakika

 

Çevrimdışı

Bana balık tutmayı değil, şut vurmayı öğretin mi demiş ?