Cevap: İçini dök!
 

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım.

Cevap: İçini dök!
 

Bu kadar güzel bir gökyüzü altında,
bu kadar kötü insan
nasıl yaşayabiliyordu?

Cevap: İçini dök!
 

Zaman gazetesine kayyım mı atandı kayyum mu?

Cevap: İçini dök!
 

Cevap: İçini dök!
 

Cevap: İçini dök!
 

Ruhunda kasvet barındırarak hüzünlü kelimeler/cümleler yazan, söyleyen insanları görünce tepemde gri bulutlar beliriveriyor. Çünkü; bir zamanlar dipteyken bile en dibini yaşamış olduğum hüzünlerim geliyor aklıma. Benimki her ne kadar duygusal dünyayla alakalı olmayıp, ruhumun daralmış bir halet-i ruhiyesi olsa da birçoğu insanlarımızın serzenişi duygusal dünyasıyla ilgili..

Kim olursa olsun, kimsenin sizleri mutsuz etmesine izin vermeyin. İzin vermek yerine; yol verin. Bakın işte o zaman "mutluluk" denen kavramı yalnızlığınızla nasıl yakalıyorsunuz. Tabii ki bu da bir yere kadar; doğru olan elbet karşınıza çıkar.. Er ya da geç.. Sizi hayata karamsar kılan, mutsuz eden insanları, yanlış yapanları; siz, siz olun affetmeyin.. Çünkü; insanlar doğruları konuşup hep tam tersini yapar. Değer veriyormuş gibi yapıp, en derin şekilde hançeri size o saplar.. Bu da sizi büyük bir yanılgının çemberi içerisine alır.. Güveniniz kırılır,yaşama olan duygularınız körelir.. Doğru, dürüst, tutarlı insanın ne denli azınlıkta olduğunu görüyoruz.. Riyakâr insanların da fazlalığını..

Ağladığınız'da bile yüzünüz insanlara bakmasın, gökyüzüne baksın.. Özellikle yağmurlu hava da.. Mermi hızında gelen o yağmur tanecikleri bile gözlerinizden gelen yaşları siler.. Zira; insanlar, ağlatır.. Üzer.. Karşımızdaki insanları iyi seçmek gerekiyor dolayısıyla.. İnsanlara olan mesafeler iyidir, insanlar uzaktan daha iyi oluyor o zaman.. Çirkinliklerden, çıkar ilişkilerinden uzak olunuyor o zaman.. Burada baz aldığım insanlar, dürüst insanları üzen bağnaz insanlar(!) yoksa; tabiatım benim insanlık üzerine, bütün insanları severim.. Fakat; uzaktan..

Dipnot; Bu yukarda yazmış olduğum düşüncelerimi, kaleme almış olduğum kitabıma yazacaktım fakat içimden buraya yazmak geldi.. Mutluluklar sizinle olsun..

Cevap: İçini dök!
 

Sanki çok özlediğin birisini yıllar sonra görmek gibi,bazı insanlarla yeni tanışmak..

Cevap: İçini dök!
 

"Senin adını kol saatimin kayışına yazdım Piraye." diyen Nazım'ın saatinde Verâ yazıyordu.
O gün aşk öldü.

Cevap: İçini dök!
 

Cevap: İçini dök!
 

Yazsan da,
yazmasan da,
birgün birileri,
gelip,
okuyacak canına…

Senin yapamadıklarını,
yapar,
sende,
uzun,
uzun,
susa, kalırsın…

Hayatın'da
Olup bitenlere…