IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Forum Oyunları (https://www.ircforumlari.net/forum-oyunlari/)
-   -   Karalama Defteri (https://www.ircforumlari.net/forum-oyunlari/840960-karalama-defteri.html)

Ayışığı 26 Haziran 2024 11:47

Cevap: Karalama Defteri
 
Git, yoksa ölemiyorum..
-Peki, gidiyorum.
Başaramadığın intiharına inat,
Başardığın cinayet olmak için sana gidiyorum..

HerakLes 26 Haziran 2024 12:40

Cevap: Karalama Defteri
 
Yazı yazmanın zor yanı, iyi yazmak için çok okumak gerekmesi.
Belki dolu dolu yaşıyor olsam, bu zorluğu hayatımın parıltısından ve macerasından süzdüklerimle aşabilirdim. Ve fakat bende Hemingway'deki "İspanya'da iç savaş varmış gideyim de Cumhuriyetçiler ile birlikte direneyim" tarzı bir cesaret yok.
Cesaret göstermeyivereyim de, insan olmanın manevi ve entelektüel tatminlerinin peşine düşeyim desem, sorumluluklar denen cendereye öyle bir sıkışmışım ki, kendime ait, mutluluğa dair ne yapsam, birilerinin hakkından çalıyor gibi hissediyorum.
Tüm bunlara bir de ülkenin içinde bulunduğu zihinsel kuraklığın mahsullerine bölük bölük maruz kalınan bir gündelik hayat ekleyin, benimki geçen günlerin hatırına "yaşıyormuş gibi" yapmak, dolayısı ile "hayat" dediğim de aslında "yaşantı" oluyor.
Dolayısı ile benim için bu "yaşantıdan" ilham devşirip bir şeyler yazmak hiç kolay değil. Geriye tek çare, bambaşka coğrafyalarda bambaşka insanlar oluverdiğin bir yola sığınmak, iyi yazılmış kitaplar okumak kalıyor.
Fakat maalesef onu da yapamıyorum.
Sadece onu değil. Ne güzel çekilmiş bir film izleyebiliyorum ne de şahane besteler dinleyebiliyorum.
Bunları "tüketmemde" fiziki bir engel yok elbette. Alışkanlıklar ve kas hafızası ile sürdürdüğüm günlük rutin beni öyle bir uyuşturmuş ki, insan yaratıcılığının şaheserleri bile ruhuma işlemiyor. Daha basitçe anlatırsam, yiyip içiyorum ama bana "yaramıyor".
Böyle bir ruh hali içerisindeyken de yazmak, konuşmak, bir şeyler üretmek çok da mümkün olmuyor. Fakat bu ruh halini de, içinden çıkabilmenin yolunun yazmak, konuşmak ve bir şeyler üretmekten geçtiğini bilecek kadar çok seferler yaşadım.
Özetle; gündelik, geleceğe dair ve yaşamsal kaygılarım var. Bunların üzerine varoluşsal kaygılarımla cila yapıyorum. Yine de -ne yazarım, ne sıklıkla yazarım- bilmeden, yazma niyetindeyim. Çünkü sanırım bana bir yazmak, bir de Beşiktaş iyi geliyor.

idyllic 26 Haziran 2024 12:57

Cevap: Karalama Defteri
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sarya 26 Haziran 2024 22:34

Cevap: Karalama Defteri
 
Ne boşsun be dünya!
Bu kadarsın işte .

Feronia 27 Haziran 2024 06:43

Cevap: Karalama Defteri
 
Hatir bilmez insanlara
Gonul kahvenizden ikram etmeyin

Lose 27 Haziran 2024 09:49

Cevap: Karalama Defteri
 
"görür mü, dersin, aynı düşü aynı gece
birbirini hiç görmeyenler"

Dwight 27 Haziran 2024 17:29

Cevap: Karalama Defteri
 
Alıntı:

HerakLes Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042909287)
Yazı yazmanın zor yanı, iyi yazmak için çok okumak gerekmesi.
Belki dolu dolu yaşıyor olsam, bu zorluğu hayatımın parıltısından ve macerasından süzdüklerimle aşabilirdim. Ve fakat bende Hemingway'deki "İspanya'da iç savaş varmış gideyim de Cumhuriyetçiler ile birlikte direneyim" tarzı bir cesaret yok.
Cesaret göstermeyivereyim de, insan olmanın manevi ve entelektüel tatminlerinin peşine düşeyim desem, sorumluluklar denen cendereye öyle bir sıkışmışım ki, kendime ait, mutluluğa dair ne yapsam, birilerinin hakkından çalıyor gibi hissediyorum.
Tüm bunlara bir de ülkenin içinde bulunduğu zihinsel kuraklığın mahsullerine bölük bölük maruz kalınan bir gündelik hayat ekleyin, benimki geçen günlerin hatırına "yaşıyormuş gibi" yapmak, dolayısı ile "hayat" dediğim de aslında "yaşantı" oluyor.
Dolayısı ile benim için bu "yaşantıdan" ilham devşirip bir şeyler yazmak hiç kolay değil. Geriye tek çare, bambaşka coğrafyalarda bambaşka insanlar oluverdiğin bir yola sığınmak, iyi yazılmış kitaplar okumak kalıyor.
Fakat maalesef onu da yapamıyorum.
Sadece onu değil. Ne güzel çekilmiş bir film izleyebiliyorum ne de şahane besteler dinleyebiliyorum.
Bunları "tüketmemde" fiziki bir engel yok elbette. Alışkanlıklar ve kas hafızası ile sürdürdüğüm günlük rutin beni öyle bir uyuşturmuş ki, insan yaratıcılığının şaheserleri bile ruhuma işlemiyor. Daha basitçe anlatırsam, yiyip içiyorum ama bana "yaramıyor".
Böyle bir ruh hali içerisindeyken de yazmak, konuşmak, bir şeyler üretmek çok da mümkün olmuyor. Fakat bu ruh halini de, içinden çıkabilmenin yolunun yazmak, konuşmak ve bir şeyler üretmekten geçtiğini bilecek kadar çok seferler yaşadım.
Özetle; gündelik, geleceğe dair ve yaşamsal kaygılarım var. Bunların üzerine varoluşsal kaygılarımla cila yapıyorum. Yine de -ne yazarım, ne sıklıkla yazarım- bilmeden, yazma niyetindeyim. Çünkü sanırım bana bir yazmak, bir de Beşiktaş iyi geliyor.

Beşiktaş'a kadar keyifle okudum. Benzer şeyler yaşıyoruz.

idyllic 27 Haziran 2024 20:00

Cevap: Karalama Defteri
 
bi sabır çizgim var, o çizgi aşıldığında bu zamana kadar alttan aldığım çabaladığım her şeyi içimde ne kadar istersem isteyeyim bir anda silerim ve o şey bir daha asla kafamda yer edinemez. . . !

Sarya 28 Haziran 2024 02:27

Cevap: Karalama Defteri
 

Bi kuyruk acın var belli, ve o kuyruğa basılsa da basılmasa da cıyaklamaya devam ediyorsun. Aynen böyle devam et , çünkü sen değişmezsin ,için kötü....

Zeytin 28 Haziran 2024 15:46

Cevap: Karalama Defteri
 
Hani bir söz var ya; "Bu dünya penceredir, her gelen baktı geçti" diye...
Kiminin penceresi denize bakıyor, kiminin çöle, kiminin penceresi göğe uzanmış, kiminin yerin altına. Çöplüğe de bakan var lalezara da. Oysa pencere aynı pencere; baktığı yer aynı. Her gelen farklı yorumladı geçti...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:01.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk