Kuru ekmek yiyen kumutan - IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Kaf_Dağı · 15 Nisan 2016, 06:11

Kuru ekmek yiyen kumutan

Peygamberimiz'e biat eden güzel bir sahabeydi. Sahabeler içinde "Cennetle Müjdelenenler" arasında yerini aldı. Peygamberimiz onun için:

Kuru ekmek yiyen kumandan -

Âmine Ateş Kabaktepe

"Her ümmetin bir emini vardır. Bu İslam ümmetinin de emini Ebu Ubeyde Bin Cerrah'tır."

Ebu Ubeyde gencecik yaşta iman ederek, ilk Müslümanlardan oldu. Oğlunun Müslüman olduğunu duyan babası, onu evinden kovdu, aç, susuz, parasız ve giyeceksiz bıraktı. Çok sıkıntı çekti. Bu duruma razıydı, dininden dönmeyi hayal bile etmiyordu.

Ama bu aşırı yoksulluğu, bir parça giyeceğinin dahi olmaması, onun Peygamber Efendimiz'in sohbetine katılmasına engel oluyordu. Peygamber Efendimiz'i görememek onu çok üzüyordu. Durumunu öğrenen Peygamber Efendimiz ona bir elbise gönderdi. Sevinçten havalara uçan Ebu Ubeyde, hemen bu mutluluğunu hanımıyla paylaştı. Onu bu kadar mutlu eden, Peygamber Efendimiz'in sohbetine katılacak ve istifade edecek olmasıydı.

Ebu Ubeyde, güzel yüzlü, güzel endamlı, düzgün fizikli ve narin yapıda biriydi. Kureyş soyundandı. Müslüman olduğunda yirmi yedi yaşındaydı. Gayet cesur, kahraman ve gözü pek bir insandı. Utangaçlık ve kahramanlık gibi özelliklerinin yanında çok güvenilir bir sahabeydi. Bu nedenle Peygamberimiz'in "Ümmetin emini" lakabına mazhar oldu.

Bütün savaşlarda Peygamberimizin yanında yer aldı. Bedir Gazvesi'nde de üstün başarı gösterdi. Müşrik olan babası, onun Müslüman olmasından çok rahatsız olmuştu. Her fırsatta onu öldürmeye kalkışmıştı. Fakat Bedir Gazvesi'nde babası Abdullah Bin Cerrah'ı kendi eliyle öldürdü.

Ebu Ubeyde, Hz. Aişe'nin rivayetiyle, sahabeler arasında Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'den sonra Peygamber Efendimiz'in en çok sevdiği kişiler arasındaydı.

Hz. Ömer'in oğlu Abdullah onu şu şekilde ifade eder:

"Kureyş ricali içinde üç kişi vardır ki, yüzleri yüzlerin en güzeli, zekâları zekaların en keskini, kalpleri de kalplerin en metinidir. Bunlar; Hz. Ebu Bekir, Hz. Osman ve Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah'tır." (Cennete Koşanlar-Mustafa Öztürkçü)

Uhud Savaşında ordu bozulduğunda, Peygamberimiz'in etrafından ayrılmayan on dört kişiden birisi de Ebu Ubeyde idi.

Müşrikler fırsatını bulup, Peygamberimize yaklaşmışlardı. Müşriklerin saldırısı sonucunda, Peygamberimizin miğferinden kopan iki halka yüzüne batmıştı.

Peygamberimiz'i o halde gören Ebu Ubeyde, dayanamadı ve halkaları dişleriyle çekerek çıkardı. Peygamberimiz rahatlamıştı, fakat Ebu Ubeyde de ön dişlerini kaybetmişti.

Ebu Ubeyde, girdiği savaşlarda da adaletini, üstün ahlakını göstermişti. Yine günlerce kılıç sallayan İslam askeri, yiyecek ve içecek sıkıntısı çektiği bir zamanda, buldukları yiyecek ve içecekleri komutanlarına götürmeyi tercih ettiler.

Ebu Ubeyde, askerlerin ne durumda olduğunu sordu. Onların bu lezzetli yiyecekleri ve soğuk içecekleri size getirmeyi uygun buldukları söylendi. Getirilen sofraya elini sürmedi ve şu şekilde konuştu:

"Allah ve Resulünün rızası için kanlarını akıtan İslam mücahitlerinin sofralarından farklı bir sofraya oturmak kadar kötü bir hareket düşünemiyorum. Onlar benimle aynı safta kılıç sallasınlar da, ben yemek zamanında onlardan ayrı şeyler yiyeyim, bu mümkün mü? Bu soğuk su ile, şu taze ekmeği götürün, kardeşlerimin içtiği ılık sudan ve yedikleri kuru ekmekten getirin. Yoksa ordu komutanı değil, Mü'minlerin halifesi olsam dahi, vallahi bu özel sofraya oturmam." (Cennete Koşan On Arkadaş-Mehmed Paksu)

Ebu Ubeyde oldukça cömert bir insandı. Malını, elindeki paraları, kimsesizlere, yoksullara dağıtır, onların ihtiyaçlarını giderirdi. Bir gün Hz. Ömer, Ebu Ubeyde' ye elçi aracılığıyla dört bin dirhem göndermişti. Elçiye şöyle demişti:

"Dikkat et bakalım, bakalım, Ebu Ubeyde bu parayı nereye harcayacak? Dönünce bana bildirirsin."

Ebu Ubeyde'nin aslında bu paraya çok ihtiyacı vardı. İsterse kendine harcayabilirdi. Ama o yüce insan kuruşuna bile dokunmadı. Dört bin dirhemin hepsini, yoksullara, yetimlere, düşkünlere dağıttı. Elçi olanları Hz. Ömer'e anlattı. Hz. Ömer, böyle seçkin, ahlaklı, dürüst bir valiyle hizmet verdiği için çok mutlu oldu.

Ebu Ubeyde, merhametli, mütevazi, temiz ahlaklı, mert, cesur, dürüst ve fedakar bir karaktere sahipti. Bencil değildi. Hep başkalarını düşünürdü. Yüreği, merhamet ve sevgi doluydu.

Peygamber Efendimiz'i çok severdi. Peygamber Efendimiz de onu çok severdi. Onun yaptıklarını sürekli takdir ederdi. Ebu Ubeyde'yi en çok sevdikleri arasında zikr ederdi. Kur'an-ı Kerim'i ezbere bilen Sahabelerdendi.

Hz. Ömer, Ebu Ubeyde ile ilgili düşüncelerini şöyle ifade etmişti:

"Ya Ebu Ubeyde, dünya herkesi değiştirdi, ama seni değiştiremedi."

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Cevaplar	Son Mesaj
Kuru Üzümlü Ekmek Pudingi	Seyra	Aperatif ve Atıştırmalıklar	0	22 Eylül 2014 21:31
Kuru Üzümlü Ekmek Tatlısı	BuYuCu	Tatlılar	0	03 Temmuz 2012 20:23
Kuru Göz - Kuru Göz Nasıl Tedavi Edilir	Liaaa	Sağlık Köşesi	0	06 Haziran 2012 17:58
Kuru İğne Tedavisi - Kuru İğneleme	Liaaa	Sağlık Köşesi	0	15 Mart 2012 00:08
Kuru Domatesli Cevizli Ekmek	YapraK	Hamur İşleri	0	15 Şubat 2010 22:19

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi yada kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.