IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 22 Ekim 2006, 20:55   #1
Hasan
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Helikopterin İlham Kaynağı Yusufçuk





Yusufçuklar kanatlarını kendi üzerlerine katlayamaz. Ayrıca uçma kaslarının kanatları hareket ettirme şekli diğer böceklerinkinden farklıdır. Sırf bu özellikleri nedeniyle evrimciler yusufçukların "ilkel böcekler" olduğunu iddia ederler.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Oysa "ilkel böcek" denen yusufçukların uçuş sistemi bir tasarım harikasıdır. Dünyanın önde gelen helikopter üreticisi Skorsky, son modelinin tasarımını yusufçuğu örnek alarak gerçekleştirmiştir. Bu projede Skorsky'e yardım eden IBM firması, yusufçuğun resmini bir bilgisayara (IBM 3081) yükleyerek çalışmaya başlamıştır. Bilgisayarda, yusufçuğun havadaki manevraları da göz önüne alınarak 2000 adet özel çizim gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda yusufçuktan alınan örneklerle Skorsky''in asker ve mühimmat taşımak için ürettiği yeni modeli ortaya çıkmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Doğa fotoğrafçısı Gillian Martin ise yusufçukları incelemek amacıyla 2 yıl süren bir çalışma yürütmüştür. Bu çalışma sonunda elde edilen bilgiler, bu canlıların son derece kompleks bir uçuş sistemine sahip olduklarını göstermektedir.

Yusufçuğun vücudu, metalle kaplanmış izlenimi veren halkalı bir yapıya sahiptir. Buz mavisinden bordoya kadar çeşitli renklerdeki gövdenin üzerinde çaprazlama yerleşmiş iki çift kanat bulunur. Bu yapı sayesinde, yusufçuk çok iyi bir manevra yeteneğine sahiptir. Uçuşu hangi hızda ve hangi yönde olursa olsun, aniden durup ters yönde uçmaya başlayabilir. Veya havada sabit durup avına saldırmak için uygun bir pozisyon bekleyebilir. Bu durumda iken olduğu yerde kıvrak bir dönüş yaparak avına yönelebilir. Çok kısa bir zamanda, böcekler için şaşırtıcı sayılabilecek bir hıza; saatte 40 km'ye ulaşır (Olimpiyatlarda 100 m. koşan atletlerin hızı saatte 39 km kadardır).

Bu hızla avına çarpar. Çarpmanın şoku çok şiddetlidir. Ama yusufçuğun zırhı hem çok sağlam hem de çok esnektir. Zırhın esnek yapısı çarpmadan doğan enerjiyi emerek böceği rahatlatır. Ama aynı şeyi avı için söylemek mümkün değildir. Yusufçuğun avı, çarpmanın yarattığı şok ile ya tamamen sersemler ya da ölür.

Çarpışma sonrasında ise yusufçuğun en etkili silahları olan arka bacakları devreye girer. Uçuş sırasında arkaya doğru kıvrık olan bacaklar, hızla öne açılarak sersemlemiş olan avı havada yakalar. Artık sıra çelikten farksız olan alt çeneye gelmiştir. Av kısa sürede parçalanarak yenir .

Çok yüksek hızlarda uçarken ani manevralar yapabilen yusufçuğun görme yeteneği de kusursuzdur. Yusufçuk gözü, dünyanın en iyi böcek gözü olarak kabul edilir. Her birinde 30.000 kadar ayrı mercek bulunan bir çift göze sahiptir. İki yarım küreye benzeyen ve başının yarısı kadar yer kaplayan gözler, böceğe çok geniş bir görüş sahası sağlar. Yusufçuk gözleri sayesinde neredeyse arkasında olup bitenleri bile gözleyebilir.

Görüldüğü gibi yusufçuk her biri tek tek mükemmel yapıya sahip bir sistemler bütünüdür. Bu sistemlerin herhangi birindeki küçük bir eksiklik, diğer sistemlerin işe yaramamasına yol açacaktır. Ama sistemlerin hepsi kusursuzca yaratılmıştır ve bu sayede canlı yaşamını sürdürür.



Yusufçuğun Kanatları


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yusufçuğu yusufçuk yapan en önemli özelliği kanatlarıdır. Kanatların kullanılmasına imkan tanıyan uçuş mekanizmasının kademeli evrim modeli ile açıklanması ise mümkün değildir. Her şeyden önce kanat kavramı evrim için bir çıkmazdır. Çünkü kanatlar sadece bütünüyle gelişmiş oldukları takdirde iş görür.

Bir an için herhangi bir dış etken nedeniyle, karadaki bir böceğin genlerinde bir değişim (mutasyon) yaşandığını ve gövdedeki bazı deri tabakalarında belirsiz bir değişim olduğunu varsalım. Bunun üzerine yeni mutasyonlar eklenerek 'tesadüfen' bir kanat oluşmuş olabileceğini öngörmek tamamen akıl dışıdır. Çünkü gövdede meydana gelecek mutasyonlar, böceğe çalışır bir kanat kazandırmadığı gibi karadaki hareket kapasitesini de iyice azaltacaktır. Çünkü böcek henüz uçmasına yaramayan, ama kendine ağırlık yapan bu yapıları taşımak zorundadır. Bu ise, bu böceği diğer hem cinslerine göre daha dezavantajlı kılacaktır. Evrim teorisinin temeli olan doğal seleksiyon mantığına göre, bu sakat canlının ve onun neslinin elenip yok olması gerekir.

Kaldı ki mutasyonlar çok nadir görünen değişikliklerdir. Dahası canlılara her zaman zarar verir, çoğu zaman ölümcül sakatlıklara yol açar. Dolayısıyla başlangıçtaki böceklerin gövdesindeki oluşumların, küçük küçük mutasyonlarla yusufçuğun uçuş mekanizmasına dönüşmesi, her yönden imkansızdır. Tüm bunların ardından şu soruyu soralım: Tüm imkansızlıklara rağmen evrimcilerin senaryosu gerçekleşmiş olsa dahi, bu senaryoyu doğrulayacak olan "ilkel yusufçuk" fosilleri neden bir türlü bulunamamaktadır?


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yukarıdaki resim yusufçuğun uçuş sırasındaki kanat hareketlerini gösteriyor. Ön kanatlar kırmızı noktalarla işaretlenmiştir. Dikkat edilirse, ön kanatlarıyla arka kanatlar farklı bir zamanlama ile hareket etmektedir. Bu, böceğe üstün bir uçuş yeteneği kazandırır. Bu kanatların hareketi ise, birbirleriyle uyum içinde çalışan özel kaslarla sağlanmaktadır.


Elimizdeki en eski yusufçuk fosilleri ile bugün yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark yoktur. Bu en eski fosillerden önce yaşamış hiçbir "yarım yusufçuk", "kanatları yeni yeni beliren yusufçuk" kalıntısı yoktur.

Bu canlılar da, diğer türler gibi, bir anda ortaya çıkmış ve bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Yani, Allah tarafından yaratılmış ve hiçbir "evrim" geçirmemişlerdir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


250 Milyon yıllık yusufçuk ve fosili

Böceklerin iskeletleri kitin adlı bir dizi eklemli sert tabakadan meydana gelmektedir. Bu tabakalar dış iskelet yapısını oluşturacak kadar sağlam nitelikte yaratılmıştır. Aynı zamanda uçma kaslarının etkisiyle esneyebilme özelliğine de sahiptir. Kanatlar ise hem öne-arkaya hem de yukarı-aşağı hareket edebilir. Kanatların bu hareketi, kendilerini gövdeye bağlayan karmaşık bir eklem yapısı sayesinde gerçekleşir. Yusufçuğun sırtında biri önde diğeri arkada olmak üzere iki çift kanat vardır. Kanatlar karşıt zamanlı olarak çalışır. Yani öndeki iki kanat yükselirken, arkadaki iki kanat alçalır. Kanatların hareketi iki karşıt kas grubunun hareketi ile sağlanır. Kasların bir ucu gövdenin içinde kaldıraç şeklindeki uzantılara bağlıdır. Bir kas grubu kasılarak bir çift kanadın yükselmesini sağlarken, öteki kas grubu da aynı oranda esneyerek ikinci çiftin alçalmasını sağlar. Helikopterler de aynı yöntemle alçalıp yükselir. Bu nedenle yusufçukların diğer bir adı da helikopter böceğidir.


Uçuşun Mekaniği

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Sineklerin kanatları, sinirler aracılığıyla iletilen elektrik sinyallarine göre titreşir. Örneğin bir çekirgede her bir sinir sinyali, kanadı çalıştıran kasın bir defa büzülmesine neden olmaktadır. 'Kaldırıcılar' ve 'indiriciler' olarak adlandırılan iki karşıt kas grubu, zıt yönlerde çalışarak kanatların yukarı-aşağı hareket etmelerini sağlar.

Çekirgeler kanatlarını saniyede 12-15 kez çırpar, ama küçük böcekler uçmak için aynı süre içinde daha sık kanat hareketi yapar. Örneğin balarıları, eşek arıları ve sinekler saniyede 200-400 kez kanat çırparken bu sayı tatarcıklarda ve 1 mm. boyundaki bazı parazitlerde 1000'e kadar çıkmaktadır.11 Saniyede bin kez kanat çırpabilen, bu olağanüstü hareket sonucunda, yanmayan, aşınmayan, yıpranmayan 1 mm.lik bir uçuş makinesi, yaratılışın kusursuzluğunu gösteren açık bir delildir.

Bu uçuş makinelerini biraz daha yakından incelediğimizde ise, sahip oldukları tasarıma olan hayranlığımız daha da artar.

Başta kanat çırpma hareketinin sinirler aracılığıyla iletilen elektrik sinyallerine dayandığını söylemiştik. Ancak bir sinir saniyede en fazla 200 sinyal yollayabilme kapasitesine sahiptir. Öyleyse küçük uçucu böcekler saniyede 1000 kanat çırpışını nasıl gerçekleştirir?

Saniyede 200 kez kanatlarını çırpan sinekler, çekirgelerden farklı bir sinir/kas ilişkisine sahiptir. Her 10 kanat çırpışı için sinirden sadece 1 sinyal gelir. Ayrıca lifli kaslar olarak adlandırılan kanat kasları, çekirgede bulunan kaslardan farklı çalışmaktadır. Uyarıcı sinir sinyalleri kasların yalnızca uçuşa hazırlanmasını düzenlemekte, kaslar belli bir gerilime ulaştıklarında kendi kendilerine büzülmektedir.

Sinekler, arılar, eşek arıları gibi bazı böcek türlerinde ise, kanat çırpmayı "otomatik" hale getiren bir sistem vardır. Bu böceklerde uçuşu sağlayan kaslar, gövdedeki kemiklere doğrudan bağlı değildir. Kanatlar göğse bir tür menteşe işlevi gören bir eklemle bağlanır. Kanatları hareket ettiren kaslar da göğsün alt ve üst yüzeylerine bağlı bulunmaktadır. Bu kaslar büzüldüğünde de göğüs ters yönlerde gidip-gelmekte, böylece de kanatlar aşağıya çekilmektedir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
face="Comic Sans MS">Bazı sineklerin kanat çırpış sayıları saniyede 1000'e kadar çıkabilir... Bu olağanüstü hareketi saplamak için çok özel bir sistem yaratılmıştır. Kaslar doğrudan kanatları değil, kanatların birer menteşe gibi bağlandığı özel bir tabakayı oynatır. Bu kitin tabakası tek bir hareketinde kanatların defalarca çırpılmasını sağlar.


Bir grup kasın büzülmesi otomatik olarak karşıt bir kas grubunun gerilemesine ve daha sonra da kendiliğinden büzülmesine yol açmaktadır. Yani bir "otomatik sistem" söz konusudur. Böylece bir kez başlayan kanat hareketleri, sistemi denetleyen sinirlerden tersi bir uyarıcı sinyal gelmedikçe kesintisiz sürmektedir.

Bu haliyle uçuş mekanizması, kurulma yoluyla yayı sıkıştırılan bir saatin çalışmasına benzetilebilir. Parçalar öyle yerleştirilmiştir ki, tek bir hareket, kanatların çok kolay bir biçimde çırpılmasını sağlamaktadır. Burada kusursuz bir tasarım olduğunu görmemek imkansızdır. Allah'ın kusursuz yaratışı, açıkça ortadadır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
helikopterin, ilham, kaynagi, yusufcuk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
9 Ghibli Animesine İlham Kaynağı Olan Mekanlar Violent Sinema Dünyası 0 30 Kasım 2014 18:18
Yusufcuk Amelia Rüya Tabirleri 0 05 Haziran 2014 18:05
İlham kaynağı Romeo ve Juliet Zen Haber Arşivi 0 27 Kasım 2012 20:36
Helikopterin İlham Kaynağı Yusufçuk KarakıZ Hayvanlar Alemi 0 27 Ocak 2012 14:29
Yusufçuk KarakıZ Hayvanlar Alemi 0 03 Eylül 2011 15:38