IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 12 Ocak 2015, 13:12   #1
Çevrimdışı
See
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Özel Radyoların Eski Gücü Var mı ?




Eskiden radyolarda memleket meseleleri konuşuluyordu, şimdilerde onların yerini ‘tanıtıcı reklam’ adı altında, ilk arayan 100 kişiye bilmem ne kadar indirim sağlayan ürün pazarlamaları aldı. Hal böyle olunca da sivil itaatsizlik radyolardan sosyal medyaya kaydı



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Türkiye’de özel radyoculuğun serüvenini anlatan bir belgesel izledim.
Abdullah Ekşioğlu’nun hazırladığı ‘FM 1992’ adlı bir belgesel bu.
Kral Pop’un sosyal sorumluluk projesi olan belgeselin yapılış amacı belli:
Türkiye’de özel radyoların hangi koşullarda ortaya çıktığını, bu işe soyunanların ne gibi zorluklarla karşılaştığını kayıt altına almak ve anıları tazelemek.
‘FM 1992’, aslında, özel radyoculuğun tarihi kadar, Türkiye’de başarılı olmuş en büyük sivil itaatsizlik eyleminin de belgeseli.
Çünkü özel radyoların hepsi yayınlarına ‘korsan’ olarak başladı.
O radyoları kuran ve çalışanların hepsi; aynı anda üç ayrı suç (Anayasa’nın 133. Maddesi’ne, TRT Yasası’na ve Telsiz Yasası’na muhalefet) işlemiş oluyordu.
Bunu göze almak kolay bir şey değildi.
O dönemde Türkiye’deki özel televizyonların da yayın izni yoktu, ama onlar radyolara oranla daha avantajlıydı.
Özel televizyon sahiplerinin sermaye ve nüfuz gücü vardı.
Radyocuların böyle bir gücü yoktu.

Gençlerin radyoculuk aşkı
Emrah Hattat, Best FM’i kurduğunda 20 yaşındaydı.
Türkiye’de özel radyoculuğun kurulması, gelişmesi ve yasal zemine oturmasında en büyük pay sahibi olan Osman Ataman da aynı yaşlardaydı.
‘Türkiye’nin ilk özel radyocuları’ olarak ‘FM 1992’ belgeseline görüş açıklayanların çoğu da üniversite öğrencisiydi o yıllarda.
Hiçbiri bu işin eğitimini almadığı için, el yordamıyla yol aldılar stüdyolarda.
Bir yandan yasadışı bir iş yapmanın pompaladığı adrenalin.
Bir yanda gençliğin heyecanı.
Öte yanda amatör radyoculuk aşkı.
Hepsi de yasadışı bir iş yapıyordu ve karşılarında devlet vardı.
Özel televizyon ve radyoların peş peşe açılmasına göz yuman devlet, günün birinde karar verdi, “Özel televizyonlar devam etsin, ama radyolar kapansın” dedi.
Ve öyle de oldu.
Hepsi açıldıkları gibi peş peşe kapandı.

Başarılı bir sivil itaatsizlik
Türkiye’nin başarıya ulaşmış en büyük sivil itaatsizlik eylemi işte bu noktada devreye girdi.
Özel radyocuların başlattığı ‘Radyomu istiyorum’ kampanyası halktan büyük destek gördü.
Eylemin amblemi de siyah kurdeleydi.
Kimi yakasına taktı siyah kurdeleyi, kimi otomobilinin antenine.
Halktan gelen bu talebe devlet ancak 100 gün direnebildi, radyolara yayın izni vermek zorunda kaldı.
Dün oluşturduğu ‘sivil baskı’yla Anayasa’yı değiştiren radyoların aynı gücü var mı?
Sanmıyorum.
Çünkü işin içine profesyonellik girdi, amatör ruh öldü.
Eskiden radyoların çoğunda memleket meseleleri konuşuluyordu, şimdilerde onların yerini ‘tanıtıcı reklam’ adı altında, ilk arayan 100 kişiye bilmem ne kadar indirim sağlayan ürün pazarlamaları aldı.
Hal böyle olunca da sivil itaatsizlik radyolardan sosyal medyaya kaydı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
eski, gÜcÜ, , radyoların, var, özel


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık