IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Şubat 2023, 18:32   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Enkaz altındaki 261 saatlik dehşeti anlattı: Çiçek yedik, sürekli idrarımızı içtik




Antakya'da yıkılan hastanenin enkazı altında kalan 4 kişilik ailenin tamamı sağ olarak kurtuldu. Depremden 261 saat sonra enkazdan çıkarılan Mehmet Ali Şakiroğulları yaşadıkları dehşeti anlattı. Yanındaki hastane personeli Mustafa Avcı ile birlikte hayata tutunan Şakiroğulları, "Çiçek yedik, sürekli idrarımızı içtik. Mustafa laboratuvarda hemşire olduğu için o söyledi" dedi.
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki Mehmet Boyraz, 26 yaşındaki oğlu Mehmet Ali Şakiroğulları ve 21 yaşındaki gelini Necla Nur Şakiroğulları ile birlikte 9 aylık torunu Aziz Yusuf'u Antakya Akademi Hastanesi'ne götürdü. Aziz Yusuf, ilk müdahalenin ardından binanın 8. katındaki yoğun bakım ünitesine yatırıldı.

BABA KENDİ İMKANLARI İLE ENKAZDAN ÇIKTI

Anne Necla Nur ve bebeği Aziz Yusuf, depreme yoğun bakım ünitesinde yakalanırken, kantinde beklemeye başlayan Mehmet Boyraz ve oğlu Mehmet Ali Şakiroğulları ise hastane kantininde sallantıya yakalandı. Büyük panik yaşayan baba ve oğlu, diğer insanlar gibi kaçmaya çalışırken baba, depremden sonraki bir saat içerisinde kendi imkanları ile dışarı çıkmayı başardı. Oğlu Mehmet Ali Şakiroğulları ise enkazın arasında kaldı.
"HAFRİYAT PARÇASI ALIP CAMI KIRDIM, DIŞARIYA ÇIKTIM"

Deprem anında yaşadıklarını anlatan baba Mehmet Boyraz, "Antakya Akademi Hastanesi'ne gittik, oğlum ve gelinimle birlikte torunumu götürdük. Onları yoğun bakıma aldılar. Bize 'Beklemenize gerek yok' deyince kantine indik. Kantinde otururken yer sallantısı oldu. Milletin hepsi kaçışmaya başladı. 20-25 kişi vardı. Biz de kaçmaya başladık. Oğlumla birlikte merdivenin başına beraber geldik. Çağırdım, 'Oğlum yanıma gel' dedim. Gelmedi. Merdivenin ikinci basamağını indim. Orada kaldım. Korkuluğa tuttum, sallandı sallandı. Gözümü açtım baktım, baktım ki göğsüme kadar hafriyatın içerisindeyim. Ellerimle açtım, aşağıya indim. Baktım poliklinik yazan bir kapı vardı. Tekme attım, cam kırılmadı. Sonra hafriyat parçası aldım camı kırdım, dışarıya çıktım" dedi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

DIŞARIDA 2. KEZ DEPREME YAKALANDI

Baba Mehmet Boyraz, elleriyle enkazı temizleyerek kurtulduğunu ve dışarı çıktıktan sonra ise ikinci depreme yakalandığını anlattı. Boyraz, "Dışarıya baktım, bizim arabanın olduğu yere koştum. Ama araba öbür binanın altında kalmış. Orada bir vatandaş duruyordu, hemen yanına koştum, arabanın içerisinde oturduk. Yeniden şiddetle sallanmaya başladı. 'Frene bassana, araba gidiyor' dedim. Arkadaş ise, 'El frenini de çekmişim frene de basmışım' dedi. Bir yağmur, fırtına. Hava aydınlanınca baktım, 7 katlı bina dümdüz olmuş. Binanın üzerine çıktık, 2 el gördük. Kendi çabalarımızla onları çıkarttık. 50-60 yaşlarında birini daha çıkardık ama o ölmüştü" şeklinde konuştu.
ÜMİDİ KESTİĞİ ANDA MÜJDELİ HABER GELDİ

Enkaz başında oğlunun canlı kurtulma umuduyla 11 gün beklediğini kaydeden Boyraz, ümidini yitirdiği anlarda ise oğlunun kurtarıldığı haberini aldığını ifade etti. Mehmet Boyraz, "11 gün enkaz başında bekledim, diğer oğlum Mustafa ile 11. gün eve geldik. Canlı çıkacağını hissediyorduk ama artık ümitlerimi yitirmeye başlamıştım. Sonra telefon geldi. Oğlumun sağ çıktığı haberini aldık. Biz de hemen yola çıktık, yanına gittik" diye konuştu.
KAPI AÇILMADI, BETON BLOĞUN ÖNÜNE ÇÖKTÜ

Hastaneden kaçamayacağını anlayınca beton bir ayağın dibine çöktüğünü anlatan Şakiroğulları, bu arada yanına gelen bir hastane personeli ile birlikte enkazın altında kaldıklarını kaydetti. Mehmet Ali Şakiroğulları, "Poliklinik kapısını zorladım, kilitli olduğu için açılmadı. O arada büyük bir beton ayak gördüm. Hemen ayağın dibinde çömeldim, çök kapan yaparak deprem pozisyonu aldım. Elimi kafama koydum, oraya Mustafa Avcı da geldi. El ele tuttuk, bir baktım betonlar üzerimize yığıldı. Gidip gidip geliyorduk. Yere düştüm, elimi kafama koydum üstüme betonlar düştü" dedi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

SEDYE VE SANDALYE YAŞAM BOŞLUĞU OLUŞTURDU

Kendisini ve yanındaki Mustafa Avcı'nın ölümcül yara almasını ise lobideki sandalye ve sedyenin koruduğunu anlatan Şakiroğulları, şöyle devam etti: "Bulunduğumuz yerde lobi sandalyesi vardı. Yukarıdan sedye düşmüş. Sandalyesinin köşesine beton gelmişti, sedyenin köşesine beton gelmişti. O boşlukta yaşadık, yaşam mücadelesi verdik. Eşimden babamdan, çocuğumdan haberim yok. Ben sadece bizim olduğumuz yerde, bu sıkıntının yaşandığını zannettim."
"ÇİÇEK YEDİK, İDRARIMIZI İÇTİK"

Enkaz altında yaşam mücadelesi verdiklerini anlatan Şakiroğulları, lobide bulunan çiçekleri yediklerini, kendi idrarını içtiklerini kaydetti. Şakiroğulları, "Yanımdaki Mustafa Avcı laboratuvarda çalışıyormuş. Onunla birlikte yaşam mücadelesi verdik. Onun ayağı enkaz altında kalmıştı. Telefonumun şarjı vardı. Işıkla açtım, ayağına baktım. Ayağı bloğun altında kalmış, şişmişti ama kötü olduğunu söylemedim korkmasın diye. Ayağına bakarken, lobide duran canlı çiçekleri gördüm. Hemen elimi uzattım, ayağım ile kendime doğru çektim. Çiçekleri saksıdan, topraktan çıkardım. 'Bunu yeriz' dedim. Biz 2-3 güne kadar çıkarız diye tahmin ediyorduk. Kendi tahminimiz öyleydi. Sonra onları parmak uçları kadar küçük küçük yaptık. Onları yedik. Parmak ucu kadar ne bulsak yarısını Mustafa yarısını ben yiyordum. Sürekli idrarımızı içtik. Mustafa laboratuvarda hemşire olduğu için o söyledi" ifadelerini kullandı.
"4 GÜN SONRA ŞARJIM BİTTİ"

Şakiroğulları, cep telefonu alarmının ise sabahları işe gidiş saati olan 07.00'ye kurulu olması ve çalan alarm nedeniyle 4 gün boyunca günün değiştiğini anladıklarını ifade ederek, "Sabahları işe gittiğim için, sabah 7'ye alarm kurduğum için 4 gün boyunca alarm çaldı. Şarjım bitene kadar 4 gün boyunca günün değiştiğini anladım. Telefonumun ekranı gitti, inancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Yaşamak için hırs yaptım. Arkadaşım telefonu betona yaklaştırmamı istedi. Şarjım az kalmıştı. Tekrar denedim 112'yi aradım, bir kadın açtı. Enkazda kaldığımızı söyledim. Telefon numarası istedi. Kendi numaramı verdim. Dönüş yapacaklarını söylediler. Ama bu sefer de şarjım bitti. Yanımdaki arkadaşım bana destek oldu, ben ona destek oldum" diye konuştu.
"HALÜSİNASYONLAR GÖRMEYE BAŞLADIM"

Son günlerde bilincini kaybetmeye başladığını ve halüsinasyonlar görmeye başladığını anlatan Şakiroğulları, şöyle devam etti: "Son zamanlarda artık kendimi evimde hissediyordum. Beynim susuz kalınca halüsinasyonlar görmeye başladım. Ailemi, annemi, babamı yanımda görüyordum. 'İşteyim' diyordum. Zor zamanlar geçirdim ama inancımı kaybetmedim. Son dakika yine kepçe çalışmaya başlamıştı. Üstte olan seslerin hepsini duyuyordum. Sesimizi duyuramıyordum. Bağırıyorduk bir yerlere vurarak, ses çıkarmaya çalışıyorduk. Nabzımın biteceğini düşünüyordum. Nabzım duracak gibi oluyordu. Hemen soğuk olduğu için nabzıma toprak, fayans parçası basıyordum. Öyle kendime geliyordum. 1-2 gün boyunca hiç uyumadım, sürekli bayılıyordum. Bilincimi kaybetmek üzereydim."
AYAĞINI SALLAYARAK KENDİSİNİ FARK ETTİRDİ

Çıkarıldığı anlarda yaşadıklarını da anlatan Şakiroğulları, "Kepçenin bizim olduğumuz yere vurması ile sarsıldım, aklım yerine geldi. Hemen ayağımı sedyeye vurmaya başladım. Kepçe operatörü, 'Ayak gördüm' dedi. Öyle deyince ben sevindim. 'Buradayız, 2 kişiyiz, yaşıyoruz' dedim. Adam ise 'Ayağını görmeseydim sizi kepçeyle alıp atacaktım' dedi ve bizi çıkardı" ifadelerini kullandı.


Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3. Sayfa

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Enkaz altındaki Atsu ile ilgili kahreden gerçek! Son saniyede golü atmasa her şey bambaşka olacaktı CORDON BLEU Süper Lig (Anadolu Takımları) 0 17 Şubat 2023 14:16
UMKE personeli Eda, enkaz altındaki İnci Okan'a davranışlarıyla gönüllere taht kurdu Emre Haber Arşivi 1 31 Ekim 2020 22:58
Deniz Altındaki Sürekli Artan Çeşitlilik KarakıZ Hayvanlar Alemi 1 27 Ocak 2012 14:04
Kola ictik'den sonra vucudumuzda gecen 1 saatlik olaylar. SuNSeT Sağlık Köşesi 22 12 Ocak 2008 00:39