Özel okullar memnun sendikaların itirazı var
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Özel okulları teşvik edip devlet okullarını rahatlatmayı amaçlayan tasarıyla ilgili pek çok önemli ayrıntı, 'uygulama'da netleşecek. Eğitim-Sen: Tarikat okullarına öğrenci gidecek. Türk Eğitim-Sen: Birilerine söz vermişler ki ısrarcılar. CHP: Karşı devrim. Özel Okullar Derneği: Bir art niyet yok

ANKARA - Özel okul öğrencilerine 1000 YTL maddi destek sağlamasını, devlet okulundaki öğretmenlerin özel okullarda da derse girmesini içeren yasa tasarısı, özel okul sahiplerini sevindirirken eğitimcilerden sert tepki aldı. Desteğin koşulları henüz belli olmadığı için veliler şimdilik sessiz...
Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nu değiştiren ve önceki gün TBMM'ye sunulan yasa tasarısına tepkiler şöyle:
'100 okul kurtarılacak'
Eğitim-Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek: Yaptığımız hesaba göre özel okulda 25 kişilik bir sınıfın yıllık maliyeti, maaşı, ısınma, elektrik, kırtasiye dahil 17.6 bin YTL. Yani öğrenci başına 1000 YTL destek, maliyetin üzerinde. Tasarıyla öğretmenler açısından da adaletsiz durum yaratılıyor. Öğretmenler devlet okulunda maaş karşılığı derse girdikten sonra devlet okulu yerine özel okulda ders verecek. Bu da yetenekli öğretmenlerin devlet okullarında daha az derse girmesine yol açacak. Devlet, özel okullardan hangi hizmeti satın alacak? Bu uygulama, daha önce Cumhurbaşkanı'ndan dönen 10 bin öğrencinin özel okullarda okutulması uygulamasının bir benzeri. Anadolu'da 100'e yakın tarikat okulu kapanmak üzere. Öğrencileri göndererek bu okulları kurtaracaklar.

'Birilerine söz verilmiş'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan: Özel sektöre karşı değiliz. Ancak devletin kendi okulunda ahırdan dönme yerlerde eğitim öğretim yaptırılırken, birilerinin kâr amacıyla kurduğu okullara öğrenci başına 1000 YTL destek sağlama anlayışını tasvip etmek mümkün değil. Özel okullarda bir çocuğun maliyeti baloları, yemeği, servisi ile 8-10 bin YTL. Hiçbir dar gelirlinin yıllık 10 bin YTL verip çocuğunu özel okula gönderme şansı yok. Yani yardım, parası olan kesime gidecek. Bu adaletle bağdaşmaz. Bizim idealimiz bataktakinin elinden tutup çıkarmaktır, yoksa lüks arabayla gezeni limuzine bindirmek değil. Özelden hizmet alımındaki ısrarları, bir yerlere söz vermiş olduklarını akla getiriyor.
CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı: Bunlar sıradan teşvik değil, Cumhuriyetin eğitim politikasını rayından çıkarmak. Bu yasa devrim değil, olsa olsa karşı devrim olur. Daha önce özelde okutulmak istenen 10 bin çocukla ilgili listeyi ele geçirmiştik, göndermek istedikleri okulların çoğu tarikat okuluydu. Resmi okuldaki öğretmenin maaşını, sigortasını, sağlık harcamasını devlet karşılayacak, ama ek dersle hizmeti özel okula verecek. Ek ders ücretlerini neden düşük tuttukları şimdi anlaşılıyor.

'Tasarının mimarı biziz, art niyet yok'
Özel Okullar Derneği Genel Başkanı Rüstem Eyüboğlu: Tasarının mimarı biziz. 2000 yılında 120 eğitim çalışanıyla hazırladık. Altı sene sonra değiştirmek bu hükümete nasip oldu. Devletin özel okullardan hizmet satın alması önerisini de 1992'den beri biz dile getiriyoruz, hiçbir art niyeti yok. Şu anda 1592 özel okul var. Milletvekili, memur hastalanıp özel sektöre gittiğinde masrafı devlet karşılamıyor mu? Eğitim hizmeti de satın alabilir. Özel okullarda
500 bin küsur kapasite var, ama 265 binini kullanıyoruz. 30 bin öğretmen, 15 bin usta öğretici, 12 bin personeliyle 60 bin kişilik sektör. Biz diyoruz ki, devlet bir öğrencinin devlete maliyeti neyse Türkiye ortalamasında onu veliye versin, veli çocuğunu istediği okula göndersin. Böylece 50-60 kişilik sınıflar 30'a insin. Bu, fırsat eşitsizliği değil, eşitliğidir. Tasarı bir an önce kanunlaşırsa özel okullarda bir miktar ucuzlama olacaktır veya fiyatlar sabit kalacaktır.
1000 YTL destek de ödeme güçlüğü içinde olanlar için.

Değişiklik ne getiriyor?
VELİLER: Özel okullardaki öğrencilerin velililerine, öğrenci başına belirlenen ücretin yarısını geçmemek üzere 1000 YTL'ye kadar yardım yapılabilecek. Bu tutar, her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak. Yardım her öğrenciye yapılmayacak, MEB ekonomik durum, başarı gibi kıstaslara göre seçim için yönetmelik hazırlayacak. Çocuğunu özel okulda okutmak için kredi alan velilere, kredi faizinin yüzde 50'sini devlet ödeyecek.
OKULLAR: Özel okullara su, doğalgaz, elektrik hizmeti devlet okullarındaki tarifeden verilecek. Halen özel ile devlet okulları arasında bu giderler açısından 2-2.5 kat fark var.
ÖĞRETMENLER: Özel okullarda kuruluş aşamasından üç yıl sonra öğretmenlerinin üçte ikisi kadrolu olacak. İhtiyaç halinde devlet okullarından öğretmenler de özelde çalışabilecek. Ama bunun için devlette zorunlu ders saatini doldurup okuldan izin almaları gerekecek. Özelde verilen ders sayısı, devlette okutmaları gereken ders saatinin yarısını aşamayacak.
BAKANLIK: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerinin verdiği bilgiye göre MEB, öğretmenlere ya da MEB personeline yönelik ileri sürücülük, mesleki eğitim gibi kursları özel kurslardan 'ihale yoluyla' satın alabilecek. Devletin özelden hizmet alınmasıyla ilgili başka ayrıntılar uygulama sırasında ortaya çıkacak.

Sular çekiliyor
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde su seviyesi nihayet düşmeye başladı. Sel nedeniyle evlerinde mahsur kalanlara Kızılay'dan yardım eli uzandı
EDİRNE/ANKARA - Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açmasıyla birlikte taşan Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde su seviyesi düşmeye başladı. Önceki gün Bulgaristan ve Yunanistan yetkilileriyle görüşen DSİ 11'inci Bölge Müdürü Numan Gündüz, "Bulgar yetkililer Arda üzerindeki baraj kapaklarını kapattıklarını söyledi. Edirne'de yarın (bugün) beklenen sağanak, nehirlerin debisini etkilemeyecek" dedi.

Selzedeler perişan
Nehirlerin taşması sonucu evlerinde mahsur kalanlara dün Kızılay tarafından yiyecek ve battaniye yardımı yapıldı. Yardımlar askerlerce ulaştırıldı. Evlerini su basan 115 kişi de Mustafa Necati İlköğretim Okulu'nda bulunuyor. Okulda barınan selzedelere 3'üncü Mekanize Tümen Komutanlığı'na bağlı askeri araçlarla dün gıda ve battaniye ulaştırıldı. Askerler, Karaağaç Mahallesi'nde oturan 18 yaşındaki 8 aylık hamile Ceylan Haydarlık'ın da imdadına yetişti. Erken doğum yapan Ceylan Haydarlık, askeri kariyerle Tunca Köprüsü'ne getirildi, burada bekleyen ambulansla Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
Su debisinin artması ve çökmeler nedeniyle önceki gün trafiğe kapatılan Lozan Caddesi, dün sabah ulaşıma açıldı. Kapıkule ve Pazarkule sınır kapıları hâlâ kapalı. Geçişler Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan sağlanıyor.
Türkiye ve Bulgaristan, sel felaketi yaşanmaması için tüm havzayı kapsayan erken uyarı sisteminin çalışmalarına başladı.

Baraj haziranda bitiyor
Bu arada, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, dün taşkınlardan zarar gören Edirne'de incelemelerde bulundu. Selden zarar gören Karaağaç yolunun tekrar yapılacağını söyleyen Enerji Bakanı Güler, "Yüzde 80'i Türk, yüzde 20'si ise Bulgar sınırındaki Suakacağı Barajı'nın gelecek haziranda devreye girmesiyle bir daha böyle bir felaket yaşanmayacak" dedi.

Güneş tutulması depremle ilgisiz'AA - BURSA - Güneş tutulmasının büyük bir depremi tetikleyeceği yolundaki rivayetlere Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'dan yanıt geldi. Barbarosoğlu, bir yılda dünyada 7'den büyük ortalama 17 deprem olduğunu hatırlatarak tutulmanın ardından büyük bir deprem olacağı rivayetinin kesinlikle doğru olmadığını söyledi.
Barbarosoğlu şöyle konuştu: "Güneş tutulması ile deprem arasında bir ilişki bilimsel olarak tespit edilememiştir. Ne model ne de istatiksel bir veri var. Yani deprem oluşumunu kesinlikle Güneş tutulmasına bağlayamayız. Bir yılda 7'den büyük 17 deprem oluyor, Güneş tutulması sayısı ise iki-beş arasında. Ülkemizde her an hasar verici deprem olma riski vardır. Eğer 29 Mart'tan sonra bir deprem yaşanırsa, bu tamamen rastlantı olur." Barbarosoğlu, depremin önceden bilinmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü, ancak şu ana kadar bilimsel açıdan sonuç alınamadığını hatırlattı.

Saunalara baskın
RADİKAL - ANKARA - Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinsel Suçlar Bürosu, dün başkentteki 72 masaj salonu ve saunaya baskın düzenledi. Sertifikasız masöz çalıştırdığı belirlenen 25 salon hakkında düzenlenen tutunaklar, bu salonlara ruhsat veren Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü'ne gönderildi. Polisler sertifikasız çalışan 47 masözün de ifadesine başvurdu. Ankara'da daha önce yapılan 'Küre' operasyonuyla bir 'sauna çetesi' çökertilmişti.

'Astrocumali' o güne hazır
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ordu'daki köyüne rasathane kuran Cumaattin Turap, 29 Mart'taki tam Güneş tutulması için hazır. Tek endişesi o gün havanın yağmurlu, puslu olması.
DHA - ORDU - Türkiye'nin ilk özel rasathane sahibi Cumaattin Turap, 29 Mart'taki tam Güneş tutulmasına hazır. Yıllarca İsviçre'de işçi olarak çalıştıktan sonra Ordu'daki köyüne dönüp rasathane kuran Turap, "Her şeye hazırız. Tek düşüncemiz havanın iyi olması" dedi.
Yaklaşık dört dakika sürecek olan tutulma, Brezilya'da Güneş'in doğuşuyla başlayıp Atlas Okyanusu boyunca ilerleyecek. Türkiye'de ise Antalya'dan Ordu' ya uzanan hat üzerinde görülebilecek.
'Astrocumali' lakaplı Cumaittin Turap da Ulubey ilçesi Sayacabaşı Köyü'nde kurduğu rasathanede, iki dev, beş küçük teleskop ve 500 özel güneş gözlüğü ile tutulmayı izleyecek ve izletecek. Görüntü ayrıca, rasathanenin 30 kişilik salonunda perdeye yansıtılacak.
1946'da rasathane kurduğu köyde doğan 'Astrocumali'nin tutkusu, ilk kez Ay tutulmasına tanık olduğu altı yaşında başlamış: "Bu olay benim hayatımı değiştirdi. 22 yaşında İsviçre'ye gittim. İşçi olarak çalıştığım 36 yıl boyunca cami kubbesine benzettiğim gözlemevlerine gittim. 1995'te kesin dönüş yapınca Rus pazarlarından teleskop parçaları topladım.

İşe bugünkü değeri
300-400 bin YTL olan dev bir teleskop yaparak başladım. Arazi parası da dahil 1 milyon YTL'ye yakın para harcayarak 'Astrocumali Uzay Gözlemevi'ni açtım."

10 bin gözlük dağıtılacak
Ordu'da merakla tutulmayı bekleyen sadece Turap değil. Türkiye'de son Güneş tutulmasının 11 Ağustos 1999'da yaşandığını hatırlatan Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Günay da, 29 Mart'ta Tayfun Gürsoy Parkı'nda 'Gökyüzü Şenliği' düzenleyeceklerini söyledi. Şenlikte katılımcılara 10 bin filtreli izleme gözlüğü dağıtılacak, bisiklet ve halkoyunu yarışması, uçurtma gösterisi ve konser de düzenlenecek.

'Sigaraya hayır'RADİKAL - ANKARA - TBMM, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının katılımıyla sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımının önlenmesine yönelik kampanya başlatılacak. Hedef kitlesi gençler olan kampanyanın sloganı ise 'Sağlıklı Gençlik, Sağlıklı Gelecek.' Kampanyayla, okullarda madde kullanımının önlenmesi amacıyla eğitim çalışmaları yapılacak. Öğretmenler de eğitimin içine alınacak. Kampanya 22 Mart'ta bir basın toplantısıyla açıklanacak.

Belçika: İnsan avı varBelçika Dışişleri Bakanı De Gucht ve Adalet Bakanı Onkelinx: Fehriye Erdal için insan avı başlattık. Polis bütün gücüyle Erdal'ı arıyor. Cezasını çekecek
RADİKAL - İSTANBUL - Belçike hükümeti, Özdemir Sabancı suikastı sanıklarından Fehriye Erdal'ı yargıdan yeterli desteği göremedikleri için Türkiye'ye iade edemediklerini açıkladı. Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ve Adalet Bakanı Laurette Onkelinkx, Erdal'ı kaçırmış olmaktan dolayı üzüntülerini belirtirken artık Fehriye Erdal'ın terörist ve DHKP-C'nin de terörist örgüt olduğunu söyledi.
Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, dün ana haber bülteninde yer alan Fehriye Erdal dosyası için iki bakanla görüştü. Her iki bakan da bugüne kadarki olumsuz tutumlarını yargıdan 'yeterli desteği alamamalarına' bağlarken, Erdal'ı ellerinden kaçırmalarını da 'talihsiz bir rastlantı' olarak nitelediler.
De Gucht, "Erdal'ı ilk yakalandığında niye iade etmediniz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "1999'da Türkiye'de idam cezası vardı. Hiçbir Avrupa ülkesinden, idam cezası olan bir ülkeye suçlu iade edilmiyordu. Yasalarımız böyleydi. Yargı, Fehriye'nin sınır dışı edilemeyeceği yaklaşımındaydı. Yargı kararı olmadan da bir şey yapamazdık."
De Gucht, Erdal'ın kaçışıyla ilgili bir soru üzerine de "28 Şubat davasından önce tutuklayamazdık. Zira yargı tutuklanmadan yargılanmasına karar verdi. Sadece uzaktan gözlüyorduk. Artık durum değişti. Yargı Fehriye'nin bir terörist ve DHKP-C'nin de bir terör örgütü olduğuna karar verdi" dedi.
Erdal'ın ellerinden kaçmış olmasından dolayı üzgün olduğunu belirten bakan, "Bu bir şanssızlıktı. Olmamalıydı, ancak oldu. Bundan sonrasına bakalım" diye konuştu.
Adalet Bakanı Laurette Onkelinkx de dosyayı çok ciddiye aldıklarını ve Erdal'ın yakalanması için 'adeta bir insan avı' başlattıklarını belirterek "Nerede olursa olsun, Erdal'ı bulup yakalayacağız. Polis bütün gücüyle Fehriye Erdal'ın peşinde... Şunu da söyleyeyim. Eğer başka bir ülkede yakalanırsa da, mutlaka buraya getirilecek ve burada cezasını çekecek. Yani, bir daha Belçika'ya gelmesin ve nereye giderse gitsin gibi bir tutumumuz asla yok" diye konuştu.

Sahte kart operasyonuRADİKAL - İSTANBUL - İstanbul'da bulunan bazı restoranlarda çalışan garsonlarla anlaşarak müşterilerin kredi kartlarını kopyalatıp, sahte kredi kartı imal ettikleri ileri sürülen dört kişi gözaltına alındı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmayla ilgili çalışma yapan polis, Büyükçekmece bölgesinde kredi kartı dolandırıcılığı ve sahte belge düzenleyerek banka dolandırıcılığı yaptığı gerekçesiyle dört kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin, İstanbul'daki bazı lüks restoranlarda çalışan garsonlarla anlaşıp skimmer (kopyalayıcı) cihazını vererek müşterilere ait kredi kartlarını kopyalattırdığı, bu şekilde sağlanan manyetik şerit bilgilerini sahte kartlara kodladıkları belirtildi. Şüphelilerin bu kartlarla yüklü miktarda alışveriş yaptığı ileri sürüldü.
Gözaltına alınan bu kişilerin üst, ikamet ve araçlarında yapılan aramalarda, 25 sahte kredi kartı, 18 sahte nüfus cüzdanı, bir sahte sürücü belgesi, bir encoder cihazı, bir skimmer cihazı, bir dizüstü bilgisayar, sahte motorlu taşıt ve trafik belgeleri ile bilgisayar içinde 1000 adet kredi kartı manyetik şerit bilgisi ele geçirildi. Başkalarına ait araçları, sahte belgelerle kendilerininmiş gibi gösterip bankalara kredi başvurusunda bulundukları da ileri sürülen şüpheliler, Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi.