Çevrimdışı

Sahte çürük raporu soruşturması çerçevesinde hazırlanan iddianame, 'çete üyeliği' ve 'yağmaya teşvik' suçlarından tutuklanan Askerî Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ve Hava Hâkim Yüzbaşı Mehmet Çelik'in 'arsa rantı'nı ortaya çıkardı.

İddianamede 'Şüphelilerin Gayrimenkul Kayıtları ile İlgili Elde Edilen Bilgiler' başlıklı kısmında Maliye Bakanlığı, Gelirler İdaresi Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı'nın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan alınan bilgiler yer alıyor.

Savcılar tarafından derlenen mal varlığı bilgilerine göre, Mehmet Çelik 2003–2009 yılları arasında Ankara ve Malatya'da binlerce metrekare arazi alıp sattı. Maliye tarafından gönderilen yazı ve eklerini inceleyen savcılar iddianamede şüphelilerden Ahmet Zeki Üçok ve Mehmet Çelik'in yaptıkları iş ve gelir durumlarına göre uygunluk teşkil etmeyen mal varlığına rastlandığını belirtiyor.

Savcıların listede suç tarihleri ile uyumlu kayıtları koyu renkle göstermesi dikkat çeken ayrıntıların başında yer alıyor. İddianamede Askerî Hâkim Mehmet Çelik'in 2008-2009 yılları arasında Gölbaşı Taşpınar köyünde ve Çankaya Mühye köyünde 2 milyon 18 bin 204 metrekare arazi satın aldığı belirlendi.

Maliye'den alınan verilere göre Çelik'in 2003-2009 yılları arasında Çankaya Mühye köyünde 2 milyon 607 bin 750, Çankaya Yakupabdal köyünde 52 bin 420, Elmadağ Tekke köyünde 20 bin 368, Çankaya Lodumlu bölgesinde 43 bin 812, Çankaya Dikmen Mahallesi'nde 6 bin 5, Kazan Orhaniye köyünde 7 bin 65, Malatya merkez İlyas köyünde 2 bin 66, Gölbaşı Taşpınar köyünde 309 bin 994 metrekare arazi satın aldığı yer alıyor.

Çelik 2003-2009 yılları arasında toplam 3 milyon 49 bin 480 metrekare arazi satın almış. Ayrıca Albay Ahmet Zeki Üçok'un da 2008 yılında 2008 model Audi marka bir otomobil ve 2007 yılında Ankara Gölbaşı Karaoğlan mevkiinde 21 bin 300 metrekare arsa satın aldığı tespit edilmiş. Yasin Kılıç İstanbul
Yüz binlerce lira menfaat sağlamışlar
Sahte çürük raporu soruşturması çerçevesinde hazırlanan iddianamede yer alan bilgilerden örgüt üyelerinin yaptıkları faaliyetlerden büyük miktarda menfaat temin ettikleri anlaşılıyor.

Örgütün 2009 yılının ilk aylarından itibaren faaliyete soktuğu yöntemlerle toplam 61 eylem gerçekleştirdikleri ve bu eylemler karşılığında da çok yüksek miktarlarda haksız ekonomik kazanç elde ettikleri belirtiliyor. İfadeler ve telefon konuşmalarına yansıyan bilgilere göre elde edilen kazancın bir kısmının bankalar üzerinden hesaba aktarım şeklinde yapıldığı, bir kısmının ise elden nakit olarak alındığı görülüyor.

İddianamede, "Örgütün bugüne kadar suçtan elde ettiği gelirin miktarı net olarak tespit edilemese de alınan ifadelere, telefon görüşmelerine, şüphelilerin harcamalarına ve hesap hareketlerine bakıldığında ne kadar çok ciddi bir gelir elde ettikleri açıkça anlaşılmaktadır." ifadeleri yer alıyor.

208 bin 350 TL ve 11 bin dolar maddi menfaat temin edildiğinin tespit edildiği belirtilirken, örgütün söz konusu miktardan çok daha yüksek haksız kazanç sağladığının anlaşıldığına vurgu yapılıyor. Ayrıca, örgüt üyeleri ile örgüte bir kısım askerlik işlemlerinin usulsüz yönden halli için başvuran şahıslar arasında toplamda 411 bin 235 TL civarında bir para hareketinin gerçekleştiği kaydediliyor.
Paralar lüks tatil köylerinde harcanmış
Örgütün faaliyetleri arasında fuhuşa teşvik etmek, fuhuş için aracılık ve yer temin etmek de sıralanıyor.

İddianamede örgüt üyelerinin örgüt faaliyetleri kapsamında elde ettikleri haksız kazanç ile fuhuş amaçlı bir araya geldikleri, örgüt lideri şüpheli Tugay Tepe'nin ve fuhuş yapacak kadınları temin eden ayrıca kendisi de fuhuş yapan Derya Aydoğan'ın bu işi organize ettikleri İstanbul'da Holidayy'in, Swiss Otel, The Ritz Carlton Otel, Dedeman Otel'de çeşitli tarihlerde şüpheliler Derya Aydoğan ve Didem Bektaş ile Gülşah Acar, Melike Savaş'ın fuhuş için hazır edilip yer temin edildiği, örgüt yöneticilerinden Erdem Kılıç, Ahmet Zeki Üçok'un moral motivasyonunun sağlanması amacıyla bu suçun şüpheliler Murat Tugay Tepe ve Derya Aydoğan tarafından işlendiği kaydediliyor.
Çubuklu'nun dosyası Savunma Bakanlığı'nda
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu da aynı soruşturma kapsamında 'şüpheli' sıfatıyla ifade vermeye çağırılmış ancak gelmemişti. Edinilen bilgilere göre, Çubuklu hakkındaki soruşturma dosyası ayrılarak Milli Savunma Bakanlığı'na gönderildi.

Çubuklu'nun Genelkurmay adli müşaviri olması nedeniyle hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağına Milli Savunma Bakanlığı yaptığı incelemenin ardından karar verecek. Çubuklu'nun internete düşen ses kaydında, soruşturma savcısı tarafından istenen sanık Ahmet Zeki Üçok'un bilgisayarında bazı askeri şahıslarla birlikte belge temizliği yaptığı ileri sürülmüştü. İddianamede, Çubuklu'nun adının hiç geçmemesi de dikkat çekti.


İşte o arazi

İddianameye konu olan Beşiktaş Ulus’taki Ortaköy Mahallesi 41/2 pafta 52 ada ve 103 parselde tapuya tescilli 2 parselden oluşan arsa 6 Eylül 2004 tarihinde TMSF’den 11 milyon 478 bin 215 liraya, ikincisi 6 Mart 2007 tarihinde Işıklar Holding A.Ş.‘den 8 milyon 860 bin 375 liraya Palmali Gemi Hizmetleri A.Ş. tarafından satın alındı
Arsalar birleştirilerek üzerinde Kadın ve Çocuk Sağlığı konusunda uzmanlaşmış 200 yataklı Palmali Ulus Hastanesi inşaatının yapımına başlandı. Ancak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı 15. Füze Üs Komutanlığı’nca 9 Ocak 2008 tarihinde “Askeri güvenlik bölgesi” şerhinin konulmasına dair istek, Beşiktaş 1. Tapu Müdürlüğü’nce 12 Şubat 2008 tarihinde tapuya işlendi.
Bunun üzerine şirkete gönderilen yazıda, yapımı planlanan inşaatın uçak savar harekatını olumsuz etkileyeceği, deniz seviyesinden itibaren 111.82 metre olarak yapımı planlanan inşaatın yüksekliğinin 102 metreyi geçmesi halinde sakınca yaratacağı askeri yetkililer tarafından bildirildi. İki gün içinde de inşaaatın durdurulması istendi.
15 Eylül 2009 tarihinde ise Palmed Sağlık Hiz. Ltd. Şti tarafından bu defa Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan yazıda; “söz konusu yapının yüksekliğinin deniz seviyesinden 102 metreyi geçmesine izin verilmemesi inşaatın bir kat dahi çıkamaması haline gelmekte ve fiilen inşaatın yapılamamasını doğurmaktadır” denildi. Ardından da uçaksavar sisteminin bulunduğu askeri bölgenin yükseltilmesini teklif etti. Şirket, “Söz konusu yükseltme faaliyetinden doğacak her türlü masrafı karşılamaya ve bu işlemi Maliye Hazinesi’ne herhangi bir yük getirmeden bila bedel üstlenmeye hazırdır” dediği de iddianameye yazıldı.
Çetenin gelirleri
İddianameye göre çetenin aldığı paralar şöyle:
- Çürük raporu alındığı iddia edilen şahıstan toplam 42.000 TL alındı ve toplam (60.000 TL) daha tehdit ve şantajla alınmaya çalışıldı.
- Çürük raporu alınması için çalışma yapılacağı söylenen şahıslardan toplam 28.000 lira.
- Askerlik ile ilgili işlemlerini (bakaya, yoklama kaçağı..) takip ettikleri ve hallettiklerini iddia ettikleri şahıslardan toplam 41 bin 500 lira ve bin dolar.
- İstedikleri yerde askerlik yapması sağlanacağı vaadedilen şahıslardan toplam 22 bin 350 lira.
- İstedikleri yerde askerlik yapması için çalışma yaptıkları vaat edilen şahıslardan toplam 4 bin lira.
Kaynak: Zaman / Milliyet

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.