Çevrimdışı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın söylediğinin aksine, OHAL'i kendi iktidarları döneminde kaldırdıklarını söyledi. Vural ayrıca, teröristbaşı Öcalan'ın Türkiye'ye geldiği dönemde MHP'nin parlamentoda bile olmadığını belirterek, idamın kaldırılmasına karşı çıktıklarını, ancak koalisyon ortağı DSP'nin idama karşı çıktığını söyledi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Meclis Grup Toplantısında MHP'ye yönelik eleştirilerini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan'ın kuru gürültüyle durumu geçiştirmek ve sıvışmanın peşinde olduğunu savunarak , "Terör örgütünü demokrasi ve insan haklarının savunucusu gibi gösterip onun istek ve arzularını yerine getirenler, terörle mücadele etmeyi dışlayıp, terörle mücadele edenleri anti demokratik olarak gösteren bir siyasal zihniyet, verdiği bir fotoğraf karesiyle terörle mücadele ettiğini zannediyor. Poz vermekle terörle mücadele olmaz" dedi.
"MHP'Yİ İMRALI İLE AYNI ÇİZGİDE GÖSTERMEK..."
Başbakan Erdoğan'ın dünkü grup toplantısında, sanki terör Türkiye'nin sorunu değilmiş gibi, 'terör üzerinden siyaset yapmayın' dediğini belirterek, "Biz parlamentoda bunu konuşmayacağız, bununla ilgili hükümetin zafiyetlerini ortaya koymayacağız. Beyefendi, sırça köşkünde oturacak, eleştirilmeyecek. Ondan sonra grup toplantısında sıkılmadan MHP'yi İmralı ile aynı çizgide göstererek, onun üzerinden siyaset üretecek... Bugün yaptığı yanlış politikalardan dolayı Türkiye'yi teröre teslim edeni sorgulamayacağız" dedi.

"SENİN KALBİN KANDİL'DE ERBİL'DE ATIYOR"
Başbakan Erdoğan'ın 'Bunu Genelkurmay Başkanı'na da söyledim, muhalefet liderleri gidip buraları yerinde incelesin' dediğini belirten Vural, "Vay vay vay, paslaşmaya bak. Sen Genelkurmay Başkanı ile siyaset mi konuşuyorsun. Bizim orada yüreğimiz canımız var be. Bizim yüreğimiz canımız orada atıyor. Seninki Kandil'de, Erbil'de atıyor. Utanmadan sıkılmadan, bunun üzerinden bile siyaset üretecek kadar acizleşenlerin, terör konusunda hükümetin zafiyetini ortaya koymamamızı 'siyaset yapıyorlar' şeklinde eleştirmesi, düştüğü aczin bir göstergesidir. İşte asıl kılını kıpırdatmayıp, siyaset üreten zihniyet bu" dedi. Başbakan Erdoğan'ın 'Terörün diliyle konuşuyorlar' diyecek kadar acizleştiğini savunan Vural, "Terör örgütünün amacını gerçekleştirmek isteyenlere karşı MHP amansız mücadelesini sürdürecektir" dedi.
VURAL'DAN ERDOĞAN'A ÇOK SERT SÖZLER


Erdoğan'ın Türkiye'yi 8 yıldır yönettiğini belirten Vural, "8 yıldır yönettiğine göre bunun hesabını vereceksin. Hiçbir yere kaçamazsın. Zeytinyağı gibi üste çıkmana da izin vermeyeceğiz. Bunun sorumluluğunu başkalarının üstüne atmana da izin vermeyeceğiz. TSK'ne psikolojik savaş açıp, onları suçlu gösterip, terörle mücadelede başarısız olduğu kanaatini millete yaydıktan sonra, askere polise kurşun sıkanları ve onların temsilcilerini devlet töreni ile karşılayanlar, şimdi poz vermekte terörle mücadele ettiğini zannediyor. Devlet gibi olmanı istiyor, güvenlik görevlilerimiz. Onların koruduğu değerlere sahip çıkılmasını istiyor" dedi. Vural Başbakan Erdoğan'ın 'Güvelik güçleri ne istediyse verdik'

ERDOĞAN'IN SESİ, VURAL'IN CEP TELEFONUNDA

Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın dünkü grup toplantısı konuşmasının bir bölümünü cep telefonundan dinletti. Erdoğan'ın 1987'de başlayan OHAL'i kendi iktidarları döneminde sona erdirdiklerini söylediğini belirten Vural, şöyle konuştu: "Biz kaldırdık diyor. Hodri meydan ey Sayın Başbakan. Senin olağanüstü hali kaldırdığın bir tane Bakanlar Kurulu Kararını getir, senden özür dilemeye hazırım. Yalan. Olağanüstü halle ilgili kararları şimdi sizlere okuyorum: 23 Kasım 1999'da biz iktidardayız, 'Siirt ilinden kaldırılmasına...', kaldırıyoruz. Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Tunceli, Van'da devam ediyor. Ondan sonra 28 Haziran 2000'de 'Van ilinden kaldırılmasına... Ondan sonra 19 Haziran 2002'de, 'Hakkari ve Tunceli illerinden kaldırılmasına...' ve son kez de 'Diyarbakır ve Şırnak illerinde 30 Temmuz 2002 tarihinden itibaren 4 ay uzatılmasına...' diye kararı vermişiz. Bundan sonra OHAL'in kaldırılmasına ilişkin hiçbir karar yoktur. Niye? Biz kaldırdık. Beyefendiye OHAL'siz bir Türkiye, terörü örgütü sıfırlanmış, amacını, hedefini kaybetmiş bir Türkiye teslim ettik. Şimdi kalkıp 'biz kaldırdık' diyor. Buna ne dersiniz bilmiyorum gerçekten. Burada asıl hesabı vermesi gereken, OHAL'siz aldığı bir Türkiye'yi bugün PKK'nın olağanüstü haline teslim ettiği bir Türkiye haline dönüştürdü. Başbakan oraya gittiğinde kepenkler kapandı. OHAL'i ilan eden PKK'ydı."

"İDAM CEZASINI BİZ KALDIRMADIK"

Başbakan Erdoğan'ın idam cezasını MHP'nin kaldırdığına yönelik sözlerine de sert tepki gösteren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyor ki Başbakan, 'size terörist başını teslim ettiler, sizden o yazılı belgeyi aldılar, siz o sözü çiğneyemediniz'. Yalan. Bir Başbakan eğer bunları söyleme acziyetine düşmüşse, battığı çamuru gösteriyor. 15 Şubat 1999'da o teröristbaşı Türkiye'ye geldi. MHP parlamentoda bile değil. Yalan bakın yalana. Ve diyor ki, ' o belgeyi aldılar'. Şimdi sana hodri meydan. Eğer bu sözünü ispat etmezsen namertsin. Bize teslim edildiğini, İmralı'ya yatırdığımızı ve yazılı belge aldığını söyleyen ve bunu ispat etmeyen namerttir. Yalanla devlet yönetilmez, siyaset mertçe yapılmalıdır." Vural, idam cezasının kaldırılmasına karşı çıktıklarını ancak, DSP'nin idam cezasına karşı olduğunu belirterek, "Eğer tek başımıza olsaydık, son noktayı nasıl koyacağımızı gösterirdik" diye konuştu. Vural, Başbakan Erdoğan'ın söylediklerinin kuyruklu değil, 'püsküllü yalan' olduğunu belirterek, Erdoğan'ın konuşma metninin olduğu sayfaların parçalanarak püskül haline getirilmiş halini kameralara gösterdi.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.