Çevrimdışı

7 askerin şehit olduğu Hantepe baskınından yaralı kurtulan gazi saldırının bilinmeyenlerini anlattı. Er Yusuf Kılıç'ın anlattıkları ihmalin Heronlar'la sınırlı olmadığını gösteriyor.

Taraf gazetesine konuşan Kılıç baskından bir kaç gün önce iki ayrı mevzinin boşaltıldığını ve saldırı sırasında ağır silahların tutukluk yaptığını söylemesi tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.
Hatırlanacağı üzere Taraf gazetesi 20 Temmuz'da meydana gelen saldırıda Heronların çektiği görüntüleri yayınlaması gündemi sarsmıştı. Görüntülerin 30 ayrı birim tarafından naklen izlendiğini ancak yardım gitmediği yazılmıştı...

Heronların görüntü aktarmasına rağmen yardımın gitmediği iddia edilen Hantepe'de yaşananları gazi er Yusuf Kılıç Taraf muhabiri Faik Hanas'a anlattı.

"NEYSE OLANLAR ONU ANLATACAĞIM"

Saldırıdan yaralı kurtulan er Yusuf Kılıç şimdi Hatay'ın Belenli İlçesi'ne bağlı Kömürçukuru Köyü'nde. Saldırıda dizlerinden bacaklarından yaralanan Kılıç'ın tedavisi sürüyor. Önce isminin yayınlanmasından fotoğrafının çekilmesinden rahatsız olacağını söylüyor. Sonra bu endişesi geçiyor ama. "Ben yalan söylemiyorum ki Kimseyi de kötülemeyeceğim. Neyse olanlar onu anlatacağım. Kim niye kötülük yapsın ki bana" diyor ve başlıyor anlatmaya:

"GEREK YOK BU MEVZİİLERE"

"Akşamları koğuşumuza çekildiğimizde kendi aramızda bazen de komutanlarımızla konuşurduk. Karakol baskınlarını sorar 'komutanım bizi de böyle basmasın' derdik. Onlar da bizi rahatlatırdı ellerinden geldiğince. Baskından bir hafta önceydi. Bulunduğumuz yani baskın yediğimiz mevziinin altında ve üstünde iki mevziimiz daha vardı. İçlerinde 50 tane askerin bulunduğu bu mevzileri bir anda boşalttılar. Çok şaşırdık. Sonra nedenini sorduğumuzda bize 'baskın falan olmaz. Gerek yok bu mevzilere' yanıtını aldık. İşte bu ilginç olayın yaklaşık bir hafta sonrası gece 01 ya da 01.30 arası PKK'lılar bastı. Sabah 05.00'e kadar da sürdü."

AĞIR SİLAHLAR ÇALIŞMADI

Baskına ilişkin uyarı yapıldığını söyleyen Kılıç şöyle devam etti: "Baskından çok kısa süen önce görüntü aldık. biz de. Şehit olan komutanıma verdik, o da üst komutanlığa ilettib O tarafa doğru bir kaç atış yaptık ama karşılık gelmedi. Karşılık gelmedi ama baskın geldi. Biz yine de baskına rağmen toparlandık ve direndik ama bu sırada da inanılmaz bir olay yaşadık. Mevzimizde bulunan ağır silahlarımız çalışmadı o silahlar. Bir de adamlar birden sızdılar. Hatta bir ara ben bir teröristle resmen burun buruna geldim. Adamı komutanım sandım birde. Kim o diye bağırdım, terörist de el bombası attı. Kendimi mevziden zor attım."

KOMUTANI 'ASKERLERİM ÖLÜYOR' DİYOR BAĞIRMIŞ

Saldırı sırasında kendilerine hiç bir yardım gelmediğinin altını çizen Kılıç'ın unutamadığı bir anı ise yürekleri sızlatıyor: "Saldırıda şehit düşen komutanım, üsteğmenim bizden biraz üst taraftaydı. Baskının ilk anından itibaren sürekli telsiziyle komutanlığı bilgilendirip yardım istedi. 'Askerlerim ölüyor' diye bağırması hala kulaklarımda. O kadar çok bağırıyordu ki o silah seslerinin içinde bile duyuyorduk. Bizi kurtarmak için çabaladı son nefesine kadar."

"KUCAĞIMDA SON NEFESİNİ VERDİ"

Yusuf Kılıç baskında ölen Hataylı Uzman Çavuş Ayhan Say'la hemşehri. "Ayhen uzmanım bizden biraz üst mevzideydi. Yanına gittiğimde daha yaralıydı. Tampon yapıp kanı dudurmaya çalıştık, suni teneffüs falan yapıldı ama kurtarılamadı. Sabah ancak geldi helikopterler ama Ayhan uzman son nefesini vermişti" derken gözleri dolan Yusuf Kılıç'ın ağabeyi Bilal Kılıç, Heron skandalının sonuna kadar takipçisi olacaklarını, avukatlarıyla konuştuktan sonra şikayetlerini gerekli yerlere yapacaklarını söyledi.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.