Çevrimdışı

Oyuncu Canan ERGÜDER, ''Oyunculuk'ta Kıstaslarımın Olmasını İstemezdim Ama soyunmam '' diyor ve ekliyor ; Çünkü Soyununca Karşınızdaki İnsanlar, sizi Farklı algılıyor. Oyuncu'dan Çok *** Obje'si olarak Görülüyorsunuz.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Canan Ergüder oyuncu kimliğinin yanı sıra Mehmet Turgut'la yaptığı bir fotoğraf çekimi sonrasında reenkarnasyonla da anılmaya başlandı. Reenkarnasyona ilgi duyduğunu ancak asıl ilgi alanının kriminoloji olduğunu belirten Ergüder, 46 dergisinin Temmuz-Ağustos sayısında Zeynep Okyay'a çalışmalarını, oyunculuğa bakışını ve hedeflerini anlattı

Reenkarnasyona olan ilginizi nasıl keşfettiniz?

Bilmiyorum, Mehmet Turgut reenkarnasyona ilgim var diye düşünüyor ama aslında çok büyük bir ilgim yok. Reenkarnasyonu çok araştırmış bir insan değilim. Sadece olabileceğine inanıyorum ve öyle bir proje üzerine çalışmış olduğumuz için Mehmet Turgut'la birlikte uçtuk. Reenkarnasyondan ziyade kriminoloji üzerine daha çok ilgim var. Hatta çekimde benim fikrimin üzerine gitmiş Mehmet. Ben daha yalın ve neredeyse derinin içini gösterecek bir makyajdan bahsetmiştim ona. Aklıma bir fikir gelmişti ve telefon açmıştım "Böyle bir şey yapabiliriz" diye. Çok yalın ve ölü bir kadının maviler, griler içindeki bir görüntüsü geldi aklıma. O, beni daha çok ilgilendiren bir alan. Çok güzel ve zengin bir kütüphanem var bu konu hakkında.

Korku Film'i Tutku'm var!

Bu ilginin kaynağı nereden geliyor? Uzun yıllara mı dayanıyor?
Korku filmi kültürünü hep çok sevmişimdir. İyi olsun, kötü olsun çok seyrederim ama tabii ki B tipi korku filmlerinden daha az hoşlanıyorum. Psikolojik-gerilim kullanıp da senaryoyu bambaşka bir hale getiren, illa kan revan içinde değil de daha bir anlamı olan, gerçekliğe bağlı olan hikayeleri seviyorum.

REENKARNASYON Var!

Bir korku filminde oynamak ister misiniz? Hiç teklif geldi mi?
Başarılı bir aksiyon ya da korku filminde oynamayı nasıl istediğimi anlatamam. Türkiye'de güzel bir korku filmi henüz yapılmış değil.

Ölüm kavramı sizin için ne ifade ediyor?

Herkesin bir şekilde ölümden korktuğuna inanıyorum. Ölüm korkusunun karşılığı yaşama isteği oluyor. Herkesin bir şekilde, bir kere ölmesi gerek. Bunun hayatın bir parçası olduğuna inanıyorum. Ama maalesef çok acı durumlar oluyor, ölünmemesi gereken bir yaşta ölünüyor, çok büyük trajediler var.

Ölüm korkusu bu sürprizlerden kaynaklanıyor sanırım?

Her şey doğalında gitse, yaşlanıp ölünse ölüm korkusu o kadar da berbat bir şey değilmiş gibi geliyor bana. Herkesin ölmesi gerektiğine inanıyorum ve sadece ölünmediğine de inanıyorum. Reenkarnasyon işte burada devreye giriyor. Önceden yaşamıştık...

Savaş Yaşadım!

Pek çok insan konu reenkarnasyon olduğunda "Daha önceki hayatımda kraliçeydim" gibi hep üst mertebelere gönderme yaparlar. Siz?
Ben savaşı yaşadığıma inanıyorum. Klişe bir cevapmış gibi biraz ama bunu nereden bilebilirim? Savaşı hiç yaşamadım. Savaş filmi seyrettiğim zaman içim farklı acır. Bir tek o hissiyatı bilirim. Belki bu hissiyatım insaniyetten kaynaklanan bir şey ama ben ondan daha fazla bir şey olduğuna inanıyorum. Vurdulu kırdılı, kanlı şeyler seyredebiliyorum ama savaş filmi seyredince bloke oluyorum, seyretmek istemiyorum.

O savaşı yaşayan kişinin cinsiyeti neydi sizce?
Kadın herhalde. Kesin bir fikrim yok o konuda. Sadece savaş gördüğümü düşünüyorum ya da bir travma.

Yönetmen, Vücud'umu Suitimal Etmemeli!!

Herhangi bir rol için kıstaslarınız neler?

Aslında kıstasımın olmasını istemiyorum ama Türkiye'de yaşıyoruz. Kıstasım olması gerekiyor. Kıstaslar hemen soyunmaya geliyor, bilmem neye geliyor. Tabii ki soyunmam ama karşı da değilim. Nü görünmeye karşı değilim. Ama öyle bir dünyada yaşıyoruz ki oyuncu için de kıstas olması gerekiyor bir noktadan sonra. Çünkü karşınızdaki insanlar sizi öyle algılamıyorlar. Bir seks objesi olarak görülüyorsunuz. Kıstas burada, başka ne kıstasım olabilir ki? Soyunma kullanılacaksa bunun meme, kol, bacak, popo olarak görünmesini değil de bir bütün olarak görünmesini istiyorum. Çalışacağım yönetmeni tanımak istiyorum. Beni suistimal etmeyecek yapımcıya karşı.

Yabancı Film'de Rol'üm, Kısa ama Önemliydi!

İçinizde kalan, "Bu ekiple ben de çalışsaydım" dediğiniz proje oldu mu?

Arada sırada tabii ki oluyor. Proje olarak aklıma gelen bir şey yok ama prodüksiyon değeri yüksek olan her şeyde içim cızlıyor. Hayatlarının içinde tuttukları prensiplere saygı duyduğum insanlarla çalışmaya çalışıyorum. Mesela Berkun Oya bu insanlardan bir tanesi. Onun oyununda olduğum zaman o oyunu izlemeye gelmiş seyircinin hayatına dokunmuş hissediyorum. Tepkiler de hep böyle oluyor. Bir işin içindeysem, bu televizyon dizisi de olabilir, bir şekilde insanların hayatına dokunmak istiyorum

Çalışmak istediğiniz yönetmenler ve oyuncular var mı?
Söylediğim gibi Berkun Oya inanılmaz bir yazar. 'Bayrak'ta oynayan arkadaşlarımın hepsi. 'Will' adlı yeni bir yabancı projede çalıştım. 2005'teki Liverpool-Milan karşılaşmasını konu alan ve bir çocuğun bu maça gelmesini anlatan bir filmdi. Beş dakikalık bir rolüm var ama filme damgasını vuran bir rol. Filmin yapımcılığını Galata Film üstlendi. Bir hafta boyunca Bursa'da kaldım, bazı sahneleri Cumalıkazık'ta çektik. Çok şanslıyım bu projenin içinde yer almaktan dolayı.

__________________

Yine Yeniden Aga.