IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Mayıs 2011, 17:16   #1
Çevrimdışı
Aze
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Anadolu’yu vermeyoz gari!




"Dağlarımızı, ormanlarımızı, kıyılarımızı, derelerimizi, göllerimizi sahipleniyoruz ve bunların özelleştirilmesi, bir mal gibi alıp satılmasını kabul etmiyoruz" diyerek Türkiye’nin her yerinden yola çıkan çevrecilere polis engeli devam ediyor.

24 gün önce Türkiye’nin dört bir köşesinden 11 kol halinde Ankara’ya doğanın talanına bir dur demek için yola çıkan binlerce köylü, öğrenci, emekçi dün polis tarafından Ankara girişinde durdurulmuştu. Bunun üzerine eylemciler, yol üzerinde oturarak kararlı bir biçimde bu sorunun bir çözüme kavuşturulması için beklemeye geçmiş durumdalar.

Grubun talepleri nedir?
Katılımcı grupların kendi isimlerini hiç anmayarak “Anadolu’yu vermeyeceğiz” adı altında başlattıkları yürüyüş, nükleer santrallerden HES’lere, özelleştirilmeye çalışılan derelerden ekosistemi yok etmek pahasına devri gerçekleşen madenlere kadar, kâr hırsına teslim edilen Anadolu’ya sahip çıkmak için yola çıkmıştı. Çağrı metninde, “İnsanımız, doğduğu bereketli topraklarda artık doyamıyor. Köyünü, ata toprağını terk ediyor. Binlerce insan şehirlere göç ediyor ve kadim Anadolu kültürleri birer birer yok oluyor. Hızla kalabalıklaşan şehirlerimizde yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor, maddi ve manevi bedeli artıyor. Yalnızca bir avuç insanın menfaatini gözeten bu düzen, doğayı, insanları ve kültürümüzü hiçe sayarak Anadolu’nun dört bir yanını işgal etmeye devam ediyor. Bu toprakları yönetenler, bu yıkıma karşı çıkanların çığlığına kulak tıkıyor ve yıkımı daha da çoğaltıyor. Anlıyoruz ki, onların gözünde artık köklerimizin hiçbir değeri yok. Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu’yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz!” sözleri ile kendini anlatan grup seslerini duyurmak için memleketin her yanından başkente yürüyüş başlatmıştı.

“Suyumuzu, doğamızı, köklerimizi ve Anadolu’yu geri alana kadar, dönmüyoruz” diyen grup yöresel giysileri ve geçtikleri yerlerde gerçekleştirdikleri etkinlikler ile de adını bu süre zarfında sıkça duyurmuştu.

Artık bir seçim yapmak zorundayız
Manifestolarında Türkiye’nin tahrip edilen sulak alanlarına, 40 bine yakın maden şirketine tahsis edilen arazilerin durumuna, 2B arazilerinin nasıl peşkeş çekildiğine değinen “Anadolu’yu vermeyeğiz” grubu, “Artık bir seçim yapmak zorundayız: Ya sınır tanımayan tüketim alışkanlıklarımızı sürdürerek, doğayla birlikte kendimizi de yok edeceğiz ya da onunla uyumlu bir yaşamı seçeceğiz” sözleri ile kapitalizmin kâr hırsına karşı insanları doğayı ve ülkelerini savunmaya çağırıyor.

“Vermeyoz!” sloganı ile adını duyuran grubun talepleri ise şu şekilde:


-Doğayı bir meta olarak gören kalkınma modeli terk edilmeli, ‘doğaanamızın yaşama hakkı’ anayasal güvence altına alınmalıdır.

-‘Her insan doğduğu yerde doyabilmeli’ ilkesinden yola çıkarak, kırsalda yaşayan insanların büyük kentlere göçünü engelleyecek ve geleneksel yaşam biçimlerimizi destekleyecek düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

-Kırsal yaşamımızı, kültürel mirasımızı ve biyolojik çeşitliliğimizi tehdit eden, kâr hırsıyla hazırlanmış hidroelektrik santral (HES) ve baraj projelerinin tamamı durdurulmalıdır. Bugüne kadar yapılmış uygulamaların doğal alanlarımız üzerinde yarattığı yıkımı giderecek çalışmalar acilen başlatılmalıdır.

-Ormanlarımızın yok olmasının önünü açacak 2B yasal düzenlemeleri derhal geri çekilmeli, ormanların özelleştirilmesine dair hazırlıklar durdurulmalıdır.

-Ne koruma alanlarını, ne tarım alanlarını ne de canlı yaşamını dikkate alan madencilik faaliyetleri durdurulmalı, bu faaliyetlerin ekosistem üzerindeki etkisi göz ardı edilerek verilmiş tüm maden ruhsatları iptal edilmelidir.

-Toprakların verimsizleşmesine, temel geçim kaynağı tarım olan köylünün yoksullaşmasına ve su kaynaklarının aşırı kullanımına neden olan yanlış tarım politikaları terk edilmeli; tüm tarımsal faaliyetlerde doğanın dengesini gözetilmeli ve doğru yerde doğru ürün ilkesi benimsenmelidir.

-Tüm canlı yaşamını tehdit eden hibrit tohumların, GDO’lu ürünlerin ve üretimde kullanılan her türlü kimyasal maddenin kullanımı durdurulmalıdır.

-Bizden önce bu topraklarda yaşamış onlarca uygarlıktan günümüze miras kalan Hasankeyf gibi nice kültürel zenginliğimizi tehdit eden projeler ve uygulamalar derhal durdurulmalıdır. #Sadece bize değil tüm insanlığa ait bu değerler itinayla korunmalı, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılması için gerekli çalışmalar acilen başlatılmalıdır.

-Sosyal ve ekolojik maliyeti gözardı edilerek planlanan ve şehirlere daha büyük göç dalgalarının gelmesine yol açacak otoyol, köprü ve konut projeleri durdurulmalı, karbon salınımını azaltacak demiryolu ulaşımı geliştirilmeli ve yaygınlaştırmalıdır.

-Var olanlara her geçen gün bir yenisi eklenen, doğaya verdikleri zarar tartışılmaz termik santraller ve nükleer santral yatırımları derhal durdurulmalıdır.

-Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izniyle, doğayı yok eden şirketler tarafından finanse edilen özel firmalar tarafından hazırlanan ÇED raporları ve buna izin veren ÇED Yönetmeliği derhal iptal edilmelidir. Doğanın hassas dengesi, kamuoyu vicdanı, sivil toplum kuruluşları ve yerel halkın kanaatinin dikkate alınmadığı hiçbir projeye onay verilmemelidir.

-Tüm koruma alanlarını ticari yatırımlara açan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı geri çekilmeli, Yenilenebilir Enerji Kanunu derhal iptal edilmelidir. Varolan koruma alanlarının statüleri güçlendirilmeli; biyolojik çeşitliliği korumak için önemli doğa alanlarına hızla koruma statüsü kazandırılmalıdır.

-Özel şirketlerin ve kamu kurumlarının doğayı katletmesinin önünü açan ‘kirleten öder’ mantığı ve uygulaması terk edilmeli, doğaya zarar verenlerin ağır cezalara çarptırılmasını öngören yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

-Yaptığı yatırımlarla doğanın dengesine müdahale eden icracı bir kuruluş niteliğindeki Devlet Su İşleri (DSİ) ile doğayı korumakla yükümlü Çevre ve Orman Bakanlığı’nı aynı çatı altında birleştiren yapı derhal değiştirilmelidir. Çevre ve Orman Bakanlığı, şirketlerin çıkarlarını savunmak yerine; asli görevi olan, doğayı koruma görevini yerine getirmelidir.”

Polis Barikatının önünde nöbet
Ankara’ya varan yürüyüş kollarının dün şehre girişine izin verilmemesi karşısında grup oturma eylemini sürdürüyor. Polis barikatı bazı eylemcileri ağlatırten, bazıları da halaylar horonlar eşliğinde eylemin devam ettiğini gösteriyor. Dün engellemeden sonra yapılan açıklamada, grup adına konuşan Ege Kervanı Temsilcisi Ayşegül Boydaş, “Varolan idari sistemin, taleplerimizi karşılayacağına dair inancımız kalmadığından, halk olarak bu gidişe dur diyor, parçası olduğumuz doğa anamızın haklarıyla birlikte kendi yaşam hakkımızı savunmak için ayağa kalkıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından 40 gün 40 gece yol alacak kervanlar halinde Ankara’ya yürüyoruz. Ve taleplerimiz yerine getirilene kadar geri dönmüyoruz. Doğanın hassas dengesini korumanın, insan olarak vicdani sorumluluğumuz olduğunu düşünen herkesi, bu hareketi desteklemeye çağırıyoruz” dedi.

Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde engellenen grubun bekleyişi sürüyor. Ankara’daki eylemcilerin desteği ve yeni katılan kervanlarla beraber bugün ve yarın yaşanacak gelişmeler merak uyandırıyor.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
 

Etiketler
anadolu’yu, anadolu’yu, gari, vermeyoz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya Geçişi ve Kongreler Dönemi Ecrin Tarih 0 05 Haziran 2011 19:17
Anadolu’nun İşgali Karşısında Türk Milletinin Tepkisi ve Millî Teşekküller Ecrin Tarih 0 05 Haziran 2011 19:12
ÖSS’nin şampiyon okulları Anadolu’dan Angel YGS ve LYS'ye Hazırlık 0 03 Ocak 2009 11:15
Ülkemiz bu kafayla Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde yerini alır Dilara Haber Arşivi 0 05 Eylül 2008 14:10
Harap durumdaki Anadolu Lisesi’ne inceleme Cemalizim Haber Arşivi 0 22 Ağustos 2008 22:53