Çevrimdışı

TMMOB’a bağlı Makina Mühendisleri Odası yaptığı açıklamada deprem için alınması gereken önlemlerin başında yeni yapı denetim yasasının çıkarılmasının geldiğini belirtti. Türkiye'de var olan 18 milyon yapının yüzde 63'ü kaçak ve denetimsiz durumda.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Açıklamayı yapan Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, depremin, çok bilimli bir mühendislik, mimarlık alanı olmasına karşın Türkiye’de bu disiplinlerin geriletilmeye çalışıldığı için gerekli katkıların alınamadığını söyledi.

Çakar, açıklamasında Bakanlığın 2010-2014 planında "insan kaynağı ve finansal açıdan" çok sayıda binanın mühendislik hesaplarını yaptırmanın mümkün olmadığı yolundaki tespitini de eleştirdi. Sokaktaki işsiz mühendisler düşünüldüğünde, "insan kaynağı" bakımından nasıl bir sıkıntı çekileceği gerçekten de anlaşılamıyor. Bakanlık, belli ki deprem önlemlerine para da ayırmak istemiyor.

18 milyon yapının çoğu kaçak
Ülkede bulunan 81 ilin 55’inin Birinci Derece Deprem Bölgesinde bulunduğunu belirten Çakar, buna karşın Yapı Denetim Yasası'nın 2001’de yalnızca 19 ili kapsamına aldığını, tüm illerin ise ancak 1 Ocak 2011’den itibaren kapsama alındığını söyledi. Ayrıca Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumların devre dışı bırakılması ve mühendislik, mimarlık hizmetlerine gereken önemin verilmemesinin, deprem önlemlerinin yetersizliğine ilişkin ciddi ipuçları sunduğunu vurgulayan Çakar, “Türkiye’de 18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşmakta ve yüzde 40’ı oturulamaz durumdadır. Bu noktada yapı denetimi konusu birinci derecede önem taşımaktadır” diye konuştu.

Marmara depremi sonrasında yapılan yapı denetimi düzenlemelerinin sorunları çözemediğini vurgulayan Çakar, kamusal denetim alanını ticarileştirerek özelleştiren, katılımcılığı reddeden, meslek odalarının önerilerine kapılarını kapatan bir anlayış tercih edildiğini dile getirdi. Depremle ilgili en önemli yasal düzenlemelerden biri olan 2001 tarihli Yapı Denetim Yasası'nda kamu yapılarının denetim dışı kaldığını belirten Çakar, “TMMOB’a bağlı ilgili Odaların yasa ve yönetmeliklerce tanınmış görevleri içinde bulunan mühendislik, mimarlık hizmetlerinin mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme boyutları içerilmemiştir” dedi. Diğer yandan yasanın, yapıları yalnızca bina taşıyıcı sistemlerden ibaret gördüğünü dile getiren Çakar, Marmara Depremi sonrası yapılan incelemelerde, oluşan kayıpların yüzde 80’e varan kısmının, taşıyıcı sistemlerin gördüğü zarara bağlı olarak tesisatlarda oluşan hasarlar nedeniyle meydana geldiğini açıkladı.

Mühendislik piyasacı bir zihniyetle ‘maliyet’e feda ediliyor
Mühendisliğin piyasacı bir zihniyete teslim edilmek istendiğini belirten Çakar şöyle konuştu: "Bakanlık tarafından 2010–2014 yıllarını kapsayacak olan Stratejik Plan kapsamındaki 'Stratejik Yönetim Projesi Süreç Raporu'nda dile getirilen, 'Çok sayıda binanın detaylı mühendislik hesapları ile deprem güvenliğini belirlemek hem insan kaynağı hem de finansal açıdan mümkün değildir' yaklaşımı bilimsel teknik gereklilikler açısından kabul edilemez niteliktedir. 'İnsan kaynağı' gerekçesindeki mühendislik faktörünün işsiz mühendisler gerçeğinin atlanarak değerlendirilmesi ve detaylı mühendislik hesapları gereklerinin bir 'maliyet' ve 'finansal' sorun olarak görülmesi, toplumun can ve mal güvenliğinin nasıl geriye atıldığını göstermektedir."

Ulusal Deprem Stratejisinin önemli eksikleri var
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı bünyesinde yer alan Deprem Danışma Kurulu (DDK) tarafından hazırlanan “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı Taslağı 2012–2023”ün (UDSEP) hazırlık sürecinin TMMOB’u kapsamadığını belirten Çakar, "Oysa bu tür stratejik planlama çalışmalarının konuyla ilgili tüm tarafları içermesi ve onların bakış açılarını da yansıtacak platformlarda şekillendirilmesi gerektiği açıktır" diye konuştu. Bu yöntemsel yanlışın dışında TMMOB’a yalnızca “Meslek içi eğitim faaliyetleri” kapsamında “Sorumlu Kuruluş” olarak yer verildiğini vurgulayan Çakar, “İlgili Kuruluşlar” kısmında çoğu kez TMMOB'un belirtilmediğini, “İlgili Kuruluşlar” bahsinde kimi yerlerde “TMMOB” adı belirtilirken, kimi yerlerde “Meslek Odaları” nitelemesi ile yetinilmekte olduğunu söyledi.

Deprem sorununa kalıcı önlemler için öneriler
Deprem sorununa güvenli önlemler açısından yapılması gerekenler konusunda ise TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, “Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin kamu ve toplum yararını temel alan bir Ulusal Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Master Planı ve Afet Yönetimi Stratejik Planı oluşturulmalı. Yapı denetimi uygulamasını yönlendiren kararlar, ilgili bütün kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulmalı. İmar, Yapı, Dönüşüm Alanları, Yapı Denetim ve Afet Yasaları; TMMOB ve bağlı ilgili Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmeli; bu kuruluşlar mevzuat süreçlerinin asli unsurları olarak tanınmalıdır. Mevcut Yapı Denetim Yasasının öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; uzmanlık ve ahlaki niteliklere sahip yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmeli. Mevcut yasa iptal edilerek yeni bir yasa çıkarılmalı; 3194 sayılı İmar Yasası ve bağlı ikincil mevzuat, söz konusu model esas alınarak yeniden düzenlenmeli. Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı; TOKİ, KİPTAŞ v.b. kuruluşların inşaatlarının denetimi yeni yapı denetim sistemine dahil edilmeli. Denetçi belgeleri ve takibi ile yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB’ye bağlı Odalarca yapılmalı” dedi.

 

‘Ölüm ovası’nı yine ölüme açtılar.

17 Ağustos depreminin 12'inci yıldönümünde skandal karar! Yalova’da, 1999 depreminde 2.500 kişiye mezar olan bölgeye yeniden çok katlı bina izni verildi. İl Genel Meclisi 4 Ağustos’ta Hacı Mehmet Ovası’na ‘yoğunluk artışı kararı’ aldı. Böylece bölgede inşa edilen binalara 4 kata kadar izin sağlanmış oldu.

17 Ağustos depreminin yıldönümünde, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İl Genel Meclisi skandal bir karara imza attı. Daha önce Bayındırlık Bakanlığı tarafından “orta yoğunlaşma”ya izin verilmeyen Hacı Ömer Ovası’na, İl Genel Meclisi kararıyla bu yol açıldı. 17 Ağustos’tan sonra vatandaşların, “Ölüm ovası” dediği bölgede, 1999 yılında 2 bin 500 insan hayatını kaybetmişti. Yalova’da depremde hayatını kaybedenlerin sayısı ise 5 bin olarak bildirilmişti.

 

Çevrimdışı

hicbirseyden ders almıyoruz..ne urkunc bir durum

 

Çevrimdışı

Ölüm ovası denilen yer şuan binalardan geçilmiyor üstüne üstelik bir ara durdurulan inşaatlar devam kararı alındı..Allah yardımcımız olsun..

Bakanlığın devletin anca kendisine ayıracak parası var doğru mitinglerde orda burda dusunmeden para harcarlar ama nedense insan canı olunca konu para olmaz yazık cok yazık..