IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04 Ekim 2011, 17:25   #1
Çevrimdışı
Aze
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sığınmacı kadınlara "namus" ayrımcılığı




Aile Bakanlığı'nın düzenlediği toplantıda SHÇEK yetkililerinin hayat kadınlarını sığınmaevlerine "başka kadınları ayartırlar" diye kabul etmemelerini çeşitli gerekçelerle haklı göstermeye çalışması, kadın örgütlerinin tepkisini çekti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yetkilileri, sığınma başvurusuyla kuruma gelen hayat kadınlarını, "meslekleri gereği" kabul etmiyor. Yetkililer, bunun gerekçesi olarak ise hayat kadınlarının, "sığınmaevindeki diğer kadınları da ayarttığını" iddia ediyor. Bu korkutucu "namus" ayrımcılığı nedeniyle kapılar yüzlerine kapatılan hayat kadınlarının sığınmaevine kabul edilmesi için ayrı bir bölüme kapatılmaları şartını öne sürüyor.

İsminden "kadın" kelimesi çıkartılarak, muhafazakar görüşün tipik yansıması olarak Aile Bakanlığı şeklinde adlandırılan bakanlığın başındaki Fatma Şahin, dün bir otelde kadın sorunuyla ilgili toplantı düzenledi. Akşam gazetesinin haberine yansıyan ifadelere göre toplantıda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yetkilileri, mevcut uygulamada hayat kadınlarının sığınmaevine kabul edilmediğini belirterek gerekçesini şöyle anlattılar: "Sığınmaevine başvuran hayat kadınları fuhuş yaptığını gizliyor ve şiddet tehdidi altında olduğunu belirterek yardım istiyor. Biz de acil durumda olduklarını düşünerek, hemen kabul ediyoruz. Daha sonra araştırınca, asıl meslekleri ortaya çıkıyor. Ancak o zamana kadar, sığınmaevinden ayrılmak üzere olan kimi kadınları ayartarak, kendi mesleklerine yönlendirebiliyorlar. Bunun örneklerini yaşadık."

Sorunun çözümü için formül önerisi de getiren SHÇEK temsilcileri, başvuruda bulunan kadınların 'şiddetten kaçan', 'töreden kaçan' ya da 'fuhuştan kaçan' gibi özelliklerine göre 'ihtisaslaştırılarak' sığınmaevlerinde ayrı bölümlere ayrılabileceğini belirttiler. Projenin uygulanması halinde, hayat kadınları için bağımsız bir bölüm oluşturulabileceğini ifade eden SHÇEK yetkilileri, böylece fuhuştan kurtulmak amacıyla başvuran hayat kadınlarının da sokağa terk edilmeyeceğini savundular.

Kadın örgütlerinden tepki
SHÇEK'ten gelen öneri, toplantıya katılan feminist örgütlerin tepkisine neden oldu. Projeye karşı çıkan Kadın Dayanışma Derneği Gaziantep Temsilcisi Aynur Yıldıran, 'Çok açık ve şeffaf bir toplantı oldu, tüm sorunlar konuşuldu. Ama hayat kadınları için önerilen formüle katılmıyoruz' dedi. Yıldıran, şunları söyledi: 'Bir kadın tehdit ve şantajla yıllarca fuhuş yapmaya zorlanmış ve bu hayattan kurtulma fırsatını yakalayamamış olabilir. Sığınmaevleri bu kadınlar için bir fırsata dönüştürülmeli. Bu kadınlara kapıyı kapatmak, çetelere, mafyaya teslim etmek anlamına gelir. Fuhuştan kurtulmak isteyen kadının gideceği başka yer de yok. Bu kadınları, sığınmaevindeki diğer kadınlardan farklı bir bölüme yerleştirmek ayrımcılık olur.'

"Kadınların geçmişi kimseyi ilgilendirmez"
Mor Çatı'dan Melike Keleş, hayat kadınları için farklı bölüm oluşturulması fikrine sert eleştiride bulundu. Şiddetten veya fuhuştan kaçan kadınların kategorize edilmesinin yanlışlığına dikkat çeken Keleş: 'Temsil ettiğim Mor Çatı Vakfı'nın da sığınmaevi var. Bize başvuran kadın kim olursa olsun, ayrımcılık yapmadan kapımızı açıyoruz. Bugüne kadar herhangi bir sorun da yaşamadık. Kadınların geçmişi kimseyi ilgilendirmez. Sığınma noktasına gelen bir kadını, hayat kadını olup olmama kriterine göre sınıflandırmak ve ayırmak, ötekileştirmektir.' Sığınmaevlerine başvuran kadınların en fazla 6 ay kalabildiklerini hatırlatan Keleş, süre sınırlamasını da eleştirdi.

Zaten kadınlar da SHÇEK'e güvenmiyor
SHÇEK'e bağlı kadın sığınmaevleri fazla rağbet görmüyor. Kapasitenin sadece yüzde 53.7'sinin dolu olması dikkat çekiyor. Bu sığınmaevlerinde kadınların da yüzde 40.22'si 5 gün veya daha az kalırken, 3 ay veya üzerinde kalanların oranı yüzde 7.41 düzeyinde. Türkiye'de 51'İ SHÇEK, 23'ü belediyeler, 3'ü de sivil toplum kuruluşlarınca işletilen toplam 77 sığınmaevi bulunuyor. SHÇEK'in 1125, belediyelerin 529, sivil toplum kuruluşlarının 42 kişilik kapasitesi var.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
 

Etiketler
ayrımcılığı, ayrä±mcä±lä±äÿä±, kadınlara, kadä±nlara, namus, sığınmacı, sä±äÿä±nmacä±


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık