Çevrimdışı

Suriye'nin, Scud füze rampalarını Türkiye sınırına kaydırmakta olduğu öne sürülüyor.

Ürdün'de yayın yapan Ahbar Baladna sitesinin haberine göre, Batılı casus uyduları, Suriyeli uzun menzilli Scud füze rampalarının Türkiye ve İsrail sınırlarına doğru kaydırıldığını tespit etti.

Haberde uyduların, yüzlerce rampanın kuzeye ve güneye doğru hareket ettiğini gösterdiği, bunların da sadece uzun menzilli Scud füze rampaları olabileceği iddia edildi.

1500 KM MENZİLİ VAR

Sıvı yakıtlı balistik bir füze olan Scudlar Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği tarafından yapılıp tasarlanmıştı.

Uzun menzilli ve çok büyük bir patlama gücüne sahip bu füzelere şu an eski Sovyet cumhuriyetleri bazı Ortadoğu ülkeleri ve Uzakdoğu'daki komünist ülkelerin bir çoğu sahiptir.

Bu füzeler geçmişte İran-Irak Savaşı sırasında Saddam Hüseyin tarafından İran'da bulunan petrol rafinerilerini yok etmek için kullanılmıştı. Menzili 130 ile 1500 kilometre arasında değişen Scud füzeleri nükleer, biyolojik ve kimyasal olarak 3 farklı savaş başlığı taşıyabilecek biçimde tasarlanmıştır.

Aynı zamanda bu füzeler Saddam Hüseyin tarafından Körfez Savaşı'nda İsrail'e karşı kullanılmışsa da psikolojik tesir dışında etkili olmamıştı.

Daha önce de Scud füzelerinin Türk sınırı yakınındaki Kamışlı ve Deyr El-Zor'a konuşlandırıldığı iddia edilmişti.

NATO'DAN ASKERİ MÜDAHALE İSTEĞİ

İtalya-türkiye Hükümetlerarası Zirve Toplantısı öncesi Corriere Della Sera gazetesine konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'ye askeri müdahalede bulunması için NATO'ya istekte bulunabileceklerini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazete muhabirinin sorularını Adana'dan Ankara'ya giderken uçakta yanıtladı. Erdoğan, "Bölgenin lideri olmayı mı hedefliyorsunuz?" sorusuna, "Biz sistematik bir değişimi yönetmek ya da lideri olmak gibi bir pozisyonda değiliz ama bazı insanlar bizim eylemlerimizden esinlenmiş olabilir. Türkiye din devleti değildir, işleyen bir parlamenter cumhuriyettir. Biz İslam ve demokrasinin bir arada yaşayabileceğini gösterdik" karşılığını verdi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad için bir gelecek olup- olmadığına ve askeri bir müdahaleyi değerlendirip değerlendirmediğine ilişkin bir soruya, Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi:

"Esad rejimi bitti. 10 bin kişi öldü. 25 bin kişi Türkiye'ye, 100 bin kişi ise, Ürdün'e göç etti. Bir ülke kendi halkına baskı uyguluyorsa, silah ve tanklarla onlara saldırıyorsa bunun sonucunda insanlar kaçıyorsa nerede adalet? Suriye ile 900 kilometrelik bir sınırı paylaşıyoruz. Her zaman iyi bir dostluk bağına sahip olduk. Ne yazık ki Esad bizim güvenimizi dikkate almadı. Tunus'ta bir şeyler hareketlenmeye başlayınca onu uyardık. Şöyle dedik: 'Doğru yolu seç, siyasi partilerin doğmasına izin ver, özgürlük yolunu aç, siyasi tutukluları bırak. Şimdi Suriye'de durum çok ciddi. Şimdiye kadar Suriye'ye karşı sabırlı olduk ama Hükümet sınırdaki hatalarına devam ederse 5'inci maddeye göre bu artık NATO'nun sorunu olur. Esad, şimdiye kadar Annan'a verilen hiçbir sözü yerine getirmedi. Ölümler devam ediyor. Güvenlik Konseyi daha ciddi bir tavır almalıdır. Avrupa Birliği, dışarıdan seyirci kalmamalıdır."

Başbakan Erdoğan, Suriye'ye askeri bir müdahale olasılığına ilişkin olarak, "Bu sadece Türkiye'nin sorunu değildir. Güvenlik Konseyi ve Arap Birliği'nin ortak adımları gerekiyor" dedi.

"ONLAR GAZETECİ DEĞİL TERÖR BAĞLANTILI"

Türkiye'de tutuklu gazeteciler konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de cezaevinde yatan gazetecilerin çoğu gerçek gazeteci değil. Çünkü onların terör örgütleri ile bağlantıları var. Rakamlar da doğru değil. Çünkü yüzde 90'nın gazeteci olmadığını görüyoruz. Bu sadece bir propaganda. Ben, Atatürk'ün kahraman olarak gördüğü bir şairin yasal olan bir şiirini okumaktan ceza aldım" diye konuştu.

İSRAİL İLE İLİŞKİLER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir başka soru üzerine, resmen özür dilemediği takdirde İsrail'le ilişkilerin düzelmeyeceğini belirtti. AB'ye üyelik konusunda Türkiye'nin fikrinin değişmediğini de ekleyen Erdoğan, "AB ülkeleri bizi almamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Ama biz de AB'ye üye olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapacağız. Umarım bu hatadan dönerler ve bizi en kısa zamanda aralarına alırlar" dedi.

İtalya Türkiye ilişkilerini daha da ileriye götürmek istediklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir laik devlette din özgürlüğünü saf dışı bırakmak olmaz. Laiklik her türlü inanca kendini uzak tutar. Ancak Türkiye de bu Müslüman'lara karşı bir baskı olarak kullanılıp eğitim haklarını da engelledi. Biz bu haksızlığa karşı her ayrı dine özgürlük hakkını garanti ediyoruz Neden kadınlara türban yasaklansın? Bu ne ABD'de, ne İtalya'da veya başka ülkelerde var. Yakında bu sorunu çözeceğiz."