Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet'in yurt dışındaki ülkelerden eğitim görmeleri için getirdiği öğrencilere hitap ederken Türkiye'de bir her dinden insanların bir arada yaşadığını anlattı.


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Türkiyemizin neresine bakarsanız bakın, hangi yöresine giderseniz gidin Hristiyanlıkla Müslümanlığın, her tür etnik yapıdan gelen insanların, Yahudiliğin, her tür dini anlayışın ve yaşayışın nasıl barış ve büyük bir ahenk içerisinde, huzur içerisinde bir arada yaşadığını, bir arada yaşatıldığını hep beraber görürüz'' dedi.

Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın (TDV) yurt dışındaki ülkelerden eğitim görmeleri için getirdiği öğrenciler adına düzenlenen Konuk Öğrenciler Kültür Şöleni'ne katıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'ndaki etkinlikte konuşan Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV'yi gayret ve başarılarından dolayı kutladı.

Büyük bir çabayla pek çok ülkeden öğrencinin eğitim için Türkiye'ye getirildiğini anlatan Bozdağ, bu ülkelerle de gönül, kültür, ilim köprüsü kurulduğunu, kardeşliğin daha da kuvvetlendirildiğini kaydetti.

Türkiye coğrafyasının geçmişinin renklerin, dillerin, dinlerin nasıl yaşadığının en güzel örnekleriyle dolu olduğunu ifade eden Bozdağ, bugün de durumun aynı olduğunu vurgulayarak, ''Türkiyemizin neresine bakarsanız bakın, hangi yöresine giderseniz gidin Hristiyanlıkla Müslümanlığın, her tür etnik yapıdan gelen insanların, Yahudiliğin, her tür dini anlayışın ve yaşayışın nasıl barış ve büyük bir ahenk içerisinde, huzur içerisinde bir arada yaşadığını, bir arada yaşatıldığını hep beraber görürüz'' diye konuştu.

Bozdağ, esasında Osmanlı coğrafyasının bu konuda büyük örneklerle dolu olduğunu belirterek, sömürgeci ülkelerin gittikleri yerlerde sanatı, dilleri, dinleri, kültürleri, tarihi tahrip edip değiştirdiklerini, asimilasyonu hayata geçirdiklerini gördüklerini söyledi.

Osmanlı coğrafyasına bakıldığında, yüz yıllar geçmesine rağmen, kültürlerin, dillerin, dinlerin, mabetlerin varlığını koruduğunu vurgulayan Bozdağ, bunun ''yaratılanı severiz yaratandan ötürü'' anlayışının hayata geçirildiğinin en güzel örneği olduğunu belirtti.

Bozdağ, özellikle batıda ve başka ülkelerde artan İslamofobia, ayrımcılık, ırkçılık, kendinden başkasına yaşama hakkı vermeyen anlayışların yayıldığını dile getirdi.

Avrupa'da, ABD'de birlikte yaşama kültürünü yok etmek isteyen anlayışların çoğalmaya başladığını anlatan Bozdağ, Norveç'te Anders Breivik'in yaptığı katliam sebebiyle Müslümanların Hristiyanları suçlamadığını, ''Hristiyan terörü, Hristiyan teröristler'' demediğini belirtti. Bozdağ, şöyle konuştu:

''Her dinin mensupları içerisinde yanlış yapanlar olabilir, her etnik yapının içerisinde suç işleyenler olabilir. Birinin yaptığı suçtan dolayı, başkalarını mesul tutmak, birinin yaptığı hatadan dolayı başkalarını suçlamak cahiliye adetidir. Orta Çağ'ın karanlıklarında kalmış anlayıştır. O nedenle biz dünyanın neresinde olursa olsun, ister dönerci cinayetlerinde Müslüman Türklere karşı yapılan saldırılar sonucunda gerçekleştirilen ölümler olsun, ister Solingen'de meydana gelen yangın hadiselerinde hayatını kaybeden insanlarımız olsun... Biz hiçbir defasında böylesi bir yanlışın içine düşmedik. Çünkü bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz, bir kişinin yaptığı yanlıştan dolayı o kişinin içinden çıktığı toplumu suçlamayı reddeder, men eder. Kişinin suçu sadece o kişiyi bağlar. Suç ve ceza şahsidir, bu evrensel hukukun gereğidir. Biz onun için bütün dünyaya aynı şeyi söylüyoruz. Birisi bir hata yaptığı zaman o hatayı yapanın içinden çıktığı bütün toplumu, bütün kişileri suçlamak, radikal akımlara, ötekileştiren, yok sayan, başkalaştıran ve İslamofobia'yı körükleyen anlayışlara, ırkçı, faşizan anlayışlara prim vermek olur. Eğer bunlar prim, güç bulursa ne Avrupa rahat eder ne Amerika rahat eder ne Balkanlar rahat eder ne Ortadoğu rahat eder. Hz. Ali'nin dediği gibi, 'insanlar hilkatte kardeştir'. Bu hilkatte kardeşlik anlayışını bütün insanlar kendi arasında güçlendirici adımlar attığı zaman dünya bugünkünden daha güzel olacaktır.''

Bozdağ, dünyaya bakıldığında bundan nasip almamış anlayışların da bulunduğunu ifade ederek, İslam'ın toplumun huzuruna düşmanlık yapan anlayışları reddettiğini, men eden unsurlar getirdiğini kaydetti.

Konuşmasında, farklı milletlerden öğrencilerin diyanetin kültür şöleninde bir araya geldiğini belirten Bozdağ, Türkiye ile Endonezya, Yunanistan, Bulgaristan, Haiti, Kazakistan, Afganistan ve daha pek çok ülke arasında büyük bir medeniyet köprüsünün, kültür köprüsünün kurulduğunu söyledi.

Bozdağ, bu köprüyü kuran görevlilere ve öğrencilere teşekkür etti.

-''Büyük proje''-

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de konuşmasında, farklı milletlerden çok sayıda öğrencinin Türkiye'ye İslam'ı öğrenmeleri amacıyla getirilmesinin çok büyük bir proje olduğunu söyledi.

''Bu proje Maveraünnehir ile Endülüs'ü buluşturacak bir proje. Bu proje Amuderya ile Tuna nehrini kardeş kılan bir proje. Bu proje İslam dünyasında kaybettiğimiz kardeşlerimizi bize yeniden bulduran bir proje'' diyen Görmez, projenin yıllar önce başladığını anlattı.

Görmez, Asya'dan, Rusya'dan, Balkanlar'dan, dünyanın 70'i aşkın ülkesinden din eğitimi almak, imam-hatip lisesinde ve ilahiyat fakültesinde okumak üzere Türkiye'ye gelen çocukların ve gençlerin kaybedilen pek çok yüksek değeri yeniden kazandıracağına inandığını bildirdi.

Bir gün din eğitimi almak için Türkiye'ye gelen bütün öğrencileri kabul etme imkanına sahip olunmasını dileyen Görmez, ''Öyle ülkeler var ki, bize gönderdiği üç genç ile adeta yeniden dini mübini İslam'a olan mensubiyetini keşfediyor'' dedi.

Salondaki öğrencilere seslenen Görmez, şöyle konuştu:

''Gençler, Resulü Ekrem ilim yolculuğuna çıkmış talebelere Allah'ın meleklerinin kanatlarını gereceklerini müjdelemiştir. Ben bu gençlerimizin Allah'ın meleklerinin kanatlarında uçacaklarına olan inancımı ifade etmek istiyorum. Bütün dünyanın, bütün İslam dünyasının büyük alimlere, büyük mütefekkirlere ihtiyacı var. Bu gençlerimizin büyük bir alim, büyük bir mütefekkir, kendi ülkelerine ışık taşıyan, İslam'ın meşalesini yakmalarını yüce Allah'tan niyaz ediyor. Hepsine başarılar diliyorum.''

Bu arada, Afgan öğrenciler, Bozdağ ve Görmez'e milli kıyafetlerinden hediye etti.

Ülkelerinin tanıtımlarını yapan stantlar da kuran öğrenciler, şölende şiir okudu, ilahiler söyledi, Endonezya'dan gelen bir grup öğrenci de halk oyunları gösterisi sundu. Kayseri Mustafa Germirli İmam Hatip Lisesi'nde okuyan öğrencilerin oluşturduğu grup ise İstiklal Marşı'nı okudu.