IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02 Haziran 2013, 14:47   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Beyaz Saray'dan Gezi Parkı açıklaması




Beyaz Saray'dan Gezi Parkı açıklaması

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Beyaz Saray, Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili Türk yetkililere "itidal" çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Laura Lucas tarafından yapılan açıklamada, barışçıl halk gösterilerinin demokratik ifadenin bir parçası olduğunu belirtildi. Açıklamada, "kamu otoritelerinin sorumlu ve itidalli davranmalarını bekliyoruz" ifadesi kullanıldı.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 03 Haziran 2013, 11:02   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Beyaz Saray'dan Gezi Parkı açıklaması




Aslında bu yazıyı biraz da senden ötürü kaleme alıyorum @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]. Seçtiğim konu başlığına da ayrıca dikkatini çekiyorum.

Ben, hatırı zamanlardan bu yana sık sık Haydarpaşa'dan vapura biner Beşiktaş iskelesinden inerİnönü'nün yanından Taksim'e çıkar oradan İstiklal'e süzülür sevdiğim bir mekanda kahve içerim.

Dün yine oradaydım ama bu sefer kahveyi benden önce başkalarının içtiğini hissettim...

Oraya her gittiğimde genellikle aşırı sol toplulukların protesto halinde olduğuna rastlarım. Milliyetçi bir aileden yetişmiş olsam da, aslında onları izlemek çok hoşuma gidiyordu. Özgürlüğe daha çok inanıyordum sanki. Hiç bir zaman çatışma içerisinde olduklarını görmedim. Gayet makul hareketlerle sahip oldukları hukuksal haklarla dile getirirler dertlerini. Emin olun en az anlattığım kadar masumdurlar. Sıradışı bir yanlış anlaşılma vb. bir durum olmadıkça asla şiddete yönelim olmazdı. Ne göstericiler tarafında ne de emniyet güçlerinde. Göstericiler yürür emniyetçiler ise sadece izlerlerdi.

Eğer ben yabancı bir servisin elemanı olsam Türkiye hakkında teorik bazda fikirler üretip pratiğe döken bir yapım olsa, asla ve asla ismi, rengi, çizgisi ve ideolojisi belli olan toplulukları devlet düşmanlığı amacıyla kışkırtmazdım. Bunun başarısızlıkla sonuçlanacağını bilirdim, çünkü yakın tarihte bile tecrübe edilmiş bir harekettir bu. Bu topluluklar ancak ve ancak hükümet aleyhtarlığı için kışkırtılmaya müsaittirler. Çünkü bunlar aslında Türkiye çapında değil de sadece kısıtlı mıntıkalarda toplanabilecek insanlardan oluşurlar. Hükümet aleyhinde birkaç slogan atarlar ve dağılırlar. Belli bir aralıktan sonra aynının tekrarı için yine toplanırlar. Bu böyle sürüp gider. Uzun zamandır İstiklal'e çıkıyorum ve sol topluluğun hiçbir zaman polis gazından ötürü bu denli çatışmaya girdiğini ve bu denli geniş çapta destek aldığını (Türkiye çapında) görmedim. Görülmemiştir...

Gizli servis elemanından yola çıksam da bu elemanın hem arkasında hem yanında bir çok destekçisi ve hizmetçisi bulunur. Destekçisi onu yetiştirenler ve onunla hareket edenlerdir. Hizmetçileri ise onun hükmettiği terör topluluklarının çeşitli kademelerdeki liderleridir.

Bu arada böyle bir elemanın var olduğu iddiasında bulunmuyoruz. Bu bizim varsayımımız. Olabilir de olmayabilir de. Olaylardaki provokenin gidişatı böyle bir girişimin olduğuna yönelik göstergeler sunuyor. Aslında burada bahsettiğim eleman semboliktir. Gerçek anlamda ise bu eleman ekip lideridir ve sayıları genellikle 10'u geçmeyen ekibiyle çalışır. Bu eleman odasından dışarı bile çıkmayıp ekibine verdiği talimatlarla yaptırdıkları eylemi izlerken bir yandan kahvesini yudumlar. Hem de Türk kahvesi...

Eleman, Türkiye istasyonu için görevlendirilmiş, bir çok konuda uzmanlaşmış, dünyanın dört bir yanında görev yapmış, mazisi olan bir elemandır. Ya Amerikandır, ya İsrailli. Olaylara kendi ekibinin karışmasına da gerek yoktur. Ekibine talimatlar verir ve mesajlarının terör örgütü liderlerine gitmesini sağlar. Her şeyi o kadar güzel planlamıştır ki, bizleri şeytan kavramını bu güne kadar yanlış anladığımıza bile inandırabilir. Tabi bu sadece tarihteki örneklerinden ötürü ele aldığım bir varsayım. Gerçekten böyle bir ekip olmayıp, sadece dış destekli Türk vatandaşlığına sahip olan birileri de olabilir.

Bu elemanlar hakkında yıllarca yazılan kitapların hiç biri yeterince ciddiye alınmadı. Otorite ve bir kesim marjinal ve aydın insanlar, bu tarz fikir ve uyarıların sahiplerini (araştırmacı yazarlar) dışlayıp hayalperest damgası vurdular. Bu yazarlar kimi zaman dış servislerin direk adamı olarak da aşağılandılar. Bu yazarların söyledikleri, daha sonraları Türkiye'de eylemsel anlamda tekrar tekrar gerçekleşmesine rağmen halk ve medya bu gerçeğe gözünü hep kapatmak istedi. Kimse buna inanmak istemedi. Bu gerçeği anlatanlarla dalga geçildi...

Ama devlete düşmanlık yaptırtma amacım olsaydı...

Ben bir dış servis elemanı olsam ve her zamankinden daha farklı boyutta bir eylem amaçlasam, ismi belli olan değil, ismi belli olmayan bir topluluğun aynı yerde olma fırsatını kollardım. İsmi belli olan toplulukların arasına hizmetçim olan teröristleri sokmazdım. Çünkü bu teröristler ismi belli olanların yanında anbean tespit edilir ve saf dışı bırakılırlar. Yani teröristler sol örgütlerin ve sağ örgütlerin arasına sokakta kolay kolay sızamazlar. Çabuk deşifre olurlar ve dengeler bir anda değişir. Evet ben bir dış servis elemanı olsam teröristleri karma bir hareketin içerisine sızdırırdım. Yapmaları gerekeni yaparlardı ve geri çekilirlerdi. Tıpkı Gezi Parkı'nda yaptıkları gibi. Sonrasında deşifre olmuşlar veya olmamışlar hiç önemli değildi. Çünkü amaca ulaşılmıştır. Devlet düşmanlığı yapılmış, kamuya zarar verilmiş, asıl önemli olan ise bu bütün dünyaya gösterilmişti. Dünya kamuoyunun etkileri ise ayrıca ele alınması gereken bir konu başlığı çünkü. En önemli amaçlardan biri de bu.

Taksim'de bu eyleme katılanlardan, sanatçısından apolitik halka, sağcısından solcusuna, muhafazakardan ateistine, kısacası ülkesini gerçekten seven hiç kimse polise veya kamu malına zarar verecek kimselerden değillerdi. Bu karma toplantıyı fırsat bilip aralarına sızdırılan hainler aslında o kadar başarılı oldular ki hepimiz bu ayvayı afiyetle yedik.

Kimimiz hükümet fanatikliğiyle kör olduk, kimimiz muhalefet fanatikliğiyle. Oraya kamp yapmaya giden, kitap okumaya giden, tatlı bir "hayır" mesajı vermeye giden insanların çoğu, bugün gelinen noktanın şaşkınlığı içerisindeler. Hükümetin hatası, projenin aslını doğru tanıtamamak ve halka seslenişte yanlış cümleler kurmak. Eğer bu zaafiyeti göstermeseydiler ben bile burada kıçı kırık yabancı servis bilmem nesinden örnek vermeyecektim. Eminim ki hala projenin aslı hakkında çoğumuzun yeteri kadar bilgisi yoktur. Muhalefetin hatası, bu ortama art niyetle yaklaşıp çıkarcı demeçlerle insanları gaz'a götürmek, polisin hatası ise bu gaz'ı abartılı kullanmak. Bütün bu ve bu gibi sebepler birbirini tetikleyerek astronomik bir ölçüye ulaşmıştır. Molotof kokteyli Türk halkının vicdanında bulunan bir saldırı değildir. Molotof atan, terör örgütü bayrağı açan, taş atan, yakıp yıkan; bizden olmayanlardır. Biz, bunun ayrımını yapadık sadece. Hiç birimizin o hainleri bir kenara bırakıp sadece hükümeti protesto etme amacından bahsetmeye hakkı kalmamıştır. Biz, haklıyken haksız konuma düştük. Orada derdimizi anlatmaya çalışırken, derdimize kimlerin ortak olup fesat soktuğunu göremedik. Çünkü bizi kör eden sebeplerimiz vardı...

Şimdi hiç kimsenin tek bir kurumda veya şahısta hata aramaya hakkı yoktur. Hükümetten muhalefet partisine, halktan medyaya ve hatta sosyal medyaya her kesimde belirli oranlarda kabahat vardır. Gaza gelip gazı yiyen biz olduk.

Neden bu konu başlığını tercih ettiğime gelecek olursak. Bunun cevabı Sultan 2. Abdülhamid Han'da gizli. Dedim ya, tarihte bunların hepsini defalarca yaşadık...

Gerçekten çabuk unutuyormuşuz. Halbuki bunları ilk defa yaşamadık. Ah benim güzel ülkem, benim güzel anam.

Ne güzelsin oysa sen...

 

Alt 03 Haziran 2013, 11:33   #3
Pentagram
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Beyaz Saray'dan Gezi Parkı açıklaması




yapılan eylem başlarda iyi gidiyorken dediğin gibi büyük ihtimalle bazılarının iştahını kabartmış olmalı ki provokasyona açık hale getirildi bilerek. çünkü böylesi büyük bir eylem yurt genelinde olmamıştı ve bir şekilde bu direniş kırılmalıydı. o yüzden provokasyonlara maruz kalıyor bence. hem içeriden hem de dışarıdan.

 

Alt 03 Haziran 2013, 11:38   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Beyaz Saray'dan Gezi Parkı açıklaması




İş yine hükümette bitiyor aslında. İşi gücü belli olan halktan 40 yıllık muhabere askeriymiş gibi açık bir bilinç bekleyemezsin. Halkı bu bağlamda zamanında ve açık bilgilerle beslemek gerek. Bu konuda becerik sahibi olamayan bir hükümetten söz ediyoruz...

 

 

Etiketler
açıklaması, beyaz, gezi, parkı, saraydan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Beyaz'ı şoke eden olay! [ Gezi Parkı ] Zen Haber Arşivi 0 01 Haziran 2013 12:46
Gezi Parkı'na Gazlı Darbe Zen Haber Arşivi 0 31 Mayıs 2013 16:37
'Fetih Günü Gezi Parkı’nda eylemdeyim’ Zen Haber Arşivi 0 29 Mayıs 2013 12:33
Beyaz Saray'dan 'kıyamet' açıklaması! Zen Bilim Dünyasından Son Haberler 0 06 Aralık 2012 18:08
Beyaz Saray'dan 'kıyamet' açıklaması! Zen Bilim Dünyasından Son Haberler 0 04 Aralık 2012 21:49