IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14 Ocak 2014, 15:02   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (2)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kılıçdaroğlu: Erdoğan Devlete Meydan Okudu




Parti grubunda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a oğlu Bilal Erdoğan üzerinden yüklendi.


Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Başbakan Erdoğan'a oğlu Bilal Erdoğan üzerinden yüklenen Kılıçdaroğlu "Çocuğu olan bütün yurttaşlara sesleniyorum. Çocuğu işsiz olanlara sesleniyorum. Birisi yolsuzluk davası dolayısıyla aranacak. Aranan senin çocuğunsa alır götürürler ifadesini verir. Başbakan'ın çocuğu ise kimse onun ifadesini alamaz. Uzun süre saklandı. Baktık geçen gün babasıyla aynı arabaya biniyor. Ne demek bu? Bu devlete meydan okumadır" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

Başbakan hala mağdurum da mağdurum edebiyatı yapıyor. Ayda 10 bin lira para alıyorsun. Emekli aylığın var. İki uçak aldın. Dolmuş taksi parası vermiyorsun. Sen mağdursun da 9 buçuk milyon emekli mağdur değil mi?

"MAĞDURİYET EDEBİYATI HALA BİTMEDİ"

Bakın mağduriyet edebiyatı hala bitmedi. Eskiden sağlığı bedava yapacağız diyorlardı. Bir hastanede, iki eczanede, üç aylığından para kesilerek para veriyor. Mağdur olan kim, emekli değil, Recep Tayyip Erdoğanmış. Böyle mağduriyet mi olur? Bakan 700 bin liralık kol saati alıyor, o mağdur, ama çocuğuna harçlık veremeyen baba mağdur değilmiş.

"MİLLETLE ALAY ETMEYİN ARTIK"

Ben dedim ki 247 milyar avroluk yolsuzluk var. Bu çok afaki bir rakam diyorlar. Yolsuzluk yok demiyor ama afaki bir rakam diyor. Ama bu ülkede bir Başçalan var. Başbakan değil başçalan. Afakiyse kardeşim, sen çıkarsın rakamı açıklarsın biz de öğreniriz. En iyi rakamı hırsız bilir, ne kadar götürdüğünü çalan bilir. Daha bu çıkan kısmı. Hüsnü Mübarek'i bilirsiniz. Götürdüğü mal 55 milyar dolarmış. Bunlarınki ne kadar 85 milyar avro. Orada bir kişi bunlar kolektif götürmüşler. Bari mağduriyet edebiyatı yapmayın. Milletle alay etmeyin yeter artık.

"NE KADAR DA HAYIRSEVERMİŞ"

247 milyar nasıl alınır? Herhalde bir kişi tek başına götüremez. Nasıl götürecekler? Devletin içinde bir paralel yapı gerekiyor. Ona göre de bürokrat savcı hakim gerekiyor. Ona göre işadamı gerekiyor. O işadamlarına ne diyor? Hayırsever işadamı diyor. Hayırsever işadamı bakana 700 bin liralık kol saati veriyor. Ne kadar da hayırsevermiş. Binlerce yatağa aç giren çocuk var onlara yemek vereyim demiyor da bakana 700 bin liralık kol saati veriyor.

Başka kimler var? Siyasetçiler olması lazım. Siyasetçi olmadan yolsuzluk olur mu? Devletin içinde bir çete yolsuzlukları yapıyor. Darbe oldu, mağdur olduk edebiyatını bırakın. Ülkenin gerçeği var, ülke soyuluyor, 76 milyon yurttaşın cebinden çıkan her kuruş verginin hesabını sormak benim boynumun borcudur.

"FOTOĞRAFI DA ÇIKTI, NEREDEN ALINDIĞI DA"

Milyonlarca lira dolar rüşvet aldılar gene onlar mağdur. Vatandaş mağdur değil. Bunlar mağdur. Yetmiyor rüşveti veren adamın uçağıyla umreye gidiyorlar. 700 bin liralık kol saati dediğimiz zaman vatandaş diyor ki o kadar kol saati olur mu? Vallahi ben de bilmiyordum ama oluyormuş demek. Fotoğrafı da çıktı. Nereden alındığı belli. 700 bin liralık kol saati ile 10 tane apartman dairesi alınır. Mamak'ta oturan kardeşlerime söylüyorum. Evsizlere kira ödeyenlere söylüyorum. 10 apartman dairesini bakanın koluna takıyorlar. Bakan mağdur olsun diye...

"SEN ÇETE REİSİSİN"

Bu çetenin reisi kim? Çetenin reisi çete üyelerinden biri açıkladı zaten. Hiç boşuna milleti kandırmasın. Bize karşı darbe yapıldı edebiyatı yetti artık. Sen çete reisisin ve yolsuzluklar konusunda ustasın. Kimse senin eline su dökemez.

"DEVLETİN ORTAĞI VAR"

Bunların bakanı devlet şerik kabul etmez diyor. Kardeşim bunu millete söyleyeceğine başındaki zata söylesene. Sen bu devletin ortağı değlisin sayın başbakan diye hatırlatsana. Adam kendisini devletin ortağı biliyor. Parayı götürüyor. Yolsuzluklar almış başını gidiyor, Devletin ortağı olmaz diyorlar. Devletin ortağı var. O ortak da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Erdoğan'ın bir korkusu var. Mağdur edebiyatı yapıyor. Altında yatan şu. Oğlum Bilal Erdoğan ifade vermesin. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Özellikle de AKP'ye oy verenlere sesleniyorum.

"BU DEVLETE MEYDAN OKUMADIR"

Çocuğu olan bütün yurttaşlara sesleniyorum. Çocuğu işsiz olanlara sesleniyorum. Birisi yolsuzluk davası dolayısıyla aranacak. Aranan senin çocuğunsa alır götürürler ifadesini verir. Başbakan'ın çocuğu ise kimse onun ifadesini alamaz. Uzun süre saklandı. Baktık geçen gün babasıyla aynı arabaya biniyor. Ne demek bu? Bu devlete meydan okumadır. Ey yargıçlar siz benim çocuğumu alamazsınız, ona dokunamazsını, onun ifadesini alamazsınız, neden, çünkü benim çocuğum yolsuzluk da yapsa, katliam da yapsa, hırsızlık da yapsa, rüşvet de verse, onun yaptığı meşrudur ve güvencesi benim. Buna da hukuk devleti diyor.

"DARBELERDEN DAHA AĞIRDIR"

Bütün yurttaşlara sesleniyorum, onun çocuğunun sizin çocuğunuzdan farkı ne? Özelliği ne? Temel bir özelliği var. Rüşvet almak... Temel özelliği bu. Bütün dünyanın teröre finans desteği veriyor diye damgaladığı bir adamla sohbet etmek, ortaklık yapmak, onunla konuşmak. Hepsi belgeli. Bu darbe 60, 70, 80 darbesinden de daha ağırdır diyor. Daha ağır olduğu kesin. Senin bütün rüşvetlerinin ortaya çıktığı kesin.

Ben seçimlerde hesaplaşacağım diyorsun. Sandıkta hesabımızı göreceğiz diyorsun. Demokratik bir ülkede rüşvet ve yolsuzluğa adı bulaşanların hesap verdiği yer yargıdır. Benim görevim de seni o yargının karşısına çıkarmaktır.

Efendim diyor ki bu öyle darbeki biz mağdur olduk diyor. Milyarları götüreceksin, dünyanın en zengin başbakanı olacaksın, 12 yıl bir ülkeyi yöneteceksin, astığın astık kestiğin kestik olacak sonra mağdurum diyeceksin.

"İŞTE MAĞDURİYET BUDUR"

Emine Akçay kim? Adana'da eşi bir yıl süredir iş arayan bir kadındı. Küçük bir çocuğu vardı. Kıştı ve evi soğuktu. Son parası kaldı 6 lira. Onunla gitti oduncuya, odun istedi. Oduncu 6 lirayla bacı odun olmaz dedi. Kendisine 10 kilo odun verdi. Al bunu götür çocuklarını ısıt diyor. Odunu getiriyor sobaya koyuyor, odunlar ıslanmış. Yağmurdan dolayı. Yanmıyor. Bir eski kamyon lastiği var, onu parçalayıp yakmak istiyor. Küçük çocuğu anne üşüyorum diyor. Saç kurutma makinesini veriyor çocuğa al bununla ısın diyor. Yan odaya geçip kendisini asıyor. İşte mağduriyet budur.

"MİLLETİN AHI TUTTU AHI"

Sen milyarları götüreceksin yırtık ayakkabıyla siyasete girip dünyanın en zengin başbakanlarından biri olacaksın. Hala utanmadan sıkılmadan bize darbe yapılyıor ben mağdurum diyeceksin. Utan artık. Milletin ahı tuttu ahı. Utan artık.

"PARAYI NERDEN BULACAKSINIZ DİYORLARDI"

Benzer bir olay Konya'da yaşandı. 40 günlük çocuğu olan genç bir kadın. Eşi askerde. Kırık pencereleri naylon örtüyle örtüyor. Çocuğu zatürre olmuş. Devlet yardım yapmadı bize diyor. Eşi askerde bu annenin. 40 günlük çocuğunu toprağa veriyor. Bizim bir aile sigortamız vardı. Kimseyi birisine muhtaç etmeyecektik. Yoksul ailelere her ay 600 lira para ödeyecektik. Gidecekti parasını alacaktı. Alnı dik bir şekilde gidecekti çocuğuna istediğini alacaktı. Nasıl finanse edeceksin diyorlar. Bu parayı nerden bulacaksınız diyorlardı. Hesap yaptık. Bir yıllık maliyeti 7 buçuk milyar liradır. Bunların hortumladığı parayla bu aile sigortasıyla 32 yıl bu para ödenebilirdi.

"BU KADAR YÜZSÜZLÜĞE PES"

Ben bunu anlattım ama film gibi seyretme hakkımız yok. Hepimiz sorumluyuz. Bu ülkede bir çocuk aç ve üşüyorsa bu benim sorunumdur. Biz siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedik. Halka hizmet aracı olarak gördük. Halk zenginleşecek dedik, halkın cebi para görecek dedik. Her taraftan kara para fışkırıyor. Haram olsun diyorsunuz. O yetmiyor zaten. Rezil oldular yine milletin önüne çıkıyorlar. Bir insan rezil olur biraz geriye çekilir. Tam tersine rezil oldular, ayakkabı kutularından dolarlar fışkırıyor, bakanlara diyor ki istifa ederken deklarasyon yayınlayıp beni destekleyin. Bu kadar yüzsüzlüğe pes. Kimsenin darbe falan yaptığı yok. Yolsuzluklar ortaya çıktı sen de panik içindesin. Düne kadar ne söylüyordu bugün ne söylüyor.

"BÜTÜN HAKİMLERİ BAKANIN EMRİNE VERECEKLER"

Bu panik içinde hakim, savcı ve polise müdahale ediyor. İki saat içinde görevini yapanları görevden alıyorlar. Şimdi HSYK'yı değiştireceğiz diyorlar. Bütün hakimleri bakanın emrine verecekler. Teklife bak. Adalet Bakanı'nı tek yetkili yapıyorlar. Peki tek yetkili olur da, sözünü dinlemezlerse ne olur? Onun da yolu var. Teftiş kurulu doğrudan bakana bağlanıyor. Çağıracak bakan teftiş kurulunu git şu hakimin savcının kellesini al. Kurulan cümle genelde şudur. Hakim iyi bir hakim ama bulunduğu yer büyük geliyor. Daha küçük bir yere gönderelim. Başka? Teftiş kurulunu tehdit kurulu haline getiriyor. Benim sözümü dinlemezsen gereğini yaparım. Ne diyordu Erdoğan, yetkim olsa HSYK'yı yargılarım. İşte o yetkiyi almak istiyor.

"DİRENEN TEK PARTİ CHP'DİR"

Adalet Bakanlığı'na Adli Genelge çıkarma hakkı veriyor. Böyle hukuk mu olur. Adalet mi olur? Biz itiraz ediyoruz hayır biz yapacağız diyorlar. Bu teklif Bakanlar Kurulu'nda görüşülmedi. Orada görüşülseydi yasa tasarısı olurdu. AKP vekillerine vermişler basın imzayı teklif olarak verin. Tek direnen parti var o da bütün yurttaşlarım duysunlar Cumhuriyet Halk Partisi'dir.

"HANGİ ADALETTEN BAHSEDİYORSUN"

Bir şey daha yapıyorlar. HSYK'daki bütün memurların işine son veriyorlar. Ne adına? Adalet adına yapıyorlar bunu. Sen şimdi yargıya darbe yapıyorsun. Yönetmeliği değiştirdin. Önce hırsıza haber verecek dedin. Yönetmeliği böyle yaptın. Hangi adaletten bahsediyorsun.

"CHP İKTİDARINDA NAMUS SÖZÜ"

Şimdi ne yapacağız? 1. Seçimlere az kaldı. Sandığa giderken elimizi vicdanımızın üstüne koyacağız. 2. Yolsuzluklardan şikayet mi ediyorsunuz. Rüşvetten mi şikayetçisiniz. Oyunuzun adresi belli. CHP! CHP iktidarında, sözüm söz, namus sözü, beş kuruş rüşvet alan rüşvet yiyen yolsuzluk yapana asla ve asla göz açtırmayacağım ve hesabını soracağım.

SEÇİM VAADLERİ

Güçler ayrılığı ilkesini batı standartlarında yeniden oluşturacağız. Hakim vicdanının sesini dinleyecek siyasetçinin değil. Yeter mi? Yetmez bunlar da yetmez. Devletin kurumları çalışacak. Herkes işini yapacak. Sayıştay raporunu yazacak TBMM'ye gelecek. Güvencesi ben olacağım. Beş kuruşun hesabı verilecek. CHP iktidarında, kesin hesap komisyonu kurulacak. Bunun başkanı muhalefetten olacak. Muhalefete hesap vermeyi namuslu ve onurlu bir görev kabul edeceğim. Yeter mi yetmez! İlk dört ay içinde Siyasi Ahlak Yasası çıkaracağım. Hesabını vermeyen siyasete giremeyecek. Yeter mi? Elbette yetmez. Bağımsız özel kuruluşlar var. SPK gibi Kamu ihale kurumu gibi. Bunlara siyasi müdahaleyi kaldıracağız. Kamu ihale yasasını kimsenin yolsuzluk yapmaya tevessül edemeyeceği bir düzenleme ile düzenleyeceğiz. 164 kez Kamu İhale yasası değiştirildi. 164 kez yolsuzluğa hırsızlığa kapı aralandı demektir bu. Kamu ihale kurumunun içine bunlar çete yerleştirdiler. Tıpkı bakanlar kurulu gibi. Yolsuzlukla mücadelenin en temel koşulu şudur. Balık baştan kokar. Sen düzgünsen kimse cesaret edemez. Ama sen götürüyorsan e herkes götürür. O yediğine göre ben neden yemeğim. Başçalan götürüyorsa, altındaki bakan, bürokrat, işadamı da götürüyor. Mağdur olan kim? Bu ülkenin vatandaşı.

Devlet soyuldu diyorum ama bildiğimiz devlet değil vatandaş soyuluyor. Çünkü o paraların tamamı 76 milyonun vergileridir. Bunu herkesin bilmesi lazım.

"LAHMACUN YİYEN POLİSİ SUÇLUYORDU"

Emniyeti değiştirmek istiyorlar. Hırsızları koruma kurumu haline getirmek istiyorlar. Ne diyordu lahmacun yiyen polisi suçluyordu. Neden sen arama yapılırken lahmacun yedin. Sürdü bir yerlere. Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir'de sopayla öldürüldü. Sen o polislere bir şey yaptın mı? Lahmacun yiyen polisi sürüyorsun. Rüşvet operasyonu yaptı diye. Katillere asla ses çıkarmadı. Ethem Sarısülük'ü polis öldürmedi mi? Polisi kahraman ilan etti. Yolsuzluğu soruşturan polis? Lahmcun yemiş, onu sürdü. Uludere'de 34 yurttaş öldürüldü. Ne diyordu? Bu kaybolmayacak diyordu. Sen bırak Ankara'nın derin dehlizlerini, Bakanlar Kurulu'nda senin talimatınla öldürdüler, hesabını soramadın dosyayı kapattın. O dosyayı açmak benim boynumun borcudur.

Senin talimatınla uçaklar kalktı bombaladı. İstediğin kadar uğraş Allah büyüktür hesabını vereceksin.

"ELİNİ VİCDANINA KOY"

Bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor. Kendinize bakın bir de mağdur edebiyatı yapan Başbakan'a bakın. Kendi çocuğunua bak bir de Başbakan'a bak. Kendi oturduğun eve bak bir de Başbakan'ın evine bak. Sen nerede yaşıyorsun? Onun çocuğu dolar milyarderi oldu, senin çocuğun niye olmadı? Senin çocuğun onun çocuğu. Kıyasla. Ben mi mağdurum, Recep Tayyip Erdoğan mı mağdur? Benim çocuğum iş bulamıyor, onun çocuğu milyarlarla oynuyor. Eğer senin çocuğun atama bekleyen öğretmense, senin çocuğun mağdur değil, onun çocuğu dolarlarla oynuyor ve mağdur değil. Elini vicdanına koy.

"BÖYLE YÜZSÜZLÜK DÜNYA TARİHİNDE YOK"

Darbeymiş. Ne darbesi ya. Benim merak ettiğim şu. Bazen aramızda da konuşuyoruz. Bunlar bu kadar paraya nasıl tamah ediyorlar. Nasıl doyacaklar? Doyma sınırları da yok. 76 milyonu hortumladılar yine doymuyorlar. Pes ya vallahi pes. Hayatımda bu kadar yüzsüzlüğü hiçbir yerde görmedim. Emin olun dünya tarihininde de yoktur.

"HAKLIYLA HAKSIZIN MÜCADELESİDİR"

Çocuğunuz gemi sahibi oldu diyorlardı. Yok gemi değil gemicik diyordu. Oy kullanan vatandaşlarıma özellikle de AKP'ye oy veren saygıdeğer yurttaşlara söylüyorum. Onun oğlunun gemicik sayısı 7'ye çıktı senin oğlun ne alemde? Senin oğlun iş bulamadı. Sen hala mağdur değil misin? Bunun hesabını sandıkta soracağız. Bu mücadele sıradan bir mücadele değildir. Bu mücadele haklıyla haksızın mücadelesidir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenle onu savunanların mücadelesidir. Bu mücadele rüşvet ve yolsuzluğa karşı direnen ile rüşveti meşrulaştıranların mücadelesidir.

"BU ÜLKEDE MAĞDUR BİRİ VARSA BAĞBUĞ'DUR"

Herkesin düşünmesi lazım. Uşak'ta bir anne, parasızlıktan böbreğimi satacağım diyor. Bu anne mağdur değil. Ama Recep Tayyip Erdoğan mağdur. Çocuğum işsiz diyor. Baba mağdur değil, senin çocuğun da işsiz kalsın diyen Erdoğan mağdur. O nedenle söylüyorum. Hepimiz düşüneceğiz ve mücadele edeceğiz.

Hapishanelerde yüzlerce masum insan var dendi. Daha düne kadar o insanlar hapse girsin diye savcılığını üstlendin. O insanlar hapiste diye bunlar darbeciydi dedin sen. Şimdi kalkmışsın masum insanlar hapiste diyorsun. Kardeşim masum insanlar hapiste yatıyorsa kendini bir sorgula. Sen bu davaların savcılığını niye üstlendin. Eğer bu ülkede mağdur birisi varsa İlker Başbuğ'dur mağdur olan, sen değilsin. Eğer bu ülkede mağdur biri varsa, Teğmen Çelebi'dir sen değilsin. Boynuna poşu taktı diye 11 yıl hapisle yargılanan Kırmızıgül'dür sen değilsin.

"HADİ CANIM SEN DE"

Parasız eğitim istiyor gençler. Sen misin isteyen, atın hapse. O mağdur değil, mağdur olan hapse atan kişiymiş. Bir de bu hapse girmişti. Hapishane boyandı, mobilyaları yenilendi, beyaz eşya kondu. İstediği zaman istediği kişiyle görüşüyordu. Yanına bir adam verdiler hizmet etsin diye. O hizmet veren kişinin anılarından öğreniyoruz bunu. Bu adam hala ben mağdurum diyor. Mağdursa bu ülkede Kuddüsi Okkır mağdur. Sekiz milletveili hapisteydi, çıkmaları lazım dedik. Kardeşim niye milletvekili gösterdiniz dedi. Kalkmış bir de mağduriyet edebiyetı yapıyor. Sen zalimsin, zulmediyorsun bu millete. Sen mağrursun. Millete tepeden bakıyorsun. Biz milletin içinden geliyoruz diyor. Hadi canım sen de. Millet sefil aç vaziyette sen milyarlarla oynuyorsun. Olay budur.

Hepimiz düşüneceğiz ve mücadele edeceğiz. Amacımız ise bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamaktır.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
 

Etiketler
devlete, erdoğan, kılıçdaroğlu, meydan, okudu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
AMD meydan okudu! Zen Bilgisayar Donanımı 0 20 Şubat 2013 18:20
Google'a meydan okudu! Zen Google 0 30 Ocak 2013 13:02
Kaddafi Meydan Okudu Western Haber Arşivi 0 20 Mart 2011 12:46
İran meydan okudu. Luis Haber Arşivi 0 19 Nisan 2010 11:12