Çevrimdışı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Romanya ile stratejik ortaklığımızı, önümüzdeki dönemde de müşterek değerler ve karşılıklı yarar temelinde sürdürmek kararlılığındayız” dedi.


Cumhurbaşkanı Gül, Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu onuruna Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde yemek verdi. Yemeğe Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri, işadamları, büyükelçiler ve diğer konuklar katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül yemekten önce yaptığı konuşmada, Türkçe’de ‘her şeyin yenisi, dostun eskisi makbuldür’ diye bir söz olduğunu hatırlatarak, Romence’de de ‘bin altının olacağına bir dostun olsun’ şeklinde bir atasözünün bulunduğundan haberdar olduklarını belirtti. Gül, esasen Türkiye ile Romanya arasında köklü bir geçmişe dayanan dostluk ve işbirliğinin ruhunu yansıttığını söyleyerek, “İlişkilerimiz gücünü, ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki tarihi yakınlık ve karşılıklı etkileşimden almaktadır. Nitekim, 18. yüzyılda bu topraklara gelen Dimitri Kantemir, İstanbul’da bulunduğu dönemde Romence ilk romanı kaleme almıştır. Ayrıca, klasik Türk müziğiyle de ilgilenmiş ve birçok besteyi kültürümüze kazandırmıştır. Tarihsel süreç içinde halklarımız arasındaki etkileşimin neticesi olarak, günümüzde Türkçe ve Romence'de çok sayıda ortak kelime bulunmaktadır. Ayrıca, Romanya’da onbinlerce Türk, Türkiye’de de çok sayıda Romanya kökenli vatandaşımız yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül şunları kaydetti:
“Böylesine köklü bir tarihi ve beşeri temel üzerine bina edilen diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun, geçen sene 135. yıldönümünü kutladık. Romanya ile stratejik ortaklığımızı, önümüzdeki dönemde de müşterek değerler ve karşılıklı yarar temelinde sürdürmek kararlılığındayız. Ortak değerler ve çıkarlar temelinde ülkelerimizi buluşturan NATO’nun yanısıra, Avrupa Birliği de işbirliğimizin önemli bir veçhesidir. Romanya’nın, AB üyelik sürecimize güçlü ve koşulsuz desteğini en görünür biçimde sürdüreceğine güveniyoruz. Balkanlar ve Karadeniz, ortak kader ve çıkarlarımızın kesiştiği bir diğer alandır. Amacımız, parçası olduğumuz bu coğrafyalarda, bölgesel sahiplenme ruhu temelinde güvenlik, istikrar ve refahın pekiştirilmesidir.”
Basescu ise yaptığı konuşmada, Türkiye'de bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Türkiye bizim gibi 135 yıllık diplomatik ilişkilerimizin olduğu ve ortak bölgesel alan Karadeniz’i, paylaştığımız önemli bir partnerdir. İlişkilerimiz 20. yüzyıl başından itibaren Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi vizyonuyla olumlu bir etki altında şekillenmiştir. 1933 yılında büyük Romen diplomat Nicolae Titulescu ve Tevfik Rüştü Aras, ülkelerimizin o dönemdeki Dışişleri Bakanları, Romanya ve Türkiye arasında Dostluk Anlaşması imzalamışlardır” ifadelerini kullandı.
Basescu, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediklerini belirterek, “Son aylarda Avrupa Birliği’yle Türkiye arasında müzakerelerin tekrar hızlandırılması ve ilişkilerin derinleştirilmesi yönünde pozitif sinyaller veren önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yalnızca geçmişi ve tarihiyle değil, Avrupa’nın siyasi kaderini, ekonomisini, kültürünü ve güvenliğini inşa etme hususunda üstlenmiş olduğu mevcut ve gelecekte oynayacağı rol ile Türkiye’nin günümüz Avrupası’nın bir parçası olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Romanya bulunan Türk varlığının iki ülke arasındaki yakınlaşmada ve istikrara sahip dostlukta önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Basescu, “Türkiye’de aile kuran ve mesleki açıdan kendilerini ispatlayan bazı Romenlerin etkileyici hayat hikayelerini dinleme fırsatım oldu. Bunlar, halklarımızı birleştiren dostluğun hakiki ifadeleridir. Romanya’daki Türk azınlığın takdir ve sempati ile karşılandığını da belirtmek isterim. Bu bağlamda, 1989 senesinden sonra, Romanya Parlamentosu’nda aralıksız bir şekilde Türk topluluğun temsilcilerinin bulunması bir örnek teşkil etmektedir. Türk topluluğu mütevazi ve çalışkan tavırlarıyla ülkemizin refahının artması ile bölgesel ve uluslararası profilinin güçlenmesini katkıda bulunmaktadır” diye konuştu.


İHA

__________________
Kahpeliğin bahanesi, İhanetin telafisi olmaz.