IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Mayıs 2008, 11:25   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Deniz Gezmiş'in avukatı 36 yıl önceki idamı anlattı..





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının ardından tam 36 yıl geçti. Avukatı Halit Çelenk Deniz Gezmiş'i Mustafa balbay'a anlattı

Bir kişi başkasını özveriyle savununca sorarız; Sen onun avukatı mısın? Halit Çelenk Deniz'lerin avukatı. Doğrusunu söylemek gerekirse, her anlamda avukatı! 1970'ler karanlığını bütün yönleriyle yaşamış, avukatlık görevini yaparken, bu görevinden kaynaklanan yersiz suçlamalar nedeniyle sanık sandalyesine de oturmuş bir kişi. Deniz'lerin idamından sonra da onları bırakmadı, bir anlamda yaşatmaya devam etti. İdamlardan 36 yıl sonra Halit Çelenk'le her yönüyle 1970'leri konuştuk...


Deniz'ler 1961 Anayasası uygulansın dediler, anayasayı ihlalden idam edildiler

Cuntanın emri uygulandı

- Sayın Çelenk, Deniz Gezmiş'lerin idamının üzerinden 36 yıl geçti. Olayın pek çok yönünü konuşacağız... Toplumsal, hukuksal, siyasal, küresel bir dizi boyutu var... Siz her şeyden önce bir hukukçusunuz... Öneriniz de hukuk yanından başlamaktı, öyle yapalım... Sizce mahkeme hukuki miydi, siyasi mi?

- Davanın ve yargılama sürecinin hukukla bir ilgisi olmadığını ve tam anlamıyla siyasal bir süreçle karşı karşıya geldiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten olağanüstü dönemlerin en büyük özelliği hukuksuzluktur. Mahkeme boyunca yaptığımız hukuki itiraz ve savunmaların hiçbirisi dikkate alınmamış ve 12 Mart askeri cuntasının mahkemelere verdiği emir ve talimatlar doğrultusunda yargılama yapılmış ve kararlar alınmıştır.

Sorunuzun ayrıntılı bir yanıtına geçmeden önce anayasa hukuku ve ceza yargılama hukukunu ilgilendiren kısa bir açıklama yapmakta yarar vardır. 18. yüzyılın başlarında Fransız düşünürü Montesquieu Avrupa ülkelerindeki yönetim biçimleri üzerinde yıllarca süren bir araştırma yapmış, bu ülkelerde gördüğü keyfi yönetimlerin önlenmesi için yollar aramış ve 1748 yılında yazdığı "Yasaların Ruhu" adını verdiği kitapta görüşlerini açıklamıştır. Montesquieu'ye göre, keyfi yönetimlerin ve insan hakları ihlalinin nedeni, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tek elde toplanmasıdır. Çözüm olarak ise, bu güç ve yetkilerin ayrı ayrı organlarca kullanılmasını önermiştir. Yani yasama, yürütme ve yargı güçleri meclis, hükümet ve bağımsız yargı organlarınca kullanılacak, bu organlar birbirlerinin görev alanına müdahale etmeyeceklerdir.

- Bir anlamda kuvvetler ayrılığı ilkesinin temelinden söz ediyorsunuz...

- Evet... Böylece güç gücü durduracak ve güçler arasında bir ahenk kurulacaktır. Montesquieu'den sonra İngiliz düşünürü John Locke 'un da katıldığı bu düşünceler Amerika ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde kabul edilerek yasa ve anayasalarda yer almıştır. Güçler ayrılığı ilkesine "İktidar Freni" de denilmektedir. Bu ilkenin en önemli yönü, uygulamada çok rastlanan yürütme ve yasama organlarının yargı üzerindeki baskılarını önlemesidir.

- İktidar freni olmazsa, demokrasi treni güvensiz yolculuk yapar, diyorsunuz... Ne yazık ki Türkiye'nin dünden bugüne değişmeyen tartışma konusu... Deniz'ler hakkındaki davada yargının yasama ve yürütme etkisi altında olduğunu mu söylüyorsunuz?

- İşte Deniz Gezmiş , Yusuf Aslan , Hüseyin İnan ve arkadaşları hakkında açılan ve üç gencin idamlarıyla sonuçlanan dava, bu müdahalelerin yapıldığı bir sıkıyönetim askeri mahkemesince görülmüştür.

Sıkıyönetim askeri mahkemeleri Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki 353 sayılı yasaya göre kurulmuş ve yönetilmiştir. Bu mahkeme bir kıta subayı ve iki askeri hâkimden oluşmuştur. Bu hâkimler ve askeri savcılar siyasal iktidara bağımlıdırlar. Çünkü onları sıkıyönetim döneminin yönetimi yani askeri yönetimi görevlendirmiştir. Bu yönetim adı geçen yasaya göre bu hâkimleri görevden alabilir, başka yerlere nakledebilir.

- Mahkemeye değil, mahkemeyi kurdurana bakalım diyorsunuz...

- Deniz Gezmiş davasında hukuki bakımdan bizim üzerinde durduğumuz öncelikli husus bu mahkemenin anayasaya aykırı olarak kurulmasıydı. 1961 Anayasası'nda hâkimlerin bağımsızlığından söz edilir. Söz konusu anayasanın 7. maddesinde "yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır" der. Yani yargı yetkisinin serbestçe kullanılabilmesi için mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkim güvencesi şarttır. Birçok askeri hâkim hatta generallerin bu konularda yazıları çıktı. Örneğin, Askeri Yargıtay Başkanı, Hâkim tümgeneral Rafet Tüzün , 12 Şubat 1973 tarihinde Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısında "Bir heyete velev ki kanunla dahi 'mahkeme' demekle o heyetin, kişi veya organın; yargılama usullerini kullanmadan, bağımsız, teminatlı, hâkim nitelik ve niceliğinde olmayan kimselerden kurulup yargı görevi gördürülmesine imkân yoktur. Adli, askeri ve idari yargı hâkimlerine tanınan teminat, doğru bir adaletin tecellisi içindir. Askeri yargıya ait değişikliklerde de aynı ilkeler geçerlidir. İcra ve idarenin takdirleriyle hâkimlerin savcılık ve hâkimlik görevleri değiştirilir, atanmaları, yükselmeleri bu organ ve makamların arzusu içinde tutulursa hükümleri de bu makamların elinde olur. Devletin sağlam üç ayağından birisi olan yargının kırılması veya sakatlanması tüm devletin sağlamlığını ve gücünü yitirir" demektedir.

Daha sonraları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi devlet güvenlik mahkemesinde görevlendirilen askeri hâkimlerin bağımsız olamayacaklarına karar vermiştir. Bu karar Türkiye Cumhuriyeti hükümetince uygulanarak DGM'lerde görevli askeri hâkimler alınmış, yerlerine sivil hâkimler ve savcılar atanmıştır. Bu da Deniz Gezmiş davasının ilk duruşmasında ileri sürdüğümüz anayasaya aykırılık itirazının çok haklı olduğunu göstermektedir. Biz, Sayın Rafet Tüzün'ün de değindiği konu dahil olmak üzere bu konuları tüm gerekçeleri ile geniş bir dilekçe halinde yazdık, Sıkıyönetim 1. No'lu Askeri Mahkemesi başkanlığına verdik. Ve 357 sayılı yasanın 16. ve 40. maddeleri ile 1402 sayılı yasanın 11. maddesinin 1. ve 2. fıkralarının anayasaya aykırı olduğunu ve konunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesini istedik. Talebimiz reddedildi.

Bu durumda yargılamaların yapıldığı sıkıyönetim askeri mahkemesinin bağımsız mahkeme niteliği kazanmadığı, sadece bir kurul niteliğinde kaldığı ortaya çıkmaktadır. Sıkıyönetim askeri mahkemesi idare tarafından görevlendirilmiş bir kuruldur.
Deniz Gezmiş'in parkası

Halit Çelenk 'in evi Ankara'nın Bahçelievler semtinde Anıtkabir'i gören bir apartman katı. Şekibe -Halit Çelenk ailesi, "bu manzara bizim için ayrıca önemli" diyor. Salonun duvarları Türkiye'nin yakın tarihini anlatıyor. Yarım asrı aşkın zamandır savunmaların yazıldığı masanın üzeri dolu mu dolu...

Evin en değerli hazinelerinden biri ise Deniz Gezmiş'in parkası. Çelenk ailesinin duygularını fazla zorlamadan parkayı getirseler, fotoğraf çeksek, şöyle bir dokunsak dedim... Doğrusu biraz dokunaklı oldu. Özellikle eşi Şekibe Hanım'ın gözleri doldu. Şekibe Hanım için, "bir duygu denizinde yaşıyor" desek yeridir. Halit Çelenk'in anlatımlarına öylesine dokunaklı sözcüklerle kısa eklemeler yapıyor ki!

Deniz Gezmiş'in parkası Türkiye'nin en tanınmış giysilerindendir desek sanırım abartmış olmayız. Hemen tanınan ağır bir yeşil ve aslan yelesini andıran yaka... Şöyle alıp iki elimle kaldırdım; içinde biri varmış gibi duruyor! Ağırlığı da yerinde.

Kim bilir kaç kez Deniz Gezmiş'in elinin girip çıktığı ceplerde avuç içi izleri var. Parkanın ön bölümünde de yıpranmışlık çizgileri var ama daha çok nasır gibi duruyor.

Hüseyin İnan'ın kan kırmızı gömleği de Çelenk ailesinde...

Şekibe Hanım dalgın gözlerle parkaya bakarken, "ne güzel çocuklardı" diyor...

Fotoğraf çektikten sonra özenle katlayıp yerine koydular...

Canlı gibi duruyor... Deniz Gezmiş'in parkası...

Bu iş bitmedi diyor... Gelecek arkası!

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
 

Etiketler
anlatti, anlattı, avukati, avukatı, deniz, gezmisin, gezmişin, idami, idamı, onceki, yil, yıl, Önceki


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Deniz Gezmiş'in Mektubu xena Tarih 1 27 Şubat 2013 19:12
Deniz Gezmiş (Deniz Gezmiş Kimdir? - Deniz Gezmiş Hakkında) Zen Tarih / Siyaset 1 20 Şubat 2012 22:35
Deniz Gezmiş marka oluyor PassioN Haber Arşivi 7 19 Şubat 2012 20:29
Deniz Gezmiş Kimdir ? Pentagram Genel Paylaşım 3 05 Haziran 2010 22:19