Çevrimdışı

Paralel örgüte yönelik hazırlanan Tahşiye soruşturma dosyasında örgütün lideri olan Gülen’den ‘firari’ olarak söz edildi. Dosyada, örgüt lideri tarafından verilen talimatın hiyerarşik yapı içerisinde uygulandığı da belirtiliyor.

Star'dan Kemal Gümüş'ün haberine göre İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılarından Hasan Yılmaz ile İrfan Fidan'ın tarafından hazırlanan 'Paralel Yapı'nın Tahşiye Kumpasını konu alan soruşturma dosyasında önemli detaylar var. Terör Örgütü yöneticiliğinden hakkında yakalama kararı verilen Fethullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olarak yer aldığı, Hidayet Karaca, Tufan Ergüder, Musutafa Kılıçaslan ve Ertan Erçıktı'nın tutuklandığı soruşturma dosyasında, Gülen Örgütünün çalışma tarzı delilleriyle yer aldı.
DEVLET İÇİN DEĞİL GÜLEN İÇİN


Soruşturma dosyasında 16 ilde 22.Ocak 2010 tarihli Mehmet Doğan ve arkadaşlarına yönelik yapılan Tahşiye operasyonlarının "Devletin hiyerarşisi içerisinde değil, Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Fethullah Gülen'in [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sitesinden yaptığı konuşmada verdiği talimatı ile yapıldığı, devlet görevlisi olarak görülen şahısların ise bu şahsın örgütünün çıkarları doğrultusunda çalıştığı sonucu" çıkarıldığı ve bu yönde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca paralel yapıya yönelik soruşturmaların başladığı belirtiliyor.

Savcılığın en önemli tespitlerinin başında ise Fethullah Gülen ile Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu arasındaki hiyerarşik bağı gösteren eylemler ve deliller yer alıyor. Hükümeti, dershanelerin dönüştürülmesi sürecinde hedef tahtasına oturtan paralel yapının icraatlarını inceleyen savcılık, talimatların önce Fethullah Gülen'den geldiğini, ardından Samanyolu ile Zaman Gazetesinde kara propaganda yapıldığını örnekleriyle sıralıyor.

NE YAPTIN DA HOCAYI KIZDIRDIN


Soruşturma dosyasında yer alan ve kumpasın ortaya çıkarılmasına neden olan müşteki Mehmet Nuri Turan'ının ifadesi de yer aldı. 11 Kasım 2014'te savcıya ifade veren müşteki Turan 2009 yılının Mayıs ayında Fahri Sarrafoğlu'nun kendisiyle Van kahvaltı salonunda görüştüğünü söyledi. Turan ifadesinde "Fahri Sarrafoğlu "hocayı kızdıracak kitapları neden basıyorsun zaten dinleniyorsun takip ediliyorsun" dedi. Operasyon günü evime aramaya gelen, gözaltına alınıp ekip aracında giderken görsem tanıyabileceğim polis, araçta sohbet ederken bir PKK'lıya bile kan verdiğini beyan edince ben de 'onlara karşı bize olandan daha yumuşaksınız' deyince memur bana "Sen söyle Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin" dedi, ben de "yazıklar olsun" sana dedim. Diğer memur da şahit oldu. Bana "Sen söyle Fethullah hocayı kızdıracak ne halt ettin" tabirini kullanan kişiye memurlar "komiserim" diye hitap ediyorlardı" dedi.
ADIM ADIM TAHŞİYE KUMPASI


Soruşturmayı yürüten Terör Bürosu, Gülen örgütünün Tahşiye grubuna yönelik kumpasının kronolojisini çıkardı.

06.04.2009 tarihinde Gülen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sitesinde İrtica Paranoyası adlı konuşmada Tahşiye yayınevinin adını, terör örgütü adı olarak veriyor.

08.04.2009'da Zaman'da "Terör Örgütü Üretenler Yeni Tezgah Peşinde" adlı köşe yazısında TAHŞİYE konu ediliyor,

09.04.2009 tarihinde STV'de yayınlanan Tek Türkiye Dizisinin 64. Bölümünde Karanlık Kuruldaki diyalogda TAHŞİYE, örgüt olarak adlandırılıyor.

10.04.2009'da Zaman'da Hüseyin Gülerce, "Gülen Neden Uyardı" konulu köşe yazısı ile Gülen'in konuşmasını ve TAHŞİYE konusunu ele alıyor.

15.04.2009'da Zaman Gazetesinde Ahmed Şahin, köşesinde "İslamda İrtica ve Takiye Yoktur" konulu yazısı ile Fethullah Gülen'in konuşmasında hedef gösterdiği TAHŞİYE konusunu işliyor.

23.04.2009'da Samanyolu TV'deki Tek Türkiye Dizisinin 66. Bölümünde TAHŞİYE ve RAHLE ifadeleri örgüt olarak kullanılmaya devam ediyor

26.04.2009 tarihinde Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, Tahşiye ve Rahle konularının geçtiği bölümleri aynen köşesine taşıyor.

29.04.2009'da İstihbarat Şube Müdürlüğünden, Radikal Tahşiye Grubu konulu TEM Şube Müdürlüğü'ne, daha önce Terör Örgütü Kapsamında bulunmamasına rağmen örgütün isminin, liderinin çalışma biçimleri gibi bilgilerinin hazır olarak yazılı bildirilmesi,

04.05.2009 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına Radikal Tahşiye Grubu Faaliyetleri konulu yazı gönderilip soruşturma izni istenmesi,

05.05.2009 tarihinde 2009/1016 sayılı soruşturma izninin alınması,

06.05.2009 tarihli İlk İstihbarat raporunda 20 kişilik isim listesi ve bu listedekilere 8562 sayılı yazı talep edilmesi ve 2009-545 teknik takip no ile ilk teknik takip kararı alınması,

2009 Mayıs ortalarında Mehmet Nuri Turan'ın Tahşiye ismini fark edip, örgüt tarafından kendisine gönderilen Fahri Sarrafoğlu ile görüşmesi.

04.11.2009 örgütün adının değiştirilip 'El Kaide Yanlısı Grup' yapılması,

10/12/2009'da Tarihsiz, isimsiz ve imzasız bu çalışmalar ile ilgili ihbar mektubu ve CD gönderilmesi.

22.01.2010'da eş zamanlı 16 ilde operasyon ve 122 civarında kişinin gözaltına alınması...

GÜLEN ONAYLAMADAN ZAMAN BASILMIYOR

Zaman Gazetesinin asıl sahibinin Fethullah Gülen olduğunun tespit edildiğini belirten savcılık gazetenin baskıya girmeden önce Gülen'in onayına sunulduğu tespitinde bulundu. Savcılığın dosyada yaptığı değerlendirmede, "Gazeteyle hiçbir fiziki hiçbir bağlantısı olmadığı halde gazetenin asıl yetkilisinin Fethullah Gülen olduğu açıktır. Bu sebeple Fethullah Gülen'e bağlı olduğu alenen bilinen Zaman Gazetesinin konuşmanın birebir aynısını yayımlaması; belirli amaç ve hedefler doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayım yapıldığı, Fethullah Gülen'e yakın yayın ve yayım organlarında da haber yapılarak gündeme getirilmesiyle kamuoyunun şekillendirilmeye çalışıldığı ilerleyen dönemde yapılması muhtemel soruşturmalar için kamuoyunda bir ön yargı ve genel kanı oluşturulmak suretiyle tepki ve duyguları yönetme açısından algı oluşturulduğu toplumun ileride açılacak Tahşiye isimli terör örgütü soruşturmasına ve devamında yapılacak operasyona hazırlanması, Örgüt liderinin talimatının tam olarak anlaşılması için operasyon birimi açısından teyit edilmesi, operasyona maruz kalacaklar açısından ise korku ve sindirmeye yönelik (terörün tanımında yer aldığı gibi) olduğu, Yayım müdürünün ise Fethullah Gülen karşısındaki esas duruşu ise alt-üst ilişkisine dayandığı değerlendirilmektedir. Fethullah Gülen'in konuşmasının ardından Tahşiye isminin Terör Örgütü olarak dizide oyun olarak oynanmasının tesadüf olmadığı Samanyolu TV'de yayınlanan bu tip dizilerin talimatının bizzat konuşmayı yapan Fethullah Gülen tarafından verildiği anlaşılmıştır"

KAYNAK: Star gazete