Çevrimdışı

Türkiye’nin havacılık alanında, bölgesinin lideri olma vizyonunda son yıllarda attığı büyük adımlarda, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin de (DHMİ) çok önemli bir payı bulunuyor. Şu anda Türkiye’deki 49 havalimanının fiilen işleticisi konumunda bulunan DHMİ, önümüzdeki dönemde de yeni havalimanlarının işletmesine imza atacak.

20 Mayıs 1933 tarihinde, bugünkü Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün de temelini oluşturan Hava Yolları Devlet İşletmesi kurulmasıyla başlayan DHMİ’nin serüveninde, bugün 86 yıl geride kaldı. Şu anda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ilgili bir Kamu İktisadi Kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren DHMİ, bugün Türkiye’de 49 adet havalimanını fiili olarak işletiyor. Önümüzdeki dönemde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı önderliği ve destekleri ile yeni projelere hep birlikte imza atacaklarını ifade eden DHMİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Vekili Mehmet Ateş, Platin Dergisi’nin sorularını şu şekilde yanıtladı:

• Şu anda Türkiye’deki aktif havalimanı sayıları hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? DHMİ, Türkiye’de kaç havalimanını işletiyor?

Türkiye’de şu anda sivil hava trafiğine açık havalimanı sayısı 56. DHMİ Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde aktif olan 56 havalimanının 49 adedini fiilen işletiyor. Ayrıca İstanbul, Zafer, Zonguldak-Çaycuma, Gazipaşa-Alanya ve Aydın-Çıldır havalimanlarının kontrol, denetim ve hava trafik hizmetlerini, Sabiha Gökçen ve Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanları’nın ise hava trafik kontrol hizmetlerini yürütüyoruz.

• Özellikle son 17 yıllık dönemde Türkiye’nin havacılık alanında yapmış olduğu atılımlarla beraber, hem havalimanı hem de terminal sayısındaki büyüme trendi nasıl gelişme gösterdi?

Türkiye’de özellikle son 17 yılda, her sektörde olduğu gibi, ulaştırma sektöründe de çok büyük ilerlemeler kaydedildi. DHMİ de bu ilerlemelere paralel olarak kendisini sürekli yeniledi, geliştirdi.

Yıllar öncesinde, terminal kapasiteleri, yolcu sayıları bugünkünden çok daha azdı. Ülkemiz son yıllarda dünya sivil havacılığında yaşanan gelişmelere seyirci kalmak şöyle dursun, çok daha hızlı bir şekilde gelişme kaydetti. Dünya havacılık otoritelerinin dahi tahmin edemediği bir şekilde ülkemizde havacılık sektörü büyüdü. Bu otoritelerin 15 yıl sonra konumlandırdığı yere biz 15 yıl önce ulaştık.

Havalimanı sayısı ve terminal kapasiteleri de bu gelişmelere bağlı olarak hızla arttı. 2003 yılında sivil hava trafiğine açık aktif havalimanı sayısı 26’yken 2019’da bu sayı 56’ya ulaştı. Sadece havalimanı sayısını artırmakla kalmadık, aynı zamanda her havalimanının kapasitesini de artırdık. 2003-2019 yılları arasında 30 havalimanının terminal binası yenilendi, dört havalimanının ise terminal binası genişletildi.

• İstanbul Havalimanı, Türkiye havacılık sektörü için bir dönüm noktası. Bu bağlamda DHMİ olarak İstanbul Havalimanı’nın Türkiye için ne gibi avantajlar sunabileceğini söyleyebilirsiniz?

Bugün, birçok açıdan dünyanın en büyük havalimanı, DHMİ uhdesinde gerçekleştirilen ‘zafer anıtımız’ İstanbul Havalimanı; Türkiye'nin iç ve dış hatlarda havacılıktaki büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacak, teşvik edecek bir havalimanı olmasının yanı sıra, Batı Avrupa ile Uzak Doğu arasında da önemli bir transfer merkezi haline gelecek.

İstanbul Havalimanı dört etapta gerçekleşecek. Şu anda açılan 1’inci etabın, 1’inci fazı. Daha sonra 2’nci fazı ve sonrasında, ihtiyaçlara göre kuruluşun önerisiyle, diğer etapları açılacak. Böylece İstanbul Havalimanı yolcu kapasitesi 200 milyona ulaşacak. Bu eser ülkemiz için bir markadır. Her şeyden önce bu proje ile çok büyük bir istihdam sağlanmıştır. İstanbul Havalimanı’nın hizmete girmesiyle birlikte, Türkiye’nin küresel sivil havacılıkta ‘oyun kurucu’ konuma yükselmesinin yanı sıra ülkemiz ekonomisi açısından da büyük bir istihdam seferberliğine imza atıldı.

İstanbul Havalimanı, sadece havacılık sektörünün gelişmesine değil; aynı zamanda hem aktive ettiği yatırımlarla, hem yaratılacak ek istihdam yoluyla, hem de sektörden sağlanacak katalitik etkilerle Türkiye ekonomisinin gelişmesine de önemli katkı sağlayacak.

Tüm dünyanın gözünü kamaştıran bu muhteşem eser, sadece Orta Doğu, Avrupa ve Asya’nın merkezindeki Türkiye’nin değil, dünya havayolu ulaşımının da merkez üssü olacak.


Alinti