Çevrimiçi

Yapılan incelemeler, balıkların arasında insanı şaşırtan bir cemiyet hayatı olduğunu ortaya koymuştur. Her topluluğun mutlak bir hakimi vardır. Bu balık, ötekilere hükmeder ve üzerlerinde hak sahibidir.
-
-
BALIKLARIN gayesiz yaşayan yaratıklar olduklarını zannediyorsaniz, bir sürprizin eşiğindesiniz demektir. Tabiat bilginleri, balıkların toplum hayatının ileri bir seviyede olduğunu ileri sürmektedirler.
-
Hiç bir alabalık sürüsü gözünüze ilişti mi ? Tabiat bilgini Schonfeld bir gün Birleşik Amerika'nın Wisconsin eyaletinde böyle bir sürüyü tetkik etmek fırsatını bulmuştu. Yüzlerce balık aynı tempo ile belli bir yöne yüzmekteydi. Her biriyle komşusunun arasında belli bir aralık vardı ve balıklar yüzerken bu aralıkları iyi eğitim görmüş bir tabur asker kadar itinayla muhafaza etmekteydiler. Yolları üzerine bir engel çıktı mı, hızlı tempolarını yavaşlatarak bunun etrafını dönüyorlar, sonra tekrar hızlanarak yollarina devam ediyorlardi.
-
Aksine, toplum hayatının düşmanı balıklar da vardır. Mesela, genç turna balığı fırsat bulunca erkek ve kız kardeşlerini mideye indirmekten cekinmeyen kana susamis bir delikanlidir. Tatlı su levrekleri de zaman zaman eşkiya olup çıkmaktadırlar. Bir yerde pusu kurarak, oradan ihtiyatsızca gecenlere saldırmakta ve bu arada hemcinslerini dahi kayırmamaktadırlar.
-
Bazi balik turlerinde saldırganlık gayet net olarak tayin edilmiş bir sosyal kademe yapisina dayanmaktadir. Bu durumda "hükümdar" ekseriya büyük bir erkek balıktır. Hükümdarlığının geçtiği alanda istediği balıkları yutmaya ve onlara işkence yapmaya hakkı vardır.. Ortada yenilecek bir şey olunca, bunu ilk defa tatmak imtiyazı da onundur. Hiyerarşide ikincilik "veliaht" tadır. O da hükümdarın dışındaki balıklara hükmeder. Sosyal kademeler böylece alçalır ve kimseye hükmedemeyen ve herşeye katlanmak zorunda olan zavallılara kadar gelinir.
-
Balıkların görme duyusu bir zamanlar zannedildiği gibi zayıf değildir. 28 renk tonu ile yapilan denemeler, balıkların önce kırmızı renkleri, sonra da yeşil renkleri gördüklerini ortaya koymuştur. Maviler sarılar ise balıklara sadece gri olarak görünmektedir. Bu gibi bilgiler olta ile balık tutanlar için önemlidir.
-
Bir kadın küçük bir havuzda golyan balıklarını besliyordu. Yiyecek zamanı gelince, elini suya sokuyor, o zaman , gerek golyan balıkları gerekse ötekiler yiyeceği parmaklarından almak için birbirlerini itekliyordu. Günün birinde bir ziyaretçi , kadının hareketlerini aynen taklit ettiyse de, balıklar bu kadının yanına yaklaşmadılar bile.
-
Florida'lı Racul Vasquez bir balık terbiyecisidir. Bu kimse, tıpkı başkalarının kedileriyle, köpekleriyle konuşması gibi balıklarıyla konuşmaktadır.. Islık çaldığı zaman balıkları, elinde tuttuğu yiyeceği kapmak üzere sıçramaktadır. Havuzun içine girdiği vakit ise, balıklar dört bir yönden ona doğru yüzmektedirler.
-
-Tabiat bilgini Frisch bir kaç kör golyan baligini akvaryuma koymuş ve onlara belli bir sesle yiyecek arasında bağlantı kurmayı öğretmişti. Bu sesler düdükle, ya da diyapazonla çıkarılıyordu. Golyan balıkları yiyecek anlamina gelen sesi öğrendikten sonra, bunu duyunca mutlaka tepki gösterir oldular. Kimi dalıp dipte yiyeceğin düştüğü yeri arıyor, kimi yüzeye çıkıp , kimi durduğu yerde çenelerini oynatıyordu. Bundan sonra golyan balıklarının sesleri ayırt edip etmediklerini tespit etmeye sira geldi. . Yiyecek anlamina gelen sesten bir, iki oktav daha yüksek bir ses çıkarıldı ve belli tepkiyi gösteren balık kafasına camdan bir çubuklara vurulmak suretiyle cezalandırıldı. Bir süre sonra golyan balıklarının ancak yiyecek sesine tepki gösterdikleri, öbür sesi ya umursamadıkları ya da kafalarına vurulmaktan korkuyormuş gibi kaçma teşebbüslüne geçtikleri görüldü.
-
-
Kaynak: Hayvanlar Ansiklopedisi

__________________
Bana sihirli kelimeyi söyle