[Emrax]

Lise zamanımda çeşitli şiir,hikaye,kompoziyon alanlarında il derecelerim var ve çoktandır herhangi bir edebiyat alanı ile ilgili yazı yamıyordum ama bugün içimden bir hikayeye başlamak geldi.Bu başlık altından sizlere arkası yarın yayınlayacağım olan kesitler şeklinde bir hikaye yazacağım..Umarım beğenirsiniz..
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


*Geçmiş zamanlarda kimsenin onu görmediği kimsenin onun sesini duymadığı biri varmış. Kendi başına yaşar kimseye muhtaç olmazmış. Kimseden yardım istemez her işini kendisi yaparmış. Açlığını kendisi giderir, dertlerini kendisi çözer, hastalığından kendisi yine iyileşirmiş. Yiyeceğini ormandan elde ederek hayatını geçiriyormuş. Onun tek ihtiyacı küçük kulubesinde olan duvar saatiymiş. O duvar saatinin her "tık!" diye ötüşünde yüzünde biraz tebessüm olurmuş. Belkide tek lüks ihtiyacı oymuş. O saatin "tık!" diye ses çıkarması... Bu şekilde hayatına devam ederken yine bir gün ormana avlanmaya çıkmış.Kendine uygun bir av ararken bir bakmış karşıda çok güzel bir tavşan. Hemen sırtındaki silahı eline almış ve silahın o barut kokusu altında nişan almış tavşana... Tam tetikteki parmağını tetiğe basıp ateş edecekken acı bir hıçkırık duymuş solundaki çalılıklarda... Çok ince bir ses ve o ince sesin hıçkıra hıçkıra ağlaması...