Çevrimdışı

Bir arkadaşım daha doğrusu uzaktaaaan bi akrabamızın kızı, nişan atmış diyor annem.

Sebep dedim nedir sebep?

Kızımızın isteklerinin ağırlığı altında ezilen damat adayı, karşılayamamış kızımızın güzîde isteklerini..

Bu dünyada misafir olduklarını unutuyor insanlar birbirlerini yaşamayı unutuyor eşyaları ve ruhsuz hayatlarını yaşıyorlar sevgi hayatlarında yok maalesef!

Bu durumun temel sebebi fakirliktir.

Anneler kendi evlerine alamadıklarını kızları için istediler. "ben alamadım kızımda olsun." diyerek damatlara yüklendiler. Düğün maliyetleri korkunç meblağlara yükseldi.

Aslında marjinal faydasını düşünürsek
tüketim arttıkça bir zaman sonra fayda sıfıra indi ve sonra da azalmaya başladı.

Önceki kuşaklar alabildikleri eşyalar için seviniyordu. Bulaşıkları elde yıkayan bir kadının bulaşık makinesi ile kurduğu bağ kızınınkinden farklıdır. Kızı o makineyi zaten baba evinde kullandı ve cezbedecek bir özelliği kalmadı. Artık rengi, programı vs. diyerek farklılık arayışına girdi. Bu da doyumsuzluğu beraberinde getirdi. Zamanla görgüsüzlüğe, avamlığa normallik süsü verildi. Herkes de bunu kabullendi.

Yani, insanlar eksiklerini tamamlayayım derken eşyaların esiri oldu.

İki lokma bir hırka diyerek müevazı yaşayan insanlardan "ayhhh evindeki koltuk ile halının köşesindeki çiçek uyumsuz olmuş." çılgınlığına evrildik.

Sürekli bir tatminsizlik ve eşyalarla kavga hali mutsuzluk getirdi. Çok güzel evlerde çok mutsuz hayatlar sürüyor insanlar.

En anlamsızı kristal bardaklarla dolu cam kapaklı dolaplar. Bir sürü şekilli şukullu bardaklar özenle dizilmiş. Sanırsın elmas kaplama. Çocukken de çok merak ederdim neden böyle özenerek muhafaza ediliyor, ne numarası var bunların diye, hayır oynanacak bir yeri de yoktu ki! kullanmazlar da onları. Özel günlerde ovalaya ovalaya parlatıp, dizerler. japon pazarında beş liraya satılan fincan takımları falan, sanki Osmanlı'da yaşayan beyzade amcalarından kalma..

Ne almak için bi ton para harcarım, ne de temizliği için ömrümü tüketirim. Hayatta daha önemli şeyler var.

Biz eşyaların değil eşyalar bizim sahibimiz olduğu için durum bu. Ne zaman ki bu durumun farkına varırız sahip değişir. Bir ömrü eşya için tüketiyoruz yazık.

Her tarafta bir zımbırtı, 88 kat perde, abidik gubidik objeler, öküz gibi möbleler. Evde insan mı yaşıyor esyalar mı? muamma. Çözemedik şu minimalizm olayını...

İsrafçı şükürsüz tek milletiz!
Lan bi şükret gören bir gözün var,
Elin- kolun sağlam. G*tünü koyduğun koltuğun dış görüntüsünü neden değiştirmek için uğraşıyorsun, nedendir bu çaban?!

Tıpkı kendi görüntünüzü beğenmeyip,
Dünya kadar para sayıp aldığınız o boyalar gibi sahtesiniz! safi zararsınız!

Neden bu ölmeyecek gibi yaşamak arzusu neden?

Uzun sözün kısası; konforu severim ben, lüksü sevmem azizim
Özgürlüğüme karşı..
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Unutmayın Platon'un da dedigi gibi:

"Önemli olan hayatta çok şeye sahip olmak değil; en az şeye ihtiyaç duymaktır."

Alıntı

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.

Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor…

 

Çevrimiçi

Mutlu olamadiktan sonra, gozun ne para gorur ne de malk mulk.
akrabam olmeden once anneme demis.. keske sogan ekmek yeseydim de, sagligim yerinde olsaydi…

Er gec olecegimize gore, ve bu dunyadaki herseyi bos olduguna gore, ellimizde var olanla mutlu olmamiz gerekir.
Emegine saglik guzel

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın

 

Çevrimdışı

"Önemli olan hayatta çok şeye sahip olmak değil; en az şeye ihtiyaç duymaktır."

Emeğine Sağlık .

 

Çevrimdışı

Tıpkı kendi görüntünüzü beğenmeyip,
Dünya kadar para sayıp aldığınız o boyalar gibi sahtesiniz! safi zararsınız!

Emegine kalemine saglik cok dogru guzel bir yazi olmus...