![]() |
![]() |
![]() | #51 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Bir gün, hastayım diye okula gitmedim. Çakma raporu alıp okula giderken önümden hızlı adımlarla yaşlı bir amca okula girdi. Lisede raporlar müdüre verilirdi. Odasına doğru ilerledim. Tahmini beş metre kalmıştı kapıya ki Müdür, demin giren adamı bir yandan zorla dışarı çıkarıyor, diğer yandan da “Ne laftan anlamaz adamsın yahu, Levent hoca yok burada diyorum, illa polis mi çağırayım?” diyordu. Kapıdan çıkınca koşup araya girmeye çalıştım. Çünkü bu sayede müdürün gözüne girme durumum vardı. Çocukluk işte. Neyse, atladım adama, çektim kenara. Müdür, fırsattan istifade o sinirle tekme attı adama. Adam, depremde çöken binalar gibi yığıldı dizlerinin üstüne. Aynı anda müdür de, hiçbir şey demeden girdi içeri ve kapattı kapıyı. Donup kaldım. Adam ağlamaya başladı. İç çeke çeke hem de. Dayanamadım çöktüm yanına. “Kalk amca” dedim, “çıkalım dışarı, yoksa müdür, polis çağırır.” Adam, önce yıkımla baktı bana, “Doğru ya, onlar okumuş adam. Polis gelirse dinlemez beni. Sormaz bile, ,‘Neden?’ diye, Haklısın.” deyip doğrulmaya çalıştı. Girdim koluna, “Ben sorarım, anlatacak mısın?” dedim. Üstünü silkti. Şerefsiz müdür, nasıl vurmuşsa izi çıkmış üzerinde. Pantolonu hafiften yırtılmış bile. Çıktık dışarı. “Ne oldu” dedim, cebinden Maltepe sigarası çıkarıp ağzına aldı. Yakmaya çalışırken, “Okul ne öğretir insana?” dedi yarım yamalak. Kendimden emin bir şekilde, “Vallah, bana matematiği, fiziği, kimyayı öğretemediği kesin. Geçemedim hiç...” dedim. Gülümser gibi oldu, “Zaten matematiği öğrendiği gün dürüstlüğünü yitirir insan” dedi ve sırayı vermeden, “Levent hocayı tanıyor musun?” diye sordu ardından. “Evet” dedim, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine giriyor.” Sigaradan mı yoksa cevabımdan mı kaynaklı bilmiyorum ama öksürükler arasında, “Tam adamına vermişler ha...” dedi. Şaşkın şaşkın bakıp, “Niye ya, Levo iyidir” dedim. Hiç gevelemeden, “Bizim yeğen var 10/C'de, adı Nuriye. Ona geçen demiş ki, ‘Senin amcan çiftçi, malları (Büyük baş hayvan) var, eğer bana uygun bir kurbanlık mal satmazsa seni bu dersten geçirmem.’ Kız da geldi bu olayı bana ‘Sevdiğim bir hoca var, kurbanlık kesecek ama çok parası yok, uygun bir şey yapalım sevaptır’ diye çevirdi. Google çevirisi gibi. Ben de on binlik malı, dört bine verdim. Ama üçüncü yıl oldu hâlâ para vermedi. Artık telefonlarıma da bakmıyor. En son konuşmada da ‘Kızınızı geçirdim, yeter bu size’ dedi. Kızın üzerine gidince korkudan döküldü fakat benim derdim bu adamın bu okuldan gönderilmesi. Çünkü öğretmen, sahterkârsa, yetiştirdiği öğrenci ne olur?” dedi ve kafamda şarteller koptu resmen. “Haklısın amca” diyebildim dişlerimi sıkarken. Gerçekten haklıydı. Çünkü İlkokuldan itibaren “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi görürüz, ancak din ve ahlak kelimelerinden birisi olumsuzluk eki almadan yan yana gelemez insan karakterinde. Her neyse. “Sen burada kal iki dakika” deyip okula yöneldim geri. Girdim içeri. Merdivenleri üçer beşer atladım. Müdürün kapısını bir kere tıklatıp açtım. Cebimden sahte hastalık raporunu çıkarıp masasına koydum. Bakmadı bile. “Tamam, geçmiş olsun” dedi, müdür. Kapıya kadar gidip, geri döndüm. Elimi masaya koydum, müdür, karmaşık bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Aman vermeden direkt, “Bugün, hasta rolü yapıp okuldan kaçan öğrencilere, yarın ülkeyi emanet edeceksiniz...” dedim. Müdür, hiçbir şekilde konuşmadan, inanır mısınız, cevap dahi vermeden kınama yerleştirdi sicilime. Tekrar çıktım dışarı. Adam beni bekliyormuş. Yanına gittim. “Bir sigara versene hacı baba” dedim. İkiletmedi sağ olsun, çıkardı verdi. Bonus olarak yaktı da. Bir iç çekip öksürmeden çıkarmaya çalıştım dumanı, sırf ilk olduğu belli olmasın diye geneleve gidip çorap çıkarmayan ancak iki dakikada boşalanlar gibi. Rol yaptım. Bu haldeyken bile. Boğazımı temizler gibi yaparken öksürüğü absorbe ettim ve cümleye “Okul” diye girdim, “okul” dedim, “bana şu an, asla dürüst olmamayı öğretti amca.” Çıktık dışarı ve farklı yönlere ilerledik... Dürüst olmanın bedeli ağırdır. Çünkü bunu kime sorarsanız sorun, suçlayacak birilerini bulurlar. Eğer bulamazsak ölürüz. Tıpkı üstteki çiftçi amca gibi! Yolda mendil satan çocukları hiç kimse fark etmez, ancak sanalda peygamber torunu gibiyizdir. Tıpkı üstte bahsi geçen Levent gibi! İnanmadığı davayı ölene kadar savunabilir avukatlar. Evet, sırf para kazanmak için. Eve gidince, vicdanı “Neden?” diye sorarsa, “Ben, işimi yaptım” diyebilir o yüzden gönül rahatlığıyla. O nedenle insan, en çok neye inanırsa, en çok ona ihanet eder. Tıpkı üstteki okul müdürü gibi! Bazen de ne yaparsak yapalım yoluna girmez hiçbir şey. Zaten hiç girmemiştir. Bunu düşünür bir sigara daha yakarız. Elimizden sadece küfür etmek gelir, onu da içimizden ederiz. Tıpkı öfkeden ten rengi değişen çocuklar gibi? Hadi inkâr edelim! Konu Schmiss tarafından (01 Nisan 2023 Saat 23:49 ) değiştirilmiştir. |
| ![]() |
![]() | #52 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Geleceği görebilme yeteneğiniz olsaydı kaç kişinin hayatını kurtarırdınız? Eğer benim böyle bir yeteneğim olsaydı birilerinin acı çekmesini seyrederdim. Hem de en iyi yerden yapardım bunu. Başkasının kaybetmesini seyrederdim. Seyrederdim ve kahkaha atardım. Acımasızca geliyor değil mi? Tıpkı Tanrı gibi. Tek fark, benim biraz duygusal olmam. Biraz mı? Hayır, anlamanızı beklemiyorum. |
| ![]() |
![]() | #53 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Bazen eşitliği sağlamak için eksilmek gerekir. Önce kendimizden, sonra da birbirimizden! Bir şarkı, bir kitap, bir insan! --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:54 -->-> Daha önceki mesaj 20:35 -- Açım ve masada ki tek nimet yalnızlığım. Yalnızlık gerçekten bitmeyen bir şey! İnanın bana. |
| ![]() |
![]() | #54 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Yasakların çoğu ailede başlar. Size neyi sevip sevmeyeceğiniz öğretilir. Değerler ve değersizler, iyiler ve kötüler, kutsallar ve korkular daha küçükken işlenir hepimize. Sonra bu durum kendini tekrar eder durur. Bilinen yanlışın tekrarı! Kimse fikrinizi sormaz. Hatta soru sormak bile yasaktır. Hatta ve hatta bu konuları konuşmak bile günahtır. |
| ![]() |
![]() | #55 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Hiç size öğretilenin tersini yapmayı denediniz mi? Ya da tüm dünyanın nefret ettiği şeyi aynı oranda sevdiğiniz oldu mu? --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:51 -->-> Daha önceki mesaj 21:23 -- İnsanlar, ailesi olana kadar o meyveyle tanışmamış Âdem gibidir. Sonra o an gelir. O, eninde sonunda olacak şeyle göz göze olduğun andan bahsediyorum; kaybetmek! |
| ![]() |
![]() | #56 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Yok ettiğimiz bir şeye muhtaç olduğumuzu bir düşünsenize? Önemsiz bir yerde değiştiremeyeceğimiz tonca şey konuşuyoruz. Aslına bakarsanız değişmeyen hiçbir şey yok. Bizi rahatsız eden, bunu bizim yapıyor olmamız. “O zaman” diyorum, “düşüncelerimizin hiçbir önemi yok.” Çünkü bizler ortak çalışmanın ürünleriyiz. Arabalar da öyle. Tek yapması gereken şey çalışıyor vaziyette olmak. Huzur adı altında bizlere yapmamamız gereken şeyler öğretildi. Her şeyden önce yasakları öğrendik. Her şeyden önce! Ve buradayız. Dünya denen koca bir kapan. Ve kendi dünyamız. Dünyamızdaki yasaklar. Yani kapan içinde kapan. Asıl savaş kendimizle olan. Buraya geldiysek sızlanmanın, kurallara uymanın, iyi görünmenin ve sadakatin hiçbir önemi yok! |
| ![]() |
![]() | #57 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) İntihar etmek, cevap kâğıdına sadece ismini yazıp sınavdan yüksek puan alacağını düşünmekle aynı şeydir. Ancak intihar; herhangi bir mevki ile geri gelmez, temsil ettiğin insanlar tarafından öldürülmekten daha iyidir. Ben inançsız insanlara, inançlı gibi görünmeye çalışan insanlardan daha çok hayranlık duyarım. Çünkü gizlemeye ve gizlenmeye gerek duymazlar. Çünkü nefret ettikleri hayatları yaşamayı reddederler. Bu büyük bir cesarettir. |
| ![]() |
![]() | #58 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Ufak çaplı yıkımlar her zaman olur hayatımızda. Bu yıkımlar bizleri büyütür. Geri dönüşü olmayan şeyler bizleri büyütür. Ve kaybetmek bizleri büyütür. Eğer hayatını yoluna koymak istiyorsan büyük bir felaketten yardım alman gerekir. Ya da büyümek için kendi felaketini yaratman gerekir. İki durumda da kaybetmiş olursun. --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:00 -->-> Daha önceki mesaj 10:22 -- Hayatımın Agatha Christie'nin kitaplarındaki cinayetler kadar kusursuz olmasını istiyordum. Her şeyi benim yerime planlayan insanlar midemi bulandırmaya devam ederken kendi cinayetimin tek görgü tanığı olan ben, yaşamak istemiyor gibi davranmıyordum. Hayatım hakkındaki doğruları bir tek ben biliyordum ama hiç bir şey yapmıyordum. Ölmek üzere olduğunuzu düşünün, ne yapardınız? Ölmek üzere olan insanlar genelde pişman olurlar ve bağışlanmayı dilerler. Ancak her an ölecekmiş gibi davranan tek kişi benim. Çünkü etrafımdaki herkesin yarın için yapmış olduğu en az bir planı vardı. Bense güneşin her batışında tek bir şey diliyorum Tanrı'dan; yarın olduğunda nefes almamak. |
| ![]() |
![]() | #59 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) “Bazen kendine gelmek için gidersin, bazen de kendini görmemek için.” Kendinize güvenip bölgenizi bırakır sonra yerinde müdehaleyle takımınızı karşı atağa çıkarıp maçı kurtarırsınız. Futbolda buna “Ters kademe” denir. Aynaya bakınca “Kusur” diye tabir edilen eksiklikleri görmezden geldiğiniz anlar vardır. Tam da aynı durumdayız. |
| ![]() |
![]() | #60 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş) Size bu itirafları meyvesi lanetli ağacın hemen dibinden yazıyorum. Âdem'in pişmanlığına yaslanarak... --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 09:59 -->-> Daha önceki mesaj 09:54 -- Vicdan, içeri girmek için kapıyı çalmaz, kırar! Bu okuduğunuz dilini recm etmiş çığlığımdır! --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 10:16 -->-> Daha önceki mesaj 09:59 -- Hapları seviyorum, en az senin kadar. Şimdilerde belki daha fazla ama sadece ihtiyaç bakımından! Senin gibi değiller. Hem, onlar acımı unutturuyor. Ya da özleme, hasrete, sevgiye, düşünceye mola verdiyor. En güzeli de ne biliyor musun; hap alınca hatırlamıyorum. En çok da eski sevgilimin adını, bileğindeki sigara yarasını, ismini, nasıl tanıştığımızı falan. Uyurken sesin de olmuyor ya, işte bu meledin bana yaptığı en büyük iyilik bu. Düşünüyorum da senin sesin en çok bana yakışırdı, ağıt nasıl ölüme yakışırsa o kadar işte. Ayrıca bu haplar insanlardan daha dürüst. Yan etkilerinden fazlasını yapmıyor bana. Dozajı aştığımda ne olacağını biliyorum mesela. İnsanlar öyle mi? Hayır. Bu insanların her şeyi sahte, İsa'yı kanattığını zanneden çiviler kadar. Ha unutmadan, bugün de özledim seni. Seni özlemek içimde büyüyen sıra dışı eylem gibi, yasaklanmış devrim gibi, sehpaya giden Deniz gibi. --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 10:26 -->-> Daha önceki mesaj 10:16 -- Bu arada haplar sayesinde yeni bir arkadaş edindim. Bu gün de onunla uzun uzun konuştum. Senden sakladığım ne varsa ona anlattım. Sıkılmadan, bunalmadan ve hiç kımıldamadan dinledi beni. Anlatmaya çalışırken çok kanadığımı fark ettiğim için ona İsa diye hitap ediyordum. Fakat insanlar ona duvar diyordu. Bu insanlar çok tuhaf. Ona bu ismi takanlar beni yargılarken, o bana tek kelime etmedi. Beni dinledi. Hatta senin gibi gülümsediğini fark ettim. Düşünebiliyor musun? Senden sonra ilk defa biri beni anladı. --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 10:36 -->-> Daha önceki mesaj 10:26 -- Bu sayfada günlerim işte böyle geçiyor sevgilim. Sevgilim diyorum ama sahi sen kimsin? Nesin? Sesinin rengi ne? Ellerin kaç derece? Bak ne güzel unutmuşum. Gerçi sen bunu da hissetmemişsindir. Affedersin. Sen bir tek beni hissetmezsin. Hissetmeyi sevmezsin. Hissetmemeyi en iyi hissedersin. Hatta hissetmediğini en iyi hisseden sensin. En iyisi mi sevgilim, git. İsmini ve bu satırları kime yazdığımı hatırlamadan git. En uzak yer neresiyse oraya git. Çünkü öyle bir iklim bıraktın ki bende; kuşların göç sebebi oluyor ismin, içimden dilime düştüğünde! --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 10:44 -->-> Daha önceki mesaj 10:36 -- İçimden hep, “Git” diyorum, ama istemediğimden değil, gelip aynı yalanları tekrar söylersen, yalan olduğunu bilerek tekrar inanacağım için. Çünkü aynı yalana bile bile inanmakla, ölmeyeceğini bile bile intiharı denemek arasında hiçbir fark yok. O nedenle, ne olur gelme. Artık öldürmüyor gidişin... |
| ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Eşyaları Tanıyorum | Tanem | Okul Öncesi Genel Etkinlikler | 0 | 06 Aralık 2021 07:28 |
Şekilleri Tanıyorum | Tanem | Okul Öncesi Genel Etkinlikler | 0 | 06 Aralık 2021 07:06 |
Atatürk’ü Tanıyorum-I | Tanem | Okul Öncesi Genel Etkinlikler | 0 | 05 Aralık 2021 08:08 |
Atatürk’ü Tanıyorum-II | Tanem | Okul Öncesi Genel Etkinlikler | 0 | 05 Aralık 2021 08:07 |