IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

3Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 01 Mart 2023, 13:15   #21
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Dikkat etmediğin için kanser olmadın. Dikkat ederek de kurtulamazsın. Hatta eskisinden daha kötü olursun. Çünkü ne yaparsan yap, dikkat ettiğini düşündüğün şeyleri kontrol etme gereği duyarsın. Çünkü gözden kaçırma ihtimalin var. Ve bu ihtimaller seni kanser yapar. Kendi yarattığın kanserden bahsediyorum Sami. İşte bununla savaşamazsın! Hâlâ fark etmedin mi?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:46 -->-> Daha önceki mesaj 11:11 --

Savaşmanın aslında kabullenmenin ilk belirtisi olduğunu biliyor muydun? Sadece savaşı başlatan ile savaşmak zorunda kalanlar arasında sonucu geç kabullenme farkı vardır. Ancak sakın unutma; savaşmak, tüm sonuçları ta en baştan kabul etmektir.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:15 -->-> Daha önceki mesaj 11:46 --

Küçücük bir hata sizi en dibe kadar indirip tekrar gökyüzüne ulaşmanızı sağlayabilir. Ufak bir gözden kaçırmanın sonunda neler olabileceğini tahmin bile edemezsiniz. Her şeyden önce, sizi köşeye sıkıştırmaya çalıştırdıklarında gerçek gücünüzü görebileceğinizi unutmayın. Bkz. Akrepler. Onlar da tüm zehrini köşeye sıkıştırdıklarında boşaltırlarmış. Her neyse.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 02 Mart 2023, 13:42   #22
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Yapmaya korktuğunuz şeyler yüzünden insanların sizleri yargılaması nasıl bir şeydir, bilir misiniz? Ben korkunç şeyler yapamayacak kadar korkak olduğumu düşünüyordum. Herkes de benimle aynı fikirde zannediyordum. Beni tanımayanlar bile elimde bıçak görseler dahi cinayet işlemeyeceğimi düşünmez diyordum kendi kendime. Sevgisini dahi göstermeye çekinen insandım ben. Ta ki anlattıklarım insanları korkutana kadar. Siz adına ne derseniz deyin, bu benim için peygamber olduğunu çok geç fark etmek gibi bir şeydi. Bizler aynıyız aslında. Korkularımız aynı. Zaaflarımız aynı. Ve hepimiz aynı hayatların kopyasının çoğaltılıp dağıtılmasıyız.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:46 -->-> Daha önceki mesaj 10:40 --

Ne kadar savaşırsan savaş öleceksin. Ve bu ölüm, hem istemediğin, hem ihtimaller arasında olmadan, hem de en hazır olduğun zamanda gerçekleşecek. Şu an dâhil! Devam et. Böyle yaparak ölümü yeneceğini düşünebilirsin. Ama benim için kanserden ölmen, savaşmandan daha iyi ihtimal.[COLOR="Silver"]

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:23 -->-> Daha önceki mesaj 11:46 --

Cehennem; bazen, biraz da olsa tanıdık geliyor mu hiç? (Bunu nereden biliyorsun, diye sorduğunuzu duyar gibiyim)

Ne garip değil mi? Doktorum beni zararsız hale getirmek için, ailem tekrar düzelmem için ve şu an da tedavi yöntemim olan kanser hastası da umudumu kaybetmemem için çalışıyor. Bense bunların aksine cehennemin en dibi için zirve planları yapmakla meşguldüm. En iyisini yapamıyorsam, çektiğim acının ne önemi olabilir ki? Şu ana kadar söylediklerimle, insanların benden sadece çekindiğini gözlemledim. Bunun tek somut örneği ise cümlelerini seçerek konuşmalarıydı. Fakat zaman ilerledikçe bunlar bana yetmemeye başladı. Çünkü bu durum, körler ülkesinde, çırılçıplak dolaşmaktan farksızdı benim için. Ayrıca bana sorarsanız, umut; kesinlikle hastanede icat edilmiş olmalı. Özellikle onkoloji biriminden firar etmiş bir hastanın icadı olduğunu düşünüyorum. Eğer böyle düşünmeseydim, karşımda oturan ve saç diplerine kadar her bölgesinden kanseri yendiğini avaz avaz bağıran, Miray ismindeki orta yaşlı kadının, bana bunu entegre etmeye çalışmasının başka bir açıklamasına inanasım gelmezdi. Kanseri yenmek nasıl bir duyguydu acaba. Her defasında acıkacağını bildiğin halde tıka basa yemek yemek gibi bir şey miydi? Ağzından burnundan kan dökülmesine rağmen görmezden gelmeyi nasıl başarıyordu, çok merak ediyordum. Saçlarınız dökülürken geleceğin iyi olacağını nasıl düşünebilirsiniz?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:36 -->-> Daha önceki mesaj 13:23 --

Tanıdığım, inandığım ve güven duyduğum herkes, beni bir şeylerle tehdit etti hep. Ailem reddetmekle, arkadaşlarım küsmekle, sevgililerim terk etmekle, öğretmenlerim sınıfı tekrar ettirmekle, merhametli Tanrı'm ise cehennemle...
Nedenini bilmiyorum fakat bu durum her defasında daha az canımı yakıyor. Sonrasında çektiğim acı, yerini gülümsemeye bırakıyor. Benim deli olduğumu düşünebilirsiniz ama unutmayın ki; asıl delilik, başkasının fikirlerine uyabilmek için çırpınarak yaşamaya devam etmektir.[COLOR="Silver"]

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:42 -->-> Daha önceki mesaj 13:36 --

İnsanlar, sürekli bir şeylerle meşgul olurlarsa düşünmeye zamanları kalmaz. Özellikle doktorlar. O nedenle, doktorlar ettikleri yemini bile düşünemeyecek kadar meşguller bence. Bunun da tek sebebi, hastalar olmalı. Hangi doktor ölümlere aldırış ediyor ki zaten?


Konu Schmiss tarafından (02 Mart 2023 Saat 13:43 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Mart 2023, 14:23   #23
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Şizofreniyi oynamanın en güzel tarafı da, insanlar; Şeytan olduğunuzu bile bile her anlattığınıza ilah gibi kanmaları ve sizden beklentileri olmadığı halde yardım etmeye çalışıyor gibi görünmeleridir. O kadar çok çabalarlar ki; kendine indirilen kitabı, hiçbir peygamber böyle inandırmaya çalışamaz. İşte o an şunu fark edersiniz; sizin yarattığınız sanrılarınız, onların göstermeye çalıştıkları insanlıklardan daha gerçekçidir. Fakat ben ruh hastası değilim. İnsanları bilirsiniz, en çok da kendinizden yola çıkarsanız bu konuda hiç zorluk çekmezsiniz. Ruh hastası olmadığımı kanıtlamak için insanüstü çaba sarf ettim ben, hiç kimse inanmadı. Tam tersini kanıtlamak için ise sadece yalan söyledim. Bunları yaparken aklıma sadece matematik ve fizikten hiçbir zaman kurtulamayacağım geldi. Garip görünebilir lakin formül değiştirerek sonuca varmanın daha iyi örneğini kimse veremezdi sanırım. Çünkü inanmanın ötesinde korkular kazandım.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 12:05 -->-> Daha önceki mesaj 11:04 --

Ömrümün sonuna kadar böyle olacak. Birilerine ne kadar değerli olduğunu göstermek için ya ölmem gerekecek, ya da öldürmem. Çünkü sadece ölüm karşısında bir açıklama yapmak anlamsız kalıyor. Çünkü ölümün telafisi yok. Çünkü ne yaparsan yap insanlar ölüm karşısında iyi niyet aramıyor. Çünkü ciddi olduğumu göstermem için ölümcül bir hastalık gibi davranmam gerekiyor.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:49 -->-> Daha önceki mesaj 12:05 --

İnsan, kendine acı veren hiçbir şeyden kurtulamıyor. Bilirsiniz, acı, ruh ile beden arasındaki tutkaldır. Hatta öyle ki, ruh ve bedeni yapıştırmakla kalmaz, insanı kadere, hayata ve dünyaya yapıştırır. Yani acıdan daha iyi bir yapışkan bulamazsınız. Fakat ben deniyordum. Acıyı hafifleten veya görmezden gelmeyi sağlayan tek şey günahtı benim için. Bu nedenle içimdeki herkesle savaşıyordum. Ama insanlara yapmadığım şeyleri anlatmak sadece onları rahatlatıyordu. Evet, rahatlıyorlardı. Bunu fark ediyordum. Beni rahatlatan şey ise korkularıydı. Korkularını kazanmıştım. Tek istediğim; geceleri tek kalamayacak kadar korkmalarıydı. Doğrusunu isterseniz hiç bir şekilde yalnız kalmalarını istemiyordum. Çünkü Tanrı'nın yalnızlığı bana ait olmalıydı. Bunu basit bir ipotek gibi düşünmeyin sakın. Her neyse. Bu durumda sadece tek bir duygu kazanırken ya da gasp ederken, her seferinde başka bir duyguyu da beraberinde yok ediyordum. Bunun nasıl bir haz olduğunu kelimelerle anlatamam.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 14:23 -->-> Daha önceki mesaj 13:49 --

Tehlikeli olmak, tehlikeli görünmek kadar korkunç değilmiş.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 04 Mart 2023, 10:51   #24
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Kovulduğu cennete yılanın ağzından bile girebilen Şeytan, senin içine mi giremeyecek?

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2023, 12:04   #25
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Psikopatlıkla cesaret arasında sadece et parçası vardır. Bunu aşmak için ilk önce kendinize zarar vermeniz gerekir. Ufak çaplı şeylerle başlar ve profesyonel dokunuşlara kadar ilerleyebilirsiniz. Yeterli tekrardan sonra, bunun insanlar üzerinde nasıl durduğunu merak etmeye başlarsınız. Birini kesmek... Birinci sınıf herhangi bir tıp öğrencisinin otopsi yapması gibidir. Her neyse. Sadece bir kez ne kadar ciddi olduğunuzu gösterebilirseniz, insanlar artık her söylediğinize şüphe sızdırmadan inanır. Tek sefer yeter. Somut bir örnek, milyonlarca kurguya yol açar. Yani gerisi düzmece de olsa fark etmez. Kimsenin, bırakın yapmayı, aklına geldiğinde dahi canının yanacağı bir şeyi yaparsanız, işte o zaman sizin yapmadıklarınız için bile önlem alamayacaklarını düşünürler. Buna kabullenme diyorum ben. Ne demek istediğimi anladınız mı?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 12:04 -->-> Daha önceki mesaj 11:20 --

Eğer bir işiniz, eviniz, aileniz ve sigortanız yoksa yapacağınız tek şey suçlu olmaktır. Hapishanede bunların hepsi mevcuttur çünkü. Ama tüm bunlara sahipseniz ve hâlâ yalnız hissediyorsanız yapabildiğiniz tek şey ilgi görmeye çalışmaktır. Bu sayede kendinizi tatmin edersiniz. Çaresizliği oynayarak zirveye ulaşabilirsiniz. Tüm bunları başkalarının sizi fark etmesi için, kendinizi aklamak için, hatta bir anlık rahatlık hissi için yaparsınız. Gücünüzü arttırmak için, intihar dâhil her pisliği yapabilirsiniz. İşin garip tarafı, bunları yaparken düşünmezsiniz. Ben neden böyle bir şey yapıyorum, diye sormazsınız kendinize. Bu durumu artık çok iyi biliyorum. Deneyin isterseniz. Haklı olduğumu göreceksiniz. Aslında bakarsanız bunların hepsini bir hastanenin ranzasında, gözlerimi kapatıp açma mesafesindeki o içsel konuşmalara şahit olurken fark ediyorum. Bunu şu an koltuğa yaslanırken de fark ediyorum. Ve inanın bana, içinde çırpındığım durumun acizliğini ortadan kaldıracak hiçbir tedavi yöntemi yok. Çünkü geç kalınmışlığım ve jiletten daha keskin olan erteleyişlerim yüzüme bir üvey anne zalimliğiyle acımasızca vuruyor. Sırtıma sarılan koltuğun soğukluğu ise Tanrı'dan daha yalnız olduğumu fısıldıyor iç organlarıma.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2023, 19:21   #26
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Ne siz peygambersiniz, ne de ben günahkâr.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 19:21 -->-> Daha önceki mesaj 19:15 --

Sizler bana günah işlemişim gibi davranıyorsunuz. Oysa ben, sizin yapmaya cesaret edemediğiniz her şeyin ta kendisiyim. Ben günahkâr değilim, günahım.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Mart 2023, 21:57   #27
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Evet, ben bir katilim. Gerçek bir katil! İnsanları, düşüncelerimi cümleye dökerek öldürebilirim. Bunu yapabilirim. Bana fırsat verin. Sadece bir kere! Tek konuşmalık zaman diliminde dünya nüfusunu yarıya indirebilirim. Bunu yaparım. Çünkü kanseri yenen birini bile bu şekilde öldürdüm. Hatırlıyor musunuz; kimsenin, bırakın yapmayı, aklına geldiğinde bile canının yanacağı bir şeyi yaparsanız, işte o zaman sizin yapmadıklarınız için bile önlem alamayacaklarını düşünürler. Buna kabullenme denir. Ne demek istediğimi anladınız mı?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:57 -->-> Daha önceki mesaj 20:28 --

Bu dünyada her şey planlıdır. Tanrı, her şeyi planlar önceden. Sen buna kader dersin. Eğer kaderin dışına çıkmaya çalışırsan kazalar başlar. Kaybetmek başlar. Ve fark etmeden kader çizgisine dâhil olursun. Peki, bunu başarırsan ne olur biliyor musun?

Ölürsün. Ve hiçbir ölü yalnız değildir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 07 Mart 2023, 21:58   #28
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Yalnız kalmak mı istiyorsun? O zaman herkesin ama herkesin doğru kabul ettiği bir şeyi bul ve onu inkâr et.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:58 -->-> Daha önceki mesaj 20:26 --

İnsanoğlu unutmak için çabalar. Unutmaya çalıştıkça hasta olur, ama hatırladıkça ve hatırlamaya başladığı zaman çektiği acı ile unutmaya çabaladığı andaki acının birbirinden çok farklı olduğunu hissettikçe ve zaman ilerledikçe aslında hiç acı çekmediğini fark ettikçe düzelmiş olur. Öyle varsayılır. Çok mu karmaşık oldu? Anlamadınız mı? Yani diyorum ki; dünyanın en mutlu ve en çaresiz hastaları Alzheimerlardır benim için. Halk dilinde bunama da denir. Yine mi anlamadınız? Boş verin.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 08 Mart 2023, 18:54   #29
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Göğe yükselmek için ya Mesih olacaksın, ya işkenceye maruz kalacaksın, ya da en iyi ihtimalle ölmüş olacaksın Sami! Fark ettin mi, hangisini seçersen seç sonuç aynı oluyor.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 09 Mart 2023, 19:08   #30
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi.[COLOR="Silver"]

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 19:08 -->-> Daha önceki mesaj 17:54 --

Hastanede gelecek zaman diye bir şey yoktur. Geçmiş zamanın tekrarı vardır. Şöyle düşünün, teybe kaset koyarsanız, kaset sadece içindeki parçaları çalar. Başa dönersiniz. Sürekli ve sürekli! Fark ettiniz mi; bilmiyorum ama doktor, hasta, tedavi ve hastane dörtlüsünü anlattım verdiğim örnekte. Siz istediğiniz yere yerleştirebilirsiniz bunları. Her neyse. Hastanede kalma süreniz mide bulandırmaktan öteye sıçramayı başarırsa eğer gereğinden fazla şeyi fark etmeye başlarsınız. Özellikle görmezden geldiklerinizi ve hatta daha önce hissedemediğiniz duyguları bile fark edersiniz. Bunlardan birisi de alışma süresidir. Sevdiğiniz ve sevmediğiniz iki duygu arasındaki zamana “alışma süresi” denir. Ve insan, sevmediği şeylere daha çabuk alışır. Buna “mecburiyet yokuşu” denir. Sevdiğiniz şeylere alışma mesafesine ise “nevrotik düzlük” denir. Şaşırdınız mı?


Konu Schmiss tarafından (09 Mart 2023 Saat 19:10 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Eşyaları Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:28
Şekilleri Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:06
Atatürk’ü Tanıyorum-I Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:08
Atatürk’ü Tanıyorum-II Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:07