IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

3Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 23 Şubat 2023, 11:07   #11
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Onun hediye ettiği kuşun kanatlarını koparıp yola bıraktım. O kafasını dimdik kaldırıp yürümeye çalışırken şartların eşitlenmediğini düşündüm. Sonra kafamı yukarı kaldırıp, gökyüzünü ve aynı oranda tüm benliğimi yırtana kadar bağırdım; benim etrafımda daha tehlikeli şeyler var, duyuyor musun?

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 24 Şubat 2023, 12:10   #12
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Başkalarının felaketini seyretmek keyif vericidir. Özellikle sevmediğimiz insanların felaketini seyretmek. Bunun için dua bile ederiz. Ömrümde bir kere bile olsa, “Allah belanı versin” diyen herkes için geçerlidir bu sözüm. Bu insanlar genelde önceden sevdiğimiz insanlar olur. Ne tuhaf. Hepimiz akşam haberlerinde kötü şeyler duymak istiyoruz. Bu hoşumuza gidiyor. Belki kendimi acımızı unutmak için yapıyoruz. Bilmiyorum, belki de şükretmek için yapıyoruz. Tanrı bunun için eşit yaramıyor olabilir bizleri. Afrika'nın yok olmaması sırf bu yüzden de olabilir. Çok ihtimal var aklımda.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Şubat 2023, 18:10   #13
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Kaybetmek. Bu kelime çok şeyi ifade ediyor. Her şeyi kaybedince anlıyoruz, değerini görebiliyoruz. Arkama dönüp baktığımda o kadar çok şey kaybettiğimi görüyorum ki, sıralama yapamıyorum. Biliyorum, daha büyüklerini de kaybedeceğim. Hep kaybedeceğim. Zamanla klişeleşerek korkunçluğunu yitiren ancak doğruluğu hiç tartışılmayan argümanlar vardır. Bunların içinde en büyük totolojiyi barındıranlarından biri de kaybetmektir. Bkz. “Bu dünyaya kaybetmeye geldim. (Geldik)”

Dünyadaki varlık amacımın veya nedenimin kaybetmek olduğunu keşfettiğimde henüz on yaşındaydım. Ve bunda tek pay sahibi dayımdı. Çünkü ilk kaybettiğim şey köpeğimdi. Onu dayım götürmüştü. Dayımı suçlamıyorum, yanlış anlamayın. Sadece bir çocuk için bunu atlatmak çok zordur. İnanın bana. Sonra bir köpeğim daha olmuştu. Onu da kaybetmem çok uzun sürmemişti. Çünkü köpeğim ölmüştü. Tanrı'yı da suçlamıyorum. Ama bu zamanlarda suçlayacak birilerini arıyor insan. Aynı gün içinde aynı şeyi kaç kere kaybedebilirsiniz ki? Ya da aynı masada aynı şarkıya eşlik ettiğiniz, aynı şeye küfür ettiğiniz, aynı içkiyi içtiğiniz insanı, o masadan kalkarken kaybetmek nedir bilir misiniz? Peki ya, bir gün önce kendinizden daha çok sevdiğiniz insandan ertesi gün aynı oranda nefret ettiniz mi?

Evet, mi?

Kaybetmek doğamızda var, evet, ama yirmi üç yaşının son demlerine kadar hep kaybedince, bu olay artık yetenek, hobi, mahlas gibi üzerinize yapışıyor. Hiçbir şey, hayatınızdaki her şeyi ve herkesi bir gün kaybedeceğinizi düşünmek kadar acıtamaz. Çünkü gerçek bir acıdır. Kaybettikçe gerçeğe dokunuyoruz. Sürekli devam eden yasak bir ilişki içerisindeyiz. Yani kaybetmek, gerçeğin bekâretidir. Bir kere kanadı mı, artık alışır insan. Alıştıkça kanaması durur ama aynı acıyı hisseder her defasında. Bunu düşündüğünüzde hemcinslerinizin tarafından tecavüze uğramış gibi hissedebilirsiniz. Ama olsun, buna da alışırsınız. Bu hayat hep kaybetmeyi öğreteceği için alışmak zorundasınız. Fakat bizler tembel öğrencileriz. Her zaman öğrenmeye değil unutmaya çalışacağız. Sanki çalıştığımız yerden soracaklarmış gibi. Kazanmak ve kaybetmenin hüküm sürdüğü bedenlerin içindeyiz. Canınızı sıkmak istemem ama papatya falları gibi bir durum bu. Seviyor ve sevmiyor diye koparılan yapraklardan farklı olarak hiçbir zaman kazanmak olmuyor sonucu. Çünkü ne kazanırsak kazanalım, kaybedeceğiz. Tanrı'nın hediye ettiği organlar, duygular ve insanlar da dâhil! En iyisi mi, ne yapın biliyor musunuz; kendinizi kaybetmiş rolü yapın ve uzun süre haber alamadığınız herhangi bir akrabanıza yaptığınız gibi, umursamadan yaşamaya devam edin:

“Bir de iyi tarafından bak; bu herkes için geçerli.”

Bardağa dolu tarafından bakan değil o bardağı yarısına kadar içen kişi olmak istiyorum. Bugün büyük bir şey daha kaybettim. Aslında yarım kaldım diyebilirim.

“Sağlığından mı bahsediyorsun?”

Hayır, kendimden.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Şubat 2023, 21:21   #14
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Köşeye sıkıştığımda küfür ederim, dua değil. Beklentisiz olmak istiyorsanız bunu deneyin. Yapın bunu. Köşeye sıkışana kadar aklınıza gelmiyor nasıl olsa Tanrı. Ya da Allah! Siz hangisini kullanıyorsanız, ya da nasıl hitap etmek istiyorsanız öyle devam edin. Çünkü bu başlıkta ikisini de okuyacaksınız. Neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz? Çünkü neyi yasaklamışsa yapmış insanoğlu. Ve sen, ben, biz yani hepimiz; gün içinde kaç defa çıkarsız bir şey yapıyoruz, kaç kere korkularımızı ve bizlere öğretilmeye çalışan sözde doğru şeyleri bir kenara bırakıp, kaç defa yürekten inandığımız şeyleri yapıyoruz? Sadece korkunca aklınıza geliyorsa ve gerçekten sadece o an teslimiyeti hissediyorsanız, emin olun o inancınızın sahibi olan değildir. Kandırmayın kendinizi.


Konu Schmiss tarafından (24 Şubat 2023 Saat 21:24 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Şubat 2023, 11:55   #15
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Cennet bize vaat edildiği gibi bir yer olsaydı, Âdem o elmayı bu kadar kolay yiyebilir miydi?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:17 -->-> Daha önceki mesaj 11:03 --

Bu neyin savaşı Tanrı'm?
Ruhumu işgal eden hastalık kimin silahı?
Ne için onca şehit verişim?
Kim bilir kaç ölüme şahit oldun hem pas, hem de yas tutmuş nefesiyle kıyamete hükmeden İsrafil'inle?
Kaç Mesih daha kanını akıtacak gözlerinin önünde?
Kaç beyinsiz göremeyecek seni, gönderdiğin kitapların içinde?
Ve ben, aynaların en keskin küfürlerine maruz kalırken, kaç gece daha hatırlayacağım ölümü, kendime?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:55 -->-> Daha önceki mesaj 11:17 --

“İnsan, nefesi kesikken çığlık atmaya çalışıyor fakat hiç kimse duymuyor. Belki Tanrı da duymuyordur. Yoksa bana yardım etmez miydi?”

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Şubat 2023, 00:19   #16
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Günlüğümü bu cümleler ile bitirdikten sonra yatağıma girdim. Tekrar uyandığımda tekrar nefes alamayabileceğimi biliyordum. Ölü olmak artık benim mükâfattı belki de. Evet, ölemediği için acı çeken bir insandan bahsediyorum. Gerçek bir acı. İntihar edemeyecek kadar inançlı, ama dua edemeyecek kadar da kırgın bir insanı getirin gözünüzün önüne. Doktorların adına psikolojik dediği görünmez bir düşmanım vardı. Öyle ki, “Bu düşmandan kurtulmak için kanser olacaksın” deseler, hiç düşünmeden kabul ederdim. Çünkü düşmanımı tanırdım. Ne kadar ölmek isterseniz isteyin, ölüm anında kurtulmak için çabalıyorsunuz. Evet, kanser olsanız bile savaşırsınız. Ancak ölü olmak ile görmezden gelinmek arasında hiçbir farkın kalmadığı yerdeyseniz, işte o zaman savaşmak fiili, sizin için can çekişmek ile aynı şeydir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Şubat 2023, 11:45   #17
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Tanrı'm, her gece nefesime tecavüz eden inancımdan kürtaj oldum artık. Ve eğer varsa, cehennemini benimle yak. Çünkü orayı yakma ihtimalin, burada yaşadığım nefes ihtilalinden daha az acı veriyor...

Hazırlan, geliyorum!

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 11:45 -->-> Daha önceki mesaj 10:56 --

[/COLOR]Unutturan her şey bağımlılık yapar. Her insanın canı yanmıştır. Nefes aldığımız sürece de bunun olması muhtemeldir. Bunlar bilinen gerçeklerdir. Psikiyatrlar da, psikologlar da adına “Çaresizlik” der. Çaresizliğin narkozu da, panzehiri de umuttur. Daha açık olmak gerekirse, çaresizliği göz ardı etmenin en klasik yöntemi umut etmektir. Çünkü canımız yandıkça çabalarız. Unutmak için. Kurtulmak için. Kaçmak ve göz ardı etmek için. Fark ettiniz mi, bilmiyorum, ama insanoğlunun en büyük ortak zaafı kulağa hoş gelen ve rahatlatan şeylerdir.


Konu Schmiss tarafından (26 Şubat 2023 Saat 11:57 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Şubat 2023, 23:52   #18
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Kirli görünmek, temiz olmaya çalışmaktan daha kolaydır. Çünkü aynı gün, insanlar yüzünden kendi içimde yine o insanlar tarafından psikopat veya ruh hastası olarak nitelendirilen bir manyak yaratmıştım. Bu konuda o kadar kusursuzdum ki, sanki Tanrı'nın mesleğini elinden almıştım. Size saçma gelebilir, fakat işin özünde fedakârlık vardı. Göremiyor musunuz? Yakından bakın. Ve daha yakından! Görene kadar deneyin. Nasıl bir fedakârlık olduğunu anlatmayacağım çünkü. O günden bu güne benim tek karın ağrım, herkesin bu psikopatın yaptıklarını kabullenir ve olağan karşılamasıydı. İkinci kişiliğimi kıskanıyor muydum? Bunun cevabını hâlâ veremiyorum. İnsan yapımı her şeyin yan etkisi olduğu gibi bunun da vardı. Bunu fark etmem için de zamana ihtiyacım vardı. Zaman ilerledikçe zihnimin içinde sıkışan psikopatça ve sapıkça düşünceler zapt etmişti. Olmayan bir hikâyeyi anlatmak ne demek bilemezsiniz. Hele de bu hikâyeyi yaratmak nasıl bir şey asla bilmek istemezsiniz. Bunu basit bir yalan olarak düşünmeyin. Çünkü yalanı, sadece kendinizi kurtarmak için söylersiniz. Bense tam tersi için uğraşıyorum.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 27 Şubat 2023, 14:01   #19
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




İnsanlar gerçek bir ruh hastası gördüğünde ünlü biriymiş gibi davranır. Yani onu özel hissettirmek ister. Çünkü sizden gerçeği öğrenmek yerine psikopatça şeyler duymak ister. Kendi yapamadığı ya da aslında hep isteyip de cesaret edemediği şeyleri duymak isterler. Ben buna günah çarkı diyorum. Yani cehennemin kadrolu elemanı ile geçici personeli arasındaki çark.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 14:01 -->-> Daha önceki mesaj 12:55 --

Ben yolunda giden her şeyin kanseriyim.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Şubat 2023, 13:48   #20
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen!




Her şeye sahip olana kadar çalışıyoruz. İhtiyaçlarımızın fazlasını istiyoruz. Daha fazlasını. Kimilerimiz bunu başarıyor. Başaranlar, fark ediyor ki, aslında bir şeye sahip olmak için, karşılığında, kendinde olan başka bir şeyin daha fazlasını vermen gerekiyor. Bu, yere okey attığını, oyunun sonunda fark etmekle aynı şey. Hastaneye girdiğim andan itibaren şunu fark ediyorum; insanları korkutmak için ne Tanrı olmaya gerek var, ne de kandırmak için Şeytan olmaya. Bunu vücudunda çıkan küçücük leke bile sağlayabilir.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:48 -->-> Daha önceki mesaj 13:23 --

Kanserden kurtulacaksın. Sonra ne olacak biliyor musun? Sürekli düşüneceksin. En ufak hastalıkta kanserli hücre kâbusu göreceksin. Zaman geçtikçe bunlar somutlaşacak. Güneş lekesinden dahi korkar hale geleceksin. Vücudunda çıkan her kızarıklığı, sivilceyi, izi, çiziği vs. fakülteyi on yılda bitirmiş bir tıp öğrencisi gibi ölümcül bir hastalığa bağlayacaksın. Korkunç olan ne biliyor musun? Ölüm değil. Tekrar savaşma korkusu! Biraz da olsa anladın mı neyin olduğunu?

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Eşyaları Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:28
Şekilleri Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:06
Atatürk’ü Tanıyorum-I Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:08
Atatürk’ü Tanıyorum-II Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:07