20 Aralık 2011, 22:44 | #132 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sin@ Ve şimdi geceye inat gün nasıl ağarıyorsa, Ağaca inat yaprak nasıl yere düşüyorsa, Aşk dudaklarda kahkaha değil gözlerde yaşsa, Her daim seveceğim seni bin bir neşe sana inat heyecanla… |
|
21 Aralık 2011, 03:58 | #137 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sin@ Aşk iki Kişiliktir Değişir yönü rüzgarın Solar ansızın yapraklar. Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar. Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini, İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten. Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir. Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar. Boşanır keder zincirlerinden Sular, tersin tersin akar. Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar. Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken. Çünkü, hiç bir kelebek Tek başına yaşamaz sevdasını. Severken hiçbir böcek, Hiç bir kuş yalnız değildir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir. |
|
21 Aralık 2011, 03:59 | #138 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sin@ Sana gelen yollara çığ düşmüştü Ve ayaklarımdan geçiyordu cesaretsizliğim Ya da ben yol yordam bilmez olmuştum Belki de gözlerindeki iklimlerin kara kışlarında kalıyordum Ama gelemiyordum işte / Tarifsizdim Senin huzurlu yalnızlıkların vardı ve bana düşmandı! Ne zaman gelse beni incitmeden tutar aklının en uzak odasına götürürdün Kapanan kapı incinen huzurun olurdu bilmezdim Konu Stella tarafından (21 Aralık 2011 Saat 12:49 ) değiştirilmiştir. |
|
21 Aralık 2011, 04:00 | #140 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Sin@ Çok boş bir sözdü bana ''Merhaba''. Zamanla alıştırdın gerçi ama, Her Merhaba gibi bu Merhabada mahkumdu Sonunda ELVEDAYA! Ben boştum... Geçirdim zamam, Soluduğum hava boştu.. Hergüne Merhaba derdim, ama Sonunda yine ELVEDA ile uğurlardım biten Günümü,! Yarın yaşamamak umuduyLa.. Gelişinde gidişin gibi ani olduğundanmı bilinmez! Yoklugunun yerini doldurucak bir Merhaba'm olmadı haLá.. Mevsim bahardı.. Bende dünya kış.. Yelkovan nerde olursa olsun saat hep gidişini vuruyordu.!! Ve.. Her dopan gün yokluğunda kararıyordu! Yani ben hergün karanlığa uyanıyordum! Şiir'Lerim seninle başlayıp Göz yaşımla Sonlansada, Mutlu olduğunu bilmek ve bu mutluluğa içmek, Yavaş yavaş bitiriyordu beni.! Yani.. Sen ne kadar mutluysan! Ben okadar sarhoştum! Peki ya şimdi..? Bu satırları yazarken mutLumuyum???? Hiç bir zaman öğrenemiyeceğin bir soru işareti bırakıyorum sana! Sabit fikirli olduğumu, Seni sevmeyi saplantı haline getirdiğimi söylerdin hep,! Oysa bilmiyordun asıl saplantımın sensizken ölmeyi düşünmek oldugunu.. Artık bilmeyeceksinde!! Benden uzaktasın.. Ve.. Bu yasadıklarımdan ne kadar haberdarsın bilmiyorum.. Ama,, Sana ve bu derin sensizliğe ELVEDA dediğimi duymanı umut ediyorum.. Eğer duyarsan.. eDa öLmüş derlerse!! Sakın gelme mezarıma, Seni dikenlerle karşılamak istemem.. Gelme deyişimde bu yüzden! Şimdi okuyup görmesende.. Duyup ağlamasanda,, Sana Son sözlerimi yazmış olmanın huzuruyla,, Merhaba Sevgilim.. Elveda SensizLik... |
|
Etiketler |
sin@, sin@neria |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | Konuyu değerlendir |
| |