IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   IF Günlük (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/)
-   -   Tenimde gemiler, içimde balıklar. (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/501726-tenimde-gemiler-icimde-baliklar.html)

Kahverella 02 Eylül 2012 01:00

Cevap: Tenimde gemiler, içimde balıklar.
 
öğrenmiş de inanmamışız gibi, acıtır. inanmış ama öğrenmemişiz gibi, acıtır. aklın havadaysa ve sen yerdeysen, bir de fark edersen, acıtır. yudum yudum biriktirmişiz, biri çarpıp dökmüşse artık dolmuyorsa, acıtır.

Kahverella 16 Eylül 2012 17:38

Cevap: Tenimde gemiler, içimde balıklar.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


“-2 dakikam kaldı.
-2 dakikalık hayalden de bi’ b.k olmaz zaten.
-2 dakikalık hayalden çok şeyler olabilir aslında.
-Yok yok, hayal kurmak da gereksiz zaten. Önümü göremiyorum. Hayal, o gördüğüm kısmı görmeme de engel oluyor.”

Fırsatım olsaydı ona hayal aleminde zaman kavramı olmadığını anlatabilirdim. Lakin her şey o kadar gerçekti ki.
Şiir kadar gerçekti mesela; hiç tanımadığım kadar gerçekti, okul falan kadar, sabah kadar, başka bir kadının varlığı kadar, içimde patlayan fişekler kadar, gülümseyen fotoğrafı kadar, nerede olduğunu bile bilmediğim biri ve kim olduğunu dahi, ama gerçekti, fazla mı hayalciydim ben ona göre değil miydim, bilemiyordum o sıra, çok gerçekti; ödemem gereken faturalar kadar, bastıramadığım hayranlığım kadar, dillendiremediğim hislerim kadar, nasıl peyda olduğunu bir türlü çözemediğim hislerim kadar, fazla mı gerçekti bana göre değil miydi? Çok mu farklıydık, bir olamaz mıydık, aynı ş arkıda içip ağlayamaz mıydık misal, başka bir kadın ne kadar vardı? Neden vardı?
Tanıyacağım en iyi adamdı, çok şey öğreniyordum ondan haberi bile olmuyordu, haberi olmuyordu daha birçok şeyden söylemiyordum, tanıyacağım en iyi adamdı zira; aldatmazdı, kandırmazdı, bırakmazdı, söylesem beni sevmezdi, biliyordum, o kadar iyiydi ki; bile bile sevmeye yeltensem, benimle artık konuşmazdı.
Beni tek annem anlardı.
Eğer anlatabilseydim, annem beni ilk kez anlardı. Kızardı. vaktinde kendine çok kızmıştı çünkü hatırlıyorum, bir adama çok kızmıştı, tanıdığı en iyi adamdı, “izin vermemişlerdi”, onlar da farklılardı. Bizimle aynılardı.
Her neyse.
Kafasının içindeki dipsiz kuyuya gözüm kapalı inmek istiyordum, hiç etmediğim kadar merak ediyordum; nelere gülmüştü, nelere ağlamıştı doğduğundan beri, nasıl sarhoş olurdu, neler okurdu, nelerin bahsi açılsın istemezdi, neler değişebilirdi benimle birlikte, neleri değiştirebilirdi bende?
Götürmek istediğim bir yer vardı onu, sevecekti biliyorum, belki beni de severdi, neden olmasın belki çok severdi.
Allah aşkına, o kahvaltı her sabah hazır olurdu zaten, niçin hayalime ortak olmuyordu?
Bana gelirdi bir gün belki, neden olmasın, belki hep kalırdı.
Biliyorum, tanıyacağım en iyi adamdı.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yeşilin ve yazın son demleri. Hatta yaz bitti, yerini sonbahara bıraktı. Griye, hüzüne, kahveye ve battaniyelere. Benimde zamanım geldi battaniyemle kahvemi kapıp pencerenin önüne çekilmeye.
Ve sararan yapraklar. Bir de en sevdiğim sarı sonbahar.

Kahverella 27 Kasım 2012 23:19

Cevap: Tenimde gemiler, içimde balıklar.
 
Yakınlarındaydım.
Bir fırsatını bulabilsen kendini asacaktın, farkındaydım.
Sabah akşam esrar içiyor, hayata ölüm teşhisi koyuyordum.
İkimiz de bunalmıştık aslında.
Durmaksızın sevişme isteği taşıyorduk. Ama birbirimizle değil…
Birileri selam veriyordu;
biz bu selamları birbirimizden habersiz alıp saklıyorduk.
Birbirimizden hoşlanıyorduk.
Birbirimizden saklayacağımız hiçbir yaz mevsimi yoktu.
Yanyana oturamıyorduk.
Yanyana duramıyorduk.
Yanyana yatamıyorduk.
“Ben bu adamı seviyorum” diyemiyordum.
Sen böyle bir durumu zaten kendine yediremiyordun.
Yakınlarındaydım.
Ölsem ağlardın.
Bunu biliyorum.
Ölsen ölürdüm.
Bunu ezbere söyleyebilirim.
Adın mı ?
Adın devlet sırrıydı.
Adına nazarım değerdi…
Özgür davranamıyordum
Özgürce can veremiyordum.
Can vermeye kalkışsam, canımı sana verirdim
İki canın olurdu.
Çok içiyordum.
Seni seviyordum.
Basit düşünüyordum.
Midem bulanıyordu.
Seni istiyordum.
Baktığımızda birbirimize; “olmaz, olmuyor, olmayacak” türünden bir asayiş berkemaldi.
Birbirimizin mal varlığıydık aslında.
Bu çelişik hal; felsefeyi altüst etmeye yeterliydi.


-

Sonra bende hiç bitmek tükenmek bilmeyen bir korku var. Bundna hiç bahsetmemiştim kimseye. Ama o hep içimde, benden bir parça. Arada yokluyor beni sonra bir süre gelmiyor. Ne zaman bir şeyleri dorugunda yaşasam işte o zaman pat diye karşımda, diyorum sana inat olacak her şey. Aslında bu duygular sana da bana da cok uzak değil. Bazen boş bir baş ağrısı, gereksiz bir burukluk. Ama geçecek şeyler elbet.

+Sarılmamız gereken bir konu var.
+Sevgilim?
+Hey kime diyorum?
+Lan?
+Ha o la idi, affet.
+Gün gelecek dizlerimde uyuyacaksın. Öptüm gözlerinden!

demiş en son ben uyuyakalırken. Canını yediğim.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:02.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk