![]() |
Cevap: Mutlusuzluk. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Senin göğün var Herkesin göğü yoktur çünkü Başkalarının göğünü kullanırlar Erken tükenirler bu yüzden Birbirlerinin hastalıklarıyla çürür Bir salgın olan hayatları Sonra bir kabile gibi Birbirlerine benzeyerek ölürler Senin göğün var Nereye gitsen götürdüğün Bu şiiri açtıran senin göğünde gördüklerimdir Ölsen yaşadığın bilinecek çünkü senin göğün var Murathan Mungan |
Cevap: Mutlusuzluk. Gözleri bulutlar kaplamaya başlarsa Bil ki Şimdi kirpiklerin ıslanma zamanı Yürek hüzünlerle dolup taşarken Hissetmez olur insan omuzlarındaki ağırlıkları Hangi yük daha çok ağır gelir gönül terazilerinde Aşk mı sevdamı ekmek kavgası yada onurlu yaşamak mı Ya çıraksa acemiyse yürek şaşırmış sa tüm yolları Sen yüreğini temiz tut tutar ellerinden gökkuşağı Yalanlarla düşlerle avuutrken insan kendini Okkalı bir şamarla kendine getirir hayatın gerçekleri Oysa her düş kuran için kutsaldır Başkaları kırıp döker parçalar kalır kırık yürekler de yası Sessiz olduk lal sandılar Sukutumuz kocaman bir çığlıktı isyandı Fırtınalar daha çok ıssız yüksek dağ başlarında kopar Herkes kendi acılarıyla kıyamet koptu sanar Oysa kısa çöp daha almadı uzun çöpten hakkını Deniz Değirmenci |
Cevap: Mutlusuzluk. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Mutlusuzluk. Gidelim buradan... Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Burası bizim değil. Nasıl başederiz bu kadar saçmalıkla? Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. Soru sorma artık bana. Soru sormayayım sana. Her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Burada insanlar kötü. Hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. Kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Bak uyuyamıyorum yine. Senin de uykuların defolu, bölük pörçük. Huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. Sonra gidelim. Hadi... Ali Lidar |
Cevap: Mutlusuzluk. Bazı geceler, zaman duracak kadar yavaşlar. |
Cevap: Mutlusuzluk. Yakınında değilim öfkenin ve uzağında da değilim rastlantının kısa ânındayım ve sonsuzluğun da ardında ah! öfke için geç vakitteyim çölden çıkmak gerek bunun için, atları denize sürmek… Oysa kimseden çıkartmadım öfkemi saçlarımı uzatmak için kimseye söz vermedim kimseye yakın değilim inan susmaktayım, uzağında değilim unutmanın ah! öfke için geç vakitteyim durup dururken bir yerde karşıma çıkan rastlantıdayım hafızasındayım eski bahçenin sarhoş asmaların biriktirdiği boğazımı yakan acı bir imgedeyim güneşi anımsamada, ve orada durmakta ama orada kaybolmaktayım ah! öfke için geç, çok geç öfke için durgun gölü bulandırmak gerek… Gölde unuttuklarımızı rahatsız etmek! oysa gölün hafızası var ve o anımsar içinde unutulanı ve çürüyüp kendine dahil olanı ah! öfke için geç çok geç artık sahrada unutulan gökyüzü için. Birhan Keskin |
Cevap: Mutlusuzluk. ...Nasıl anlatılır bu? Sana sarılmak istiyorum. |
Cevap: Mutlusuzluk. Söküyorum şimdi sözleri birer birer Kalpten kalbe giden yolu kapayan Kalbim, anlatılmaktan usanmış, Yıldızı sönmüş bir komedyendir artık, Dilencinin önünde kahkahalar atıyor, Kirli bir mendille çıkınlanmış şimdi dünya. Hayretle bakıyorum kedinin gözlerindeki çapağa, Geri vermiş hayata çaldığı şiirleri, Ne zaman aşkı tersinden okusam Anlıyorum kediler bile meğer alışmış bu yokluğa Didem Madak |
Cevap: Mutlusuzluk. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Gidenin arkasından bakmak ne zormuş bu topraklardaÖğrendim onu da düşe kalka Senin içinse Gözlerinde diyorlar Bir çiy damlasının çantasını taşıyıp durdu yıllarca Bulutları dudaklarıyla büken dilsiz bir melek Bacadan tüten bir kelebek sürüsü gibiydi İçindeki dünya küresiydi kıpkırmızı bir narın Suskunluğun ucundaki püsküldü diyorlar Akgün Akova |
Cevap: Mutlusuzluk. “Sen gülümsüyorsun ya bana, gerisi teferruat. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:06. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk