IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   IF Günlük (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/)
-   -   Mutlusuzluk. (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/533583-mutlusuzluk.html)

Ely 04 Şubat 2017 23:49

Cevap: Mutlusuzluk.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Senin göğün var
Herkesin göğü yoktur çünkü
Başkalarının göğünü kullanırlar
Erken tükenirler bu yüzden
Birbirlerinin hastalıklarıyla çürür
Bir salgın olan hayatları
Sonra bir kabile gibi
Birbirlerine benzeyerek ölürler
Senin göğün var
Nereye gitsen götürdüğün
Bu şiiri açtıran senin göğünde gördüklerimdir
Ölsen yaşadığın bilinecek çünkü senin göğün var

Murathan Mungan

Ely 05 Şubat 2017 13:33

Cevap: Mutlusuzluk.
 
Gözleri bulutlar kaplamaya başlarsa
Bil ki Şimdi kirpiklerin ıslanma zamanı
Yürek hüzünlerle dolup taşarken
Hissetmez olur insan omuzlarındaki ağırlıkları

Hangi yük daha çok ağır gelir gönül terazilerinde
Aşk mı sevdamı ekmek kavgası yada onurlu yaşamak mı
Ya çıraksa acemiyse yürek şaşırmış sa tüm yolları
Sen yüreğini temiz tut tutar ellerinden gökkuşağı
Yalanlarla düşlerle avuutrken insan kendini
Okkalı bir şamarla kendine getirir hayatın gerçekleri

Oysa her düş kuran için kutsaldır
Başkaları kırıp döker parçalar kalır kırık yürekler de yası
Sessiz olduk lal sandılar
Sukutumuz kocaman bir çığlıktı isyandı

Fırtınalar daha çok ıssız yüksek dağ başlarında kopar
Herkes kendi acılarıyla kıyamet koptu sanar
Oysa kısa çöp daha almadı uzun çöpten hakkını

Deniz Değirmenci

Flora 05 Şubat 2017 22:19

Cevap: Mutlusuzluk.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

“Ama unutma!
Taş duvarlar arasındaki karanlığımın senden başka penceresi yok.”

*İki Gözüm Ayşe - Sabahattin Ali

Ely 07 Şubat 2017 12:40

Cevap: Mutlusuzluk.
 
Gidelim buradan... Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan... Burası bizim değil. Nasıl başederiz bu kadar saçmalıkla? Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan... İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan... Bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. Soru sorma artık bana. Soru sormayayım sana. Her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan. Burada insanlar kötü. Hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. Kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan... Bak uyuyamıyorum yine. Senin de uykuların defolu, bölük pörçük. Huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan. Ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. Sonra gidelim. Hadi...


Ali Lidar

Flora 07 Şubat 2017 14:52

Cevap: Mutlusuzluk.
 
Bazı geceler, zaman duracak kadar yavaşlar.
Böyle anlarda insan kendine anımsayıp kederleneceği bir anı seçer istemeden.
Binlerce kötü anı içinden en çok canını yakanı bulup çıkartır bilinç ve öncesinin arafındaki çöplükten.
Bazı geceler, zaman akmayı unutur.
Canını ısırmak ister insan geçemeyen saatler boyunca.
Belleği, yıllarca şımartıldıktan sonra terk edilen, artık sokak köpeği olmayı beceremeyen ama gidecek bir evi de olmayan zavallı bir kaniş acınasılığıyla oradan oraya atlayıp durur.
Bazı geceler, zaman bir yerlerde takılıp kalır.
Bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır.
Bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir.
Bazı hikayelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir.
Bazı geceler, zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır.
Görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır..

-Ali Lidar

Ely 07 Şubat 2017 22:20

Cevap: Mutlusuzluk.
 
Yakınında değilim öfkenin
ve uzağında da değilim rastlantının
kısa ânındayım
ve sonsuzluğun da ardında
ah! öfke için geç vakitteyim
çölden çıkmak gerek bunun için,
atları denize sürmek…
Oysa kimseden çıkartmadım öfkemi
saçlarımı uzatmak için kimseye
söz vermedim
kimseye yakın değilim inan
susmaktayım, uzağında değilim unutmanın
ah! öfke için geç vakitteyim
durup dururken bir yerde
karşıma çıkan rastlantıdayım
hafızasındayım eski bahçenin
sarhoş asmaların biriktirdiği
boğazımı yakan acı bir imgedeyim
güneşi anımsamada,
ve orada durmakta
ama orada kaybolmaktayım
ah! öfke için geç,
çok geç öfke için
durgun gölü bulandırmak gerek…

Gölde unuttuklarımızı rahatsız etmek!
oysa gölün hafızası var
ve o anımsar içinde unutulanı
ve çürüyüp kendine dahil olanı
ah! öfke için geç
çok geç artık sahrada unutulan gökyüzü için.

Birhan Keskin

Flora 08 Şubat 2017 00:26

Cevap: Mutlusuzluk.
 
...Nasıl anlatılır bu? Sana sarılmak istiyorum.
Yazınca olmuyor işte, söyleyince de eksik.
Ne kadar da uzağında söylemek hissetmenin.
Bazen insan bin küsür kilometre uzaktayken bile o kadar çok sarmak ister ki sonunda sarılır.
Korkunç güçlü bir sarılmadır bu üstelik. Sert ve metafizik..
Gerçek bir sarılma olmaz belki ama nedir ki zaten gerçek?...

-Tesirsiz Parçalar

Ely 08 Şubat 2017 00:42

Cevap: Mutlusuzluk.
 
Söküyorum şimdi sözleri birer birer
Kalpten kalbe giden yolu kapayan
Kalbim, anlatılmaktan usanmış,
Yıldızı sönmüş bir komedyendir artık,
Dilencinin önünde kahkahalar atıyor,
Kirli bir mendille çıkınlanmış şimdi dünya.
Hayretle bakıyorum kedinin gözlerindeki çapağa,
Geri vermiş hayata çaldığı şiirleri,
Ne zaman aşkı tersinden okusam
Anlıyorum kediler bile meğer alışmış bu yokluğa

Didem Madak

Ely 08 Şubat 2017 11:44

Cevap: Mutlusuzluk.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Gidenin arkasından bakmak ne zormuş bu topraklarda
Öğrendim onu da düşe kalka
Senin içinse
Gözlerinde diyorlar
Bir çiy damlasının çantasını taşıyıp durdu yıllarca
Bulutları dudaklarıyla büken dilsiz bir melek
Bacadan tüten bir kelebek sürüsü gibiydi
İçindeki dünya küresiydi kıpkırmızı bir narın
Suskunluğun ucundaki püsküldü diyorlar

Akgün Akova

Flora 09 Şubat 2017 01:32

Cevap: Mutlusuzluk.
 
“Sen gülümsüyorsun ya bana, gerisi teferruat.
Sıyrılıyorum dünya kederlerinden, omzumdaki yük hafifliyor.
Cebimden, bir hayli birikmiş sokak ağzı özlemler ve aynı zamanda nefret cümleleri dökülüyor birer birer.
Hafifliyorum, bir tüy olsam ancak bu kadar hafif olurum diyorum.
Ben bir tüy olsam, gelip omuzuna düşerim..
Ben bir tüy olsam, seni avuç içlerinden öperim.”

-Ezel Roz Manaz


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:06.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk