Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Yalnız kanalıma hoşgeldiniz dememişsiniz @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanım : ) ayrıca youtube linki paylaşmak yasak bilginiz olsun.

Sizi çok fazla atarlı gördüm zira kalp sağlığınız için daha pozitif sakin olmalısınız.

Saygılar,

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Nasıl yasak ya şarkı paylaşamayacak mıyım ben şimdi? meh.
Ben çok pozitif insanım da size negatifliğim yansıyor lol

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Bir hakim adayı olarak yasal olmadığı için yasak olabilir mi : ) herhangi bir telif yememek adına vb gibi durumlar yani =) Ayrıca siz negatiflik yansıtıyorsunuz bende öyle algılıyorum : /

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Çoğu forumda kullandığım bir şey bu o yüzden şaşırdım burada böyle bir yasak olunca neyse artık şarkının adını yazar geçeriz. Yani şöyle anlatayım diğer konuyu da,herkese gülücük dağıtıp y**** istemiyorum açıkçası böyle iyiyim ayrıca teoman'ın bir filminde söylediği replik vardı,kadın adama saydırıyor saydırıyor Teo da cevap olarak sadece, 'ama hala burdasın..' heh işte şuan beni eleştirmeniz aynı bu hesap :d

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Sessizce ve usulca buralardan uzaklaşıyorum..

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

susuyorum çünkü içimde yazdıramadığım bir his var.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Beyefendi içinize nokta vuruşlu bir yazıcı bağlamanız gerekiyor. Oki'yi öneriyorum. Takır tukur yazıyor.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

beyefendi biz şiir yazıyoruz, fatura bastırmıyoruz. ne yapalım nokta vuruşlu yazıcıyı.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Batırmışım günlüğü ya günlük tutmak benim neyime zaten.

*Pembe renk olunca ciddiliğim kayboldu ilginç bir şekilde yine eski soğuk halime dönmem lazım bu renkli bonbon halimi sevmedim.

*Bir de aklınca oyun oynayanlar var burada değil sadece her şeyi de üstünüze alınmayın canım.
*Bir gün adam akıllı bir şeyler yazacağım buraya çok saçma oldu böyle ben bu değilim.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Twitter ile aramda ciddi bir ilişki var.
Kendimi rahat hissettiğim yerlerde olmayı seviyorum bi tek.
Diğer yerlerden koşarak uzaklaşıyorum sanalda da öyle durum.
Facebook çok fazla akraba eş dost millet sürekli bir şeyler paylaşıyor sürekli beğenmek zorunda kalıyorsun ister istemez kapattım ben orayı gerçi arada bi açıyorum birkaç ay açık duruyor hesap sonra hop yine kapatıyorum arada bir açma nedenim kim evlenmiş kim boşanmış kimin kaç çocuğu olmuş vs o kadar. Çok çabuk çoğalıyorsunuz arkadaşlarım çok fazla aceleniz ne anlamadım.
Bir de her facebook hesabını açınca bana ulaşmaya çalışan eski sevgililer veya platonik kişiler yok mu lol ulaşmak isteyen her türlü ulaşır bir insana direk kolay yolu seviyor insanlar aha face açmış direk yazayim moduna giriyorlar ee demezler mi adama madem onca zaman aklındaydım o kadar ortak arkadaş vardır en kötü resmini googlede aratirsin herhangi bir yere hesabı varsa çıkar ortaya.
Ama yok zoru hiç sevmiyoruz. Millet kilosu yüzünden direk ameliyat oluyor mesela çok aciz bir davranış gelir bu bana.
Emek vermiyor kimse çabalamıyor çiçekleri bile hazır aliyor insanlar tohumdan büyümesine tanık olmuyor.
Benim domateslerim var balkonda mesela çim adamlarım da var gerçi onu mecnun için yaptım kullanmadığım kilot çorabımla yaptım lol ortaokulda iş teknik dersleri vardı orada yapmıştık aynısını yaptım süsledim adam oldu onu da hazır almadım. Çünkü bir şeyler için emek verince mutlu oluyorum ben yaptım bunu diyorum ister çirkin olsun yaptığım şey benim için dünyanın en güzel şeyi oluyor gözümde.
Jehan barbur'un sarı isimli bir şiiri var bayılırım ona.
"Her gece
Bisikletleri balkonlarında unutanlar
Her an yağmur yağsın diye dua ediyor"

Konu nerden nereye geldi her zaman böyleyim zaten bir şey anlatırım başka başka konulara bağlarım.

"Mutfağında her öğün için soğan doğrayıp
Gözyaşını kabuklara saklayan Madam Mari'yi
Kocasıyla artık sevişemediği için
Kapı komşusu gar sabunu satan adamı düşleyen Servi'yi
Düşündükçe
Ölüvermişim…dün "

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

O resim niye o kadar büyük oldu ya hu telden giriyorum şuan baya büyük yani yamulmus konu ins bilgisayarda aynı değildir neyse düzen takıntısı bu da biraz

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

İnsanın resim konusunda yeteneği olan arkadaşı olması çok güzel bir duygu lol.
Doğum günümde aldığım hediyeydi iki kızçe de benim biri küçüklüğüm.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Her an bunu avatar yapabilirim.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

bırak şimdi resmi mesmi, bitirdin mi şahsiyeti ?

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Sabah netten baktım yeni üç bölüm düşmüş eve gider gitmez izleyeceğim.
spoiler veren bizden değildir.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

yeni üç bölüm dediğin, son üç bölüm zaten. amaaa ne üç bölüm, hiç bitmese keşke dediğin üç bölüm, nefretten duvarları yumruklamak istediğin son üç bölüm, gözünü bile kırpmadan insanların gırtlağına bıçağı dayayıp öldürmek için can attığın son üç bölüm, kaç üç ömre bedel gerçeklerin anlatıldığı, açığa çıktığı son üç bölüm. ağzın açık kalıyor, tüylerin diken diken oluyor, ben ağlayanını bile gördüm. benim gibi gamsızın tekini bile bu kadar etkilediyse var gerisini sen düşün.

ee, ne demişler delirmemek için unutmak gerekir, bazen de hatırlamak.

izledikten sonra tekrar görüşürüz.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Beklentiyi çok yüksek tuttun,izledikten sonra burada yorum yapacağım.
Görüşmek üzere.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

etiketlersin, her gün senin günlüğüne girip bakacak değilim!

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Şahsiyet canım dizim sen de bitip gittin.
Spoiler vermek istemiyorum belki olur da izlemek isteyen olur tesadüfen buraya girer de okur diye gerek yok.
Ama gerçekten çok güzeldi.
Dizinin sonu tamamen işte Hakan Günday dedirtti.
Twitter da yorumlara baktım millet ağlamış hep tamam duygusal taraflar vardı fakat içim acısa da bazı yerlerde nedense ağlayamadım gözlerim dolsa da biraz.

Ah Reyhan...
Hala izlemediyseniz tavsiye ederim.
Aa ben bu konuyu izlediğim dizi filmleri anlatayım bence çok tatlı olur.
Gerçi bu diziyi pek anlatamadım çünkü direk spoiler verme olayına girmek istemiyorum yanlışlıkla.
Bir de saatlerdir dizi izliyorum son üç bölümün gelmiş olması heyecanıyla hepsini bitirdim kafa kalmadı pek.
Bu haftaki izlenilmesi gereken dizimiz Şahsiyet
İzlenmemesi gereken survivor lol
-diziyi izlerken birkaç replik çok güzeldi baya güzeldi ama aklımdan çok çabuk siliniyor öyle şeyler maalesef o yüzden genelde bi defterim vardır yazarım okuduğum kitaplardan beğendiğim sözleri mesela hangi sayfada olduğuna kadar da diziler olayında pek öyle yapamıyorum zor oluyor diziyi durdur yaz devam et neyse ya yine uzattım.
Ateş seni seviyorum.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

"Sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin?
Herkes hasta,hepsi hasta.Yarın bugün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur.
Bu millet neleri unuttu, seni mi unutmayacak, sen kimsin ki, alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi.



+ zaten ne demiş şair: hayat hatıradır,
unutursan ölürsün
- ne güzel söylemiş,kim bu?
+ unuttum...



Replikler bir yana dizinin son bölümü izlerken artık her şey belli olmuşken ben böyle bir haber hatırlıyorum dedim kendi kendime,böyle bir olay yaşanmıştı ülkemizde ve üstü kapatılmaya çalışılmıştı uzun bir süre.
Sonra biraz araştırdım çoğu insan benimle aynı fikirde evet yaşanmış bir hikaye ve yaşanıyor da hala devam ediyor tüm bu acılar.
Ne çok acı var dilim varmıyor artık anlatmaya,yüreğim de kaldırmıyor zaten.
Unutmayı seçiyorum çoğu zaman.
Özür dilerim.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Dayanamayacağım yazacağım yine çünkü kafa yeni yeni yerine geliyor.
Ülkemizde maalesef kadının yerini az çok herkes biliyor.
Cennet anaların ayağının altındayken,kadın neden ayak altında belli değil.
İğrenç bir dünya var çocuklara kızlara yapılan tacizleri okudum çok kere her seferinde.
Bir keresinde hatta bir yerde okudum,aklımdan silemem o cümleyi asla,
Küçük bir kız çocuğu bebek sayılır hatta,
Öz babası tarafından tacize uğruyor.
Çocukla psikologlar eşliğinde görüşme yapılıyor.
O cümle hep aklımda,
''babamın sütü çok acı''
Bunu yaklaşık 3 4 sene önce okudum o haberi her bu tür bir olaya denk gelsem hep aklıma gelir.
Keşke elimden bir şey gelse derim ya da birileri bir şeyler yapsa üzerini örtmeye çalışmak yerine.
Bir kadın vardı iki sene önce falan okuduğum bir haber yanılmıyorsam,
Kadın cinayetleri hakkında tez mi yazıyordu neydi,
Sonrasında tüm yaşanan acılara dayanamayıp intihar etti.
Çünkü o kadar çok iğrençlikler var ki bazen unutman gerekir unutmazsan delirirsin çünkü.
Onu geçelim,
Aşk cinayetleriymiş aldatmış yok bilmem bakire değilmiş yok açık giyinmiş sinyal göstermiş vs vs vs.
Tüm bunlara tek söyleyeceğim şey hepinizi .....
Öyle bi .... ki hayatınızı mahvederim.
Kime güveneceğini bilmiyorsun akrabalardan tacize uğradığınızı düşünsenize,
erkekler de aynı şekilde.
Ki bunun cinsiyeti yok delik olayına odaklanınca sadece.
Kime güveneceksin büyüyünce?
Daha geçen gün ya geçen gün bir yerde okudum kadın polis miydi neydi bir tutanakta geçen şeyleri söylüyor üstünkörü.
Küçük erkek çocuğu kuzeni tarafından tecavüze uğruyor.
Ve güvenlik kamerasında çıkmış zaten her şey ortaya.
Sonradan öğreniliyor küçük çocuğa, 'sen oyunda kaybettin cezan da bu' gibi bir şey diyor kuzeni.
Bence burada yapılması gereken şey çocuklara cinselliği hadi onu anlatamıyorsunuz en azından
asla ama asla bir yabancının kucağına oturulmaması gerektiğini öğretmelisiniz erkek çocuğudur bir şey olmaz diye değil.
Çocuğunuza yeğeninize artık neyiniz olursa hiçkimsenin özel yerlerinize dokunmaması gerektiğini öğretmelisiniz.
Böyle bir durum hadi yaşandı susturmayın susmasın.
Avazı çıktığı kadar bağırsın küçük dilini yutana kadar.
Bağırsın ki değişsin bir şeyler.
En azından gelecekte.
Aklıma şuan resmen film şeridi gibi tüm o haberler dönüp duruyor.
Bu zamana kadar okuduklarımın hepsi.
En başta dediğim, küçük kızın babası için dediklerini yazdığım için özür dilerim.
Vicdanınızı sızlatmak istedim.
Siz de unutmayın benim gibi.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Şeker söyle
Bal söyle
Kaymak söyle

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Jean-Leon Gerome'un Pollice Verso tablosuna yaptığı göndermeler...
“Bir şuç işlemek istiyorsan ama suçlanmak istemiyorsan, etrafına yeterince kalabalık toplaman yeterli”


Dizi de o kadar çok akla takılan sözler vardı ki hatırladığım kadarıyla ya da bir yerde denk gelip evet bunu da demişti diye diye yazıyorum anca. Ve Deva'nın sevgilisinin en son konuşması harikaydı ahaha müjde ar'ın kocasının peşinden gidip küfrederek senin ağzına .... demesi güldürdü,Deva'nın annesine,sen alkole değil insanlara bağımlısın demesi,Firuz'un Agah'ın şarap bardağını alınca söyledikleri,Feza hanımın son dansı hüzünlendirdi sürekli söylediği OLLEY! kelimesi güldürdü.
O kadar çok o kadar çok ayrıntı vardı ki,aklıma geldikçe diyorum anca.
Ah Ateş...
O an bir şey olacağı belliydi ama yüreğimi yakacağını bilemedim.
Sevdiğin gazeteci gibi oldu sonun,her şeyin bir şekilde bağlanma şekli çok hoşuma gitti.
Dizi ülkemiz hakkında ırkçılık hakkında vs o kadar çok güzel sosyolojik çözümlemeler yapmış ki her bir detayı tekrar tekrar hatırlayınca beynine kazınıyor hepsi.
Mükemmel bir diziydi belki bir süre sonra tekrardan başlarım detaylara daha dikkat ederek.



Madem hatırladın artık, ben de gönül rahatlığıyla unutabilirim..

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

tamamdır lol

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

size tuğba özerk den - bana da lololo yaparsın artık adlı parçayı armağan ediyorum hanımefendi.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Tuğba özerk kim ya bayılıyorsunuz saçma sapan youtuberları ünlü yapmaya.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

*Ne kadar çok insan tanırsam o kadar huzurum bozuluyor her seferinde.
Tanımak istemiyorum mesafeli duruyorum bir yerden yakalıyorsunuz beni kolumu bacağımı kapıyorlarmış gibi.
Kendi kendime takılayım diyorum,bana takıyorsunuz.
Hiçkimse ile bir derdim yok benim olamaz da,sadece beni görmezden gelmenizi istiyorum.
Eskisi gibi.

*Tatile girdik evet bugün itibari ile yıllık izinle de birleştirdik ama farkettim ki bu zamanlar bana iyi gelmiyor.
Herhangi bir işle uğraşmayınca kendimle başbaşa kalınca sorunlar büyüyor,mutsuz oluyorum.
Kendimle uğraşmayı çok seven biri olsam da kendimle yalnız kalmak ne bileyim saçmaladım yine.

*Bir süre kimseye bulaşmadan sadece buraya bir şeyler yazmak istiyorum.
-keşke şarkı da paylaşabilseydim-
Bir forumda kendime müzik kutusu gibi bir yer yapmıştım kendi halimde konuma girip şarkıları paylaşıyordum.
Kimseyi incitmeden,kimseye laf etmeden.
Sırf konu başlığım, müzik tanrının dilidir,oldu diye bi ton uyarı almıştım insanlardan ahah
Çok m.lsınız üzgünüm.
-m.lı bile editleme korkusu nedir yeniler bilmez lol-


-benim huzurumu kaçırmayın-

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

*Bir insanı sevmiyorsam o kişi beni adam akıllı tanımasa bile karşı tarafa hissettiriyorum bu negatif tutumumu.
Anlıyor insan,bu kız beni sevmiyor diyor.
Ama içten pazarlıklı o kadar çok insan var ki,işyerinde mesela,sevmiyorum kızı ya hu sevmiyorum.
Gelip canımlı cicimli konuşuyor benimle.
Ters çıksam işteki huzurum bozulacak her gün yüz yüze bakıyorsun elbet.
Ona uyum sağlasam kendime bunu yakıştıramayacağım.
Sevmediğim kişiyi zaten görmezden gelirim uğraşmam intikam planları düşünecek hiç ama hiç vaktim yok.
He başbakan olacağım ellâham.
Ellâham ilk kez kurdum bu kelimeyi sesli olarak söylüyorum şuan ellaahaam uzata uzata yarım ağız.
Anlamını da umarım doğru biliyorumdur.
-Oysa sadece cümleye güzel uyduğu için kullandım.-

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Aklımdaki şarkıyı söyleyeyim de bugünlük bu kadar olsun.

İhtiyaç molası*ay

Hani bakardın ay yarım falanken
Görürdün bir gölge öteki yüzde şaşırırdın
Birkaç gün sonra tamamlandığında ay
Biraz canın sıkıldı, kaybettiğin gizemden

Dönüp bakma artık kaç yılda geldim dediğin yere
İnat etmemişsin, kim bilir kaç yıl bir kez bile
Dönüp bakma artık kaç yılda geldim dediğin yere
Hayal etmemişsin, kim bilir kaç yıl birkez bile

Ay, inanamazsın 30'uma geldim
Sigaram ağzımda hala
Aydınlık bütün yüzüm
Gölgen hafızamda hala

*Nakaratta kendimi kaybediyorum bu sıralar,bi sigara içeriz bence.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Yanarım yanarım ilk tatil gününde depresyona el salladığıma yanarım.
-dünyadan habersiz tüm gerizekalılar gibi evet neyin tribine girdim onu da bilmiyorum mükemmel bir hayatım varken bu tutum normal değil-

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Gitmek istiyorum. Bavulsuz, çantasız, cepsiz, ellerim boş, gitmek istiyorum. Yüksüz. adımı bile ardımda bırakıp.. geceyi asıp, gündüze hiç fırsat vermeden. yürüyüp gitmek.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Yazdım yazdım sildim ne içimdeki öfkemi anlatabiliyorum ne acımı.
Yavru köpeğe olanları ben bazı insanların yaptığı gibi avaz avaz bağıramıyorum yaşayamıyorum acımı öyle.
Genelde susan taraf olurum böyle zamanlar.
Gözleri aklımdan gitmiyor,forumda da haberin konusunu açmışlar giremedim bile bakamadım.
Olayı yeni öğrendim demeyeceğim ki samimiyetsiz olmaz mıydı öğrenir öğrenmez buraya koşmak bir şeyler karalamak peh.
Kimse samimi gelmiyor zaten bana,ağlaya ağlaya video paylaşan ünlüler,bu vahşete iki kelam edip faytona binmek için sıra bekleyen insanlar başta olmak üzere.
Hepinizden nefret ediyorum.
Bazıları da bu olaydan nasıl b. çıkarırım diye düşünüp,bu köpeğe bu kadar acıdınız ama kurban bayramında hede höde. Sizden de nefret ediyorum vegan diye dini bir bayramı sömürenlerden de.
Hepinizden nefret ediyorum.
Sabah başka bir haber gördüm küçük çocukların köpeklere yaptıkları.
Açıkçası izlemedim video sürekli karşıma çıkıyor devamlı geçiyorum çünkü bu öfke patlaması ile nasıl sakinleşeceğimi bilmiyorum.
Yorumları üstünkörü okudum sadece olayı anlamak için zaten birkaç kelime açıklıyor onu da.
Hepinizden nefret ediyorum.
İnsanların hepsinden nefret ediyorum.
Zahmet etmeyin ben kendimden de nefret ediyorum.
Cumhurbaşkanı bununla ilgili yasa gelecek dedi bugün,geç oldu evet altında seçimle alakalı başka şeyler vs arandı.
UMURUMDA DEĞİL.
Bir şeyler yapılsın arkasında dönen dolaplar herkesin vicdanına kalmış ilgilenmiyorum.
Bunu yapanların dini de yoktur,bazıları da direk islama b. atar.
Ya neyse sizden de nefret ediyorum.
Olayı bir kesime bağlamanızdan da nefret ediyorum.
Twitterda okuduklarını gelip burada kendi cümleleri gibi cool tavırlarla dile getirenlerden de nefret ediyorum.
Sürekli hayvanlara olan eziyeti açık açık video ve resimlerle gösterenlerden de nefret ediyorum.
Ben bunları bir öfke ile yazarken kızım yanıma geldi.
Size ne zararı olabilir böyle bir canın?
Gözlerinize karşılıksız olarak tüm merhameti ile bakan bir canın?
HEPİNİZDEN NEFRET EDİYORUM

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Bugün babalar günü pek bir şey yazasım yok ama bir yandan da bir şeyler söylemek istiyorum.
2014 yılında bir sözlükte yazdığım yazı geldi aklıma,konunun başlığı babaya söylenmek istenenler diye bir şey.Birazdan kopyalayacağım onu buraya ama okuyunca çok abartmışım ya,şimdi o kızdan çok daha güçlüyüm. Teşekkür ederim yanımda olmadığın için ve şuanki Aze'ye dönüştürdüğün için.


seni sevdigimi soylemistim yalandi. icimde hicbir his yok sana karsi. noel baba misali her yilbasinda gelip acliktan kirilan yanlarimizi sarip buzdolabini doldururdun sadece. senden nefret ediyorum demek isterdim ama etmiyorum. nefret etmeyi bilmiyorum cunku ne kin tutabilirim birine karsi ne de uzun uzun intikam planlari hazirlayabilirim. icimde his yok evet ama hayatimi mahvettin farkinda olmadan. ilk kez birinci sinifa basladigimda hissettim yoklugunu. annem birkac gun okuldan almaya geldi sadece beni. hayir ona asla kizmiyorum yogundu cunku elalemin evini, pisligini temizlemek erkenden cokertir insanin yuregini bilir misin? ilkokula basladigimda anlayamamistim aslinda, terkedilen taraf hep ben olacaktim. arkadaslarimin babalari vardi yaninda. cok sasirmistim ve bir arkadasima aynen sunu sordum,
-senin baban calismiyor mu?
-calisiyor
-ama yaninda?
cok aci bir deneyim bu. ben babamin calistigi icin yanimizda olmadigini dusunuyordum eger yanimizdaysa bu kotu bir seydi.o zaman issiz kalmis demekti..
icimde his yok demistim ya yalan soyledim. icim aciyor. kendi cocukluguma degil kardeslerimin acisini hissedebiliyorum. elimden bir sey gelmiyor ama. kiz kardesimin erkeklere karsi nasil bir savunma olusturdugunu goruyorum, erkek kardesimin gercek dunyadan soyutlanip kendini oyun karakterleriyle butunlestirdigini goruyorum. kendi disindaki herkesle arasina duvarlar insa ettigini. halbuki bir kez sarilsan her sey bitecekti. ben raziydim yine sene de birkac gunlugune gelmene. sarilsaydin gecerdi cunku. kardeslerimin ufacik hatalarina kizmak yerine sarsaydin kollarinla biterdi, boyle sonlanmazdi hicbir sey. sen de babasiz buyudun ve annesiz. bize karsi daha sevgi dolu olman gerekmez miydi? cocuklarim kimseye muhtac olmasin diye calisiyorum derdin, herkes calisiyor be baba. millete para dagitacagina bizimle yasasaydin boyle olmazdi. liseye gectigim bir gun gelmistin yine. en son dort sene once gormustum seni. ablam sana yalvarip seni eve dondurmeye calisirken ben aksini yapiyordum. o an duydugum nefreti kimseye karsi hissetmedim ben. keske ölseydin dedim. keske ölseydin en azindan seni affetmem icin bir nedenim olurdu dedim. ergenlik triplerindeymisim iste. simdiki aklim olsa sesimi cikarmazdim. ne b.. yersen ye evin yolunu biliyorsun, diyebilirdim. ya da aglar miydim? aciz gosterir miydim kendimi? babam benimle ilgilensin diye kisin ortasinda meybuzlari yiyip yiyip hasta olan kiza donusur muydum? sen benim huylarimi da bilmiyorsun degil mi? cok cabuk aglarim ben baba. ne kadar guclu gorunsem de tek bir lafa bakar kimi zaman gozyaslarimin akmasi. cunku babasinin kizi olan biri degilim ben. hep annemin kiziydim. hep gulec yuzlu olandik, bir tarafi hep sarilmayi bekleyen. senin sevgini gormeyince cok yanlislar yaptim su yasima kadar. asik olmak ile birinden baba sevgisi beklemeyi karistirdim. yeri geldi yasimdan buyuk adamlar tanidim.yeri geldi onlari kandirdim, yalanlar soyledim. sonrasinda hep pisman oldum ama, telafi etmeye calistim olmadi elime yuzume bulastirdim. sana soyleyecek daha bir ton sozum var aslinda. gelseydin yuzune karsi soyleyebilir miydim? sanirim hayir. mal gibi aglardim cunku, dislerimi sıkmam da bir ise yaramazdi dindiremezdi acimi. seni sevmedigimi soylemistim ilk basta. yalandi. ben seni cok seviyorum her seye ragmen tum yalanlarina her seferinde bizi uzmene ragmen bu boyle. keske bize bir kere sarilsaydin baba, su an cok farkli cumleler yaziyor olabilirdim.

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Aslında rol de olan şey hepimizde var, sizde de var o. seyrederseniz görürsünüz. Sizin içinizde de bir seri katil var. Kullanmamayı seçiyorsunuz iyi ki, iyi ki! Sinek öldürmediniz mi hiç ? Yazın uyurken sinek öldürdünüz mü ? haaah. katilsiniz, katilsiniz!

-Haluk Bilginer

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Katil sinekler deldi hicabın perdesini! Dal koptu, fidan düştü
Baykuşa çifte yalı bülbüle zindan düştü

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Ötme bülbül ötme, sen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana

Cevap: Yazıyorum çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
 

Yazıp yazıp siliyorum dakikalardır.
Aslında diyecek pek bir şey yok da,bilemedim.
Sadece bugünü kendime hatırlatmak için yazıyorum.
Unuturum çünkü.
Geçmiş olsun Aze,eserinle gurur duyuyorsundur.
Bir insanı ancak bu kadar değiştirebilirdin.