IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Şubat 2024, 14:41   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Amasya Gümüşhacıköy Tarihi Geçmişi




İlk Tunç Çağı dönemlerinde Gümüş ve çevresi, büyük atölyelerin toplandığı bölge olmuş, Gümüş’te bulunan eserler Anadolu madenciliği ve metalürjisine ait çok önemli bulgular sunarak, yapılan madencilik aktiviteleri Eskiçağ dünyasına, önemli bir gelir kaynağı oluşturmuştur. Anadolu’da henüz yazının olmadığı MÖ 3. binyıl ve öncesinde de, Gümüş’teki madenlerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Karlık Tepe, Kale Tepe, Çadır Düzü mevkilerinde yoğun madencilik faaliyeti söz konusudur.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Hüseyin Hüsameddin, bu kasabaya H.375(985-986) yılından itibaren Gümüş denilmeye başlandığını ifade eder. Aynı zamanda bazı ulemâ, kasabanın adını Araplaştırarak, Arapça uyarlaması ile; Kumus /Kumis/Fizza / Fidde/Fodda olarak adlandırmış, Mengirye (Mangarya),Gümüş Pazar, Kasaba-i Gümüş gibi isimlerle de anılmıştır. Ünlü gezgin İbn-i Battuta 1332 tarihinde ziyarette bulunduğu, Gümüş için “Medinetû Gümüş” adlandırmasını kullanmıştır. İslâmiyet buraya 4.ncü yüzyılda “Havarzin Türkleri “ ve diğer Türk grupları tarafından gelmiş, Türklerin Anadolu’ya gelmesiyle önce Danişmendi’lerin daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin hakimiyetine girmiştir. Melik Danişmend Ahmet Gazi 1075’de, Amasya’yı aldıktan sonra Hamamözü üzerinden Gümüş’ü fetih ederek, Hacıköy’den geçip Vezirköprü, Durağan, Boyabat üzerinden Kastamonu’ya ulaşmıştır. Türk Destanlarından Danişmend Gazi Destanı, “Danimend-nâme”de Gümüş Kasabası’nın isim alışı ile ilgili rivayetlere yer verilmiştir.(1075 de,Gümüş için, Süleyman Ribâtı denmiştir)

Burada, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Gümüş Sikke(para) basılan, darphane bulunmakta idi. (IV.Kılıçarslan 1263 de Gümüş Darphanesinde “Gümüş Sikke” darp ettirmiştir). Gümüş bölgesi zengin gümüş rezervi ile, Osmanlı darphanesi için de, önemli merkezlerden birisi olmaya devam etmiştir. Gümüş madenleri idari açıdan Sivas vilayetine bağlı olup mali açıdan Darphâne-yi Amire tarafından yönetilmekteydi. Hususi bir kanunnamesi olmayıp mevcut maden kanunları çerçevesinde idare edilmiştir. Gümüş, Selçuklu emirlerinden “Emir Gümüşlü”nün gayretleriyle gelişmiştir. Selçuklular ekonomik mübadele aracı olarak da önem taşıyan gümüş ya da özellikle dokuma sanayinde boya maddesi olarak kullanılan stratejik değere sahip maden kaynaklarını, teknolojik olanaklar düzeyinde bölgelerarası ticaret taleplerinin karşılanmasına yönelik olarak işletmişlerdir. Gümüş de, bu stratejik değere sahip az sayıdaki yerleşmeler arasında yer almıştır.

Evliya Çelebi, Gümüş halkının kaleyi, gümüş kap kacak hediyelerle Yıldırım Beyazıt Han’a teslim ettiğini(1386),100 akçe karşılığında iltizama verildiğini, mültezimin her sene devlete 70 kantar saf gümüş ile 1.000 çift gümüşlü at çulu ödediğini yazmaktadır. Ayrıca kuyumcuların bu saf gümüşü alıp yüz dirhemine on dirhem saf bakır karıştırıp damgalanmaya gönderdiğini ve şehrin bütün halkının bu gümüş madenlerinde çalıştığını nakleder. Gümüş Şehri 1520 tahririnde 16, 1576 tahririnde 19 mahalleye sahiptir.1520 yılında şehir ve köylerde yaşayan tahmini nüfus 3589 kişi iken,1576 yılında %84 oranında bir artışla 6602 kişiye yükselmiştir.

Osmanlı merkezi yönetimi, madenlerden en üst düzeyde, ürün elde edilmesini sağlayıcı birtakım tedbirler alma yoluna gitmiştir ki, biz, bu tedbirlerin ilk defa, 19 Mart 1775 tarihinde yayınlanmış olan bir ferman ile gündeme gelmiş olduğu düşüncesindeyiz. Şehirdeki maden üretimini artırmak için Gümüşhane’de ve Kayseri’de yetişmiş usta madenciler bölgeye getirilmiştir. Kayıtlara göre 1809 yılında, “sim-i mahlut” olarak belirtilen gümüş içerikli altın- kurşun miktarı yaklaşık 41 bin dirhemi aşmıştır. Maden fenni hakkında mâlumatı olan,kaplumbağa tebiyecisi tablosunun ressamı Osman Hamdi Bey’in babası 1877-1878 tarihleri arasında Osmanlı’da, Sadrazam’lık yapan ,Miralay Mühendis Edhem Bey’in, 21 Temmuz 1842’de Gümüşhacıköy Maden-i Hümâyûnu’na müdür olarak tayin edilmesi önemlidir.

İlk düzenli nüfus sayımının yapıldığı 1831 yılında, Gümüş Madeni Amasya Sancağı’na bağlı bir kaza merkezidir.1847 ‘de Amasya ve Çorum Sancağının birleştirilmesi ile Gümüşhacıköy “Hacıköy” olarak, Gümüş ise “Gümüş ma’a Kabakoz” olarak 1856 tarihine kadar, kazalar içerisinde yer almıştır. 1871 yılında, Amasya Sancağına “Maden-i Sîm” kazası eklenmiştir.(Kaza statüsü verilmiştir) 1882/1883’de Maden-i Sim Kazasının merkezi Hacıköy’e kaydırıldı, Gümüşhacıköy adı ile yeni bir kaza oluşturuldu.30.07.1899 da tekrar kaza merkezinin Hacıköy’den Gümüş’e taşınması talebinde bulunulmuş,1909 da, Gümüş Madeni Kasabası nahiye yapılarak Gümüşhacıköy’e bağlanmıştır. Belediye tüzel kişiliği 29.03.2009 yılında kaldırılarak tüzel kişiliğin hukuki varlığı sona ermiştir.

Arşiv kayıtlarında “Gümüş ma’a Hacıköy” olarak geçen Gümüşhacıköy, tarihte Gümüş ve Hacıköy beldelerinin birleşmesinden oluşmaktadır.
Bu güne kadar Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik Çağlara ait herhangi bir yerleşim yerini/yerlerini temsil eden bir buluntuya rastlanılmamıştır. Sistematik yüzey araştırmaları sonucunda, elde edilen verilere göre Hacıköy’ün, Kalkolitik Dönem’ den, Geç Antik Çağ ve sonrasına kadar yerleşime sahne olduğu anlaşılmıştır. İlçe tarihi ile alakalı, İlk Tunç Çağı, Orta ve Son Tunç Çağlarında bölge yerleşmesinde bir süreklilik izlenmiş, M.Ö 1190 yılında Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasından hemen sonra Erken Demir Çağı’nın ilk safhalarında yerleşimlere sahne olmuştur.

Bunda bölgenin coğrafi yapısı önemli etken durumundadır. Gümüşhacıköy’de İlk Tunç Çağ yerleşmeleri genellikle, tarıma uygun ovalık alanlarda ve suya yakın yerlerde kurulmuştur. Buna karşılık Demir Çağ’dan itibaren Roma Dönemi Sonuna kadar yerleşmelerin ağırlıklı olarak, korunma ihtiyacı kaynaklı, tepe ile kaya üstü gibi yüksek stratejik öneme sahip korunaklı yerlerde seçilmiş olması gözlemlenmiştir. Amasya’da Pontus Devleti kurulması ile, Amesia topraklarının kuzey kısmını oluşturan iki bölgeden birine “Diakopene/Diakope” denmiştir.(Gümüşhacıköy o dönemde, Roma Kasabası’dır).Bu bölge Gümüşhacıköy ve çevresini oluşturur. Kuzey-Doğu yarısı Gümüş, Güney-Batı yarısı ise Hamamözü Çayı Vadisi kabul edilmekte ve zengin-verimli bir bölge olarak bilinmektedir ve bereketli arazilerden oluşan bir, Territorium’dur. Diakopene’de, Roma İmparatorluk döneminin ilk iki yüzyılında, zirai üretim yaparak hayatlarını kazanan barışçıl ve zengin karekterli, üst sınıfa mensup kimseler yaşamaktaydı. XIII. yüzyılın son çeyreğinde, Anadolu’da Kadı Burhanettin, Candaroğulları ve Karamanoğulları beyliklerinin Osmanlı devleti aleyhine faaliyete geçmeleri üzerine 1386 yılında I. Murad Anadolu’da bu beyliklere karşı fetih hareketlerine girişti. Candaroğulları Beyliği’ni hâkimiyeti altına alan I. Murad; Osmancık, Gümüş (Gümüşhacıköy) ve Amasya’nın Osmanlı egemenliğini kabul ettiklerini bildirmeleri üzerine bölgeye şehzadesi Yıldırım Bayezid’i gönderdi. 1386’da Şehzade Bayezid Amasya’ya gelerek Amasya Beyliğini Osmanlı devletine bağladı.

I. Murad zamanında merkezi Amasya olmak üzere kurulan “Rum Eyaletinin” ilk sancakbeyliğine Şehzade Bayezid’in atanmasıyla, Amasya’da “Çelebi Sultan”lar dönemi başlamıştır. Amasya’nın Osmanlı hâkimiyetine alınmasıyla Tokat ve Sivas’ı da içerisine alan “Eyalet-i Rumiye-i Suğra” eyaleti kurularak, “Paşa Sancağı” olarak adlandırılan eyaletin merkezi XV. yüzyılın ilk yarısından 1520 yılına kadar Amasya olmuştur. Bu tarihten sonra Eyalet-i Rum’un, paşa sancağının Sivas olmasıyla Amasya Sivas’a bağlandı. Gümüşhacıköy,1520’de Amasya Sancağı İdari Taksimatında, Gaziler Ovacığı (Amasya’nın Batı Ovası) içerisinde yer almıştır.1520 Yılında Kabakoz (Kabaoğuz) Nahiyesi Kedegera (Vezirköprü) Kazasına, Gümüşhacıköy’ün bazı Köylerini de içerisine alan Gaziler Ovacığı ise şimdiki Vezirköprü İlçesinin batı bölümünü oluşturan “Kocakayası Kazasına” bağlıdır. Bu idari birimler 1520’de Canik Sancağı idari birimi içerisinde yer almıştır.

Gaziler ovacığı adlandırması, Amasya ile Suluova’nın bir kısmını, Merzifon ve Gümüşhacıköy ovasını içine alan bir adlandırmadır. Ovanın etrafı dağlarla çevrilidir. Bu dağlar üzerinde yer alan Çorum ve Mecitözü’nün bazı köyleri ile (Merzifon Gümüşhacıköy sınırında bulunan), Osmancık’ın doğusundaki birkaç köy de Gaziler Ovacığı içinde kabul edilir. Battal Gazi askerlerinin bu yörede yattığına inanılır. Hacıköy, Amasya Sancağı İdari Taksimatında, 1576 tarihinde “Gümüş ma’a (birlikte) Hacıköy” diye geçmektedir.1684 de, Köprülü Mehmet Paşa Hacıköy’ü Kasaba haline getirmiştir.1576-77 tarihlerinde Sivas ve Amasya civarındaki yerler “Yörük Cema’atleri ve Kışlakları”olarak kayıtlanmıştır.XIX. yüzyılın ikinci yarısında Karadeniz bölgesi şehirlerinin ekonomik yapılarıyla ilgili malumat veren Seyyah Rottiers, bu dönemde Hacıköy’ün 400 hanelik bir yer olduğu, bizzat padişah tarafından tayin edilen bir yönetici tarafından yönetildiği ve burada gümüş ve kurşun maden ocakları bulunduğunu yazmıştır.

1885-1887-1889-1891 tarihli Sivas Vilayet Salnamelerinde mezkûr kaza “Maden-i Sîm” şeklinde adlandırılmıştır. Gümüşhacıköy ismi İlk defa karşımıza kaza olarak h.1302(1885) tarihli Devlet Salnamesinde çıkmaktadır. Daha önceki Vilayet ve Devlet Salnamelerinde “Maden-i Sim Kazası” olarak geçen idari birim 1885 tarihli Devlet Salnamesi’nden sonra artık “Gümüşhacıköy Kazası “olarak geçecektir. Ancak bu durum Devlet Salnamelerinde böyle olmakla beraber Vilayet Salnamesinde biraz farklıdır. Sivas Vilayet Salnamesinde “Gümüşhacıköy” ismine kaza olarak ancak h.1321(1903) tarihli Salnâme’de rast gelmekteyiz. Cumhuriyet Dönemi'nde yapılan idari taksimata göre; Gümüşhacıköy, Gümüş, Saraycık ve Hamamözü’nü kapsayan üç nahiye merkezi ile 56 köyden oluşan bir ilçe merkezi konumundaydı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ilçenin idare heyeti şu kişilerden oluşmuştur: Kaymakam; İbrahim Rüştü Bey, Mal Müdürü; Hasan Sabri Bey, Müftü; Saib Efendi, Mahkeme-i Asliye Hâkimi; Bilâl Bey, Mustantik; Ali Ömer Bey’dir.1930 yılında,İlçe adının Vilayet-i Umumi Meclisi’ne “Gümüşeli” olarak değiştirilmesi, teklif edilmiş,isim değişikliği sonuçsuz kalmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
alıntıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Amasya Göynücek Tarihi Geçmişi SpinoZi İl ve İlçelerimizin Tarihçesi 0 28 Şubat 2024 14:38
Amasya Gümüşhacıköy İlçe Halk Kütüphanesi Adresi Nedir? Desmont Karadeniz Bölgesi 0 10 Kasım 2014 18:37
Amasya Gümüşhacıköy Askerlik Şubesi Violent Askerlik Şubeleri 0 17 Nisan 2014 22:13
Amasya Tarihi Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 26 Ekim 2011 12:23
Amasya Tarihi Yapılar Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 26 Ekim 2011 10:36