IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Kasım 2011, 08:45   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Üseyd Bîn Hudayr





Allah Resulü (sas)’- in nübüvvet bahçesinde yetişen sahabelerin her birisi ayrı bir koku ve renge sahiptirler Onlar arasında bir sahabi vardır ki okuduğu Kur’ân’ı dinlemek üzere gelen melekler bir bulut halinde göğü kaplardı O kişi Üseyd b Hudayr’dır

Hz Üseyd’in İslâm’a girdikten sonra yaşama tarzına hâkim olan üç özelliği vardı: Kur’ân okumak ve dinlemek Efendimiz (sas)’in huzurunda bulunmaya dikkat etmek ve ölümü düşünmek Bu özellikler Hz Üseyd tarafından “Hiç ayrılmak istemediğim üç hal…”1 şeklinde ifade edilmişti

Medine’nin iki büyük kabilesinden Evs’e mensup olan Hz Üseyd’in babası Hudayr kavminin liderliğini yapmaktaydı Cahiliye döneminde az sayıda okuma yazma bilenlerden biri olan Hz Üseyd zekası ve cesareti ile toplumun önde gelen bir şahsiyeti idi Onun için İslâm ile şereflenmeden beş sene önce Hazrec kabilesi ile yaptıkları “Buas” savaşında komutanlık yapmıştı Orada gösterdiği üstün kabiliyeti ve kahramanlığı ile Hz Üseyd kabilesini büyük bir felaketten kurtararak üstün bir şöhrete kavuşmuştu Bilindiği gibi Medine’de İslâmiyet’in yayılması ile iki kabile eski düşmanlıklarını bir tarafa bırakmış Allah için birbirleriyle kardeş olmuşlardı Nice Medineli bahtiyar İslâm’dan sonra kavgalarını ve mücadelelerini sadece Allah ve Resulü’nün (sas) yüce adının yayılmasına engel olanlara karşı vermişlerdir

İslâm’a Girmesi

Hicretten bir sene önce Ensar’ın isteği üzerine Efendimiz (sas) tarafından Hz Mus’ab Kur’ân öğreticisi ve mürşid olarak Medine’ye gönderilmişti Medine’de “Sonsuz Nur” doğuyordu Ensar ile birlikte Hz Mus’ab kapı kapı dolaşarak Allah ve Resulü’nü (sas) anlatıyor onlara Kur’ân-ı Kerim’i okuyordu

Akabe Bi’atında bulunan Es’ad b Zürare (ra) bir gün Hz Mus’ab’ı Abduleşhel oğulları ile Beni Zafer mahallesine götürerek Kur’ân ziyafeti için onları bir yerde topladı Hz Mus’ab etrafına toplanan bu insanlara Peygamber Efendimiz (sas)’i anlattı ve Kur’ân okudu Tam bu sırada oradan geçmekte olan Sa’d b Muaz onları rahatsız etmeyi düşünmüştü Ancak Hz Mus’ab’ın halasının oğlu Hz Es’ad’ın himayesinde bulunduğunu fark etti Bunun için en yakın arkadaşı Üseyd b Hudayr’a giderek: “Senin başaramayacağın iş yoktur Kimsenin yardımına muhtaç kalmayacak kadar da güçlüsün İçimizdeki zayıf kimselerin inançlarını bozmak için gelen şu adamı mahallemizden çıkar Es’ad benim akrabam olmasaydı bu işi kendim bitirirdim Halamın oğlunun üzerine gitmem doğru olmaz” dedi

Üseyd ve Sa’d’ın henüz Kur’ân hakikatine gözlerini açma vakti gelmemişti Belki de iman ve Kur’ân hakikatlerini anlatacak Hz Mus’ab gibisini bulamamışlardı Elinde mızrağı ile gelen Üseyd Hz Mus’ab’ı rencide edici sözler sarf ettikten sonra:

—Buraya niçin geldin Toplumdaki güçsüzlerin inançlarını mı bozacaksın!? Eğer hayatta kalmak istiyorsan hemen burayı terk et!” dedi Onun bu kaba hareketlerine karşı Hz Mus’ab hastasını şefkatle tedavi eden bir doktor edasıyla:

—Oturup beni dinlemez misin? Eğer anlattıklarım hoşuna giderse kabul edersin beğenmezsen elindeki mızrak ile boynumu vurabilirsin…” dedi Bu sözler Üseyd’i insafa getirmişti Elindeki mızrağı yere saplayıp oturdu ve dinlemeye başladı Hz Mus’ab Kur’ân okuyarak iman hakikatlerini dile getiriyordu Hz Üseyd’in içindeki buzlar erimeye başlamıştı Bu değişiklik onun yüzünden okunmaktaydı Daha sonraki günlerde bu manzarayı Hz Es’ad ile Hz Mus’ab:

“Kur’ân’ı dinlemeye başlar başlamaz Useyd’in yüzünde imanın nurunun parladığını ve kalbinin yumuşadığını anladık” şeklinde dile getirmişlerdi Kur’ân’ın okunması bittikten sonra Üseyd: “Ne kadar güzel; ne kadar yüce sözler bunlar” dedi ve İslâm’a girmek istediğini ifade etti

Üseyd Allah’a ve Resulü’ne iman ettikten sonra hemen irşad faaliyetine başlamıştı İlk iş olarak az önce kendisini kötü bir iş için yönlendiren arkadaşını kurtarmaya girişerek süratle onun yanına gelip gördüklerini ve yaşadığı mutluluğu anlattı Sa’d bin Muaz’ı da ikna ederek birlikte Hz Mus’ab’ın yanına geldiler Orada okunan Kur’ân ile onun da İslâm’a girmesine vesile oldu Hz Sa’d da kavminin yanına giderek onların toplu halde Müslüman olmasına vesile oldu

Medinelilerden bir kısmı iki sene önce I Akabe Biatı adı verilen buluşmada Allah Resulü (sas)’nü Mekke’de ziyaret etmişlerdi İkinci buluşma için hazırlık yapılıyordu Hz Üseyd o tatlı anı sabırsızlıkla beklemekteydi Nihayet Nübüvvetin 12 senesi hac mevsiminde Ensardan 72 kişi ile birlikte Mekke’ye giderek Efendimiz (sas)’i görme ve tanışma bahtiyarlığına kavuştu İkinci Akabe Biatı denilen buluşma sırasında Hz Üseyd de Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)’i yurtlarında barındıracağına ve bu uğurda karşılaşacakları bütün zorluklara göğüs gereceğine dair söz verdi Hicretten kısa bir süre sonra Mekke’den inancı uğruna hicret eden Zeyd b Harise’yi Efendimiz (sas)’in emirleri ile kardeş olarak bağrına basmış onun maddî-manevî destekçisi olmuştu

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bin, hudayr, üseyd


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık