IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26 Nisan 2010, 09:05   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sıkıntılar sabırla sevaba çevrilir...





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Sıkıntılar Sabırla Sevaba Çevrilir...
Bir adam gelip şöyle sordu:
– Ya Resulallah bana öyle bir anlayış haber ver ki onunla amel edince cennete gideyim!
Şöyle cevap verdi Allah Resulü, cennete gitmek isteyen adama:
– Allah’ın senin hakkındaki kaza ve kaderine razı ol, şikâyet etme, istediğine kavuştun gitti!
* * *
Evet, bir insan, Allah’ın kendisi hakkındaki takdirlerine nefsini razı eder de ne gelirse itaat edip, şikâyete yönelmezse gerçekten de cenneti kazandı gitti demektir. Neden böyle? Çünkü insanın hayatında hep iyi şeyler yaşanmaz. Bazen yokluk, hastalık, çeşitli sıkıntı hayatı sıkar, zorlaştırır. Dayanma gücünü azaltabilir...
İşte böyle anlarda Allah’ın takdirine rıza göstermek, Müslümanın temel vasfıdır.
Bu temel vasfın imanlı insana kazandırdığı misilsiz sevabı Efendimiz (sas) bir hadislerinde şöyle ifade buyurmuşlardır:
– Hayret ederim müminin Allah’ın takdiri karşısındaki teslimiyetine. Ona üzücü bir musibet verse sabreder kazanır. Sevindirici bir nimet lütfetse şükreder yine kazanır!
Daha doğrusu kadere razı olan mümin, başına gelen her hali teslimiyetle karşıladığından rahatlık gelse de kazanır, sıkıntı gelse de kazanır. Kazaya rıza hali, onu bu makama, bu rahata yükseltir.
Şurası bir gerçektir ki, insan hayatı boyunca maruz kaldığı sıkıntı ve musibetlere ne kadar dayanır, sabır ve teslimiyetle mukabele ederse o nispette olgunlaşır, Allah yanında makamı yükselir.
Bu konuda bir hadislerinde Efendimiz (sas) Hazretleri şöyle buyuruyor:
– Sıkıntı ve musibetlere sabreden insanlar Allah yanında öyle yüce makamlara mazhar olurlar ki, ibadetleriyle o makamlara çıkamazlar!. Nitekim bu konuyu bir misalle izah eden Lokman Hekim de şöyle der:
– Nasıl madenin kıymetlisi ateşe verilince üzerindeki pası dökülüp altından öz cevheri meydana çıkarsa, Allah’ın sevdiği kulları da maruz kaldıkları musibetleri teslimiyet ve sabırla karşılayarak olgunlaşır, Allah’ın saf, temiz kulları olduklarını meydana çıkarmış olurlar. Başa gelen musibet ve sıkıntıları ikiye ayıran alimlerimiz derler ki:
– Kulun maruz kaldığı musibetler bazen makamının yükselmesi için olur. Bazen de işlemiş olduğu günahın cezasının ahirete tehir edilmeyip burada verilmesinden dolayı olur. Her iki hal de kulun lehinedir. Kul bu inceliği bilirse tabi. Bu konuda yaşanmış şu olay fevkalede çarpıcı bir belge mahiyetindedir. Sahabeden bir zat cahiliye devrinde tanıdığı bir kadınla karşılaşır yolda. Sohbetten sonra ayrılıp da giderken kadına doğru bakarak yürüdüğünden ayağı çukura girip yere düşer, kolu kırılır. Doğruca Resulüllah’ın huzuruna gelen sahabi durumu aynen anlatınca Efendimiz (sas) şöyle açıklamada bulunur:
– Allah, bir kulunu severse onun işlemiş olduğu günahının cezasını burada takdir eder, ahirete tehir etmez! Böylece kul burada cezasını çektiğinden ahirette kurtulur. Anlaşılan kolun kırılması, geriye doğru ısrarla bakmanın dünyevi bir cezası olarak yorumlanmıştır.
* * *
Başa gelen sıkıntı ve üzücü o olaylar ister makamın yükselmesi için gelsin, isterse günahın cezası olarak musallat olsun sonuçta sabreden kazanır. Hatta kaybediyor gibi görünürken kazanır. Allah’ın takdirine rıza inancı insanı böylesine teslimiyetli hale getirir. Bu inanç sıkıntılara dayanma gücü verir. İmanlı insanlar kolay kolay yıkılmaz, hep ayakta dururlar. Başkalarının boğulduğu yerlerde onların ayakları bile ıslanmaz.
* * *
Aslında korkulacak musibet dine gelen musibettir. Dinin emrini yaşama imkanından mahrum kalma musibetidir. Bu musibetin insana kazandıracak bir şeyi yoktur.
Ama dünyevi musibetler zahmetini burada bırakır rahmetini ahirete seninle gönderir. Onun kazancı kesindir. Bundan dolayıdır ki, büyük alim Sehl’e şikâyette bulunan bir adam:
– Evime hırsız girmiş ne var ne yok hepsini de çalıp gitmiş, dedi.
Sehl ise şöyle cevap verdi:
–Üzülme bunlar (dini değil) dünyevi musibetler. Ya kafana şeytan girse de kalbindeki imanını çalsa ne yapardın? Ahirete imanını çaldırmış olarak gitmekten daha büyük musibet var mı?

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
çevrilir, sabırla, sevaba, sıkıntılar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Stres fırsata çevrilir mi? Amelia Kişisel Gelişim 0 06 Mart 2014 20:11
Doğru ilişki sabırla gelir xena Aşk Doktoru 0 22 Mart 2013 19:43
Korku ve Sıkıntılar KarakıZ Ruh Sağlığı 0 02 Eylül 2011 21:33
Hz Hatice'nin Babasından Sık Sık Duyduğu Sabırla Alakalı Şiir. Ein İslamiyet 0 04 Ekim 2010 14:16
Boşanacağı günü sabırla bekliyor! Juventus Haber Arşivi 0 27 Haziran 2009 11:26