IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05 Nisan 2012, 05:04   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kur'an'daki Allah




Okuma anlamına gelen Kur‟an; 23 yıl boyunca vahiy yoluyla, ayet ayet gelerek tamamlanmış ve semavî dinlerin sonuncusu olan İslâmiyet‟i öz ve eşsiz ifadelerle dile getiren bir rehber olmuştur. Tevrat ve İncil üzerindeki ihtilaflı noktaları da açıklığa kavuşturmuş olan Kuran; Hz. Âdem‟ den beri gelen peygamberleri onaylamış ve Hz. Muhammed‟in Allah‟ın kulu ve son elçisi olduğunu açıklıkla ifade etmiştir. Kuran‟ın penceresinden bakarak Allah‟ın sıfatlarını tasvir etmek, bu kitaba sığdırılamaz. Fakat dar anlamıyla ve özetle, Kuran Allah‟ı şöyle anlatmaktadır: Allah tektir; eşi ve benzeri yoktur. Doğmamış ve doğurmamıştır. Sonsuzdan gelmiş, sonsuza kadar gidecektir. Kâinattaki her şeyi yaratan O‟dur. Gözle görülemez; ama O her şeyi çepeçevre kuşatır. O; ilim sahibidir. Her şeyi bilir, görür, işitir, yapar, bozar, birleştirir, şekillendirir, renklendirir ve idare eder. Tüm canlılara rızk veren O‟dur. Dirilten ve öldürendir.
İnsanları hesaba çeken, şereflendiren, aşağılandıran, cezalandıran ve ödüllendirendir. O; Adil, sabırlı, esirgeyen, bağışlayan, seven, sevdiren, dost, yakın, yardımcı, cömert ve merhametlidir. O; en yücedir, Ulu‟dur ve yüceliğin kaynağıdır. * Kuran-ı Kerim, 30 cüz ve 114 sûre hâlinde tasnif edilmiştir. Sûreler; vahiylerin geliş sırasına göre değil, uzunluklarına göre sıralanmıştır. Genellikle en uzun sûreler en başta (Fatiha Sûresi hariç), kısa olanlar sonlardadır. Kuran‟daki ifadeler özdür ve son derece edebî bir özellik taşır. Güzel okunduğu zaman etkileyici dili ve manevî atmosferi sayesinde insanda ruhsal bir derinlik oluşturur. İsrailoğullarının tek Tanrı inancına geri dönmeleri 700 yıl kadar sürdüğü hâlde, Arapların tek Allah‟a inanmalarının 23 yılda gerçekleşmesi, evrensel mesajlarla donanmış Kuran‟ın insanın lisan kapasitesini çok aşan bir kelâmla ifade edilmiş olmasına bağlayan alimler vardır. Kuran‟daki müşrik (Allah‟a şirk/ortak koşan) kelimesi -halk arasında zannedildiği gibi- ateist/inançsız anlamı taşımamaktadır. Kuran‟ın ana temalarından birisi olan Allah‟a eş-koşma, en büyük günahlardan sayılmaktadır. Bu nedenle, Tevhid/tek Allah‟ın varlığını kabullenmek ile ilgili ifadeler Kuran‟da yüzlerce kez tekrarlanmaktadır.
Dünya ve ahiret hayatlarını iyi yaşamak için izlenecek yol ve uyulacak kurallar, Kuran‟ın bir diğer ana temasını oluşturur. Kuran‟da; tüm insanların Allah‟a, elçilerine ve Hz. Muhammed‟e inanmaları, ibadet etmeleri, nefislerine hâkim olmaları, akıllarını kullanmaları, ilimle uğraşmaları, hoşgörülü olmaları, birbirlerini sevmeleri ve saymaları, adil, dürüst ve yardımsever olmaları ve ölüm sonrasına hazırlık yapmaları istenir. Kuran; ruh, cin, peri, melek, şeytan, cennet ve cehennem gibi olguların varlığına işaret eder ve hem maddeötesinin hem de ahiret hayatının varlığını anlatır.
İslâmiyet‟in ilk yıllarında, tek olan Allah‟a teslim olmak (İslâm) ve Hz. Muhammed‟in O‟nun elçisi olduğunu kabul-lenmek (Kelime-i Şahadet getirmek) Müslüman olmak için yeterliydi. Fakat, Allah‟a teslim olmak çok geniş bir kavramdı ve bu kavramın gelen vahiylerle açılımı 23 yıl sürmüştü. Bununla beraber, anlamları çok açık olmayan ayetler (müteâbih), mecazi mânâlar da taşıdığı için Hz. Muham-med‟in bizzat kendi açıklamaları (Hadis-i Şerifler) ile bütün kapalı anlamlar açık/muhkem hâle getirilmişti. Ayrıca, Hz. Muhammed pratikte İslâm‟ın nasıl yaşanacağını (amel) kendi yaşantısı içinde göstermiş ve yaşatmıştı. Müslümanlar tek Tanrı‟ya inanan hiç kimseyi kendi dinlerine zorlamamış ve kurdukları ilk büyük devlet içinde adalet, eşitlik, kardeşlik ve sosyal barış hâkim olmuştu. O nedenle bu çağa İslâm literatüründe Devr-i Saadet denir. Batılı kadınların 19‟uncu yüzyıla kadar erişemediği boşanma ve miras gibi yasal haklara, Müslüman kadınlar o devirde kavuşmuş, onurlandırılmış ve sosyal statüleri yükseltilmişti. (Bak: Ahzâb sûresi, 35. ayet) İslamiyet‟in emrettiği, yasakladığı ve tavsiye ettiği nosyonlar apaçık ortaya konmuş ve uygulanmıştı.
Fakat Devr-i Saadet‟ten hemen sonra hatalar işlenmeye başlamış. İlk insanlardan o yana işlenen hataların çoğu tekerrür etmiş ve çok kolay anlaşılır bazı kavramlar bile karmaşa içine sürüklenmiş. Böylece, Allah anlayışı ve dinsel hükümler yeniden yorumlanmaya maruz bırakılmış. Bu durumun günümüzde de sık sık ortaya çıkması aslında kaçınılmaz bir süreçten kaynaklanmaktadır. İleride göreceğimiz gibi, evrenin ve eşyanın tabiatındaki dinamizmden ötürü hem madde hem mânâ dünyalarındaki yapıtaşları eskidikçe, yenilenmeleri gerekmektedir. Hem maddeden oluşan yıldızlar ve galaksiler, hem de kavramlardan oluşan fikirler ve inançlar sürekli bir değişim-dönüşüm süreci içinde yenileniyor.
İnanç dünyasındaki kavramların da yenilenmesi, hızı artan kültürel ve bilimsel evrime ayak uydurması için sürekli güncelleştirilmesi gerekiyor. Bu olguyu, çok yalın ve veciz bir ifadeyle, Mehmet Akif Ersoy şöyle dillendirmiş:
Doğrudan doğruya Kuran’dan alıp ilhamı, Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
allah, kurandaki


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Nuray Mert Allah Allah deyip saydırdı Lucifer Haber Arşivi 0 15 Ocak 2010 14:06