IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Aralık 2012, 18:10   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
‘’Risale-i Nur okudu hayatı değişti’’




Mustafa Taner: Risale-i Nurlardan nasiplenmeyen insan kalmaması lazım.

*Kısaca özgeçmişinizden bahseder misiniz?

1960 Adıyaman-Merkez doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Adıyaman'da bitirdim. İçimde şekillendiğim aile biraz farklıydı. Annem namazını kılan biriydi, babam ise alkol alan, inançları zayıf bir insandı. Benim liseye başladığım yıl 1975. 1974-75 yıllarında Adıyaman'da kendisini sosyalist tabir edilen gruplar boy gösteriyordu. Adalet, eşitlik fikirleriyle mazlumların yanında olma şekilde ideolojik söylem etrafında gerçekleştiği için insanı cezp ediyordu bu söylemler.
İmani meselelerde fikri olmayan bir genç için bunlar çok güzel gözüküyordu. 1976'larda Türkiye genelinde olduğu gibi kendisini milliyetçi tabir eden grupların da Adıyaman'da gruplaştığı görülüyordu. Bu iki grup arasında ideolojik rekabetin de ötesine geçerek silahlı çatışmalar da şekillenmeye başladı. O sıralar lise 2'ye gidiyordum. Ben de sol grupla kendimi tatmin etmeye çalışıyordum. Halka hizmet yaptığımızı zannediyorduk. Lise 2'de ilk tutuklanmam da oldu, yaralama sonucu tutuklandım. Öğrenci olmam sebebiyle 45 gün yatıp beraat ettim.





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




*Ailenizin bu olaylara bakışı nasıldı?

Cezaevinden yeni çıkmışım 15-16 yaşlarındaydım. Ailenin gözdesiydim. Babam hal diliyle de beni destekliyordu. Cezaevine gittiğim zaman babam ikinci gün hemen ziyarete geldi. Lise 2’nin bir bölümünü Siverek'de okudum. Siverek'de de kendilerini 'ulusalcı Kürt solu' tabir eden bir grupla temaslarım oldu. 1977'den sonra kendilerini kürt devrimcisi olarak tabir eden bir grubun taraftarı olarak kendimi ifade ediyordum.
Lise sonda silahlı çatışmada yakalandım, 1,5 sene hüküm yedim. Bu arada ben lise diplomamı da cezaevinde aldım, jandarma nezaretinde okullarda sınava giriyordum.
1980'de cezaevinden çıktım. Ama aklım başımda değildi. Sempati duyduğum örgüt yara aldı, böylece biz de ortada kaldık.
Bu süre içinde benim Adıyaman'da kalmam doğru değildi. Mersin'e yerleşmeyi uygun gördüm. İnşaatlarda demir işi yapıyordum. 1,5 sene de Mersin'de ikamet ettim 1981‘in sonunda asker kaçağı pozisyonundaydım. Beni askerlikte Tekirdağ’a sürgün ettiler…
Askerden sonra evlendim. Evliliğimde bir kızım ve bir oğlum oldu. Benim sempati duyduğum örgüt tasfiye olmuş, çoğu Avrupa'ya kaçmıştı. Bu durumlar beni alkol içmeye kadar götürdü.
1989 sonlarında siyasi bir partinin kurulması gündemdeydi. Halkın Emek Partisi, CHP'den ayrılan Kürt kökenli kişiler tarafından oluşturuldu. Derken siyasette aktif rol aldım, 1992 yılının Ocak ayının başında Adıyaman'da yapılan bir operasyonda ben ve eşim de gözaltına alındık. Gözaltından sonra Malatya güvenlik mahkemesine sevk edildik. Ben 12,5 yıl cezaya çarptırıldım ve bu cezamı çeşitli illere sürgün edilerek bitirdim. 2001‘in yazına kadar cezaevinde kaldım. İlkokul birde bıraktığımı; lise sonda, anasınıfında bıraktığım çocuğumu da lise hazırlığında gördüm.

*Toplam 13 sene gibi cezaevinde kalmışsınız nasıl geçiyordu günler?

Cezaevinde çok kitap okuyordum, günde 700-800 sayfa okuduğumu hatırlıyordum.

*Hangi kitaplar mesela?

Dünya klasikleri ve sol görüşlerle ilgili materyallerden oluşan kitaplar okuyordum. Aslında Allah inancım vardı. Kaba materyalist düşüncelere hiçbir zaman sahip olmadım. Sanırım tam anlamıyla sosyalist, komünist olmanın hakkını veremedim. Bir mana hep kalbimizde duruyordu belki küflenmişti ama inanç vardı. Sadece sosyalizmi sırf eşitlikçi yönüyle kabul ediyordum.

*Bediüzzaman’ı o dönemlerde tanıyormuydunuz?

Bediüzzaman’ı bir alim olarak biliyordum, ama kitaplarının var olduğunu bilmiyordum. Kemalizmin hışmına uğradığı için bir sempati duyardım. Fakat toplasanız o zamanlar bir iki cümleden ibaret tarif ederdim.
Bediüzzaman’ın düşünce anlamında büyük bir deha olduğunu tasavvur bile edemezdim, bana göre köylü, mütedeyyin, Müslüman bir insan olarak kimseye zararı dokunmayan biri olarak biliyordum. Kısır bir bilgiye sahiptim, yanlış bir bilgiye sahiptim daha doğru olur.

İnşaAllah bu millet daha fazla kan kaybetmez, yaralarını sarar. Aksi halde bu çatışmalar devam ederse milletimiz güçten düşecektir, emperyalist ve siyonistlerin gözünü kestirdiği vatanımız elden gidecektir.
Bu yüzden Risale-i Nurların okunması bu konunun izole edilmesine etkili olacağı muhakkaktır.



*Cezaevinden sonra hayatınızda neler oldu?
Eşimle aramızda sorunlar çıkmaya başladı. 2006 yılında ayrılma kararı aldık. 2007 yılında babamın vefat haberini aldım. Cenaze ile ilgili işlemler için Adıyaman’a gitmek zorundaydım. İşlemleri bitirdikten sonra tekrar Adana'ya dönecektim. Benimle kuzenim olan bir hanım olduğunu öğrendim. Gerek annem gerek teyzem bu süre içerisinde benimle onun evlenmemizi istediler. Ben de kabul ettim. Bu evlilik benim hayatımın dönüm noktası oldu.
*Nasıl bir dönüm noktası?
Evliliğimde bir ayı doldurmuştum, bir akrabam olan Mustafa Biçer ile tanıştım. Mustafa abinin hal durumu beni çok etkilemişti. Benim idealize ettiğim bir kişiliğe sahip olan kişinin bir 'Nur Talebesi' olduğunu öğrendim.
Yaşayışı, tavırlarına gıpta ettiğim bir halet içerisinde ki Mustafa'yı bu kadar kâmileştiriyorsa, mutlaka kaynağı daha güzeldir. İnsandaki yansıması bu şekilde tezahür ediyorsa kaynak daha harikadır dedim kendi kendime…
Ziyaretime gelirken sık sık cep boy kitaplar getirirdi, ben de getirdiği gibi okuma başlıyordum. Yutar gibi okuyordum (47 yaşlarında bundan 3 sene önce...)
Tabiat Risalesi, Ayet-ül Kübra, Küçük Sözler, Haşir... derken… Sonra bir külliyatın olduğunu öğrendim, bir külliyat aldım. Elhamdülillah çok şükür dershanelerin olduğunu da öğrendim, bu dershanede her meslekten her yaştan kardeşlerin büyük bir huşu içerisinde nurları okuduklarını öğrendim. Risale-i Nur sayesinde 5 vakit namazımı da kılmaya başladım.

*Önceki hayatınızla, şimdi ki hayatınız arasında nasıl değişmeler oldu?
Risale-i Nurlarla tanışmadan önceki hayatım ile tanıdıktan sonraki halim çok çok farklı. Ömrümde oruç tutmamıştım, namaz bile kılmamıştım fakat Risale-i Nur ufkumu açtı. Gerginliğim sona erdi, çevremle ilişkilerimde iyileşmeler oldu. Olaylara bakışımda belli bir olgunluğa sahip oldum, önceleri küçük mesele için kavgayı öldürmeyi göze alan ben şimdi olaylara çözümleyici bakışla bakıyorum. Bunu Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur eserlerine borçluyum.
Bana şimdi sorsanız kaç yaşındasınız diye, abartısız "3 yaşında" olduğumu söyleyebilirim. Bundan sonra hakikatleri daha çok anlamaya gayret edeceğim, ulaşabildiğim her insana kendi yakınlarımdan başlayarak Nurları sevdirmeyi kendime amaç edineceğim.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

*Eski hayatınızın durumunda olan çok insan var. Sizce onlara Risale-i Nuru istifadeye nasıl sunabiliriz?
Çoğu insanımızın ismini bilmediği ülkelere bile Risale-i Nurların gittiğini duyuyoruz bizi bu çok mutlu ediyor. En çok basılan kitaplar arasında olduğu da ayrı bir sevinç…
Fakat bunlarla yetinmememiz lazım, öyle bir çalışma güdülmeli ki Risale-i Nurlardan nasiplenmeyen insankalmaması lazım. Bu hakikatlere sadece Müslümanlar ihtiyaç duymuyor, Nurların mesajınaherkesin ihtiyacı var.
Bunda basın organlarına çok iş düşüyor. İnsanlığa ulaştırma yönünde önemli bir konuma sahip; fakat elden ele insanlara temas ederek onlarla ilgilenerek bire bir, bir araya gelmek her şeyden daha önemlidir.

*Çalkantılı siyasi hayattan gelmiş biri olarak, Bediüzzaman’ın hürriyet ve demokrasi konusunda izahlarını nasıl buluyorsunuz?
Adını nasıl koyarsak koyalım bu mesele herkesi ilgilendiriyor. Rejimin kuruluşunda beri ortaya çıkan sorunlar var. Sağlıklı reçeteler uygulanmadığından bu sorun daha da büyüdü.
Bediüzzaman, Münazarat adlı eserini de iki defa okudum. Bu eser üstada çok güzel ilham olunmuş, insanlarla genel konuları mütalaa eden Üstad'a bu konuyla ilgili sorular geliyor, bu sorulara eserinde ki cevaplarla, büyük ölçüde bu işi sorun yapanlara kan kaybettiriyor daha da ettirecek.
Bu iki millet bin yıldır birlikte yaşamış savaşlarda zorluklarda birlik yapmış bir milletin evlatları son dönemde kin ile bir birine bakıyorsa çok acı bir durum söz konusudur.
İnşaallah bu millet daha fazla kan kaybetmez, yaralarını sarar. Bu yüzden Risale-i Nurların okunması bu yaranın tedavi edilmesine etkili olacağı muhakkaktır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
değişti’’, hayatı, nur, okudu, ‘’risalei


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bir mekttup sayesinde hayatı değişti Dilara Haber Arşivi 0 01 Eylül 2010 13:41