Çevrimdışı

ABD, İngiltere ve pek çok ülkelerin gizli kayıtlarında ufo görüntüleri vardır. Bu görüntüler hep gizli tutulmuş ve gösterilmemiştir. İnsanların gerçek bilgiye ulaşmalarını engellemişlerdir. Devletler ellerindeki bilgi ve kayıtları medyaya vermedikleri gibi Ufo ile ilgili görüntü ve bilgilerin medyaya yansımalarını engellemişlerdir. İnsanlara tam fikir verecek görüntülerdir. Küresel güçler, bilim insanlarını bile susturmuşlardır. Küresel patronlara hizmet eden bilim insanları insanlığı aldatmışlardır ve farklı yönlendirmişlerdir. Bazı beldelerde belde halkı tarafından görülen gerçekler Amerika gibi ülkelerce bilinçli olarak reddedilmiştir. Amerikan hava kuvvetleri bizzat ufo’yu korkutmak ve bulunduğu ilçenin üzerinden uzaklaştırmak için orada uçuşlar yapıldığı halde orada olduklarını reddetmişlerdir.


Ufo’nun ne olduğu konusunda geçmişten de büyük araştırma yaptılar. Ufo görüntülerini kutsal kitaplarda da araştırdılar. Gerçeği ya bulamadılar ya da sakladılar. Dabbetülarzdan haberi olmayan peygamberler vardı. Bazı peygamberler ve dinler Dabbetülarzdan yani ufo’dan bahsetmişlerdi. Çok eski yazıtlarda, bazı tabletlerde ve dinsel destanlarda ve İslam hadislerinde dabbetülarz diye bir canlının ortaya çıkacağı söylenmiştir. Söylentiler ufo görüntüleriyle tamamen uyuşmaktadır.
Ufo görüntüleri sürekli şekil değiştiren, çok hızlı hareket eden, aksamları ışıklı olan ve bir yıldız gibi kayan, gündüzleri yüksek hızda neredeyse görünmeyen haliyle muhteşem bir varlıktır.


Dabbetül arz yani arz canlısı. Yeryüzü canlısı. Avrupalıların tabiriyle tanımlanamayan cisim (UFO), bilinmeyen cisim şeklindeki ifadeleri dabbetülarzın özelliklerine uymaktadır.
Bu varlığa bir canlı diyememişlerdir. Bilinmeyen cisim yani UFO demişlerdir. Çünkü aldığı şekiller dolayısıyla ona bir canlı yakıştırması yapamadılar.
Dünya tarihi boyunca yeryüzünde din karşıtı insanlarla din yanlısı insanlar sürekli mücadele etmişlerdir. 1. Dünya savaşından sonra yeryüzünde inançsızların egemenliği yaşanmıştır. Küresel güçler kutsal söylentileri direkt doğrulayacak diye Dabbetülarz (Ufo) görüntülerini ve bilgilerini gizleyerek kafa karıştırdılar. Amerika, ingiltere ve bazı ülkelerde Dabbetülarz (Ufo) gördüğünü söyleyerek acil yardım isteyen insanlara bu devletlerin istihbarat birimlerinden durumu bilenler korkmayın zararsızdır uyarıları göndermişlerdir.

Dabbetülarzda gerçekten yanıltıcı ve kafa karıştırıcı şekillere giriyordu. Sanki farklı gezegenden gelen farklı türlerin aracı imajını veriyordu. Böylece insanlar onu bir kalıba koyamıyordu. Ama dinsel metinler onu doğruluyordu. Özellikle de semavi dinler ayrıntılı bilgileriyle tamamen onu anlatmıştı. Doğruluğu barışı ve adaleti öğütleyen her din semavi dindir. Yani evrensel değerleri ögütleyenler tanrının peygamberleridir.Muhammed miraç sırasında birinci semada dabbetülarz ile ilgili İsa’ya bilgi almak için sorular sormuş ama HZ İsa bilgisi olmadığını söylemiştir. Bazı peygamberler ufo hakkında bilgiye sahip değillerdi. Mesela Budizmin peygamberi Buda’nın da bilgisi yoktu. Ama Zerdüştlüğün peygamberinin ve eski metinlerde Daniel peygamberin bilgisi vardı. Muhammet Dabbetülarz (Ufo) hakkındaki bilgileri derme çatma az da olsa bu eski bilgilerden öğrenmişti. Ama Tam anlamlandıramıyor ve bir kalıba sokamıyordu. Muhammet bir dönem kendisini bu konulara yoğunlaştırdığında Ahiret dönemine ait rüyalar görüyordu. Rüyalarında Dabbetülarzı, mehdiyi, yecüc mecücü görüyordu. Rüyalar tesbih ve misaller alemi olduğundan bilgiler ve görüntüler o şekilde iletilmişti. Bugün anlıyoruz ki Ufo nun bilgisi çok eskiden beri vardı.

İnsanlar ortaya çıkacagı dönem iştahla beklenmişti. Bugün Dabbetülarzın çıktığını insanlara inandırmak bile zor olacaktır. Belki inançsızlar reddedecek, belki görmeyenler bunu reddecek ama bir gerçek var ki hepsi gerçek ve doğrudur. Yeryüzünde milyonlarca insan farklı yerlerde bu varlıkla karşılaşmış ve varlığına şahit olmuştur. Hatta bazı din mensupları cinler yakıştırması bile yapmıştır.

Dabbetülarz: akıllı, gören, işiten, düşünen bir canlıydı. Şekil değiştirebiliyordu. Girdiği şekillere baktığınızda olağan üstü akıl ve mantık isteyen şekillerdi. Ateş böceği gibi ışık çıkartmaktaydı. Gökyüzündeki hareketlerine baktığınızda haşere ve sineklerin hareketlerine sahipti. Normalde görülemeyen ve kamera görüntülerini 50 kat yavaşlattığınızda ancak görebileceğiniz Ufo nun çok hızlı hareket ettiği ve görülemediği bilinmektedir. İnsanlar onu farklı şekillerde gördüğünde hemen başka canlıların olduğuna inanmakta ve böylece tanrı inancına zarar vermektedir. İşte Muhammed’in dediği gibi ‘Dabbetülarz yanında Süleyman’ın mührü üzere çıkar. Ve alınlara kafir veya inanan mührünü vurur.’ Demiştir. Tüm dünya kayıtlarında ve Kutsal kitaplarda başka canlıların varlığından hiç bahsedilmemiştir. İnsanın üstün tutulduğu ve hatta tüm hayvanların ve canlıların insana boyun eğdirildiği söylenmiştir. Bunlar üzerine bir ufo görüntüsü gören ya tanrıyı reddedecek veya Tanrıya sahip çıkacaktı. Böylece kalplerdeki imanı ortaya çıkartarak mührü alına vuracaktı.

Dabbetülarz insanları korkutur ama zarar veremezdi. Nasıl ki güçlü olan zayıfı korkuturdu . Nasıl ki insan bir böceği korkutmak isterse Dabbetülarz da insanları korkuturdu. Ama Tanrı Dabbetülarza insanlara zarar verme yetkisi vermedi.
Dabbetülarz hava gaz toprak ve su ile besleniyordu. Musa’nın asasına sahip olan Dabbetülarz mucizeler yapabildiğinden bu dört elementin şeklini de alabiliyordu. İnternette ufo görüntülerini izlerlesiniz sayısız şekillerde Dabbetülarz (ufo) görüntüsü görürsünüz.

Hatta değişime uğrarken net görüntüler vardır. İnsanın aklı almakta zorlanır. Çünkü biz insanlar hemen olan bir şeye mucize deriz. Aslında tamamen mucize gerçekleşiyordu. İşte bu nedenle ona ‘Dabbetülarz yanında Musa’ın asası olduğu üzere çıkar.’ Denilmiştir.
Küresel güçler bu varlığı sürekli gizlemeye çalışmışlardır. Gizli arşivlerindeki bilgileri insanlıkla paylaşmadılar. Bir ara İngiliz devleti ufo arşivlerini açtığını söylemişti. Ama içinden cücük bile çıkmadı. Uyduruk birkaç fotoğraf paylaştılar. Olağanüstü ve çok yakın görüntülere sahipler. Dabbetülarzı izleyenler kesinlikle Peygamberin söylediklerinin doğru olduğunu görür. Kutsal haberlerle günümüzde yaşanan ufo görüntüleri birebir benzerlik taşımaktadır.
İster inanın ister inanmayın ama Dabbetülarz (Ufo) yüz yıldır yeryüzünde yaşamaktadır. Tanrı onu Ademi yaratır gibi Birinci dünya savaşı sırasında yarattı. Şimdi diyecekler ki bu adam ne saçmalıyor. Hiç saçma değil. Tamamen gerçek. Tanrı yaratma kudretine sahipken ve tüm canlılar ve hayvanlar bir gün yaratıldığına göre ve nesilleri günümüze kadar geldiğine göre tanrı bir canlı daha neden yaratmasın ki. Hatta dilerse gelecekte de canlı yaratırdı. 1. dünya savaşından sonra yeryüzü İblis’in egemenliğine geçmiş ve ahir zamanın başladığı bu dönemde Dabbetülarz meydana çıkmıştı.
Dabbetülarz rahat hareket edebildiği için mercimek simidi şeklinde hava üzerinde yürüyerek bir nevi akarak hareket edebilmektedir. Bu en rahat şeklidir. Bu nedenle en çok bilinen şekli budur. Kendini insanlara göstermeyi ve gösterirken de şekil almayı çok sevmektedir.
Ayette geçen "dabbe" kelimesinin elif lamsız, yani belirsiz bir şekilde kullanılmış olması, bunun bilinmeyen, tanınmayan bir varlık olduğunu ifade eder. (İngilizcede kullanılan “the” takısı gibi Arapçada “el” takısı vardır. Dâbbe kelimesinde bu takının kullanılmaması onun tam bilinmediğine, yani yerden yaratılacak yeni bir canlı türü olduğuna anlaşılmaktadır.
Dâbbe kelimesi “canlı, hareket eden varlık” anlamında kullanılır. Ayrıca, "dabbe" kelimesinin Arapça'da "nekire" denilen, yani belirsiz kelime şeklinde kullanılmış olması, bunun o dönemde bilinmeyen, tanınmayan bir varlık olduğunu ifade etmektedir. Büyük müfessir Elmalılı Hamdi Yazır bu noktayYer hayvanı, kıyametin büyük alametlerinden biri şeklinde yorumlamasına neden olmuştur.

Debb ve debîb; hafif yürüme ve debelenme demektir. Hayvanlar ve çoğunlukla haşereler için kullanılır.
"Bu âyette "dâbbe" diye nekre (belirsiz isim) olarak geldiğinden bunun bildiğimiz dâbbelerden bambaşka bir dâbbe olması akla gelir...Bu yeryüzünde zamanı geldiğinde yeni yaratılacak bambaşka bir canlıya(varlıga) işaret ediyordu.
Üstad Bediuzzman ise Risale-i Nur’da, dabbe için bir canlı çeşidi olduğunu söylüyor. Ve tek bir şahıs olduğundan bahsetmiyor. Bediuzzaman, Dabbet-ül Arz’dan, dehşetli bir taife-i hayvaniyye olarak bahsediyorBediuzzaman, bir ağaç kurdu gibi biyolajik bir canlı olduğuna yakın benzetme bile yapmıştır.
.
*İslami çevrelerde DABBETÜL ARZ ; Kıyamet zamanı ortaya çıkacağına inanılan korkunç bir yaratık-hayvan-canavar olarak tasvir edilir. Bazı anlatımlarda, Kıyametin öncüsü olarak ortaya çıkacak bu Hayvanın, 30 metre boyunda olacağı, Arapça konuşacagı, Bir elinde Hz.Süleyman' ın mührü - diğer elinde Hz.Musa' nın asası'nın bulunacağı, Hz.Süleyman' ın mührü ile inananların alnına "Mümin" inanmıyanların alnına da "Kafir" damgasını vuracağı, Müminlerin damgasının Ak, Kafirlerin damgasının Kara olacağı anlatılır.
*Tevrat' ta Ezra adıyla geçen ve Tevrat' ı derleyen kişi olarak bilinen "Üzeyr Aleyhisselam" ında, Kıyamet zamanı yer altından bir hayvanın çıkacağını ve İnsanlarla konuşacağını anlattığı rivayet edilir. Yani Kıyamet zamanı yerden canlı hayvan çıkacağı inancı ve beklentisi Musevi Toplumunda da bulunmaktadır.



AYETLERDE DABBE

"Dâbbe" kelimesi Kur’anda on dört defa geçer. Bu kelimenin çoğulu olan “devâbb” ise dört defa kullanılır. Örnek olarak bunlardan bazılarına bakalım:
"Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların (her dâbbenin) rızkı ancak Allah'a aittir." (Hûd, 6)
“Her canlının (dâbbenin) dizgini Allahın elindedir.” (Hud, 56)
"Allah her canlıyı (dâbbeyi) sudan yaratmıştır. Bunlardan kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayakla yürür, kimi de dört ayakla yürür. Allah dilediğini yaratır. Allah, şüphesiz her şeye kadirdir." (Nûr, 45)

Bunun gibi pek çok ayette dappe kelimesi yeryüzündeki bütün canlılardan bahseder. Omurgalı , omurgasız , haşere , böcekler , bitkiler , hayvanlar kısacası bizim bildiğimiz tüm canlılar.
Neml suresi 82. ayette geçen "dâbbetü'l- arz" ise, müfessirlerce genelde kıyamet alameti olarak açıklanır: Ancak aşagıdaki ayet farklıdır


"Tehdit edildikleri şey başlarına geldiği zaman onlara yerden bir dâbbe çıkarırız da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler."


Bu ayette geçen DABBE kelimesi : Canlı demektir. Orjinal kelime DABBETÜL ARZ olarak geçer. Yani "Arz'dan-Yerden-Yeryüzünden çıkacak Canlı" anlamındadır

Bu âyetten anlaşılan, dâbbenin bir hayvan-ı nâtık yâni konuşan bir canlı olduğudur (M.H. Yazır, "Hak Dini Kur'ân Dili", V, 3701 vd.).

"Dâbbe, tanıdığımız hayvanlara benzemeyen bir hayvandır. Ortaya çıkması kıyamete yakın bir dönemde olacaktır

Müfessirler yukardaki âyette (27/82) dayanarak "Dâbbetü'l-Arz"ın kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacağını söylerler. İbn Ömer'e göre, "dâbbe"nin çıkması hadisesi, dünyada iyiliğe emreden ve kötülükten sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır. İbn Merdûye'nin Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet ettiği bir hadîse göre, aynı şeyi bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kendisinden Ebu Saîd de duymuştur. Bu da, insanın başkalarını iyilik yapmaya teşvik ve kötülükten sakındırma (emr bi'lma'rûf, mehy, ani'l-münker) vazifesini terkettiği zaman Allah'ın, kıyametin hemen öncesinde son ihtar vazifesini görmek üzere bir "dâbbe" meydana çıkaracağını gösterir. Mâmafih onun tek bir hayvan mı, yoksa bütün yeryüzünü istilâ edecek bir hayvan türü mü olduğu açık değildir

__________________